Istanbul///Polonezköy

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.848
29.705
60
İstanbul'un yanı başında ki bahçesi Polonezköy, denizi aratmayan özellikleriyle her mevsim baharı yaşıyor. Polonezköy'de yemyeşil bahçeler, kır lokantaları, piknik alanları, huzurlu pansiyon ve otellerde konaklama, doğa sporları, dinlenme, at binme, gezme imkanı var. İstanbul'un yanı başında,farklı atmosferi ile kısa tatillerde, kaçamaklarda tercih edilen Polonezköy, son yıllarda restore edilen evleri, yeni açılan çeşitli tesisleriyle daha da turistik hale gelerek gelişiyor.
Bahçeler, kır lokantaları, piknik alanları yemek, huzurlu pansiyon ve otellerde konaklama, doğa sporları, dinlenme, at binme imkanları yörenin cazibesini artırıyor. Tertemiz orman havası, zümrüt yeşili bitki örtüsü hakimiyetindeki ortamda isterseniz hafta sonu veya yakınlığından dolayı hafta içi bir yemek molası için bile tercih edebileceğiniz bu çok özellikli köyde yapabilecekleriniz bunlarla sınırlı değil. Orman içi parkurunda yürüyüş, kros, koşu, bisiklet, tesislerin spor sahaları ve salonlarında aletli jimnastik yapabilir, yüzme havuzlarından yararlanabilirsiniz.
Milli parklar kapsamına alınan "Polonezköy Tabiat Koruma Alanı" Mayıs ve Haziran ayında en güzel mevsimini yaşıyor. Dinlenmenin yanı sıra tembelliğin keyfini yaşamak ise bir başka güzel oluyor. Köy meydanında, ulu ağaçların gölgesinde ki bahçede oturanların dışında ortada büyük bir kalabalığa rastlamasanız da, konaklama tesisleri önüne park etmiş araçların çokluğunu görünce köyün hiç de tenha olmadığı izlenimine kapılıyorsunuz.! Polonezköy sevdalıları temiz havada ya kahvaltı yapıyor, ya uzun süren yemeklerde sohbet ediyor, ya da konakladıkları tesislerin sessiz odalarında uyuyorlar!
Haziran ayının ilk haftasında kiraz festivali düzenleniyor. Polonezköy'den gelen folk gruplarının katılımı ile oyunlar oynanıp, müzik konserleri veriliyor. Festivalde sergi ve çeşitli etkinliklere ilave olarak bir de kiraz güzeli seçiliyor.

Köyün kuruluşu: 1842'de Polonya, Rusya, Prusya, Avusturya tarafından işgal edilip paylaşılıyor. Prens Adam Czartoryski bu paylaşıma karşı çıkarak sürgünde bulunduğu Paris'te çeşitli girişimlerle mücadele veriyor. 1856'da Türkiye Kırım Harbi'ne girme aşamasındayken Polonya'dan kaçan asker ve sivilleri toparlayıp Osmanlı ordusuyla beraber Kırım'a gidiyorlar. Savaş sonrası Türk makamlarından alınan oturma izni ile Polonezköy'e yerleşiyorlar. Köyü Atatürk, Fransız List,Gustave Flaubert, Pierre Loti ve Papa 23. Jean Roncalli gibi önemlişahsiyetler ziyaret etmişler.
Polonezköy'deki sayısız pansiyon ve konaklama tesisleri arasında Adampol Dinlenme Tesisleri'ni ve kendine özgü mimarisi ve mönüsüyle Leonardo Restoran-Cafe'ye gidiyoruz. Adampol Tesisleri Polonezköy girişinde bulunan kilise ve katolik mezarlığı geçtikten sonra köy meydanına gelmeden yolun sonunda yer alıyor iki katlı çeşitli ünitelerden oluşan tesis 13 bin metrekare arazi üzerine kurulmuş. 57 oda 117 yataklı, 300 kişilik restoran, 40 kişilik toplantı salonu, disko-bar, ikisi açık biri kapalı (ısıtmalı) yüzme havuzları, çocuk oyun salonu, mini hayvanat bahçesi gibi ünitelerin olduğu gözleniyor
Özellikle hafta sonlarında rezervasyonsuz yer bulmanın zor olduğu, 4-12 yaş çocuklara % 50 indirim uygulanan tesisin restoranında beyaz ve kırmızı et yemekleri açık büfe servis uygulanıyor. Polonezköyün çam, köknar, meşe, gürgen, kestane ağaçlarıyla kaplı 4.8 km orman içi yürüyüş parkurunda geziye çıkanlar yorgunluklarını tesisin havuz başında veya jakuzi, sauna, jimnastik salonunda atıyorlar. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Köyü günübirlik gezip, farklı ortamda yemek yiyip, dinlenmek isteyenlerin tercihi ise köy meydanında bulunan 85 yıllık bir evin restorasyonu ile turizm hizmetine kazandırılmış olan Leonardo Restoran. Yıl boyu açık tesisi, Yüksek Mühendis Antoni Dahoda ve eşi Anna Dahoda işletiyor. 80 kişilik oturma kapasiteli, Rustik tarzda döşenmiş kapalı mekanın yanı sıra, açık bölümlerde, bahçe içinde yemek yeme veya içeceklerle oturma imkanı da bulunuyor. Leonardo Restoran Polonezköy'e özgü yemek çeşitleri ile de ilgi çekiyor. Öğlen 50 çeşit açık büfe, akşam alakart mönü uygulanan restoranda konuklar, spotlarla aydınlatılan tarihi evin bahçesinde mum ışığında, hafif müzik eşliğinde ağırlanıyorlar. Kokteyller, bahçe partileri düzenleniyor. Dünya mutfağından örnekler veren restoranın en popüler yemeği portakal soslu Antoni Steak. Ahçı Feridun Dedeoğlu yemeğin tarifini veriyor. Portakallar dilimlenip ızgarada bonfile ile birlikte pişiriliyor. Yuvarlak kesilip yumurtaya bulanan tost ekmeği yağda kızartıldıktan sonra dömiclass (kemik sosu) ile beraber üzerine eritilmiş kaşar peyniri ile servis yapılıyor. Leonardo Restoran'da üzümlü anasonlu, çörek otlu, susamlı, kepek ekmeği gibi çeşitlerde bulunuyor. Restoranın güler yüzlü şefi Mustafa Erol 12 çeşitten oluşan meze tabağını konukların beğenisine sunuyor. Ayrıca böğürtlenli krep ve özel pasta çeşitlerinin şefin tavsiyesi olduğunu vurguluyor. Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Polonezköy'de özellikle çocuklu ailelerin tercihi bir başka dinlenme ve gezi alternatifi ise "Piknik Park". Köyün içinden geçilerek ulaşılan özel alana giriş için kişi başı 5 milyon TL ödeniyor. Konuklar park restoranından yaptıkları harcamalardan sonra hesaplarından giriş ücreti düşülüyor. Çitlerle çevrili alanda deve, alageyik, lama, deve kuşu, koyun, keçi, domuz ve çeşitli kuşlar bulunuyor. Park alanında bahçe santrançı, basketbol sahası, süs havuzu, piknik alanı oturma grupları, çocuk oyun araçları ve kafe-restoranı geniş otoparkı ile hizmet veriyor.
 
UYARI!!!!begendikleriniz icin rep ve tesekkur butonlarini kullanalim bölümümüze resim ve bilgi harici paylasimlar yapmayalim lutfen
 
Dohada diye biyere gidiyoruz biz genelde. Servisi çok zıkkım biyer ama güzel.çimlerin üstünde dağlara baka baka yemeğini yiyosun. Sanırım kendi yiyeceğini alıp gidebiliyosun. Kahvaltı veriyolar mı bilmiyorum ama.
Bide bu piknik Park var.Oraya gitmedim ama bu haftasonu gidebilirim belki, güzel bi yere benziyo..
 
piknik parkı bilmiyorum ama o dediğim yerde (dohadaydı sanırım) grup halinde gidiyoruz,mangal istiyoruz,herkesin yiyebileceği kadar et köfte gibi yiyecekleri ayalıyoruz,kişi başı 20 YTL'ye falan geliyo.Tabi salatası,yoğurdu,patates kızartması,içeceği falan da dahil. Ama dediğim gibi,termosuna çayını doldurup,yanına bi kaç kahvaltılık alıp da gidebilirsin. Mesela Piknik Parka sadece giriş ücreti veriyosun 5 YTL ve içerde istediğini yapabiliyosun sanırım.
 
bir de stella diye bir yer duydum. Giden var mı acaba? Özellikle kahvaltı için istiyorduk, ama piknik park da internetten baktığım kadarıyla günün her saatinde gidilebilir gibi geldi. Restoran bölümü çok pahalı mıdır acaba?:uhm:
 
2534jx1.jpg

52719im9.jpg

42483qh6.jpg
 
X