Hepinize merhaba
ben bir lise öğrencisiyim. Ülkemizde kadının durumu gayet ortada açıkçası. Bu zamana kadar diğer ülkelerde daha farklı olduğunu düşünerek kendimi avutmuştum. Fakat geçen hafta Comenius projesi için Avrupaya gittim. Orada, proje kapsamında benimle yaşıt olan Alman İsveç Slovak Polonyalı ve Romanyalı çocuklar da vardı. Ama çok büyük gözüküyorlardı ve kızların hepsi aşırı dekolte giyinmişti. Sanki kadınsal uzuvlarını sergileyerek fark edilmeye çalışıyorlardı. Projeyi yaparken Romanyalı kadın bir hoca gelip Almanya da bir striptizcide neler yaşadığını anlattı hiç gerek yokken. Otelimizde hep çıplak kadın resimleri vardı. Kızlar olabildiğince hafif davranışlar sergiliyorlardı. Zaten filmlere baktığınızda da kadınları hep estetik bir objeymiş gibi kullandıklarını görürsünüz. En basit grinin elli tonunda bile kadının her yeri gözükürken adamın sadece belden üstü gözüktü. Görme meraklısı değilim ama resmen erkeklere zevk vermek için film çekiyorlar. Ülkemiz de kadına şiddet olmasını normal karşılıyorum artık çünkü Türk kadını, Avrupa kadınının aksine göğüsleriyle değil zekasıyla var olmak istiyor. Avrupada şiddet olmamasının en temel sebeplerinden biri bu bence kadın kendini erkeğe zevk vermek için dünyaya gelmiş gibi görüyor. Namus kelimesinin İngilizcesi bile yok zaten. Ben Avrupa da kadının sadece estetik bir obje, erkekler için var olan bir şey olarak görüldüğünü düşünüyorum.
Lütfen kavga etmeden kendi düşüncelerinizi benimle paylaşabilir misiniz?
bence avrupa ve türkiye yi kıyaslamak istiyorsan ve konu olarak kadınları ele alacaksan genç kız denilecek yaştakileri değil , olgunlaşma evresine gelmiş 18 yaş üstü bayanları ele almakta fayda var.
fiziken ve ruhen avrupa ülkelerindeki hem cinslerimiz daha erken gelişiyor. Bunda iklimin,beslenme koşullarının,ailenin ve sosyal hayatın çok büyük payı var.bizlerden daha iriler bir çoğu, cinsellik onlarda ayıp olmadıgından cok kucuk yaslarda cinsel kimliklerini keşfediyorlar ve seksapelliklerini kullanmak onların hoşuna gidiyor ( aslında bu hemen her kadının hoşuna giden bir şey ), yetişkin evresine geldikten sonra aileden kopuyorlar ve kendileri bir birey olarak hayatlarına devam ediyorlar.
Türkiye de durum bıraz daha geriden geliyor. Cinsellik hala tabu, bir cok bayanın okumasına ve çalışmasına izin verilmiyor, cogu bayan evlendıgınde baba evınden cıkıyor, toplumun aslında genelınde ustu kapalı bır sekılde ınsanlar modern ılıskıler yasasa bıle cogu seyın ustu ortuluyor. Dekolte vs kısmında da kımı gercekten kendını sergılemek ıcın kasıtlı olarak goze batan kıyafetler tercıh ederken, kimi için bu bır hayat felsefesı, kımı ıcınse gereksız bır ayrıntı.
Kadının obje olmasına konusuna gelırsek te kadın ısterse bır obje olur ama ıstemezse obje olmamak onun elınde. Erkek egomanyası dunyanın her yerınde var, bazı yerlerde kadın erkek esıtlıgı uc asagı bes yukarı saglanmıs durumda ama erkeklerın her konuda egemenlıgı ne yazıkkı on planda. Her erkek kadını cınsel bır obje olarak goruyor da dıyemem, bu bıraz kısının hıssıyatı-yetıstırılme tarzı-hayat gorusuyle alakalı ama sunu bılıyorum kı kadın cınsellıgını kullanmak ısterse hıcbır erkek HAYIR demez..!!!
Namus kavramına da bır yorum yapmak ıstıyorum namus ıkı bacak arasında degıldır, beyındedır bana gore. Bekaret tabu olmamalı , kişiler bilinçli olarak yetişkinlik evresine geldikten sonra cinselliklerini yaşamakta özgür olmalıdır.Ama bunun ters karsılanmaması ııcn ınsanlara cınsellık ogretılmelı, erkeklere kadına saygı duyulması gerektıgı benımsetılmelı ve kımse kımseyı zorlamamalıdır..