Başlarda hala ona bağımlı hissettiği için insan bir üzülüyor. Yaşananların şoku kolay geçmiyor. Biraz sürünüyorsun. Terapi, aile, arkadaş desteği, günlük meşguliyetler ile oyalanıyorsun. Gündüz birşey yokmuş gibi işe gidip geceleri ağlıyorsun. Birkaç ay böyle geçiyor. Ama sonra bir yerde dank ediyor insana. Ben ne yapıyorum böyle kendime diyorsun. Oldu bitti geçti gitti yaşananlar yaşandın ve bitti. Neden kabullenmek yerine acı çekmeyi seçiyorum diyorsun. Herkes hayatına bakıyor. Dünyada daha ne dertler var. Neden geçmişe sünger çekip önüme bakmıyorum diyorsun. Kısaca acı çekmekten yorulduğumu anladım. Acı çekmek yerine mutlu olmayı seçmek istedim. Çünkü bu hikayede iyi olan benim. Ve en büyük mutlulukları da ben hak ediyorum öyleyse. Hatta bana bunu yapanların canı cehenneme dedim

ve bir daha böyle adamlar için üzülmemeliyim diye kendime söz verdim.
Senin de öyle olacak. Bu bir değişim, gelişim süreci. İyi hissetmek için herşeyi dene. Denemekten yorulma.
Not: başlarda düşünmekten kafayı yiyecek gibi oluyordum. Yemek yemeyi unuttuğum gün olmuştu. Psikoloğumun önerisi ise şu idi. Madem düşüncelerini durduramıyorsun. O halde tüm bu düşünceler için bir zaman ayır. Yani mesela; düşünmek mi istiyorum. Tamam cuma saat 12.00 de oturup dibine kadar düşüneceğim

kısaca anlık bir set çekmiş oluyorsun. Bende işe yaradı. Cuma saat 12.00 olduğunda ise komik bir şekilde düşünmediğimi fark ettim