İyi niyetin suistimali...

alma çocuğunu okuldan..bu kadar basit..kırılacakmış üzülecekmiş surat asacakmış kimin umurunda...seni düşünüyormu hiç bu komşun ?

benim çocuğumu hergün okuldan almak zorunda değil ,ayıp oluyormu olmuyormu diye hiç düşünüyormu ?

gerekiyorsa bugün gidemem acil bir işim var diyeceksin..
ertesi günü çarşıda arkadaşımla buluşucam diceksin..
sonraki gün rahatsızım evdeyim bugünde sen al çocuğunu diceksin...

yani istedikten sonra bahane çok...ama galiba senin bahane uydurmaya cesaretin yok...surat asar yada kırılır filan diye...işte asıl sorunda bu zaten...onu değil kendini düşün..

Haklisin iste onu zor durumda birakmak, kirmak istemiyorum ama hergun olunca da kullanilmis hissettiriyo... Boyle insanlar o kadar cok ki...
 
işyerimde öyle çok sıkıntılar yaşıyoruz ki. bulaşıkçı bayan, garson ve temizlikçiden.. Çok iyi davrandık insanlara ama sonunda zararlı çıktık. garson çay isteyince bozuluyor. mutfakçı bişey isteyince , temizlikçi temizlik yapınca.. ve 2 senedir iyce raydan çıktı durum. sabah patrona çay söyledim, arkasından patron yukarı çıktı. mutfakçı bayan çayı getirmiş vay efendim nerdeymiş. bırakın odasına dedim, gelir şimdi dedim.. soğur diyor.. dedim ozaman gidin bulunduğu yere orda ikram edin napıym dedim. ters ters bakıyor, pöfürdüyor, söyleniyor.. gelip geçerken sürekli ters ters bakmalar. bişey isteyeceğiz diye ölüyor kadın. garsona zaten bir şeyi 1500 defa söylemeden yapmıyor.. temizlikçi herşeyi o biliyor kimseyi dinlemez kendi başına iktidar ve kimsede bişey yapmıyor bunlara.. daha doğru dürüst çalışın diyeceklerine sırtları sıvazlanıyor.. ben anlamıyorum ya. şikayete gidiyoruz haklıyken suçlu çıkıyoruz,ne yapacağımızı şaşırdık.

Her alanda boyle insanlarla karsilasiyoruz. Iyi davranmissiniz kendi gorevlerini unutmuslar... Buna ragmen neden kimse bisey demiyo ilginc... Zor gercekten...
 
insanlardan düşünce beklemek tavırlarını değiştirmesini beklemek çözüm değil..eğer karşıdaki kişi bunu yaparsa sizin düştüğünüz durumun aynısına düşecektir..istemediği şeyi yapmış olacaktır..dolayısıyla bence kendinizde bi değişiklik bi çıkış arayın..buda başkalarına bişey öğretme çabası içermesin,sadece sizi mutlu edecek bi ilerleme olsun..

Haklisin kendileri yaparlarsa aynen oyle oluyo kendi tavirlari da...
 
arkadaşlar kendinize zarar verdiği işlerinizi aksattığı halde hayır diyememek bir sorundur. sözüm meclisten dışarı ama genelde kendimizle ilgili farkında olmadığımız bir güven sorununu yansıtır. yani psikolojide iyi niyet olarak algılanmaz pek. karşımızdakine önceliklerimizi düzgünce, kendimizi kötü hissetmeden ifade etmeli. aksi taktirde saygı da göremeyiz.

örnek vereyim: "arkadaşlarım bütün ödevlerini bana yaptırıyorlar. sen güzel yapıyorsun bizim işimiz var vsvs gibi bahanelerle ben yapıyorum sonra benim ödevlerim kalıyor." bu öğrencinin yapması gereken "eğer ihtiyacınız varsa size tabiki yardım ederim ama öncelikler kendi işimi bitirmeliyim ve zamanım kalırsa ödevlerinizi yapmanızda size yardım ederim ama o kadar ödevlerinizi ben yapamam" demektir. ve başkalarının işini yapmak için kendini zorunlu hissetmemeli çünkü bu onun sorumluluğu değil aynen bir çok işin sizlerin sorumluluğu olmadığı gibi. gerektiğinde hayır diyebilmek kötü olmak değil kendine ve karşısındakine saygı göstergesidir. ve yine söylüyorum hayır diyememek çözülmesi gereken bir sorundur...
 
işyerimde öyle çok sıkıntılar yaşıyoruz ki. bulaşıkçı bayan, garson ve temizlikçiden.. Çok iyi davrandık insanlara ama sonunda zararlı çıktık. garson çay isteyince bozuluyor. mutfakçı bişey isteyince , temizlikçi temizlik yapınca.. ve 2 senedir iyce raydan çıktı durum. sabah patrona çay söyledim, arkasından patron yukarı çıktı. mutfakçı bayan çayı getirmiş vay efendim nerdeymiş. bırakın odasına dedim, gelir şimdi dedim.. soğur diyor.. dedim ozaman gidin bulunduğu yere orda ikram edin napıym dedim. ters ters bakıyor, pöfürdüyor, söyleniyor.. gelip geçerken sürekli ters ters bakmalar. bişey isteyeceğiz diye ölüyor kadın. garsona zaten bir şeyi 1500 defa söylemeden yapmıyor.. temizlikçi herşeyi o biliyor kimseyi dinlemez kendi başına iktidar ve kimsede bişey yapmıyor bunlara.. daha doğru dürüst çalışın diyeceklerine sırtları sıvazlanıyor.. ben anlamıyorum ya. şikayete gidiyoruz haklıyken suçlu çıkıyoruz,ne yapacağımızı şaşırdık.

herkes işini yapmak zorunda. kimseyle kötü olmadan ne yapmaları gerekiyorsa gerektiği zamanda nasıl davrandığına bakmadan söyleyeceksiniz. kimse size işinizi yapmanız için rica ediyor mu? aslında yanlış bu tarz olaylarda farkında olmadan bu insanları küçük görüyor ve acıyoruz. (küçük görme kötü anlamda değil "yazıık" gibi bir düşünce oluşuyor hemen kafamızda.) oysa herkes ekmeğinin peşinde siz farklı yerde o insanlar farklı yerde ve bence, kim ne derse desin iş ortamında herkes yerini ve işini bilmeli. ha ama dışarıda o insan benim en iyi arkadaşım olabilir. bunu ayırabilmeli. o zaman sorun olmuyor pek herkes işini yapıyor.
 
Son düzenleme:
işyerimde öyle çok sıkıntılar yaşıyoruz ki. bulaşıkçı bayan, garson ve temizlikçiden.. Çok iyi davrandık insanlara ama sonunda zararlı çıktık. garson çay isteyince bozuluyor. mutfakçı bişey isteyince , temizlikçi temizlik yapınca.. ve 2 senedir iyce raydan çıktı durum. sabah patrona çay söyledim, arkasından patron yukarı çıktı. mutfakçı bayan çayı getirmiş vay efendim nerdeymiş. bırakın odasına dedim, gelir şimdi dedim.. soğur diyor.. dedim ozaman gidin bulunduğu yere orda ikram edin napıym dedim. ters ters bakıyor, pöfürdüyor, söyleniyor.. gelip geçerken sürekli ters ters bakmalar. bişey isteyeceğiz diye ölüyor kadın. garsona zaten bir şeyi 1500 defa söylemeden yapmıyor.. temizlikçi herşeyi o biliyor kimseyi dinlemez kendi başına iktidar ve kimsede bişey yapmıyor bunlara.. daha doğru dürüst çalışın diyeceklerine sırtları sıvazlanıyor.. ben anlamıyorum ya. şikayete gidiyoruz haklıyken suçlu çıkıyoruz,ne yapacağımızı şaşırdık.

iki kez yayınlanmış aynı mesajım....
 
Son düzenleme:
Ben de bu konudan muzdaribim :(

Arkadaslarin arasinda tek arabasi olan benim. Ilk zamanlar bi yere gidilcekken nezaketen onerirlerdi benzin parasi vermeyi, ben de nezaketen reddederdim. Sonra bi gun depoyu biz dolduralim dediler sesimi cikartmadim sonra sana cd calar alalim dediler ama hep lafta kaldi. Sadece bi kez 20 tl verdiler. Ama her yere gittik geldik resmen kullanildim cunku o benzin parasi bnm ekonomimi cokturdu :) 20 tl ne ki ben en az 100 tl harcamisimdir belki daha fazla. neticede ben de ogrenci ve memur cocuguyum. Hic anlamiyorum onlari aylarca yol masrafindan kurtardim yurdun onune kadar biraktim her defasinda, ben olsam utanirim yani...

Neyse ben de sonuc olarak artik onlari arabama davet etmiyorum, bi yere gitceksek ben de metroya biniyorum. Cozumu bunda buldum. :19:
 
herkes işini yapmak zorunda. kimseyle kötü olmadan ne yapmaları gerekiyorsa gerektiği zamanda nasıl davrandığına bakmadan söyleyeceksiniz. kimse size işinizi yapmanız için rica ediyor mu? aslında yanlış bu tarz olaylarda farkında olmadan bu insanları küçük görüyor ve acıyoruz. (küçük görme kötü anlamda değil "yazıık" gibi bir düşünce oluşuyor hemen kafamızda.) oysa herkes ekmeğinin peşinde siz farklı yerde o insanlar farklı yerde ve bence, kim ne derse desin iş ortamında herkes yerini ve işini bilmeli. ha ama dışarıda o insan benim en iyi arkadaşım olabilir. bunu ayırabilmeli. o zaman sorun olmuyor pek herkes işini yapıyor.

evet canım haklısın. insanlara az bişey güler yüz göster, iyi davran, heleki büyük bir hata yapıp yardımcı olmaya kalkış hemen yüz buluyorlar. saygısızlık seviyesizlik tembellik ve daha herşey.. iş bilincinin farkında değiller. düşününki sekretere yönetici asistanına ismi ile hitap ediyorlar. hatta emrediyorlar. işte az önce gene dedim insan kaynaklarına ne oldu gene sıfır.. düşününki sekreter ve asistan onlara hanım ve bey diye hitab ediyor.

biz geçmişte bunlardan çok çektik.. düşününsene mutfakçı ve temizlikçi oturuyor iş bölümü yapıyor. neymiş herkatın çayına ve temizliğine kat sekreterleri bakacakmış. bunlarda muhasebeye bakacakmış. bunu yapmaya dahi cüret ediyorlar. bunu gerçekleştiremediler, sonuçta onların görevi ama oturup bunu yapmaları bile büyük hadsizlik. vallahi ne yapayım, kimse bişey yapmıyor, bende muhatap olmamaya çalışıyorum. Allah herkesin yolunu açık etsin. Bana uzak olsunlarda.
 
Ben de bu konudan muzdaribim :(

Arkadaslarin arasinda tek arabasi olan benim. Ilk zamanlar bi yere gidilcekken nezaketen onerirlerdi benzin parasi vermeyi, ben de nezaketen reddederdim. Sonra bi gun depoyu biz dolduralim dediler sesimi cikartmadim sonra sana cd calar alalim dediler ama hep lafta kaldi. Sadece bi kez 20 tl verdiler. Ama her yere gittik geldik resmen kullanildim cunku o benzin parasi bnm ekonomimi cokturdu :) 20 tl ne ki ben en az 100 tl harcamisimdir belki daha fazla. neticede ben de ogrenci ve memur cocuguyum. Hic anlamiyorum onlari aylarca yol masrafindan kurtardim yurdun onune kadar biraktim her defasinda, ben olsam utanirim yani...

Neyse ben de sonuc olarak artik onlari arabama davet etmiyorum, bi yere gitceksek ben de metroya biniyorum. Cozumu bunda buldum. :19:

Çok şükür rabbime benimde arabam var. Kullanmıyorum ama olsun :D beni hergün kardeşim bırakıyor işyerine. Biraz havalar düzelsin kullanacağım nasip olursa. şimdi kış, birde acemiyim o yüzden alttan alıyorum :) neyse şimdi işe gelip giderken aynı güzergah üzerinde olan arkadaşlarımızı alıyoruz bizde.. ama başka özel işlere kullanmak farklı tabiki. mesela benim kardeşim arkadaşları ile balığa gider, depoyu ortak doldururlar. yada başka bir yere gidilecekse ortak doldururlar. bunda alınacak bişey yok. bence açıkça söyle alsınlar gazını, benzinini. birde kalabalıksa zaten az düşer kişi başı. senin araban varmış, neden metroya ona buna biniyorsun ki? taksitini seninlemi ödediler, almıyorsun diye küsecekler...
 
Her alanda boyle insanlarla karsilasiyoruz. Iyi davranmissiniz kendi gorevlerini unutmuslar... Buna ragmen neden kimse bisey demiyo ilginc... Zor gercekten...

evet canım ya inan aynen dedğim gibi. adamlar git istediğin yere şikayet et diyorlar.. bu kadar yani.. gidip şikayet ediyorsun, suçlu çıkıyorsun yada napıym deyip yolluyorlar. üstelik şikayetten sonra pek bir el üstünde tutuluyorlar. ben anlamıyorum. sanırım biz insanlardan görevlerini yapması gibi olanaksız bir şey bekliyoruz, ama farkında değiliz.
 
Çok şükür rabbime benimde arabam var. Kullanmıyorum ama olsun :D beni hergün kardeşim bırakıyor işyerine. Biraz havalar düzelsin kullanacağım nasip olursa. şimdi kış, birde acemiyim o yüzden alttan alıyorum :) neyse şimdi işe gelip giderken aynı güzergah üzerinde olan arkadaşlarımızı alıyoruz bizde.. ama başka özel işlere kullanmak farklı tabiki. mesela benim kardeşim arkadaşları ile balığa gider, depoyu ortak doldururlar. yada başka bir yere gidilecekse ortak doldururlar. bunda alınacak bişey yok. bence açıkça söyle alsınlar gazını, benzinini. birde kalabalıksa zaten az düşer kişi başı. senin araban varmış, neden metroya ona buna biniyorsun ki? taksitini seninlemi ödediler, almıyorsun diye küsecekler...

Arabam kaset çalarlı, cd çalar alıcaz sana dediler ben de ondan bişi demiyodum. Baktım alıcakları falan yok. Sadece ücretli park yerine park ettiğimde ödüyolardı.

Valla artık bıktım, ya gitcekleri yere gitmiyorum onlarla ya da dediğim gibi metroya biniyorum onlarla.
Çok samimi arkadaş olduğumuzdan söyleyemiyorum.

Başka arkadaşlar da var onlar veriyolar daha ben söylemeden. Onlardan alıyorum ama düşünmeleri bile güzel:12:

İnsan kendi arabası olmayınca anlayamıyo belki de, bedava gibi geliyo:26:
 
evet canım ya inan aynen dedğim gibi. adamlar git istediğin yere şikayet et diyorlar.. bu kadar yani.. gidip şikayet ediyorsun, suçlu çıkıyorsun yada napıym deyip yolluyorlar. üstelik şikayetten sonra pek bir el üstünde tutuluyorlar. ben anlamıyorum. sanırım biz insanlardan görevlerini yapması gibi olanaksız bir şey bekliyoruz, ama farkında değiliz.

Sikayet ettiginiz mevkilere guveniyolar o zaman... Bu gorev icin ucret alip yapmamak ne demekse...
 
Ben de bu konudan muzdaribim :(

Arkadaslarin arasinda tek arabasi olan benim. Ilk zamanlar bi yere gidilcekken nezaketen onerirlerdi benzin parasi vermeyi, ben de nezaketen reddederdim. Sonra bi gun depoyu biz dolduralim dediler sesimi cikartmadim sonra sana cd calar alalim dediler ama hep lafta kaldi. Sadece bi kez 20 tl verdiler. Ama her yere gittik geldik resmen kullanildim cunku o benzin parasi bnm ekonomimi cokturdu :) 20 tl ne ki ben en az 100 tl harcamisimdir belki daha fazla. neticede ben de ogrenci ve memur cocuguyum. Hic anlamiyorum onlari aylarca yol masrafindan kurtardim yurdun onune kadar biraktim her defasinda, ben olsam utanirim yani...

Neyse ben de sonuc olarak artik onlari arabama davet etmiyorum, bi yere gitceksek ben de metroya biniyorum. Cozumu bunda buldum. :19:

Cok sinir bozucu gercekten... Sanirim bu nezaketen onerileri kabul etmek gerekiyo, yoksa birdaha duyamiyoruz...
 
arkadaşlar kendinize zarar verdiği işlerinizi aksattığı halde hayır diyememek bir sorundur. sözüm meclisten dışarı ama genelde kendimizle ilgili farkında olmadığımız bir güven sorununu yansıtır. yani psikolojide iyi niyet olarak algılanmaz pek. karşımızdakine önceliklerimizi düzgünce, kendimizi kötü hissetmeden ifade etmeli. aksi taktirde saygı da göremeyiz.

örnek vereyim: "arkadaşlarım bütün ödevlerini bana yaptırıyorlar. sen güzel yapıyorsun bizim işimiz var vsvs gibi bahanelerle ben yapıyorum sonra benim ödevlerim kalıyor." bu öğrencinin yapması gereken "eğer ihtiyacınız varsa size tabiki yardım ederim ama öncelikler kendi işimi bitirmeliyim ve zamanım kalırsa ödevlerinizi yapmanızda size yardım ederim ama o kadar ödevlerinizi ben yapamam" demektir. ve başkalarının işini yapmak için kendini zorunlu hissetmemeli çünkü bu onun sorumluluğu değil aynen bir çok işin sizlerin sorumluluğu olmadığı gibi. gerektiğinde hayır diyebilmek kötü olmak değil kendine ve karşısındakine saygı göstergesidir. ve yine söylüyorum hayır diyememek çözülmesi gereken bir sorundur...

Haklisin canim da hergun ayni sey istenince bir defa kabul etmesen ertesi gun kabul ediyosun, bu da artik nedense gorev haline getiriliyo... Arada sirada olsa hayir demek kolay da...
 
Bizim mutfakçı bayan, çay servisi yaparken çay kaşığını bardağa ters koyuyor, sonra servis yapacağı yere yaklaşınca düz hale getiriyor.. bunu neden yapıyor sizce. böyle bir teknik varda benmi bilmiyorum.

çaylar soğuk geliyor diye kızıyorlar bazen.. Diğer arkadaşıma kalırsa "bak kaşığına kadar ateş gibi, çaylar sıcak" görüntüsü vermek için... ama ben genede anlamıyorum, böyle küçük oyunlarla insanları kandıramayacağını tahmin ediyorum.

Neden böyle bir şeye gerek görüyor...Bir fikriniz varmı bu konuda?
 
Son düzenleme:
iyi niyetine inandığım biriyse hiç gocunmam,ama tabi sizin ki gibi devamlı olursa hayır demek lazım
bi tanıdığım var,samimiyetine inanmadığım,bir gün çocuğuna ben baktım 1saatliğine dedi 4saat gelmedi
birde çocuk 1.5yaşında,evime getirdiği için herşeyi kaldırdım vs..
geçen yine işim çıktı sen bakar mısın 2saatliğine dedi,işim var dedim kabul etmedim.
ilkini çocuğun hatırına baktım,kendisinin hatrı olmadığı için kabul edemem bir daha
hayır demeyi öğrenmek lazımmış :61:
 
Bizim mutfakçı bayan, çay servisi yaparken çay kaşığını bardağa ters koyuyor, sonra servis yapacağı yere yaklaşınca düz hale getiriyor.. bunu neden yapıyor sizce. böyle bir teknik varda benmi bilmiyorum.

çaylar soğuk geliyor diye kızıyorlar bazen.. Diğer arkadaşıma kalırsa "bak kaşığına kadar ateş gibi, çaylar sıcak" görüntüsü vermek için... ama ben genede anlamıyorum, böyle küçük oyunlarla insanları kandıramayacağını tahmin ediyorum.

Neden böyle bir şeye gerek görüyor...Bir fikriniz varmı bu konuda?

cok ilginc... insanoglunun kafasi nelere calisiyo :D yani demek istedigin kasigin sapi cayin icinde ve ters haldeyken sonra ceviriyo mu? bunlarla ugrasana kadar sicak gelseymis caylar :D :9:
 
bazı insanlar yüzsüzdür.ezmeyi sever, egoisttir ve menfaatçidir.haddini bildirmek lazım böylelerine.
 
cok ilginc... insanoglunun kafasi nelere calisiyo :D yani demek istedigin kasigin sapi cayin icinde ve ters haldeyken sonra ceviriyo mu? bunlarla ugrasana kadar sicak gelseymis caylar :D :9:


aynen bahsettiğin gibi yapıyor.. patronun yada müdürün kapısının önüne kadar kaşıklar tepe üstü çayın içinde geliyor, kapıya yaklaştığı anda durup çeviriyor.. inan anlam veremiyorum :)
 
bazı insanlar çok yapıyor bunu. ben de çok uzun zaman kullanıldım.
bir arkadaşım var okulda, bazı psikolojik sebeplerden dolayı bazı eşyalara dokunamıyordu. bunlardan biri de sözlük.

sözlük götürmemiz gereken bir derste her hafta neredeyse 1000 sayfalık sözlüğü ben taşıdım. (sadece benim sözlüğüme dokunabiliyordu) ben de o kullansın diye okula götürüyordum.

sonra bi gün okuldan çıktığım gibi çarşıya gitmem gerekti. (o ise 10 dk yürüyüp yurda gidecekti)
sözlüğü alıp odana götürür müsün, ben 3-4 saat dışarıda taşıyamıycam dedim. ve ne oldu :52:

OLMAZ ben markete gidicem, elimde eşya olur dedi.

O günden beri iyiliklerim azaldı azaldı ve bencil bir insan oldum.
daha neler var da anlatmayayım :50:
 
Son düzenleme:
Back
X