Rahatsızlığınızla ilgili bir yorum yapamam çünkü yaşayan bilir. Belki sizi daha çok zorluyordur bu durum. Tanı aldığınıza göre psikiyatr'a gittiniz. Beraberinde psikologa da başlayabilirsiniz diye düşündüm.
Sevdiklerini kaybetmemek için alttan almak, onlar yüzüne bile vursa susmak bunlar bana da tanıdık. Bir zamanlar bende böyleydim. Insan değişebiliyor. Sınır çizme ve bağlanma stilleri ile alakalı videolar izleyin, kitaplar okuyun derim. Ben cevaplarımı buralarda buldum. Hala daha sevdiğim birinin bir yanlisinda hayatimdan cikarma yoktur. Cunku bizde insaniz bende ona yanlis yapmışımdır diye düşünürüm. Ancak karşı taraf telafi etmek yerine buzdan duvarlar örüyorsa artik barışmaya gayret etmiyorum.
Çözümü şurada buldum ben, korktuğum şeylere gönüllü olmak. Bir şeyden korkup kaçıyorsak , sırf kaçındigimiz için sorunların , kırgınlıkların üzerini örtüyorsak o sadece geçici bir çözüm oluyor. Ve korktuğunuz yine başınıza geliyor, üstelik tüm suçlu siz olarak. Cunku zamanında sustunuz. Birden değişen siz olmuş oluyorsunuz.
Korktuğumuz şeyin üzerine gidip yaşamaya gönüllü olursak o kadar da korkunç olmadığını görüyoruz. Mesela sevdiğim insanların beni yanlış anlamasını istemiyorum mu diyorsunuz? Bunu engelleyecek gücünüz var mi ki?yanlis anlasilmamak icin susmak, alttan almak doğru anlaşılmaniza sebep vermez. Bir yerde patlak verir ve karşınızdaki sizi yine suçlar. Sonuç değişmez kısacası. Bırakın gönüllü olun sevdiğiniz insanlar da sizi yanlış anlasin. Hakikaten niyetinize güveniyorlarsa zaten olayın sıcaklığı geçince o da durulacaktır. Biri sizi kötü bilmesin mi istiyorsunuz? Bilse ne olacak ki? Kendinizden ne eksilecek?birisin size kötüsün demesi sizi kötü yapmaz. Hepimiz bazen doğru bazen yanlış kararlar alabiliriz hayatta. Hata yapabiliriz ancak bile bile birine kötülük olsun diye art niyetle davranmadiktan sonra kötü olmayız. Gönüllü olmak lazım onların gözünde kötü olmaya da.
Böyle böyle aşılıyor. Eskiden cok duygusal tepkiler verirdim. O benim en yakınım hakkımda nasil böyle düşünür diye üzülür dururdum. Şimdi diyorum ki " düşünür." Herkes suizana da kayabilir. Dostluklar arkadaşlıklar bitebilir,başlayabilir de. En yakınınız en uzaginiz olabilir. Kimseye kendini beğendirmek için çaba harcamayınca hayat daha güzel akıyor. Evet daha yalniz oluyorsunuz ama o yalnızlıkta kendinizi keşfetme ihtimaliniz oluyor. Kendi sorunlarınızla kendi başınıza bas edebilme gücü oluyor. Bence bunlar da güzel kazanımlar. Belki 16 17 yaşlarda bahsettiğim o duygusal iliskiler güzeldi ancak 30 yaşında olmuyor.