kadın olmak ne zor...


zor tabi, kadın olmak hep zordu, ama eskiden kadınlar bunları sineye çekip oturuyolardı. ama 50 yaşında, kocalarının annesi gibi görünüyolardı. diyolar ki günümüzde boşanmalar arttı. artar tabi, artık kadınların ekonomik özgürlüğü var. neden katlansınlar ki bunlara. artık kadınlar değişti. şimdi değişme sırası erkeklerde... zor ama imkansız değil.. belki biz görmeyiz ama belki torunlarımız görür..
 
mükemmel olmaya çalışma bırak gömlekleri ütüsüz kalsın

sen mükemmel oldukça o senı daha çok bırakcak nasıl olsa herşeyi başarıyorsun başarmışsın

3 yaşındaki çocukla otobus dolmuş bir yere gitmeyi ilk seferde başaran kadın ikinci kerede eşinden ilgi bekleyemez çünkü bi kere yaptın bundan sonra hep yaparsın (erkeğe göre)

en baştan diyceksin yapamam bilemem beceremem yoruldum hastayım başım ağrıyor tansıyonum çıktı bugun yemek yapamadım pantolunun 3 çizgili olmuş demeye

yoksa yanarsın...
 
Okunmaya fazlasıyla değer...

Yeni evliydim. Yakın akrabalarımdan bir bayan bana dedi ki “Kızım,siz okumaktan doğru düzgün ev işi öğrenemediniz. Bak bekarlık hayatın bitti, yok artık öyle annen çamaşırlarını ütülesin, sevdiğin yemekleri yapsın.Benden sana nasihat, evini
hep düzenli tut, dolabında her zaman en az iki çeşit yemeğin olsun.Erkeğin kalbine giden yol mideden geçer.

” Teyze nasihati, elbette benden daha iyi bilirler evliliği, ne de olsa onca senelik tecrübe. Ama hangi vakitte yapılacak bunlar, zaten sadece bir gün tatilim var.Onda da ev işi mi, yemek mi, dinlenmek mi , eşimle geçireceğim zaman mı diye bunalmadım değil hani.

Off ne zormuş bu evlilik derken eşi girdi sohbete. “Kendi hastalığını bulaştırma çocuğa” diye. Hoş ben evlenirken çocukluk yaşını geçeli biraz olmuştu ya neyse. “Gerektiği kadarını yap kızım, çamaşır makinesine bakacağına kocana bak “ dedi.

Bir hayli karışmıştı aklım. Dolayısıyla konunun direkt muhatabı eşime açtım konuyu. O da dedi ki “Zaten yeterince temiz ve tertipli evimiz. Yemeksiz de kalmıyoruz. Her Pazar günü ev işine gömüleceğine, gerekirse dışarıdan yardım alalım, gerekirse birlikte bir şeyler yapalım. Ama tek tatil günümüzü, ev işlerinden yorularak değil, gezip birbirimize vakit ayırarak geçirelim.”

Bunca yıllık evlilik tecrübesinden ve hele danışanlarımın ev işlerine boğulup da eşlerini ihmal etmiş hikayelerinden sonra artık biliyorum, çamaşır makinesine değil, eşime bakmanın ne demek olduğunu. Temizlik, hijyen ve evimin düzenli olması benim için de çok önemli. Sağlıklı ev yemekleri yapmak çocuğumun doğumundan sonra daha da önemli oldu benim için. Ama evim bana hizmet etmeli. Evin kölesi olmak başka, evde huzur başka.

O kadar obsesif bir toplumuz ki. Bir çok kadın, iyi bir ev hanımı olmak uğruna bakıyorsunuz evinin kölesi olmuş. Çalışmaya yeni başladığımız bir çiftim var.

Bayan ev hanımı. Eşi ise cumartesi dahil çok yoğun çalışan bir bey. Aralarındaki paylaşım azlığından, konuşacak hiçbir şeylerinin kalmamasından şikayetçiler. Bayanın programı neredeyse eşinden ağır. Her gün iki çocuğuna ve eşine kahvaltı hazırlayarak başlıyor güne. Kahvaltı hazırlıyor dediysem, on sekiz yaşındaki oğluna bile ekmeğine yağ bal sürerek hazırladığı için garip. Sonra çocuklar okula, bayan ev işlerine.

Öğlen hepsi yemeğe geliyor, öğlen için hazırlık. Yemekten sonra herkes çekilince, yine ev işleri ve akşam yemeği. Bütün gün toplanan ev, akşam çocuklar gelince darmadağın oluyor. Dolayısıyla yarın yine toplanacak. Bu arada çamaşırlar, ütüler, bulaşıklar vs vs. Eşinin evde olduğu Pazar günü ise bayan için de kıymetli. Çünkü onda da market alışverişi yapılacak, günlük koşuşturma daha az olduğu için camlar silinecek, tül perde yıkanacak.

Çünkü bu hanım için dışarıdan bakınca camların ve tüllerin pırıl pırıl görünmesi en büyük guru kaynağı. Lafın arasında “siz ne zaman dinleniyorsunuz” diye sorduğumda, soruma çok şaşırdı. Büyük bir hayretle cevapladı “Uyuyunca???”

Tertemiz ve düzenli bir ev hepimizin içini ferahlatır elbette.

Ancak evin kölesi olup hayattan alınacak dakikaları kaçırmak da var işin ucunda. Bu bayanın eşi de şüphesiz memnun eşinin hamaratlığından. Ancak yalnız yaptığımız seansta da “keşke eve bu kadar özeneceğine, bana özense” diye özlemini dile getirmekten de geri kalmadı. Hoş bir taraftan sitem etse de, eşine “dur” dememekle, yardım etmemekle, kendisi de katkıda bulunmuş aralarındaki kopukluğa.

Hayat müşterek, ev müşterek, işler müşterek. Paylaşmak lazım sorumlulukları. Ev işleri çok vakit alınca, gönül işlerine kalan vakit çok dar çünkü.
 
Takdir edilmek şurda dursun eleştirmese bana yeter..bi arkadaş çok güzel söylemiş pis kadınlar daha kıymetli diye doğru bencede..perdeleri yıka,koltukların altını temizle,halı sil,camları sil..adam kapıdan baksın ''ne yani sen şimdi temizlikmi yaptın''desin şartellerini attrısın..koca değil kaynana..ondan sonra gelsin kavga gürültü Allah ne verdiyse
 
bu mükemmeliyetçilik varya bir hastalık bence mutfak toplu değil diye uyuyamadığım günleri bilirim bu hastalıktan kurtuldum kendimi buldum yaşamak için yeni uğraşlar buldum kendime hayat koltukların altının temiz olmasında değilmiş yaşayacak öğrenecek ne çok şey varmış işe kendimi sevmekle başladım boşver demeyi öğrendiğiniz gün inanın hayata çok başka bakmaya başlıyorsunuz toplumsal mesaj''boşvermek herşeyin sonu değildir''
 
kendinize bu kadar yüklenmenizi anlayamadım.evli çocuklu çalışan bi sürü kadın var o dengeleri siizn kurmanız gerekiyordu.bence eşinizden ziyade kendinizde hata aramalı ve geçte olsa çözüm üretmelisiniz.yanı canınız istemediğinde sizde sırtınızı dönmelisiniz ki bazı hoşluklar can sıkıcı görevlere dönüşmesin yada ne bilim çok mu yorgunsunuz bırakın ütüler kalsın dolaptan bişeyler bulup eşiniz giyer nasılsa.çıplakmı kalacak sanki.

burda tek önem vermeniz gereken kişi kendinizsiniz.kendinize değer verinki evladınızda mutlu bir anneyle büyüsün.sonra eş.sonra iş.sonrada rutin işler gelmeli.o rutin işlerde paşa gönlünüz ne zaman isterse o zaman yapılmalı.ben böyle yaşıyorum. böyle olursa takdir edilmedim diede üzülecek bi durum ortada olmaz:)
 
Evli değilim ama burdaki yazılanlardan anladığım : Önce ben mutlu olmalıyım ki sonra kocamı varsa çocuğumu mutlu edebileyim.
 
Evli değilim ama burdaki yazılanlardan anladığım : Önce ben mutlu olmalıyım ki sonra kocamı varsa çocuğumu mutlu edebileyim.

almorcum, aynen öyle :)

ee tringo rahatladın mı biraz?
bak burdaki herkes kendi tecrübelerinden bir şeyler paylaştı..

ne düşündün, ne karara vardın?
 
bencede,,kendini bukadar hırpalama sen robot değilsin,sen çalışıosun,,eşine niee hazıra alıştırdın bırak oda yapsınn,,sana destek olsun,bak ben çalışmıorum şuan,,eşim yemeği hazırlarken bile bi tabak da olsa sofraya koyar yardım eder,,tabi o düşünceli olmasına bağlı,,eşinle konuşş biraz bana yardım et de..yetişemiorum de..nasıl maddii anlamada herşeyi paylaşıosunuz manevi yandanda paylaşın ,,bunu eşine anlatmalısın..hayat müşterek ...
 
Canım bazı erkekler hayatın müşterek olduğunun farkında değiller .çünkü kendi ailesinden öyle gormuş.kadın ev isi yapar , yemek yapar , ütü yapar , çocuklarla ilgilenir . Kısacası kendini paralar iyi bir es,iyi bir anne olmak icin.erkek ise kumandayı eline alır ve her zamanki koltuğuna oturup tv izler.erkeğin calışması eve para getiriyor olması onu iyi bir es ya da bir baba yapmaz.malesef bazı anneler erkek cocuklarını böyle yetiştiriyorlar
 

cnm hepimizin derdi bunlar of aynı aynı aynı
 


öyle duygulandımkiii bu yazılara anlatamam içim acaip acıdııı:2::2:


bunu ben hep hep hep soruyorum malesef


5:bende anne bndeee
 
Artık bende yoruldum , bak şunu kızı neler yapıyor sen yapmıyorsun , Baba : şuna bak bide sana bak Sevgilim : bukadar takma herşeyini kafana sana yazık , Arkadaşlarım: Kızım yaşa hayatını ayzık etme hayatına..

Esaz size yazık bu düşünceler yüzünden.. Ben bu yüzden kımsenın olmadıgı yemyeşill Köylerde uzak diyarlarda tek başıma 'ben^' olmak istiyorum.. Sinit nöbetleri geçiriyorum durduk yere çünkü aklımdan atamıyorum hiç birşeyi manyak gibi sürekli aklım dolu düşünceli bu gidişle 30a gelmeden ölürüm sizde yazık oldu kıza dersiniz .......
 
evlilikte erkeklerin eşini reddedip geri çevirmesi vede sırtını dönüp uyuması kadar onur kırıcı bişey olamaz arkadaşı iyi anlıyorum..bir arkadaş demişki herşey seks değil...arkadaş burda ondan bahsetmiyorki derdi o değil yani derdi geri çevrilmesi vede onurunun zedelenmesi...sen yapmasan bana kadınlık yapmıyorsun görevini yerine getiremiyorsun beni mutlu edemiyoırsun diye biçok bahanenin arkasına sığınıp kendilerinde eşlerini aldatma hakkını bulan erkekler neden eşlerine sırt çeviriyorlar...sen yorgunsan yorulabiliyorsan bende insanım demekki bende yorulabiliyorum demi...
o zaman bende seni aldatayım...herşeyi tam eksiksiz vede kusursuz yaparsın yinede nankorluk diz boyu..güzel bi laf etmiyim aman ha istediğini yapmıyım şımarır bu kadın...arkadaşın yaptığı eziklik yada kendini sevmemesi değil eşine ve çocuğuna karşı hepimizn yaptığı fedakarlık....belkide biçoğumuzun yaşadığı şeylerden bahsetmiş ....arkadaşım kızın için güçlü ol üzme kendiniyıpratma...eşinede çok takılma...daha önce biçok konuda biçok arkadaşa yazdım eşin sana ne veriyorsa sende ona o kadar ver fazlası yada eksiği olmasın...çocuğundan bahsetmiyorum o zaten annelik içgüdüsü olarak senin istemin dışında gelişen fedakarlık...ama eşinn...boşver sert etmeye değmez
 
benım eşimde yağmur yağsa benden bılır...hep suclu ben ,çocuklar hasta ıı bakmadın,annesı kusse bışeymı dedın anneye...daha neler neler
 

onu diyen bendim canım:)

bana göre hiç de onur kırıcı bir şey değil.
sevişmek, evlilikte önemli, ama evlilik sevişmenin üstüne kurulu değil.

bu sürekli tekrarlayan bir şeyse hak verebilirim. ama sürekli tekrarlanıp tekrarlanmadığını bilmiyruz.
velev ki tekrarlanıyor diyelim.

konu sahibinin kendini değersiz görmesi, bir çok şeyi ateşliyor.

insan önce kendine güvenecek.
 
Aynenn katılıyorum yaa ben de sendenım ustelık femınıssttttt bı anneyım!!Anne olduğumdan
beri etraftakı kadınların ,arkadasların devamlı ''bakımlı ol,süslen kocan gelmeden ,ewini temiz
tut,hamılelıgınde fazla cınsellık yasamadın sımdı elınde tutmalısın,yatak ayırma,hergun yemek yap,
bılmemneeee''gerçekten bıkıyorum laflarından..Su an ücretsız ızındeyım ama daha yorgunum,
işe gecınde de kafam yorgun olacak!Neden herşey bızden beklenıyor hala anlamıyorum ..
Biri boşanacak olur,gul gıbı kocayı elınde tutamadı salak derler..Kadınlar da kadınları hep
suclar ya ennn sinir oldugum durumdur!Yalnız degılsın cnm ama çözum yok toplumda bıze
verılen roller hıc bıtmeyecek
 
çocuk olmadığı halde bende şu an aynı duyguları paylaşıyorum yol yakınken çocuktan vazmı geçsem ki neeeeeeee
 



Bu aralar yukarıda saydıklarının hepsi var bende de Kadesa...
Alıp başımı gitmek istiyorum, herkesten her şeyden kaçmak istiyorum.
Sorumluluklar peşini bırakmıyor.
Canın yapmak istemese bile yapmak zorundasın.
Şöyle 1 saat sonrasını planlamadan başına buyruk bir gün geçiremiyorsun.
Anne isen hasta olmaya ,yatıp dinlenmeye bile hakkın yok.
Velhasıl kadın olmak hem büyük bir başarı hem de uyum ve uyumsuzluğu bir arada yaşamak demek.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…