• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İnsan Yaşadıkça Öğreniyor

SouvveniR

❤+❤ = ❤❤
Anneler Kulübü
Kayıtlı Üye
5 Mart 2012
11.481
8.058
448
İstanbul
Yazacaklarım biraz detay içerdiğinden okurları rahatsız edebilir, ancak paylaşmak ve içimden atmak istedim. Bir nebze de içimi söndürmek, zira bu ara içim yangın yeri...

Geçen hafta babaannemi kaybettik.

Normalde üzülmemem gereken bir durum olarak gelip geçecek zannederdim.
Ama öyle olmuyormuş, en son babaannemi 1,5 sene önce görmüştüm.
Her memlekete gittiğimde muhakkak gider ziyaretimi yapar, helallik alırdım.
Yine bir memleket ziyaretine gittiğimde görmüştüm onu.. Şimdi ise diyorum ki, keşke daha sık mı gitseydim.

Çocukluğumda babaanneme dair çok az anı kalmış aklımda.
Güzel olanlar da var, acı olanlarda...
Sevmezdim babaannemi, oysa ki şimdi fark ediyorum gereksiz yere nefretle zaman kaybetmişim.

Babaannem anneme zamanında çok çektirdi.
Kendimin de şahit olduğu bir çok konu oldu.
Ancak dünyanın en kötüsü denilecek insan değilmiş, onu anlamam geç oldu.
Bütün üzüntüm bu yüzden.

Babaannemin vefat haberini alır almaz yola çıktık ve memlekete gittik eşim ile beraber.
Gece geç saatte vardık, halamlar üzgün, ama gerçekten dirayetliydiler.
Bizi o kadar güzel ağırladılar ki anlatamam.


Babaannemi görmekte nasib oldu, gasilhanede.
Gittiğimiz günün ertesi günü defnedildi.
Ancak benim tabii ki yüreğim onu görmeyi kaldırmazdı.
Halama da öyle demiştim, fakat ne hikmetse, ayaklarm beni götürdü resmen olduğu yere.
Yıkanmadan dakikalar evvelinde (üzerinde kıyafetleri vardı) gördüm onu.
Ama böyle bir yüz olamaz, öyle bir manzara ile karşılaşacağımı tahmin edemezdim.
Uyuyan bir bebek gibiydi.
Aşırı etkilendim, kendime aşırı kızdım, koyulan mesafelere kahrettim resmen...

Tek diyeceğim kimin ne amel işlediğini kimse bilemez.
Bilmeden bir sevap işlenir, hayır yapılır, günahlar affolur veya tam tersi, bir günah ile tüm sevaplar yok olur.

Şunu anladım ki, hayatta ne olursa olsun, ölümden başkası yalan.
Kime ne kadar kızarsak kızalım, kim ile ne sorunumuz olursa olsun, böyle mesafeler, insanın ilerde vicdanını yoruyor...

Babaannemin vefat haberini almadan önce, kayınvalidemler ile çok tatsız şeyler yaşadım.
Annemin rahatsızlığında beni aramayıp sormadıkları, hiç bir şekilde ilgilenmedikleri için kızgındım onlara.
Bir akşam da evlerine gidip "beni neden yanlız bıraktınız bu kadar" diye sitem etmiştim.
Kavga mahiyetinde birşey yaşanmadı ancak benim için "yanlış tercih" olduğumu söyledi kayınpederim.
Evimden kovulduğu halde evime geldiğini iddia etti.

Eşim tabii ki beni savundu. Çünkü yapılan ithamlar asılsızdı.
Ancak, babaannemin vefatı ve cenazesinde bulunmamızdan o kadar çok etkilendim ki.
Artık onlara da kızmıyorum...
Hiç birşey eskisi gibi olmayacak biliyorum, ancak yaşadıklarım da büyük tecrübe oldu.
Mesafeli kalsak dahi, bıçak gibi hiç bir ilişkinin kesilmemesi gerektiğini, hele ki bu aile mevzusu ise, çok daha dikkat edilmesi gerektiğini öğrendim...

Sizlerle de paylaşmak istedim içimdekileri.
Allah yerinde dinlendirsin babaannemi, keşke daha farklı olsaydı herşey.
Keşke daha fazlasını yapabilseydik onun için.
İnşallah hakkını helal etmiştir. Bana kırgın değildir...
 
Hatirladim konunuzu. Babaanneye niye gelmediler ? Yanlis tercih ne ya ? Cok igrenc seyler soylicem simdi ama o insanlar haketmez. Insanliktan nasibini almamislar.
Sen zor zamanim da yoktunuz diyosun adam sen yanlis tercihdin diyo.
Kufrettim farzet.
 
Hatirladim konunuzu. Babaanneye niye gelmediler ? Yanlis tercih ne ya ? Cok igrenc seyler soylicem simdi ama o insanlar haketmez. Insanliktan nasibini almamislar.
Sen zor zamanim da yoktunuz diyosun adam sen yanlis tercihdin diyo.
Kufrettim farzet.

Ben artık onları yok var sayıyorum hayatımda.
Düşünmemeye çalışıyorum yoksa kendi kendimi dolduruyorum daha beter sinirleniyorum.

Böyle insanlar işte.
Bencil, hayatları sadece kendi dört duvarlarından ibaret.
Evlatlarının ne zor, ne dar gününü anlayabilecek kapasitedeler.

Fakat babaannem konusunda babamın üzüntüsünü bizzat yaşadım.
O kadar uzak kalışımız, babamın yurtdışında oluşu, cenazesine bile gelemeyişi, çok etkiledi beni.
Eşime de tek dediğim şey "bak gör, gözünün önünde canlı örnek, annen dünya kötüsü olsa annedir, babanda öyle, bunları yaşamak istemiyorsan kendi hayatında, böyle vicdani yük taşımak istemiyorsan, hayatını da ona göre yaşayacaksın, ailen benim için bitti, benim için pul kadar ederleri yok, fakat eşim olduğun için öyle ya da böyle dönem dönem ailenle yüz göz olmak zorunda kalacağım, buna engel olamıyorum malesef... Ben bu yaşananları sana yaşatmam, ama sen de aileni ona göre uzak tut benden" dedim...

Pazar günü kayınpederimin doğum günüymüş.
Eşim haklı olarak babasını görmek istedi.
Bende dedim çocuklarla gideriz, ama ben girmem evlerine.
Eşim baştan ofuldandı pufuldandı, bende direkt kızmadan, söylenmeden eşime dedim "kusura bakma canım ama beni "yanlış tercih" olarak görüp bir de evimden kavulduğunu iddia eden babana sevgi gösterisinde bulunamayacağım, sen ve çocuklarım onları görebilir, torunları sevmek onların hakkı, sen de evlatlarısın, ancak ben hiç birşeyleri olmuyorum onların, kapıdan çocukları bırakmaya yardım eder, kendi işlerimi hallederim" dedim...

Nitekim de öyle yaptım.
Kapıdan çocukları ve eşimi bıraktım, kendim de dışarı çıkıp gezdim.
Sonra da onların kalkacağına yakın gidip çocukları aldım, beraber eve döndük...
Bundan sonra böyle...
 
Basin sagolsun..Acisi henuz cok taze.. hep boyle olur ya birini kaybedince aslinda herseyin ne kadarda anlamsiz oldugu gercegi.. insaniz kiziyoruz kiriliyoruz hayatin gercekleri bunlar..kasimizdakinin dunyanin en kotusu olmasinada gerek yok bunun icin. suan bu hislerin normal, ama gececek..
 
Kesinlikle aynı duygular içimdeyim
Bende dedemi kaybettim
Bu hayatın bomboş olduğunu
En büyük hakikatin ölüm olduğunu
Gereksiz şeyler için üzülmek gerektiğini
Öğrendim
 
Benim babaannemle yaşadıklarımı anlatmışsınız resmen. Ben de babanemi sevmiyorum, bizi hep dışlardı sevmezdi hala da sevmiyor küçücük bir anı anlatayım niye sevmediğimi anlayın.
Babaannemle evlerimiz yanyanaydı, Ben 7 veya 8 yaşlarındayım, kız kardeşim 4_5 yaşında babannemlerde oturuyoruz halalarım, amcamın eşi, annem ve kuzenlerim hepimiz. Annemi babam çağırınca eve geçti, kardeşim ve ben oradayız. Annem gidince, babaannem "yarın hazırlık yapın da pikniğe gidelim" dedi halalarımla, yengemle ne pişirelim muhabbetleri bile döndü. Biz bir sevindik anlatamam pikniğe gidicez çünkü sonra eve geldim, annem mutfakta yemek yapıyor, "anne yarın pikniğe gidilecekmiş, sende hazırlık yap" dedim, annem " babaannen mi söyledi annene söyle diye" dedi. "yok ama bizim yanımızda konuştular bende duydum" dedim Annem "babaannen kapıyı çalsın yarın pikniğe gidicez sende hazırlık yap, sizde gelin desin yaparım bişeyler" dedi. Akşam yatana kadar kapıyı bekledik kardeşimle, babaannem gelsin de bizi de çağırsın diye. Annem en son " o bizi çağırmaz kızım" dedi ama nasıl kızıyorum anneme anlatamam bizim yanımızda konuştu çağırmayacak olsa konuşur mu, demek ki vazgeçtiler diyorum. Ertesi gün sabah kapının önüne beyaz bi dolmuş geldi, babaannem, halalarım, yengem ve bütün kuzenlerim binip pikniğe gittiler, benle kardeşim balkondan sadece baktık onlara. O kadar üzüldüm ki o gün anlatamam ağlamak istedim ağlayamadım, annemin bizi teselli edişi geliyor gözümün önüne . bir çocuğun kalbini kırmak çok kolay ama yıllar geçsede o çocuk unutmuyor.
Şimdi babaannem kalça kemiğini kırmış ayağa kalkamıyor bir kaç defa gidip geçmiş olsun falan dedim ama öylesine kızgınım ki ona (Allah uzun ömür versin yinede) ölse acır mıyım ağlar mıyım emin değilim
 
Benim babaannemle yaşadıklarımı anlatmışsınız resmen. Ben de babanemi sevmiyorum, bizi hep dışlardı sevmezdi hala da sevmiyor küçücük bir anı anlatayım niye sevmediğimi anlayın.
Babaannemle evlerimiz yanyanaydı, Ben 7 veya 8 yaşlarındayım, kız kardeşim 4_5 yaşında babannemlerde oturuyoruz halalarım, amcamın eşi, annem ve kuzenlerim hepimiz. Annemi babam çağırınca eve geçti, kardeşim ve ben oradayız. Annem gidince, babaannem "yarın hazırlık yapın da pikniğe gidelim" dedi halalarımla, yengemle ne pişirelim muhabbetleri bile döndü. Biz bir sevindik anlatamam pikniğe gidicez çünkü sonra eve geldim, annem mutfakta yemek yapıyor, "anne yarın pikniğe gidilecekmiş, sende hazırlık yap" dedim, annem " babaannen mi söyledi annene söyle diye" dedi. "yok ama bizim yanımızda konuştular bende duydum" dedim Annem "babaannen kapıyı çalsın yarın pikniğe gidicez sende hazırlık yap, sizde gelin desin yaparım bişeyler" dedi. Akşam yatana kadar kapıyı bekledik kardeşimle, babaannem gelsin de bizi de çağırsın diye. Annem en son " o bizi çağırmaz kızım" dedi ama nasıl kızıyorum anneme anlatamam bizim yanımızda konuştu çağırmayacak olsa konuşur mu, demek ki vazgeçtiler diyorum. Ertesi gün sabah kapının önüne beyaz bi dolmuş geldi, babaannem, halalarım, yengem ve bütün kuzenlerim binip pikniğe gittiler, benle kardeşim balkondan sadece baktık onlara. O kadar üzüldüm ki o gün anlatamam ağlamak istedim ağlayamadım, annemin bizi teselli edişi geliyor gözümün önüne . bir çocuğun kalbini kırmak çok kolay ama yıllar geçsede o çocuk unutmuyor.
Şimdi babaannem kalça kemiğini kırmış ayağa kalkamıyor bir kaç defa gidip geçmiş olsun falan dedim ama öylesine kızgınım ki ona (Allah uzun ömür versin yinede) ölse acır mıyım ağlar mıyım emin değilim
Bazı insanlar çok kötü gerçekten. Çocukları da kendi kinlerine alet ediyorlar . Anlattığınız olay benim de yüreğime dokundu.
 
Hep düşündüğüm şey ölüm
Şuan hayatımda sadece kv ile mesafeliyim lohusalıgımda yaptıklarını hissettirdiklerini bana hayatımda kimse yapmadı
Kendi iki oğluna verdiği tüm hayatının acısını benden çıkarmaya kalktı tek düşündüğüm yarın kv ölse vicdanım sızlar mı? bu yüzden asla saygısızlık yapmadım ikili tartışmaya bile girmedim Allah’a havale ettim gitti..
Yalnız bu düşüncede olan biri olarak söylüyorum giden hep senden gidiyor
 
Benim babaannemle yaşadıklarımı anlatmışsınız resmen. Ben de babanemi sevmiyorum, bizi hep dışlardı sevmezdi hala da sevmiyor küçücük bir anı anlatayım niye sevmediğimi anlayın.
Babaannemle evlerimiz yanyanaydı, Ben 7 veya 8 yaşlarındayım, kız kardeşim 4_5 yaşında babannemlerde oturuyoruz halalarım, amcamın eşi, annem ve kuzenlerim hepimiz. Annemi babam çağırınca eve geçti, kardeşim ve ben oradayız. Annem gidince, babaannem "yarın hazırlık yapın da pikniğe gidelim" dedi halalarımla, yengemle ne pişirelim muhabbetleri bile döndü. Biz bir sevindik anlatamam pikniğe gidicez çünkü sonra eve geldim, annem mutfakta yemek yapıyor, "anne yarın pikniğe gidilecekmiş, sende hazırlık yap" dedim, annem " babaannen mi söyledi annene söyle diye" dedi. "yok ama bizim yanımızda konuştular bende duydum" dedim Annem "babaannen kapıyı çalsın yarın pikniğe gidicez sende hazırlık yap, sizde gelin desin yaparım bişeyler" dedi. Akşam yatana kadar kapıyı bekledik kardeşimle, babaannem gelsin de bizi de çağırsın diye. Annem en son " o bizi çağırmaz kızım" dedi ama nasıl kızıyorum anneme anlatamam bizim yanımızda konuştu çağırmayacak olsa konuşur mu, demek ki vazgeçtiler diyorum. Ertesi gün sabah kapının önüne beyaz bi dolmuş geldi, babaannem, halalarım, yengem ve bütün kuzenlerim binip pikniğe gittiler, benle kardeşim balkondan sadece baktık onlara. O kadar üzüldüm ki o gün anlatamam ağlamak istedim ağlayamadım, annemin bizi teselli edişi geliyor gözümün önüne . bir çocuğun kalbini kırmak çok kolay ama yıllar geçsede o çocuk unutmuyor.
Şimdi babaannem kalça kemiğini kırmış ayağa kalkamıyor bir kaç defa gidip geçmiş olsun falan dedim ama öylesine kızgınım ki ona (Allah uzun ömür versin yinede) ölse acır mıyım ağlar mıyım emin değilim
Cok etkilendim :( hic bir cocugun kalbi kirilmamaliii
 
Büyük konuşmıyım ama o konuda içim rahat nerdeyse o yetiştirdi beni halalarım la beraber ama fazlasıyla emeğinin karşılığını verdiğini düşünüyorum , ama anneanem hakkında aynı şeyi söyleyemşyecem ölümü öyle utanç oldu ki çocuklarına , torunlarına bir Allah’ın kulu yardım etmedi ona, asla unutmam :( insan olmak bu kadar zor olmamalı , bir güzel söz,biraz sevgi yeter aslında
 
Benim babaannemle yaşadıklarımı anlatmışsınız resmen. Ben de babanemi sevmiyorum, bizi hep dışlardı sevmezdi hala da sevmiyor küçücük bir anı anlatayım niye sevmediğimi anlayın.
Babaannemle evlerimiz yanyanaydı, Ben 7 veya 8 yaşlarındayım, kız kardeşim 4_5 yaşında babannemlerde oturuyoruz halalarım, amcamın eşi, annem ve kuzenlerim hepimiz. Annemi babam çağırınca eve geçti, kardeşim ve ben oradayız. Annem gidince, babaannem "yarın hazırlık yapın da pikniğe gidelim" dedi halalarımla, yengemle ne pişirelim muhabbetleri bile döndü. Biz bir sevindik anlatamam pikniğe gidicez çünkü sonra eve geldim, annem mutfakta yemek yapıyor, "anne yarın pikniğe gidilecekmiş, sende hazırlık yap" dedim, annem " babaannen mi söyledi annene söyle diye" dedi. "yok ama bizim yanımızda konuştular bende duydum" dedim Annem "babaannen kapıyı çalsın yarın pikniğe gidicez sende hazırlık yap, sizde gelin desin yaparım bişeyler" dedi. Akşam yatana kadar kapıyı bekledik kardeşimle, babaannem gelsin de bizi de çağırsın diye. Annem en son " o bizi çağırmaz kızım" dedi ama nasıl kızıyorum anneme anlatamam bizim yanımızda konuştu çağırmayacak olsa konuşur mu, demek ki vazgeçtiler diyorum. Ertesi gün sabah kapının önüne beyaz bi dolmuş geldi, babaannem, halalarım, yengem ve bütün kuzenlerim binip pikniğe gittiler, benle kardeşim balkondan sadece baktık onlara. O kadar üzüldüm ki o gün anlatamam ağlamak istedim ağlayamadım, annemin bizi teselli edişi geliyor gözümün önüne . bir çocuğun kalbini kırmak çok kolay ama yıllar geçsede o çocuk unutmuyor.
Şimdi babaannem kalça kemiğini kırmış ayağa kalkamıyor bir kaç defa gidip geçmiş olsun falan dedim ama öylesine kızgınım ki ona (Allah uzun ömür versin yinede) ölse acır mıyım ağlar mıyım emin değilim

Ben de sana bir iki anımı anlatayım.

Ben de ufağım o zamanlar ilk okula gitmiyorum.
11 sene babaannemle aynı evde oturduk biz.
Haliyle buz dolabı da dahil bütün eşyalarımız ortaktı.
Annem sadece bir oturma odası ve yatak odası olarak kullandığı iki odada yaşıyordu diyebilirim.
Ortada geniş bir hol vardı, iki tane kanepe sığan ve buzdolabı da o holdeydi.

Ben buzdolabını açtığımda kaselerle sütlaç gördüm.
Bir tane almak istedim annem de dedi ki alma kızım onlar babaannenin.
Annem babaannemden rica etmiş bir tane yiyebilir miyim diye ve babaannem müsade etmemiş.
Hayal meyal hatırlıyorum ne kadar üzülüp ağladığımı.
Ve sütlacı ben hamile dönemimde aş erene kadar hiç sevmezdim, yiyemezdim.

Bir defasında da okuldan eve gelmiştim, o zamanda annem evde yok, babam İstanbul'daydı biz memlekette tabii.
Annem annaneme gitmişti 2 km uzağa, akrabalarımız gelmiş ziyarete.
Beni de babaanneme emanet etmiş, okul olduğundan dolayı okulumdan kalmayayım diye.
Geldim eve, babaannemle birşey için tartıştık ne olduğunu hatırlamıyorum.
Ancak yemek ile alakalı bir mevzu olduğunu anımsıyorum.
Babaannemin bahçe tarafında (çatıda) sakladığı bir tane kızılcık sopası vardı.
Şimdi seni dövücem diyerek sopaya davrandığını ve benim de evden var gücümle kaçtığımı hatırlıyorum.
Çocukluk, daha ilk okula gidiyorum o zamanlar, 9 yaşında falanım.
Çıktım evden sonra geri geldim haliyle, sokakta kalacak halim yok.
Kapıyı çaldım çaldım açan yok.
Bir baktım babaannem güneşlikleri kapattı, ardından mahalledeki evlerin güneşlikleri kapandı.
Kapının önünde baya bir oturdum bekledim ama kimse açmadı kapıyı.
Bende babamın tanıdıkları var, annanemin tanıdıkları var güvencesiyle, gittim kahveye.
Bir tane tanıdık buldum taksi sahibi, ona dedim beni annaneme götürür müsün?
O da dedi tamam da para nasıl vereceksin? Dedim annanem öder parasını.
Bizi tanıdığı için aldı arabaya gittik 2 km yolu.
Ama o yol da ıssız, adam kesseler 3-5 gün bulunmaz o derece ıssız.

Velhasıl vardık annanemin evine.
Annem beni kapıda görür görmez fenalık geçirdi, olduğu yere çöktü.
Nasıl geldin sen buraya? Kim getirdi seni? diye şok içindeydi.

Sonra olan biteni anlatınca, onlarda kızdılar, nasıl seni sokakta bırakır ya başına birşey gelseydi diye.

Ama işte diyorum ya, bunlar yaşandı bitti...
Kötü anılar bunlar...

Ama iyisi de var içinde.
Eşim ile nişanlı iken eşimden rica ettim, beraber gittik babaannemi ziyarete.
O zaman babaannem çok memnun oldu, beni de eşimi de (o zamanlar nişanlım) el üstünde tuttu.
Pervane oldu etrafımızda diyebilirim.

Her memlekete gidişimizde uğradım ona, çocuklarımı da götürdüm, hep pervane oldu etrafımızda.
Elinden geldiğince bizi ağırladı.

Sanıyorum babaannem gençliğinde yapmış olduğu hataların farkına vardı.
Öldüğünde de gerçekten çok etkilendim, çünkü hiç düşündüğüm gibi olmadı.
Eceli ile öldü ve gerçekten yüzü tertemiz ve aydınlıktı.
Kötü bir insan böyle olamaz diye düşündüm... Hala içim sızlıyor, belki diyorum herşeyi anladı da, bize anlatmaya mı fırsatı olmadı...

Affetmek lazım.
Herşeyden önce kendi yürek hafifliğimiz için affetmeli.
Olduğu gibi kabullenmeli.
 
Hep düşündüğüm şey ölüm
Şuan hayatımda sadece kv ile mesafeliyim lohusalıgımda yaptıklarını hissettirdiklerini bana hayatımda kimse yapmadı
Kendi iki oğluna verdiği tüm hayatının acısını benden çıkarmaya kalktı tek düşündüğüm yarın kv ölse vicdanım sızlar mı? bu yüzden asla saygısızlık yapmadım ikili tartışmaya bile girmedim Allah’a havale ettim gitti..
Yalnız bu düşüncede olan biri olarak söylüyorum giden hep senden gidiyor

Muhakkak.
Gerçekten giden bizden gidiyor.
Benim kayınvalidem de zor bir insan.
Gerçekten insanı tüketiyor.
Ama ben çözümü buldum, olması gerektiği kadar olmalı herşey.
Beni sevmeyeni ben sevmek zorunda değilim.
Saygısızlık yapmam sizin de dediğiniz gibi, ama evine de gitmem.
İnsan istendiği ve sevildiği yerde değer bulur.

Ama eşimi de bu anlamda üzmemin anlamı yok, ben zamanında eşimi de üzdüm bu konuda yalan değil.
Ancak anladım ki, annesi yüzünden eşimi yargılamak saçma.
Veya onu üzmek saçma.
 
Huzur icinde yatsin

Sanirim ilk defa yakin bir akrabanizi kaybettiniz o yuzden bu kadar duygusallastiginizi dusunuyorum

Ben insanlari kalplerine gore degerlendiriyorum acikcasi ölüm hepimiz icin var , hayati iyi ve guzel yasamak , kalp kirmamak lazim , kalbimi kiranin da arkasindan bir damla giz yasi dokmem , dokmiyorum da..

Belki de cocuklugumdan beri cok fazla olum yasadigim icin boyleyim ama benim icin cok normal bir surec , eninde sonunda benim de gidecegim yere gittigi icin hayattayekn bana cektiren bir insana uzulmem
 
Huzur icinde yatsin

Sanirim ilk defa yakin bir akrabanizi kaybettiniz o yuzden bu kadar duygusallastiginizi dusunuyorum

Ben insanlari kalplerine gore degerlendiriyorum acikcasi ölüm hepimiz icin var , hayati iyi ve guzel yasamak , kalp kirmamak lazim , kalbimi kiranin da arkasindan bir damla giz yasi dokmem , dokmiyorum da..

Belki de cocuklugumdan beri cok fazla olum yasadigim icin boyleyim ama benim icin cok normal bir surec , eninde sonunda benim de gidecegim yere gittigi icin hayattayekn bana cektiren bir insana uzulmem

3 sene önce annanemi kaybettik.
Ona da çok üzüldüm, çünkü o da hiç hak etmediği bir şekilde vefat etti.

Benim elimde değil sanırım biraz duygusal yaklaşıyorum bu konulara.
Bugün kalp kıran insan yarın pişmanlıklarını yaşayıp üzüntü duyabilir.
Affedilmek ister ama o vakti bulamayabilir...

Herşey insan için, üzüntülerde sevinçler de.
Tabii ki önemli olan insanların birbirini üzmemesi, 3 günlük dünyada kim neyi paylaşamaz hala anlamış değilim.
 
3 sene önce annanemi kaybettik.
Ona da çok üzüldüm, çünkü o da hiç hak etmediği bir şekilde vefat etti.

Benim elimde değil sanırım biraz duygusal yaklaşıyorum bu konulara.
Bugün kalp kıran insan yarın pişmanlıklarını yaşayıp üzüntü duyabilir.
Affedilmek ister ama o vakti bulamayabilir...

Herşey insan için, üzüntülerde sevinçler de.
Tabii ki önemli olan insanların birbirini üzmemesi, 3 günlük dünyada kim neyi paylaşamaz hala anlamış değilim.

Hepimiz farkinda olmadan kalp kiriyoruzdur da ben bilincligi kotulugu affedemiyorum
Misal sizin babannenizinki gibi , bende herzaman affetmekten yanayim ama bazi seyler var ki affetsem bile ben o insani bitiriyorum kafamda ve kalbimde

Allah rahmet eglesin anneannize de
 
Hepimiz farkinda olmadan kalp kiriyoruzdur da ben bilincligi kotulugu affedemiyorum
Misal sizin babannenizinki gibi , bende herzaman affetmekten yanayim ama bazi seyler var ki affetsem bile ben o insani bitiriyorum kafamda ve kalbimde

Allah rahmet eglesin anneannize de

Teşekkür ederim, amin inşallah.
Büyüklerimiz bitti ailede.
Dedemler ben küçükken vefat etmişler, annane ve babaanneyi de kaybettim.

Bazı ölümler ayrılık sebebiyeti verir akraba çevresinde.
Annanemde böyle oldu malesef.
Bazı ölümlerde tam tersine aile ve akrabaların kenetlenmesine vesile olur.
Şaşırtıcı bir şekilde babaannemin ölümü de buna vesile oldu.

İnsan ne umuyor ve düşünüyor ama yaşadıkları bambaşka olabiliyor.
 
Ben isin biraz da diger yanindayim. Bizler bile dusunuyoruz olum var diye, olmeye bir cani kalmis insanlar nasil dusunup buzlari eritmek istemezler?
 
Başınız sağolsun. Yerinde rahat uyusun.
Bilemiyorum vicdanınız rahatsız olmuş ama bence babaannenizin sizden daha fazla üzülecek şeyi vardı diye düşünüyorum. Sizi sokakta bırakması çok acı,sizin taksiye binip gitmeniz,hiç merak etmemesi,bu çocuk nerede ,aç mı susuz mu dememesi çok acı.
Emanettiniz ona,anneniz sizi ona emanet etmiş. Sırf bu sebeple sizi eve almalıydı.
Ha affetmek konusuna sonuna kadar katılıyorum. Kesinlikle insana en ağır yük bu oluyor. Ne zaman ki affedip,boşvermeye başlıyoruz,yükümüz hafifliyor. Rahatlıyoruz. Affedemeyince insan kinle nefretle kendi kendini doldurup mutsuz oluyor.
 
Pek katilamicam bu yaziya :KK12: tamam ölümlü dünya ama herseye göz mü yumalim? Beni kiran insanlarda su 3 günlük dünyada beni kirmayi versin :KK12: 5 ay olucak nerdeyse annemle babamla bir cift laf konusmadim.... konusmucamda .... unutamadiklarim var ...:110:

Su 3 günlük ölümlü dünyada hayati istediginiz gibi yasayin ve sizi mutsuz eden insanlardan uzak durun
 
Back
X