• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İşsizlik ve Fakirlik Derdi

Ne mezunusun bilmiyorum ama şimdiki aklım olsa iş hayatına gireceğime babama kredi çektirir 3,5 milyoncu açardım :KK70:
Şaka bir yana bu devirde çalışılmaz, hele özel sektörde asla. Rezillik.
Bu devirde hukuk gibi, tıp gibi alanlardan mezun değilsen sıfırsın. Onlar da ilk 5-10 sene sürünüyor gerçi ama sonrası iyi en azından. Diğerlerinin sürünmesi baki kalıyor.
Ben 5 sene okudum.Bir de tembellik bonusu 6 sene. Babama dedim ki, keşke liseden sonra bana yüncü ya da ic camasircı acsaydınız. Hic gerek yokmuş o kadar strese
 
Ülkenin iş durumu yeni değil. Okurken gerçekten farkedememiş olmanıza şaşırdım. Hayatta herşeyi çabalayarak elde ediyoruz. Pes etmez bir yerlerden başlarsanız zaman alsa bile boşta kalmazsınız. Ama birkaç sene hiçbir deneyim olmadan beklerseniz ne yazıkki kimse almıyor. Benim özel sektör deneyimim stajlarda oldu yapamayacağımı anladım kpss kastım atandım. İnşallah güzel kapılar açılır size ve isteyen herkese.
 

konu benim degil, ben yorum yapan sade vatandaş :)

Ama haklısınız kuaför aklıma gelmemişti.
Valide İstanbul’un elit bir muhitinde oturuyor, hemen alt katındaki dükkan kuaför. Ve 20 yılı aşkın, isim yapmış, 10 un uzerinde çalışanı olan, lüks, fiyatları da hayli yüksek bir yer.
Dukkan sahibi 50li yaşlarında bir bey,
Komşulukta yapıyor olduğumuzdan epey hal hatır sorarız, aynı dertten muzdarip.
Çalışacak eleman bulamıyor.
Bulduklarının bazılarını o beğenmiyor, lüks bir yer müşteriye hitabı, kibarlığı, görünüşü düzgün olmak zorunda çalışanların. Hatta sigara içmeyen önceliğimdi eskiden, müşteriye yakın temas çalışan için, kaş alırken vs kokar diye istemezdim, artık onu da geçtim, diyor.
Kendince standartları düşürmüş, maaşları yükseltmiş adam ama bulamıyor.
Herkes işletme okuyup ceo olacağını düşünüyor.
İdealist olanlar için söyleyeyim, elle tutulur 10-15 üniversite haricinde idealizm Türkiye’de pek işlemiyor...
bence hem okumalı hemde ,meslek öğrenmeli yetişen nesil ..bir bilezik değil 2 bilezik olmalı .
 
Üniversiteden mezun olup referanssız ve deneyimsiz bir gariban olarak iş ilanlarına başvurmakla beraber ansızın kendimi dilenci gibi hissetmeye başladım. 4 yıl öğrenci pozisyonunda kalıp iş gücüne yüklenmememe ve işsizlik oranlarına dahil olmamama rağmen kendimi bir kast sistemine hapsedilmiş gibi hissediyorum. Emek verip karşılığı olan 3 kuruşu dahi alamama ihtimalinin bu kadar yüksek olması, iş görüşmesine gidince kendini bir et parçası gibi pazarlama zorunluluğu ve dürüstlüğe olan tahammülsüzlük karşısında emeğimin sömürüleceği bir düzene girmek için dahi köpek çekmek diye tabir edilen o pozisyona itildiğimi hissediyorum. Zenginlerin, zenginlere yalakalık edenlerin çocuğu değilim diye listenin dibine atılıyorum. Kimsenin sempatisini kazanamayacağım ve deneyim kazanma fırsatının dahi bana lütfedilmeyeceği bir sıçan yarışında kısılıp kaldım. Halbuki tek istediğim şey bu sıçan yarışına hiç girmemek ya da mümkün olduğunca kısa sürede uzaklaşarak kimsenin fiziksel saldırısına maruz kalmayacağım kadar güvenli ve onurlu bir şekilde yaşayabileceğim, bunun dışında her türlü konfordan feragat etmeye hazır olduğum bir yaşam tarzına kavuşmaktı. Ama kim bilebilirdi piyasada azına tamah edilecek kadar dahi ekmek olmadığını! Elbette biliyormuştur birileri, fakat bu gerçeği paylaşmaya gerek duymamışlar. Ekmek aslanın ağzında değilmiş, çoktan yutmuş, ben de çıkış kapısında bekliyormuşum meğerse.
Kıyamam üzülme sen benim kuzenim de 2 sene işsiz gezdi şimdi evli çoook mutlu cocuklu evi var durumu o kadar iyi ki iki tane süper lüks arabası var allah daha cok versin haketti diye dua ediyorum sürekli mutluka hayatın yoluna girecek bir gün bir telefon calacak ve sen aa bu saatte kalkılır mı diye kendini sikayet ederken bulacaksın :D üzülme umudunu kaybetme
 
türkiyede egitim sistemi o kadar berbat ki, genclerimiz heba oluyor resmen, herkes uni mezunu, HERKES. andik dandik bölümler var uni'lerde. burda bi üyenin yazdigi gibi, herkesin uni okumasina gerek yok ki. ama herkes okuyor nedense, mezun olayim da, uni okudu densin de ne olursa olsun is nasil olsa bulunur...sonra da marketlerde kasiyer oluyorlar.
ama suc türkiyeyi yöneten insanlarda. böyle egitim sistemi mi olur? böyle sacmalik mi olur? yurtdisinda cogu türkiyede mezun olanlar bosta kaliyor, diplomanin gram degeri esitligi veya denkligi olmuyor, türkiyenin ehliyeti bile yurtdisinda gecerli degil (eger yurtdisinda ikamet ediyorsaniz)....yani ülkenin temelden bi toparlanmasi gerekiyor...cidden üzülüyorum bu duruma, insanlarin emeklerinin bosa gitmesine...yazik günah aileleri o kadar cabaliyor.
 
Ben bir işsiz arkeolog olarak sesimi çıkarmadan mesajları okuyorum. Arkeolojiye çanak çömlek işte denen memlekette "iş" demem bile abesle iştigal. Yani bu meslekle işsiz olmamın normalliğini öyle çok hissettirdiler ki , artık arkeoloğum derken ses desibelim istemsizce azalıyor.
 
Yanlış anlamayın; realite böyle.

Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.

Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...

Iyi de kişiyi üniversite okumaya iten zaten devlet.
Üniversite ogrencisi olunca işsizlik payesinden 4-5 sene çıktığı icin gencler devlet universiteye girişi kolaylaştırıp her yere de okul açtı.
Öncelikle bu hatanin yok edilmesi lazim. Nitelikli üniversite sınavı şart. Baraj puanların yükselmesi şart.
Ayrıca şu an teknik ara eleman olmak için dahi ünivesite çok gerekli. Bunu dayatan sistemin ta kendisi.
 
Aynı şekilde bende de diyecek bir şey yok

İnsanlar işsiziz, fakiriz, enflasyon yüksek, mültecileri istemiyoruz diye zırıldanoyor. Sonra mültecilere 30 milyar harcadık diyen, ne bu konuda ne de başka bir konuda bir çözüm önerisi sunmayan partiye oy veriyor. Neden yani? Seçimden önce şunu da düzelticez şeklinde hiçbir vaat olmadı ki. Eeee sonra bir üye burda konu açmış mültecilerden nefret ediyorum diye. O zaman mültecilere dünya para döküp başımıza bela edenlere oy vermezsin kardeşim. Genel olarak politikasını desteklemediğin partiye oy vermezsin olur biter. İnsanımızı anlayamıyorum gerçekten.

Almanya'da mültecileri geri postalicaz diyen AfD seçimde inanılmaz bir çıkış yaptı.

İtalya'da işsizliği çözücez gerekirse ABden çıkıcaz diyen parti coşturdu.

Bizim memleketteki parti, nasıl politika uygularsa uygulasın, başarılı veya başarısız her zaman oyları topluyor bu nasıl bir iş?

Her gün tecavüz, hayvanlara eziyet, kadın cinayetleri, yerlerdolamaz sürünen ifade özgürlüğü, berbat bir ekonomi, işsizlik, dış bütçe açığı, mülteci krizi....şu b.k tabloya oy veren ne hali varsa görsün. Aynen dediğiniz gibi benim kendi işim gücüm var, gelirim de keyfim de yerinde, gerisini ben düşünmem bu saatten sonra.
Ama kek ve çay ❤

Şaka bir yana, ulkenin durumu uzun zamandır böyle ne yazık ki konu sahibi. İş bulamadıgı için intihar eden öğretmenlerin ülkesi burası. Fakirlikten çocuklarını saç kurutma makinesiyle ısıtıp yan odada intihar eden annenin ülkesi burası. Insanların çaresizliği öyle bir raddeye ulaşıyor ki canlarına kıyıyorlar. Hangi anne çocuklarını bırakıp gidebilir yoksa?
Her köşeye üniversite açan devlet is sahası yaratmadıgı için işsizlik had safhada. Bırakın yeni fabrikalar açmayı olanları satıyor.
Ama pes etmek yok. Bir şeyler yapacaksınız belki kpss belki özel sektör belki kendi işinizi kuracaksınız. Sadece yukarıda bir üyenin de dediği gibi bu kadar duygusal yaklasmayın olaya. Sizi çok yıpratır. Zira bu ülke uzun zamandır bu halde
 
Iyi de kişiyi üniversite okumaya iten zaten devlet.
Üniversite ogrencisi olunca işsizlik payesinden 4-5 sene çıktığı icin gencler devlet universiteye girişi kolaylaştırıp her yere de okul açtı.
Öncelikle bu hatanin yok edilmesi lazim. Nitelikli üniversite sınavı şart. Baraj puanların yükselmesi şart.
Ayrıca şu an teknik ara eleman olmak için dahi ünivesite çok gerekli. Bunu dayatan sistemin ta kendisi.

Politikalar bizde planlama degil, mağduriyetler üzerinden yürüyor bizde.
Önceden üniversite sınavını kazanamayan çocuk intihar ediyordu. Mağduriyet buydu
Yada ülkede üniversite mezun oranı azdı.
Adamlar bunun üzerine çıkıp su kadar üniversite açtık,
Bu kadar gencimiz artık üniversite mezunu diye
Politika oluşturdu.
Her köşe başına üniversite açıldı. Bir çoğunda doğru düzgün öğretim görevlisi yok. Nitelikli mezun sayılı üniversiteden çıkıyor.

Şimdi dediğiniz gibi mağduriyet 4-5 yıl ötelendi.
Artık KPSS kazanamayan genç intihar ediyor.
Şimdi politika şu kadar öğretmen atadık, bu kadar memur aldık olacaktı ama planlama olmadan oluşturulan bir temel olduğu için ne yapsalar ellerinde şişen bir mezun sayısı var.

Çözüm kontenjan azaltmak.
Meslek liselerinin hepsini İmam hatip yapmamak.
Meslek liselerini modaya uyarak ‘sağlık meslek lisesine’ cevirmemek...
Sonradan sertifika ile edinilen mesleklerin (güvenlik görevlisi, pilates eğitmeni, mutfak şefi gibi... ) eğitim içeriğini genişletip, sertifikaya bağlayacağına okula bağlamak.
Ve üniversitelerin bölümlerini yeniden düzenlemek...
100 kusur üniversitede işletme olacağına, 2 yıllık bölümleri arttırmak.
Tohum yetiştiriciliği, organik tarım, organik zirai ilaÇ üretimi gibi hayati alanlar oluşturulmalı.
Devlet bilmem kaç bin işletme mezununa istihdam sağlayamaz ama buna sağlayabilir...

Neyse, devlet politikayı bu şekilde oluşturdu diye vatandaş bu çarkın içine girmek zorunda degil.
Girmemeyi tercih edenler zamanla artacaktır diye düşünüyorum.
İnsanlara da kolay geldi orada burada koşturmak, bir yerde çıraklık yapmak, erken yaşta meslek öğrenmek için emek vermek yerine okulda olmak. Bu da bir gerçek... biz bir okulu bitirelim de hele... diye hayatı 4-5 yıl ötelemek işlerine geldi bir noktada.
Aileler açısından da üniversite mezunu olmak bir statü olduğu için, o çocuğu okutmak o statüye erişmesini sağlamak görevleri oldu.

Kısacası bize tek tip bir hayat sunuldu, biz de kabul ettik.
Alternatiflerini kişi kendi oluşturur.
Bunu devlet böyle yaptı, diyip kenara çekilmek, hayatımızı yoluna koymuş olmuyor.

2 oğlum var, buraya çokça yazdım. Akademik başarı beklentim yok. Ahlaklı insan olsunlar.

Kendi yönelimlerine göre, çok dağıtıp maymun iştahlı yapmadan bir kaç alternatif sunarım.
Okula devam etmek istiyorlarsa yine etsinler ama erken yaşta bir beceri kazansınlar isterim.

He daha çok küçükler olur mu olmaz mı bilmiyorum.
Ama o çarka benim hırsım yüzünden girmeyecekler. Yada alternatifleri olmadığını düşünmeyecekler.
 
Ben de şunu merak ediyorum.
Üniveriste okurken kendinizi ne kadar geliştirdiniz?
Not ortalamanizi sormuyorum . Staj bazında, projelere katılmak bazında, dil bazında ve daha kariyere ve benliğimize artı katacak neler yaptınız?
 
Yanlış anlamayın; realite böyle.

Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.

Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...
Çok haklısınız.
Eger yıllar evvel meslek liselerine yapılan haksızlık yapilmasaydi, insanlar meslek liselerini "tüh, kötü,kaka" görmeyeceklerdi...Herkes düz liselere gidip üniversite okuma derdine düşmeyecekti..
Meslek liselerinden mezun olan gençler hemen iş bulurken üniversitesi okuyanların birçoğunun issiz gezmesini nedenini tam olarak bu...

Örneğin 3 hafta önce yaylaya tasindim..5 kapaklı bir gardrobumu 1 saatte 200 TL ye kuracak elemanı tam 3 haftadır bekliyorum, sebebi ise işlerinin cok yoğun olmasi dolayisi ile 1 saatte 200 TL ye yapılacak işi beğenmiyorlar...

Eger egitim sistemimizi yıllar evvel berbat etmeselerdi, şu an herkes üniversiteli işsiz olamyacakti...

Üniversite okumayan meslek lisesi mezinlari şu an paraya para demiyorlar...
 
Dediklerinizi anlıyorum ; iş bulmak zor , hele öğretmenseniz daha zor . Ekonomi kötü , enflasyon almış başını gidiyor .

Ama sizlanmak çözüm getirmez . Bence harekete geçin , sizin bölümümüzde olmasa bile başka is alanları yaratın kendinize .

Ben iyi bir üniversitenin hukuk fakültesinden mezun olacağım . Mezuniyet Sonrası 1 sene sömürü tadında yasal staj var avukat olmak isteyenler için . Bazı Yerler para bile vermez staj sırasında . Staj yapacak yer bulmak zor değil ama parasız çalışmak ve somurulmek var işin ucunda...
Hakim savcı olmak için de tanıdığınız olması zorunlu gibi bir şey .

Peki ben ne yaptım ? Üniversite egitimim sırasında iyi denilecek bir genel ingilizce ve mesleki ingilizce öğrendim , not ortalamami görece yüksek tuttum , yazları uluslarası hukuk bürolari nda staj yaptım ( herkesin girmek için çok uğraştığı Bürolar ) , gönüllü olarak gerek alanımla ilgili gerekse başka alanlarda projelere katıldım... Okul bitmeden iyi bir yerde is buldum . Hiçbirini tanıdığım olmadan yaptım . Yani yapılıyor ama zor .

Sen ne yapabilirsin? İngilizce öğrenebilirsin, gönüllü olarak işlerde çalışabilirsin , @office in de dedigi gibi yazılım öğrenebilirsin ( ben de ogrenmeyi düşünüyorum hatta ) veya kendi alanında ilerlersin, kitap okuyarak kendini geliştirebilirsin vs. Özellikle kurumsal yerlerde özel sektörde çok torpil dönmüyor oraları dene derim , devlete çok olumlu bakmıyorum açıkçası.
Aslında cok da zor değil..

Belki de benim açımdan öyle..

Devlet memuru olarak çalışırken 9. yılımda yeniden KPSS ye girerek öğretmenlikte yılda 50 kisinin atandığı branşa atandım...
ve ben bunu evli, 2 çocuklu iken yaptim....
belkide biraz daha fazla çaba gerekiyor..
 
Bende diller tamam da nasıl yazılımcı oluruz biraz aydınlat beni ofisss :KK70:

hemen oturup bir iki alan için otomasyon yazıyorsun, sonra da onları firmalara iteliyorsun kullandıklarının yarı fiyatına :27: şaka bir tarafa cidden otomasyon yaz eğer C ler tamamsa, freelance iş verenler çok fazla onlara bak yerli-yabancı sitelerden.. "büyünce öğretmen olacağım" artık fantezi, aksiyona gerek yok artık iş teknolojide :)
 
hemen oturup bir iki alan için otomasyon yazıyorsun, sonra da onları firmalara iteliyorsun kullandıklarının yarı fiyatına :KK53: şaka bir tarafa cidden otomasyon yaz eğer C ler tamamsa, freelance iş verenler çok fazla onlara bak yerli-yabancı sitelerden.. "büyünce öğretmen olacağım" artık fantezi, aksiyona gerek yok artık iş teknolojide :)
Evet doğru diyorsun güzel öneri ama benim ilgim dillere karşı ne yazık ki :) ama bir yazılımcıyla füzyon oluşturabiliriz :D
 
Politikalar bizde planlama degil, mağduriyetler üzerinden yürüyor bizde.
Önceden üniversite sınavını kazanamayan çocuk intihar ediyordu. Mağduriyet buydu
Yada ülkede üniversite mezun oranı azdı.
Adamlar bunun üzerine çıkıp su kadar üniversite açtık,
Bu kadar gencimiz artık üniversite mezunu diye
Politika oluşturdu.
Her köşe başına üniversite açıldı. Bir çoğunda doğru düzgün öğretim görevlisi yok. Nitelikli mezun sayılı üniversiteden çıkıyor.

Şimdi dediğiniz gibi mağduriyet 4-5 yıl ötelendi.
Artık KPSS kazanamayan genç intihar ediyor.
Şimdi politika şu kadar öğretmen atadık, bu kadar memur aldık olacaktı ama planlama olmadan oluşturulan bir temel olduğu için ne yapsalar ellerinde şişen bir mezun sayısı var.

Çözüm kontenjan azaltmak.
Meslek liselerinin hepsini İmam hatip yapmamak.
Meslek liselerini modaya uyarak ‘sağlık meslek lisesine’ cevirmemek...
Sonradan sertifika ile edinilen mesleklerin (güvenlik görevlisi, pilates eğitmeni, mutfak şefi gibi... ) eğitim içeriğini genişletip, sertifikaya bağlayacağına okula bağlamak.
Ve üniversitelerin bölümlerini yeniden düzenlemek...
100 kusur üniversitede işletme olacağına, 2 yıllık bölümleri arttırmak.
Tohum yetiştiriciliği, organik tarım, organik zirai ilaÇ üretimi gibi hayati alanlar oluşturulmalı.
Devlet bilmem kaç bin işletme mezununa istihdam sağlayamaz ama buna sağlayabilir...

Neyse, devlet politikayı bu şekilde oluşturdu diye vatandaş bu çarkın içine girmek zorunda degil.
Girmemeyi tercih edenler zamanla artacaktır diye düşünüyorum.
İnsanlara da kolay geldi orada burada koşturmak, bir yerde çıraklık yapmak, erken yaşta meslek öğrenmek için emek vermek yerine okulda olmak. Bu da bir gerçek... biz bir okulu bitirelim de hele... diye hayatı 4-5 yıl ötelemek işlerine geldi bir noktada.
Aileler açısından da üniversite mezunu olmak bir statü olduğu için, o çocuğu okutmak o statüye erişmesini sağlamak görevleri oldu.

Kısacası bize tek tip bir hayat sunuldu, biz de kabul ettik.
Alternatiflerini kişi kendi oluşturur.
Bunu devlet böyle yaptı, diyip kenara çekilmek, hayatımızı yoluna koymuş olmuyor.

2 oğlum var, buraya çokça yazdım. Akademik başarı beklentim yok. Ahlaklı insan olsunlar.

Kendi yönelimlerine göre, çok dağıtıp maymun iştahlı yapmadan bir kaç alternatif sunarım.
Okula devam etmek istiyorlarsa yine etsinler ama erken yaşta bir beceri kazansınlar isterim.

He daha çok küçükler olur mu olmaz mı bilmiyorum.
Ama o çarka benim hırsım yüzünden girmeyecekler. Yada alternatifleri olmadığını düşünmeyecekler.

Siz gibi bilinçli veli sayısı o kadar az ki...
Geçenlerde şöyle bir konuşmanın ortasında kaldım(ögrenci son derece pasif ve akademik olarak başarısız ama çizim yeteneği çok iyi)
Ben: -Neden zorla sayısal sinif istiyorsunuz güzel sanatlarda okutsaniz daha iyi olmaz mı
Ögrenci velisi : -Aman napacak çizimde çüzümde sayisala giderse belki aile hekimi falan oluverir !!!!
Tabii ki ben: - Mavi ekran !@#$

Yani insanlarin beklentileri siz gibi ve makul olan gibi ahlak,insanlik falan değil artik ne yazik ki :KK43:
Bari doktor olsun seviyesine getirdiler,bilincsizlikleri ile durumu.
 
Yanlış anlamayın; realite böyle.

Diğer bir çözüm bkz. Herkes üniversite okumak zorunda değil.
Küçümsenen ara elemanlar çok daha rahat iş buluyor.
Anadolu da bir üniversiteden mezun mühendis tırmalamaya çalışırken, bir otomotiv firmasının desteklediği teknik lisede servis elemanı olarak direkt işe başlayan çocuklar 2-3 bin arası kazanıyor.. üstelik lisede okudukları süre boyunca da maaş alıyorlar. Sigortaları da yatıyor.

Bilmem kaç yıl okumuş, üniversite mezunu genç Kadınlar asgari ücret için didinirken, terziler tek bir cekete, elbiseye 300-400 lira dikim parası istiyor...
diktirmek istediğim bir günlük elbise var, uygun terzi bakıyorum, İstanbul da olduğum muhitte tavsiye edilen terziler 300 liradan aşağıya dikmiyor...
İşini iyi yapan marangoz bulmak hayal, işini iyi yapan mobilyacı bulmak da öyle... fabrikasyon değil özel seyler aradığınız an her şey ucuk.
Gibi gibi...
Herkes üniversiteye kapağı atayım sonrası Allah Kerim diye düşünüyor. Sonrası hayal kırıklıkları, yılların emeğine biçilen komik değerler...

Ne kadar guzel yazmissiniz.
Biz mesela garsonluk bilen garson bulamiyoruz. Hafif yabanci dil ve servis bilse 4000 maasi var. Sinirsiz yeme icme servis prim ve tipbox var. Tip sayesinde 6 ya rahat cikiyor.
Ama gida muhendisi asgari ucretin az ustunde aliyor bizde. Cunku muhendislik gerektiren bir icraatimiz yok. Bakanligin karari geregi diplomasi sebebiyle burada bulunuveriyor. Ihtiyacimiz guler yuzle musteriyi agirlayacak servis elemani...
Ama herkes kpss diye tutulmus gidiyor.
Burda bi kere atanamadim intihar edicem yazan bi kiza "dunyanin sonu degil canim baska islere bak canindan degerli mi" dedim diye bir cok uye bana saldirmisti. Atanamamayi normallestirmekle suclandim.
Bir ulkede herkes memur veya beyaz yaka calisan olamaz ki. Yapilmasi gereken baska isler de var. Herkes tek alana yuklendigi icin duzen bozuluyor.
 
Back
X