- 22 Ağustos 2011
- 919
- 102
- 73
Keşke ne zaman döneceğini sormasaydınız... Siz postayı koyunca çok fena gol yemişti ama şimdi berabere sayıyordur kendini.
AĞLAMAYIN sakın!
Madem önümüzdeki günlerde geri dönüyor her daim bakımlı olun her an gelebilirmiş gibi. Sizi salmış, bezmiş vaziyette görmesin. Hatta her zamankinden daha güzel olun. "Yokluğumda ne hallere düşmüş bizim hatun" diye düşünmesin. Ev de sürekli toplu olsun, dolapta sizin çok sevdiğiniz bir yemek olsun, çocukla birlikte altından kalkamıyormuşsunuz hissi uyandırmayın hiçbir şekilde.
Asıl zor zaman dönünce başlar. Çünkü siz eşinizi seviyorsunuz hem de çok sanırım :) . Sakın önünde ağlamayın, kızmayın sinir harbi geçirmeyin. Kendinize bir ses tonu belirleyin hep o tonda konuşun hep pasif agresif olun. Kayın pederinize ne mutluyum ne mutsuzum demişssiniz ya işte ona uygun bir ses tonu olsun bu renk vermeyen cinsten. O bağırıp çağırsa bile siz aynı ses tonuyla devam edin. Bu şekilde devam ettirebilirseniz bir yerde eşiniz dayanamayıp kırılma noktasına gelecektir. Keşke telefonlarını açsaydınız sonuçta sizi arayan o. Bundan sonra da aradığında dediğim gibi hep aynı ses tonuyla konuşun. Size verdiği bir karardan filan bahsederse "Peki" diyin kestirip atın asla tartışmayın.
İlk geldiğinde bakıcı tutma konusunu filan açmayın bekleyin bakalım ne plan yapmış önce o söylesin. Hem bu şekilde gerçekten boşanmak isteyip istemediğini anlayabilirsiniz. Ne de olsa boşanma konusunda ciddi olan adam planını yapmış olarak geri gelecektir.
Ah keşke elinde kocaman bir buket çiçekle gelse şu adam karımı evladımı çok özledim dese sarılsa boynunuza. Ama bu erkekler odun olduğundan ancak sistematik psikolojik savaştan anlıyorlar allahtan çoğunun aklı bu işlere hiç ermez.
AĞLAMAYIN sakın!
Madem önümüzdeki günlerde geri dönüyor her daim bakımlı olun her an gelebilirmiş gibi. Sizi salmış, bezmiş vaziyette görmesin. Hatta her zamankinden daha güzel olun. "Yokluğumda ne hallere düşmüş bizim hatun" diye düşünmesin. Ev de sürekli toplu olsun, dolapta sizin çok sevdiğiniz bir yemek olsun, çocukla birlikte altından kalkamıyormuşsunuz hissi uyandırmayın hiçbir şekilde.
Asıl zor zaman dönünce başlar. Çünkü siz eşinizi seviyorsunuz hem de çok sanırım :) . Sakın önünde ağlamayın, kızmayın sinir harbi geçirmeyin. Kendinize bir ses tonu belirleyin hep o tonda konuşun hep pasif agresif olun. Kayın pederinize ne mutluyum ne mutsuzum demişssiniz ya işte ona uygun bir ses tonu olsun bu renk vermeyen cinsten. O bağırıp çağırsa bile siz aynı ses tonuyla devam edin. Bu şekilde devam ettirebilirseniz bir yerde eşiniz dayanamayıp kırılma noktasına gelecektir. Keşke telefonlarını açsaydınız sonuçta sizi arayan o. Bundan sonra da aradığında dediğim gibi hep aynı ses tonuyla konuşun. Size verdiği bir karardan filan bahsederse "Peki" diyin kestirip atın asla tartışmayın.
İlk geldiğinde bakıcı tutma konusunu filan açmayın bekleyin bakalım ne plan yapmış önce o söylesin. Hem bu şekilde gerçekten boşanmak isteyip istemediğini anlayabilirsiniz. Ne de olsa boşanma konusunda ciddi olan adam planını yapmış olarak geri gelecektir.
Ah keşke elinde kocaman bir buket çiçekle gelse şu adam karımı evladımı çok özledim dese sarılsa boynunuza. Ama bu erkekler odun olduğundan ancak sistematik psikolojik savaştan anlıyorlar allahtan çoğunun aklı bu işlere hiç ermez.