Kadın-erkek eşitliği fıtrata ters

Gelir eşitsizliği günden güne artarken , bordrolu çalışanın ödediği vergiler gitgide artarken kimisi demeyelim somutlaştıralım isterseniz.

Asgari ücret ne kadar ve en ucuz yerde ev kirası ne kadar bir bakın derim.

Bugünün şartlarında 3000 tl maaş alabilen bir bireyin tahsil durumu genel itibariyle yüksektir. 3000 tl maaş alan kişi bir zanaatkar ise o da yine iyi bir eğitim almış ve yaptığı işte ustalaşmış demektir.

Her iki koşulda da eğitim gereklidir. Konunun kadın veya erkek okumak zorunda değil demiştiniz ya uygulamada kazın ayağı öyle değil. Eskisi gibi alaylıyım diyerek gittiğiniz kapıdan buyrun diye davet edilmiyorsunuz çünkü.

Maaşların azlığı ile kadınların iş hayatına girmenizi kıyaslamışsınız. Geçmişte de çalışıyordu kadınlarımız bugünün getirisi değil bu. Kendi toprağı var ise kendi tarlasında , yoksa yevmiye karşılığı komşunun tarlasında gündelikçi olarak bugünde çalışıyor kadınlar yarında çalışıyor olacaklar.

Bir kısmı kapanan şeker fabrikalarında kadınlar şeker çuvalı dikiyordu mesela. Tekel fabrikasında da çalışıyorlardı. Hatta farklı kıyaslamalara gidilirse bundan 40 yıl öncesinde çalışan kadın sayısının toplam kadın sayısına oranı daha bile yüksek çıkabilir. Diyebilirsiniz ki bugünde fabrika da çalışan kadınlar var.

Yalnız artık el becerisine dayalı çalışabilmek için dahi iş verenler en az lise mezunu veya en fazla 30 yaşa kadar diyerek farklı elemelere gidebiliyorlar ve işsiz kalıyor insanlar.

İşsizliğin genel sebebi için kadınlar çalışmasa demek yerine şunu söylesek daha doğru olmaz mı ? Artan nüfusa kıyasla üretimimiz artmadığı için , iş alanları açılmadığı için işsizlik çığ gibi büyüyor olmasın ?

Kesilen vergiler karşılığı fabrikalar açılarak dış ülkelere ihracat yapandan ziyade sürekli mal alan konumunda olduğumuz için olamaz mı mesela artan işsizlik ?

Ödediğimiz vergiler palmiyelere , ihtiyaç fazlası şatafatlı yapılara değil de fabrika kurmaya , iş kollarında çalışabilecek bireyler yetiştirmeye harcanırsa kadınlı erkekli omuz omuza çalışabileceğimiz daha fazla iş alanı olacaktır.

Her bireyin kendi hayatını idame ettirecek bir mesleği olması ve çalışabilmesi dileklerimle.

Asgari ücret bu kadar düşük olmazdı, eger çalışan sayısı bu kadar yüksek olmasaydı. Patronlar rahatça bulabiliyor zaten eleman, niye fazla ödesinler ki? Eskiden mühendisler iyi paralar alırken, gayet saygınlarken şu anda asgari ücretle köle gibi çalışıyorlar çogu ve çogu da işsiz ya da alakasız asgari ücretli işlerde. Çünkü mühendis sayısı çok fazla arttı da ondan. Doktorlar hala iyi para alıyorlar ortalamaya göre çünkü doktor açıgı var. Ama doktor sayısı artınca doktorlar da az para almaya başlayacaklar. Yani iş arayan sayısına göre ücretler düşer.

30 yaş kriteri, diploma beklentisi falan... Bunların tek sebebi patronların seçenegi çok. Ortalıkta bir çok iş arayan var bu yüzden de genç olanını istiyorlar ki daha çok ve daha ucuza çalıştırabilsinler. Diploma arıyorlar çünkü herkeste diploma var artık. Üniversitelerin çogu kapansa (ki olması gereken bu) bak bakalım patronların kaç tanesi diploma kriterine baglı kalabilecek. Şu anda patronlar 1 mühendise ödeyecegi parayla 2 mühendis falan çalıştırıyor resmen, çünkü rahatlar, ortalık mühendis kaynıyor.

İş alanı açılsa ne olacak ki? Herkes memur olmaya çalışıyor. Sırtımı devlete yaslıyım, ayın 15inde garanti maaşımı alayım çok da çalışmayım derdinde herkes. Vergilerle fabrika açılsın demekle olmuyor. En önce yapılması gereken üniversite mezunlarının sayısını ciddi oranda azaltmak. Fabrika falan ondan sonra... Onu da zaten devlet degil, şu durumda şirketler yapmalı.
 
Hayali konular değil mervecik, bak sana gerçek bir hikaye anlatayım, sene 1999 27 yaşında hayatı boyunca hiç çalışmamış , 4 yaşında bir çocuk annesi ev kadını Şubat ayının 9'u sabah 05:00 gibi eşini dualar ederek şehirdışına yolcu eder, hava yağışlıdır, eşi iş ortaklarıyla yola koyulur, arabayı eşin iş arkadaşlarından biri kullanır, eş sağ arka koltuktadır, daha otobana çıkar çıkmaz ıslak zeminde giden aracın hakimiyetini kaybeder sürücü, araba dönerek kaymaya başlar ve seyir halindeki bir benzin tankerinin altına girer, hemde nerden girer biliyor musun? Sağ arka taraftan, arabadan herkes çıkar, birtek eş çıkamaz, sıkışmış kan kaybetmektedir, öldü denir ve ölmesi bir yana eşine nasıl haber vereceklerini düşünürler, çocuğuna nasıl söyleyeceklerini düşünürler, ambulans, itfaiye gelir, aracı tankerin altından çıkarırlar, arabanın üstü yoktur, arka koltuğa tankerin uzun demiri girmiştir, adam koltukta demirin girdiği yerde sıkışmış nefessiz yatar, her yer kan, nabız bakalım derler, cılız bir nabız ve hemen müdahale edilir, hastaneye kaldırılır, kafasına 32 zımba atılır, bildiğin zımba zira tam tepesi olduğu için dikiş tutmayacağından zımbalarlar, kaburgalar kırık, kan kaybı ve beyin kanaması, iç kanam riski vardır, eş cayır cayır arar ses soluk yok, akşam olur hala ses yok, saatler sonra eş bir arkadaşının kolunda hastaneden ölürsem karımla kızımın yanında öleyim diyerek rsikli olmasına rağmen imza verir çıkar gelir, kadın gördüğü mazara karşısında yığılır kalır, 4 yaşındaki kızları babasının neresine sarılsa da canını acıtmasa diye minicik aklıyla acımayan yerlerini öper.

İşte bu benim hikayem sabaha kadar uyumasın uyursa uyanamaz diye başında nöbet tuttuğum eşimin ölürse ben onsuz ne yaparımla kızıma nasıl bakardım korkularını bir arada yaşayan kadının hikayesi, o gün karar verdim ve bugüne kadar çalışmak durumunda kalırsam neler yaparım diye kendimi geliştirdim, herkesin meziyeti farklıdır, üniversite mezunu değilim, yaş itibariyle artık beni kimse işe de almaz ama en azından kendimi farklı mesleklerde eğittim, öğrendim.
Adam oldu mu? Pekı hıkayenın sonu nedır..
 
Asgari ücret bu kadar düşük olmazdı, eger çalışan sayısı bu kadar yüksek olmasaydı. Patronlar rahatça bulabiliyor zaten eleman, niye fazla ödesinler ki? Eskiden mühendisler iyi paralar alırken, gayet saygınlarken şu anda asgari ücretle köle gibi çalışıyorlar çogu ve çogu da işsiz ya da alakasız asgari ücretli işlerde. Çünkü mühendis sayısı çok fazla arttı da ondan. Doktorlar hala iyi para alıyorlar ortalamaya göre çünkü doktor açıgı var. Ama doktor sayısı artınca doktorlar da az para almaya başlayacaklar. Yani iş arayan sayısına göre ücretler düşer.

30 yaş kriteri, diploma beklentisi falan... Bunların tek sebebi patronların seçenegi çok. Ortalıkta bir çok iş arayan var bu yüzden de genç olanını istiyorlar ki daha çok ve daha ucuza çalıştırabilsinler. Diploma arıyorlar çünkü herkeste diploma var artık. Üniversitelerin çogu kapansa (ki olması gereken bu) bak bakalım patronların kaç tanesi diploma kriterine baglı kalabilecek. Şu anda patronlar 1 mühendise ödeyecegi parayla 2 mühendis falan çalıştırıyor resmen, çünkü rahatlar, ortalık mühendis kaynıyor.

İş alanı açılsa ne olacak ki? Herkes memur olmaya çalışıyor. Sırtımı devlete yaslıyım, ayın 15inde garanti maaşımı alayım çok da çalışmayım derdinde herkes. Vergilerle fabrika açılsın demekle olmuyor. En önce yapılması gereken üniversite mezunlarının sayısını ciddi oranda azaltmak. Fabrika falan ondan sonra... Onu da zaten devlet degil, şu durumda şirketler yapmalı.
Biliuormusun kadının dusmanı yıne kadındır ...
Tıbkı sızın gıbı ...
 
''ben araştırdım, sen de araştır, bu yollardan sen de geç cicim, kaynaklarım bana özel'' der sandıydım.

Kadın haklarının gerekçelendirilmesi, Kadınların İncili, Feminist Teori, Cinsiyet Eşitligi Üzerine Mektuplar.... vs.

Bunların aldıgı temel zaten aynıdır. Kendi zamanlarındayken, eşitlik kavramlarının yayılmaya başladıgı dönemlerde yumuşatıcı etki olarak gerekliydi.. Hepsi bu. Feminizm orada bitmeliydi. Bundan ötesi saçmalık.

Aslında feminizm dedigin komünizmin seksist halidir. En basit tabiriyle bu.
 
Back
X