- 1 Mart 2010
- 1.433
- 9
- 683
- Konu Sahibi kelebekim35
- #41
isyan etmek kötü biliyorum .. bazen hayatı çok yargılıyorum .. Dua ediyorum Allahtan bir şeyler istiyorum onlarda iş ve eş ..
Hayatımın her aşamasında sekteler var hep zor ... Bir şeyde avuçlarımını içine kayıp gelmedi ..hep acı ile ...
iş için o kadar dua ettim zamanında iş görüşmelerine gittiğimde ne dualar ettim ama olmuyor .. Hayırlı böyle imiş diyeceksiniz .. Ama artık dayanacak gücüm kalmadı umutlarım tükeniyor gitgide .. İnanç sistemim zayıflıyor en kötüsü .. dualar , doğru yaşamaya çalışmam niye kabul olmuyor Allah sevmiyor mu .. o kadar doğru insan olmak için bile kendime dikkat ederim yanlış yapmamaya çalışyıorum
Bakıyorum kıyaslama yapıyorum .. Çevremden gözlemlediğim insanlar : Bencil , riyakar , birilerini basamak yapmış , insanlara kötü davrananlar en iyi yerlerde hiç çaba harcamadan işi hemen gelmiş önüne , eş , çocuk, ev...( Belki de benim görmediğim iyi yanları mı var ?)
hak edebilemek için ne yapmak lazım ...
Daha önce kandillerde aramadığım insan kalmazdı , tüm gece ibadet dualar ... artık hevesim kalmadı .. kötü düşünüyorum belki de şimdi hoş değil bu ama biran önce bu duygudan sıyrılmalıyım ..
Yaş gidiyor daha her şey aynı .. Yaşıtlarım almış gidiyor .. Ben oturmuşum halen kpss ile uğraşıyorum ..
Bugün kandil Berat kandili hani ölüm tarihimiz belli oluyormuş .. Anneme dedim yeter bu gün benim belli olur tarihim diye .. yoruldum artık ...
Hayırlı kandiller herkese ..
1 yıldır dibe vurmuş biri olarak yazdığımı söyleyeyim başta yani durumunuzu çok iyi anlıyorum. kendi içimde bunun sebeplerini çok düşündüm, kurban rolünü oynadım belki, asla yapmayacağım şeyleri yapıp başkaları ile kıyasladım kendimi, ne için dua etsem ters tepti, neye elimi atsam sanki kurudu kaldı, umut ettim baktım ki umutlar daha fazla tüketiyor insanı umut etmekten vazgeçtim bu sefer de iyice karamsarlığa düştüm, evlilik öncesi ilişkim bitti hem de rezil bir şekilde, neden ben diye sordum, uğradığım haksızlar için isyan ettim ve bir baktım ki eskiden ışıl ışılken dünyam sadece karanlık kaldı geriye. sonra sorgulamaya başladım; 29 yaşındayım ve hayatımın 27 yılını hep şükrederek geçirdim şu anda sahip olmadıklarıma o günlerde de sahip değildim belki ama yalnızca yaşamak bile bana haz veriyordu yani demek istediğim olumsuz düşüncelere kapıldığınızda sanki o kapıları zihin gücüyle kendi kendinize de kapatıyorsunuz. olaylar değil olayları algılayışımızdır acının kaynağı.
herşeyin bir zamanı olduğuna inanıyorum, bazen takıntı derecesine varıyor isteklerimiz ve takıntı haline gelmiş her arzumuz da bizi sabırsızlandırıyor çünkü tek odaklandığımız nokta o oluyor, zamanı geldiğinde gerçekleşecek olsa da o zaman geçene dek kendimize hayatı zindan ediyoruz. oysa hayat kontrolümüzde değil, akıntıya karşı kürek çekmek yerine akışa kapılsak, iyi kötü ne varsa herşeyi kucaklamaya hazır olsak, telaş yapmasak, mutlu olmak için küçücük sebepler yaratsak kendimize, kötüden bile bir ders çıkarmaya çalışsak zihinsel kodlarımızı değiştirsek, bakış açımızın değişmesiyle birlikte belki de hayatımızın da iyi yönde değişmeye başladığını hissedebiliriz.