İyi günler demek

Neden herkes yanlış anladı dediğimi mutluluk beklemiyorumki kim mutlu ki zaten. Mutlulukla alakası yok saygı göstermek için insanların birbirine nezaketli davranması için hergün gördüğüm kişilerden bahsediyorum kasıtlı yapılandan.

Yorgunluktan kendilerine ne dendiginin farkinda olmayabilirldr, nezaketsiz olabilirler. Ben her zaman kolay gelsin ve iyi gunler derim. Cevap verip vermemek kendilerine kalmis
 
Gene sana cevap vermiyorlar. Bize genelde ofuldayıp pofurduyorlar .
Bugün markette bir bayan market arabasıyla üstüme üstüme geldi.
Genelde kasiyerler sinirli oluyor. Hele hastanedeki çalışanlar. Doktorlar daha güler yüzlü.
Kişisel algılayıp takılma , çoğumuz yaşıyoruz benzer durumları.
Kasiyerler o kadar yoğun,uzun ve zor şartlar altında çalışıyorlarki.Evet kaba olabiliyorlar bazen insanlar,doğrusu bu değil ama hepimiz insanız.Bunu kişisel algılamak saçmalık.
 
Bende öyleyim hiçbir zaman evden sinirli de çıkmış olsam, ağlamışta olsam yüzüm otomatik olarak gülümseme moduna geçer dışarıda :) İstesemde somurtamam. Buda yapısal bir durum bence.
Evet galiba öyle bazı insanlarında fıtratı öyle kaba oluyo burdaki insanlarda çoğunluk saldırgan yorum yapıyo birde birbirlerini alkışlıyolar çok şaşıyorum nasıl kötü olan şey destekleniyor. Hani bide tamam gülemiyosalar insan cevap vermeli bence
 
Merhaba ben mi abartıyorum normal mi bu durum markette kasiyere işlem bitince iyi günler diyip çıkıyorum cevap gelmeyince sinir oluyorum yada bi insana güler yüzlü davranıp aynı şekilde karşılık görmeyincede takıyorum kişisel algılıyorum acaba ben itici birimiyim neden böyle oluyo diye çocuğumun servis hosteside merhaba bilmez iyi günler bilmez acaba sadece bana mı böyle ben kadına iyi günler diyorum ya ya mıy mıy bi sesle sanki zorla karşılık veriyo yada hiç cevap vermiyo bende bikaç kere hiç demedim iyi günler falan ama kendimi onun gibi medeniyetsiz hissettim selamsız olur mu ya nezakatsizlik. İnsanlsrın geneli mi böyle yoksa bende mi bi sorun olabilir ?
Küçük bir yerde mi büyüdünüz? Şundan dolayı diyorum. Ben de küçük bir sahil yerinde büyüdüm. Geneli iyi bir yaşam yaşamış emeklilerdi. Yolda bile selam veriyorlardı. Hırsızlık, kavga çok azdı. Büyük şehire taşınınca garipsemiştim. Şimdi ben daha beterim. Şehir, yaşam şartları, trafik, koşturmaca, her türlü insan... Gülümsemek zor geliyor artık.
 
Benim kardeşim gibisiniz siz de :) geçenlerde konuşuyorduk. Ona da selamına karşılık vermemişler üzülmüş :p ona aynen şöyle dedim. “Bu bana gülmedi, selam vermedi diye ağlayan insanlar nasıl hayatlar yaşıyor merak ediyordum. Senin sayende öğrendim. Yahu bir yere gittin. Alacağını al, paranı ver, defol git. Ne güler yüz bekliyorsun?” demiştim :p o da gülüp normale dönmüştü :))

Ben mümkün olduğu kadar hizmet sektöründe çalışan insanlara çok acıdığım için (ben de hizmet sektöründeydim :( intiharı düşünüyordum. Öyle böyle mutsuz değildim.) iyi günler gibi bir şey derim, alacağımı alıp defolup giderim. Cevap beklemem. Neden cevap bekliyorsunuz ki? Güler yüzü eşinizden, ailenizden, arkadaşlarınızdan beklemeniz mantıklı olan değil mi? Hiç tanımadığınız, belki ilk kez gördüğünüz ve bir daha hiç görmeyeceğiniz bir insanın herhangi bir hareketi sizi nasıl etkileyebilir? Nasıl selam vermedi diye takabiliyorsunuz? Yahu umrumda olmaz yeminle. Çok ilginç geliyor bana.
 
Benim kardeşim gibisiniz siz de :) geçenlerde konuşuyorduk. Ona da selamına karşılık vermemişler üzülmüş :p ona aynen şöyle dedim. “Bu bana gülmedi, selam vermedi diye ağlayan insanlar nasıl hayatlar yaşıyor merak ediyordum. Senin sayende öğrendim. Yahu bir yere gittin. Alacağını al, paranı ver, defol git. Ne güler yüz bekliyorsun?” demiştim :p o da gülüp normale dönmüştü :))

Ben mümkün olduğu kadar hizmet sektöründe çalışan insanlara çok acıdığım için (ben de hizmet sektöründeydim :KK43: intiharı düşünüyordum. Öyle böyle mutsuz değildim.) iyi günler gibi bir şey derim, alacağımı alıp defolup giderim. Cevap beklemem. Neden cevap bekliyorsunuz ki? Güler yüzü eşinizden, ailenizden, arkadaşlarınızdan beklemeniz mantıklı olan değil mi? Hiç tanımadığınız, belki ilk kez gördüğünüz ve bir daha hiç görmeyeceğiniz bir insanın herhangi bir hareketi sizi nasıl etkileyebilir? Nasıl selam vermedi diye takabiliyorsunuz? Yahu umrumda olmaz yeminle. Çok ilginç geliyor bana.
Kendine dert arıyor işte. İnsan neden kasiyer bana iyi günler demedi diye kafasına takıp konu açar ki başka? Konu açmakla da kalmayıp herkesle tek tek münakaşa ediyor. Kendisi başka bir konusunda aşırı hassas ve takıntılı olduğunu yazmış. Aslında kendisinin de farkında ama ısrarla haklı olduğunu savunuyor.

eskiden daha güçlüydüm elimde ne varsa onunla mutlu olurdum bi şekilde çok hassas herşeyi kafaya takan biri olmama rağmen ama artık yapamıyorum aslında kötü bi yaşantım yok ama istediğim gibide olmadı hiç bişey.
 
Zaten mutsuz bir ulkeyiz. Kimsede yasama sevinci yok.
Amerika'da alisveris merkezine girince guvenlik gorevlileri hemen hosgeldiniz der. Kasiyer bugun nasilsiniz diye sorar. Herkes guleryuzludur. Bizim toplumda bu zor.
Amerika’da herkes işini inanılmaz sahiplenir. Otobüs şöförüyseniz o otobüste kimse size saygısızlık yapmaz. Polislerin adam vurma yetkisi vardır. Bizdeki gibi “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” deme cüretini kimse gösteremez. Adalet ve eşitlik vardır.
Vietnam’a gittim ben. Dünyanın en fakir ülkelerinden ama mutlular.
Kültürle alakalı bir durum. Son yıllarda millet olarak inanılmaz umutsuzluğa sürüklendik. Bunla da alakalı. Geçen bir yazı gördüm. “Dünyanın en güzel coğrafyasında dünyanın en kötü hayatını yaşıyoruz” diye. Çokta haksız sayılmaz.
 
Merhaba ben mi abartıyorum normal mi bu durum markette kasiyere işlem bitince iyi günler diyip çıkıyorum cevap gelmeyince sinir oluyorum yada bi insana güler yüzlü davranıp aynı şekilde karşılık görmeyincede takıyorum kişisel algılıyorum acaba ben itici birimiyim neden böyle oluyo diye çocuğumun servis hosteside merhaba bilmez iyi günler bilmez acaba sadece bana mı böyle ben kadına iyi günler diyorum ya ya mıy mıy bi sesle sanki zorla karşılık veriyo yada hiç cevap vermiyo bende bikaç kere hiç demedim iyi günler falan ama kendimi onun gibi medeniyetsiz hissettim selamsız olur mu ya nezakatsizlik. İnsanlsrın geneli mi böyle yoksa bende mi bi sorun olabilir ?
Geçenlerde bir binanın kapısını açan adama teşekkür ettim.
Cevap vermedi 🥴
Bir cesaret ben de dedim ki
"rica ederim diyim bari" dedim.
😄😄😄😄
Adam ona da cevap vermedi 🥺🤪😄
 
Bende böyle bir konu açmıştım bir iki yıl önce ama ben insanlar üzgün diye kafama takıyordum sadece. Yani sizin insanlar iyi günler demedi diye medeniyetsiz demeniz hoş değil.
Sizde belki çok hassas değilsiniz alıngansiniz bilmiyorum yada takıntılı. Ama hayat bunları takmak için çok kısa. Boşverin herkes nazik olmak zorunda da değil zaten.
İyi günler dilerim.
 
Yahu insanlar ayakta bilmem kaç saat, asgari ücrete çalışıyor. Günde sizin gibi kaç tanesi geliyor. Güleryüz gösterecek halleri mi kalıyor? Bana da cevap vermedikleri çok oldu ama hiç kişisel algılamadım. İnsanlar sevmedikleri işlerde mecburiyetten çalışıyor. Medeniyetsiz, nezaketsiz falan hiç hoş laflar değil. Arkalarından aşağılayacaksanız kimseye güleryüz göstermeyin

Bin bir garip talebi olan veliyle, idareciyle, terbiye verilmemiş öğrenciyle uğraşıyoruz. Aldığımız maaş karşılığında gülümsemiyoruz insanlara, nezaket farklı bir durum. Özel okulda çalışıyorum asgari ücret bandında aldığım maaş da. Elimden geldiğince de diyalog kurarım insanlarla. Derslerine girmediğim çocuklar, veliler bile iyi akşamlar dediğinde size de demek zor değil mesela.
Yani meseleyi oraya bağlamamak lazım.

Öte yandan etrafımızda bizim de iyi akşamlar dediğimizde gğleryüz dahi alamadığımız insanlarla karşılaşıyoruz.
Ama konu sahibinin bunu dert haline getirmesi de enteresan. Son cümlenize katılıyorum.
 
Bin bir garip talebi olan veliyle, idareciyle, terbiye verilmemiş öğrenciyle uğraşıyoruz. Aldığımız maaş karşılığında gülümsemiyoruz insanlara, nezaket farklı bir durum. Özel okulda çalışıyorum asgari ücret bandında aldığım maaş da. Elimden geldiğince de diyalog kurarım insanlarla. Derslerine girmediğim çocuklar, veliler bile iyi akşamlar dediğinde size de demek zor değil mesela.
Yani meseleyi oraya bağlamamak lazım.

Öte yandan etrafımızda bizim de iyi akşamlar dediğimizde gğleryüz dahi alamadığımız insanlarla karşılaşıyoruz.
Ama konu sahibinin bunu dert haline getirmesi de enteresan. Son cümlenize katılıyorum.
Öğretmenlikle vasıfsız işçi olarak çalışmayı aynı kefeye koymayın derim. Ben öğrenciyken vasıfsız işçi olarak part time çalıştım. Bir saniye evet abartmıyorum mola dışında bir saniye oturmanıza müsaade etmiyorlar. Yanlış bir kıyas olmuş.

Bir de siz okuyup meslek sahibi olup seçtiğiniz mesleği yapıyosunuz. Onlar istemedikleri, seçmedikleri bir işi yapıyorlar. Bir de muhatap olduğunuz kişi sayısı, hizmet alanı falan o kadar farklı ki. Onlar robot gibi çalışıyorlar, günde bin kişiye hizmet veriyorlar, aralarında müşteriyle herhangi bir bağ yok. Öğrenci-öğretmen, veli-öğretmen gibi bir şey değil ki bu. Sizin o kişilerle aranızda bir bağ, bir muhabbet var tabiyki konuşmanız, diyalog kurmanız gerek. Öğretmenin okuldaki öğrenciyle (dersine girsin girmesin) olayıyla kasiyer-müşteri arasındaki olay kıyas konusu olabilecek bir şey değil. Sizin işiniz zaten diyalog kurmak üzerine, siz o insanları eğitmek için ordasınız. Diğerlerinin işi tamamen bedensel bir iş.

Aynı sektördeki insanlar kendi aralarında kıyaslanabilir. Böyle bir kıyas doğru değil. Eğer böyle bir kıyasa girersek zaten herkesi herkesle kıyaslarız. Doktorlar da mesela genel olarak öğretmenler kadar diyalog kurmaz. Çok normal çünkü adamların işi bu değil ve çalışma şartları daha ağır.
 
Son düzenleme:
Öğretmenlikle vasıfsız işçi olarak çalışmayı aynı kefeye koymayın derim. Ben öğrenciyken vasıfsız işçi olarak part time çalıştım. Bir saniye evet abartmıyorum mola dışında bir saniye oturmanıza müsaade etmiyorlar. Yanlış bir kıyas olmuş.

Konu dışı olacak ama öğretmenlik yaparken ben oturmuyordum. Teneffüs veya aralarda da ayaktaydım. Oturmam nadirdi. Yorulunca kalorifer veya masalara yaslanıyordum. Benimki anormal, kabul ama🙄
 
Eskiden böyle kişiler için ben de ne kadar suratsız biri diye düşünürdüm zamanla olgunlaştıkça farklı bakmaya başladım. Acaba bir derdi mi var, çok yorgun olmalı diye düşünüyorum genelde. En kötü ihtimalle kaba ve nezaketsiz biridir o da onun sorunu benim değil.
 
Öğretmenlikle vasıfsız işçi olarak çalışmayı aynı kefeye koymayın derim. Ben öğrenciyken vasıfsız işçi olarak part time çalıştım. Bir saniye evet abartmıyorum mola dışında bir saniye oturmanıza müsaade etmiyorlar. Yanlış bir kıyas olmuş.

Bir de siz okuyup meslek sahibi olup seçtiğiniz mesleği yapıyosunuz. Onlar istemedikleri, seçmedikleri bir işi yapıyorlar. Bir de muhatap olduğunuz kişi sayısı, hizmet alanı falan o kadar farklı ki. Onlar robot gibi çalışıyorlar, günde bin kişiye hizmet veriyorlar, aralarında müşteriyle herhangi bir bağ yok. Öğrenci-öğretmen, veli-öğretmen gibi bir şey değil ki bu. Sizin o kişilerle aranızda bir bağ, bir muhabbet var tabiyki konuşmanız, diyalog kurmanız gerek. Öğretmenin okuldaki öğrenciyle (dersine girsin girmesin) olayıyla kasiyer-müşteri arasındaki olay kıyas konusu olabilecek bir şey değil. Sizin işiniz zaten diyalog kurmak üzerine, siz o insanları eğitmek için ordasınız. Diğerlerinin işi tamamen bedensel bir iş.

Aynı sektördeki insanlar kendi aralarında kıyaslanabilir. Böyle bir kıyas doğru değil. Eğer böyle bir kıyasa girersek zaten herkesi herkesle kıyaslarız. Doktorlar da mesela genel olarak öğretmenler kadar diyalog kurmaz. Çok normal çünkü adamların işi bu değil ve çalışma şartları daha ağır.

Ben daha önce hizmet sektöründe asgari ücretle çalışmış bir insan olarak kıyas yapabiliyorum.

Ne kadar yorgun da olsak şöyle de olsak böyle de olsak... Duyarlı bir insan her şartta ve koşulda duyarlıdır.

Ancak bir derdim vara kadar yazılacak büyütülecek bir konu değil diye düşünüyorum.
 
Almanya'dan geldim. Orada çalışanlar her zaman güler yüzlüdür ve iyi günler diler. Burada ilk zamanlar karşılık alamayınca garibime gitse de alıştım, ben yine de her daim kolay gelsin deyip iyi günler dilerim.
Evet Almanlara soğuk derler külliyen yalan. Herkes o kadar hoşgörülü ve yardımsever ki.
 
Ben daha önce hizmet sektöründe asgari ücretle çalışmış bir insan olarak kıyas yapabiliyorum.

Ne kadar yorgun da olsak şöyle de olsak böyle de olsak... Duyarlı bir insan her şartta ve koşulda duyarlıdır.

Ancak bir derdim vara kadar yazılacak büyütülecek bir konu değil diye düşünüyorum.
Siz vasıfsız işçilik yıllarınızla değil öğretmenlik yıllarınızla kıyasladınız ama 🤗 siz onlarla aynı mevzuata bile tabi değilsiniz. Kendinizi somurtkan meslektaşlarınızla kıyaslamanız daha doğru olur. Duyarlı bir insan olmakla alakalı olduğunu düşünmüyorum. Duyarlı bir insan ben güleryüzlü biriyim herkes benim gibi olmalı demek yerine anlayışlı davranıp belki bir sıkıntısı vardır der diye düşünüyorum iyi günler.
 
Back
X