E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU2
-
- #1
Kadın sünneti, belki de cinsellikle ilgili yanlış inanışların ve toplumun kadın cinselliğine olumsuz bakışının en abartılı örneklerinden biridir.
Kadın sünneti tek tanrılı dinlerden daha önce ortaya çıkan bir uygulamadır. Dolayısıyla tek tanrılı dinlerden hiçbirine özgü değildir. Esas olarak Afrika kıtasının güneyindeki ülkelerde, özellikle Sudan, Gana, Gine, Etyopya gibi ülkelerde uygulanır. Bu ülkelerden başka yerlere göç eden topluluklarda da bu uygulamanın sürdürüldüğü görülür.
Kadın sünneti, klitorisin kesilmesi demektir. Farklı uygulamaları vardır. Bazı uygulamalarda, yalnızca klitoris kesilirken bazılarında küçük ve büyük dudakların da kesildiği görülür.
Bu uygulamalar genellikle tıbbî sorunlara yol açar. Uygulayıcılar, genellikle sağlık personeli değildir. Uygulama sırasında hijyen kurallarına uyulmaz. Ortamda veya kullanılan aletlerde bulunan mikroplar, kadın cinsel organlarında enfeksiyona neden olur. Bu enfeksiyonlar kendiliğinden düzelirken, bölgede nedbe dokusu oluşur, yaralar büzüşür. Bunlar cinsel birleşme sırasında kadının ağrı duymasına neden olabildiği gibi, enfeksiyonlar tekrarlayabilir. Klitorisin kesilmesi ile, kadının cinsel hazzı ve orgazm kapasitesi, kalıcı ve geri dönüşsüz olarak bozulur.
Tamamı ile toplumsal bir adet, hatta işkencede olan “Kadın sünneti” ni sürdürmek isteyen güçlerin kullandığı gerekçeler arasında;
kadın cinsel organlarının sünnetten sonra temiz ve görünüşünün düzgün olması, daha kolay temiz tutulabilmesi, kadınlığa adımın sembolü sayılması ve kadının kadınlığını öne çıkarması, kadının kadınlar arasında kabul görmesini ve değer kazanmasını sağlaması, kadının evlilik şansının artırması, dine bağlılığının göstergesi olması, bekaretin korunması, erkeklere daha fazla zevk vermesi, kadınları çıldırmaktan koruduğuna inanılması gibi gerekçeler sayılabilir.
Ataerkil toplumun bir güç gösterisi olarak, kadınlara bunu zaruri olarak yaptırması asla tasvip edilecek bir olay değildir, hatta kınanmalıdır. Seksi ve cinselliği sadece erkeğe ait bir olgu olarak görmek, böyle bir aymazlık yaşamak bir insan evladına asla yakışmayacak bir davranıştır.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor, bunlardan yaklaşık 2 milyonu hayati tehlike yaşıyor.
Geçerli bir nedeni ya da gerekliliği olmaksızın kadının bedeninden bir parçanın çıkarılması yoluyla uygulanan kadın sünneti İslam tarafından yasaklanmıştır.
Kadın sünneti tek tanrılı dinlerden daha önce ortaya çıkan bir uygulamadır. Dolayısıyla tek tanrılı dinlerden hiçbirine özgü değildir. Esas olarak Afrika kıtasının güneyindeki ülkelerde, özellikle Sudan, Gana, Gine, Etyopya gibi ülkelerde uygulanır. Bu ülkelerden başka yerlere göç eden topluluklarda da bu uygulamanın sürdürüldüğü görülür.
Kadın sünneti, klitorisin kesilmesi demektir. Farklı uygulamaları vardır. Bazı uygulamalarda, yalnızca klitoris kesilirken bazılarında küçük ve büyük dudakların da kesildiği görülür.
Bu uygulamalar genellikle tıbbî sorunlara yol açar. Uygulayıcılar, genellikle sağlık personeli değildir. Uygulama sırasında hijyen kurallarına uyulmaz. Ortamda veya kullanılan aletlerde bulunan mikroplar, kadın cinsel organlarında enfeksiyona neden olur. Bu enfeksiyonlar kendiliğinden düzelirken, bölgede nedbe dokusu oluşur, yaralar büzüşür. Bunlar cinsel birleşme sırasında kadının ağrı duymasına neden olabildiği gibi, enfeksiyonlar tekrarlayabilir. Klitorisin kesilmesi ile, kadının cinsel hazzı ve orgazm kapasitesi, kalıcı ve geri dönüşsüz olarak bozulur.
Tamamı ile toplumsal bir adet, hatta işkencede olan “Kadın sünneti” ni sürdürmek isteyen güçlerin kullandığı gerekçeler arasında;
kadın cinsel organlarının sünnetten sonra temiz ve görünüşünün düzgün olması, daha kolay temiz tutulabilmesi, kadınlığa adımın sembolü sayılması ve kadının kadınlığını öne çıkarması, kadının kadınlar arasında kabul görmesini ve değer kazanmasını sağlaması, kadının evlilik şansının artırması, dine bağlılığının göstergesi olması, bekaretin korunması, erkeklere daha fazla zevk vermesi, kadınları çıldırmaktan koruduğuna inanılması gibi gerekçeler sayılabilir.
Ataerkil toplumun bir güç gösterisi olarak, kadınlara bunu zaruri olarak yaptırması asla tasvip edilecek bir olay değildir, hatta kınanmalıdır. Seksi ve cinselliği sadece erkeğe ait bir olgu olarak görmek, böyle bir aymazlık yaşamak bir insan evladına asla yakışmayacak bir davranıştır.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor, bunlardan yaklaşık 2 milyonu hayati tehlike yaşıyor.
Geçerli bir nedeni ya da gerekliliği olmaksızın kadının bedeninden bir parçanın çıkarılması yoluyla uygulanan kadın sünneti İslam tarafından yasaklanmıştır.