• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

kadınız diye hakareti aşağılamayı hak mı ediyoruz !!

"...... çünkü kadın ........" şeklinde cümleler kuranlar ve onlara hak verenler sayesinde her geçen gün iyice ezilmeye devam ediyoruz.
Bunların olmasına müsaade edenlerin en büyük destekçisi yine kadınların ta kendisidir.
Kadın kendi zihnini değiştirmezse onların yetiştirdiğide böyle bir cacığa benzemiyor işte.

Kadınlar da kadınlara saldırıyor iyi mi.. Kaç kadın doktordan hakaret işittim inanamazsınız...

Ben çok umutsuzum ya bilmiyorum, çok çok üzülüyorum...
 
SS kuralı nedir? Tanıdıklarla zaten hiç sıkıntı yok, hepsi çok çok severler. Kızım diyor çoğu zaten.

Mesela dün adam geldi; bir müşteriyle konuşuyorum ki adama her ay aynı şeyleri anlatıyorum ısrarla gene soruyor, girdi araya, hesabımdan fazla para almışsınız diye, bakıyorum fazla para yok zaten olamaz da anlattım, ekstre verdim, orda işaretledim gösterdim 10 kere falan, adam hala inatla hırsızsınz paramı çaldınız diyor; tamam bana inanmıyorsanız yetkilimle konuşun ne yapamı daha dedim; üstüne işten attırma tehdidi, hakaretler, yalan dolan....Herkes durdu tiyatro gibi bizi izliyor, ağzını açan yok.


Insan kadar zor bir sey yok..
Terbiyesizliginden bunlari yapmis musteri, peki sizin ustlerinizin, sessiz kalmasi izlemeside, bunu yapan insan kadar cahil ve terbiyesizce degilmi ??
 
Çok mu yumuşaksınız? Her yerde birbirini ezmeye çalışan insanlar var. Her yer etiket, her yer statü, buram buram ego. Bununla baş etmenin tek yolu; susmamak. Kovulmanıza sebep olacak şekilde carlayın demiyorum da, kestirip atmanız gereken yerde yüz kerede laf anlatmayın.
 
Yetersiz Türk erkeği, karşısında kendinden daha üstün bi kadın görünce hazmedemiyor. Siz onun işini halledebilecek kişisiniz, daha bilgilisiniz, belki kariyeriniz ve kazancınız da ondan daha iyi, ve kadınsınız. Size bi şekilde üstün olduğunu göstermesi lazım. Şuraya Münir Özkul röportajından kısa bi kesit ekleyeyim, orada konu cinsel yetersizlik ama mantık aynı.

"İpekçi: Eşinizin çok yardımcı olduğunu söylemiştiniz. Nasıl yardımı oldu size?
Münir Özkul: Büyük bir anlayış ve sabır gösterdi. Bir de demin söylediğim seksüel yetersizlik zanniyle, yani herkese ilgi duymamaktan ötürü kendimi eksikli sanıyordum. Ve bunu fizyolojik olarak değil, yanlış bir fikirden ötürü karşımdakinden ötürü, kadın bana bir şey veremediği için, yanlış davrandığı için beni bu duruma düşürdüğü fikriyle kendime işkence ediyordum.
Aylarca öldürmeyi düşündüm karımı. Bir kadın düşmanlığı haline getirdim. Üstünlüğümü gerektiği şekilde, kafamdaki gibi gösteremedikçe düşmanlık başlıyor. Öldürmeye kadar düşmanlık…. Hatta teşebbüs de ettim, olmadı…
Bugün o adam, bakın ne kadar ilgisi kalmadı ki, şunu kabul ediyor:
üstün cins.. kadın..
İki defa evlendim, gerekirse gene ikisiyle evlenirim.
İnsanlığı onların sabrından öğrendim. Beni onlar düzeltti. Bir de annemi hesaba katarsak… Benim için gerçekten üstün olan onlar. Ne kadar büyük bir ders?"
 
Insan kadar zor bir sey yok..
Terbiyesizliginden bunlari yapmis musteri, peki sizin ustlerinizin, sessiz kalmasi izlemeside, bunu yapan insan kadar cahil ve terbiyesizce degilmi ??

Aynen öyle....Zaten bir şey olsa, adam kalkıp bana vursa silah çekse inanın ölür giderim oracıkta..Ne güvenliği, ne müdürü kimse ilgilenmiyor, herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda. Yanımda çalışan erkek arkadaş bile sus pus oluyor duymazlıktan geliyor...

Şikayet edeyim desem, kimi kime şikayet edeceksin? Üst yönetimin getirdiği müdür bu, ki o kişi de zaten bana iş getirmeyin diyen birisi.
 
Çok mu yumuşaksınız? Her yerde birbirini ezmeye çalışan insanlar var. Her yer etiket, her yer statü, buram buram ego. Bununla baş etmenin tek yolu; susmamak. Kovulmanıza sebep olacak şekilde carlayın demiyorum da, kestirip atmanız gereken yerde yüz kerede laf anlatmayın.

Hayır çok yumuşak değilim. Eskiden öyleydim, şimdi belirli mesafe bırakıyorum tanımadığım kişilere.

Ama olduğumdan küçük duruyorum, 30 yaşındayım ama yaşımı göstermiyorum makyaj yapsam da, belli ki küçük görüyorlar. Zayıf ince yapılıyım.

Kestirip attım zaten, yetkilimle görüşün dedim; adam üstüne olay yarattı, hakaret tehdit...Yani bazı insan resmen kavga etmek için geliyor. Kusacak ve rahatlayacak başka amacı yok, inanın böyle. Onun için gelmiş çünkü. En kolay gider kime bağırırım , tabi ki bankaya. Malum 657 değil, iş korkusu var, şikayet ederim haklı çıkarım ne de olsa müşteriyim, arkam da sağlamsa benden herkes korksun...

Kaç tane müdür haksız yere sırf egolu bir müşteri yüzünden görevinden oldu, ya da sürüldü biliyor musunuz?
 
Şiddet zayıflıktan beslenir. Karakteri zayıf insanın tek silahı.Evet kasıtlı olarak bayanlara yöneliyorlar. Bayan erkeğe küfür etmez, edemez, çok sinirlense de karşısındaki erkekse fiziksel şiddetle cevap veremez. En güzel yol yok saymak, ileri götürürse de farklı yollardan hakkını aramak ama asla zayıf durmamak, ağlamamak vs. Hele biri sizi işinizle mi tehdit ediyor işinizi kurala uygun yapıyorsanız çekinmeden buyrun istediğiniz yere şikayet edin diyebilirsiniz.
 
Yetersiz Türk erkeği, karşısında kendinden daha üstün bi kadın görünce hazmedemiyor. Siz onun işini halledebilecek kişisiniz, daha bilgilisiniz, belki kariyeriniz ve kazancınız da ondan daha iyi, ve kadınsınız. Size bi şekilde üstün olduğunu göstermesi lazım. Şuraya Münir Özkul röportajından kısa bi kesit ekleyeyim, orada konu cinsel yetersizlik ama mantık aynı.

"İpekçi: Eşinizin çok yardımcı olduğunu söylemiştiniz. Nasıl yardımı oldu size?
Münir Özkul
: Büyük bir anlayış ve sabır gösterdi. Bir de demin söylediğim seksüel yetersizlik zanniyle, yani herkese ilgi duymamaktan ötürü kendimi eksikli sanıyordum. Ve bunu fizyolojik olarak değil, yanlış bir fikirden ötürü karşımdakinden ötürü, kadın bana bir şey veremediği için, yanlış davrandığı için beni bu duruma düşürdüğü fikriyle kendime işkence ediyordum.
Aylarca öldürmeyi düşündüm karımı. Bir kadın düşmanlığı haline getirdim. Üstünlüğümü gerektiği şekilde, kafamdaki gibi gösteremedikçe düşmanlık başlıyor. Öldürmeye kadar düşmanlık…. Hatta teşebbüs de ettim, olmadı…
Bugün o adam, bakın ne kadar ilgisi kalmadı ki, şunu kabul ediyor:
üstün cins.. kadın..
İki defa evlendim, gerekirse gene ikisiyle evlenirim.
İnsanlığı onların sabrından öğrendim. Beni onlar düzeltti. Bir de annemi hesaba katarsak… Benim için gerçekten üstün olan onlar. Ne kadar büyük bir ders?"

Çok haklısınız, psikolojik olarak açıklaması bu. Ve röportajı şaşkınlıkla okudum, çok büyük bir sanatçının bile içine düştüğü durum...

Yazdıklarınız çok iyi geldi teşekkür ederim:KK200:
 
Şiddet zayıflıktan beslenir. Karakteri zayıf insanın tek silahı.Evet kasıtlı olarak bayanlara yöneliyorlar. Bayan erkeğe küfür etmez, edemez, çok sinirlense de karşısındaki erkekse fiziksel şiddetle cevap veremez. En güzel yol yok saymak, ileri götürürse de farklı yollardan hakkını aramak ama asla zayıf durmamak, ağlamamak vs. Hele biri sizi işinizle mi tehdit ediyor işinizi kurala uygun yapıyorsanız çekinmeden buyrun istediğiniz yere şikayet edin diyebilirsiniz.

Ah evet orayı atlamışım, sonunda "beni şikayet edebilirsiniz, lütfen şikayetinizin yanına banka ve bankacıya "hırsız" ithamı ettiğinizi de ekleyin lütfen dedim. "

Yok ben ağlamam, zira çok sinirlendiğim zaman lafımı esirgemem, hakaret vs asla etmem yapımda yok ama haklılığımı kanıtlarım. Zaten onları çıldırtan da bu oluyor, zira haklıyım ama benden üste geçebileceği tek konu, beni bastırabileceği tek şey hakaret ve müşteri olarak şikayet etmek.
 
Çok mu yumuşaksınız? Her yerde birbirini ezmeye çalışan insanlar var. Her yer etiket, her yer statü, buram buram ego. Bununla baş etmenin tek yolu; susmamak. Kovulmanıza sebep olacak şekilde carlayın demiyorum da, kestirip atmanız gereken yerde yüz kerede laf anlatmayın.
Eskiden olsa ben de bu konunun yumuşaklıkla ilgili olduğunu düşünebilirdim ama bu yıl anladımki oyle degil insanlar gerçekten çıldırdılar..
Ögretmenim. ve bir veli bana gelip ,öğretmen olsan şunu yapardın, tarzı bir cümle kurabildi.. ve ben dik duruşumla bilinirim..
İnsanlar iyice " hanzo" laştı diyebilirim
..
 
Hayır çok yumuşak değilim. Eskiden öyleydim, şimdi belirli mesafe bırakıyorum tanımadığım kişilere.

Ama olduğumdan küçük duruyorum, 30 yaşındayım ama yaşımı göstermiyorum makyaj yapsam da, belli ki küçük görüyorlar. Zayıf ince yapılıyım.

Kestirip attım zaten, yetkilimle görüşün dedim; adam üstüne olay yarattı, hakaret tehdit...Yani bazı insan resmen kavga etmek için geliyor. Kusacak ve rahatlayacak başka amacı yok, inanın böyle. Onun için gelmiş çünkü. En kolay gider kime bağırırım , tabi ki bankaya. Malum 657 değil, iş korkusu var, şikayet ederim haklı çıkarım ne de olsa müşteriyim, arkam da sağlamsa benden herkes korksun...

Kaç tane müdür haksız yere sırf egolu bir müşteri yüzünden görevinden oldu, ya da sürüldü biliyor musunuz?
Şaka gibi. Hangis daha kötü bilemiyorum. İş için gururunu ezdirmek mi, gururu ezilmesin diye işten kovulmak mı? Ama yapacağınız işlem belli. Çok zorlandığınızda üstünüze de bildiriyorsunuz. Ne sebeple sizi suçlayabilirler ki?
 
Bu hale nasil geldigimizin bir önemi yok artik ama nasil bu halden insana evrilecegiz asil bu beni düsündürüyor.
Kac yil alir, nasil yeni bir egitim sistemi, aile kurumuna gereken özen gösterilir de en azindan torunlarimiz bu cehennemi yasamaz onu düsünüyorum.
 
Eskiden olsa ben de bu konunun yumuşaklıkla ilgili olduğunu düşünebilirdim ama bu yıl anladımki oyle degil insanlar gerçekten çıldırdılar..
Ögretmenim. ve bir veli bana gelip ,öğretmen olsan şunu yapardın, tarzı bir cümle kurabildi.. ve ben dik duruşumla bilinirim..
İnsanlar iyice " hanzo" laştı diyebilirim
..
Eşimin okulunda da bir polis memuru öğretmene silah çekmişti. Küfürler, hakaretler artık gırla. Kimsenin çalışana saygısı yok, sanki insanlığa tüm benliklerini hizmet etmek için adamak zorunda karşısındaki. Hizmetçisi, çalışanı, kölesi gibi.
 
Kızlar bankacıyım, her gün çeşit çeşit insanla uğraşıyorum. Tabi ki arada sıkıntılı insanlar çıkıyordu her zaman, ama son zamanlarda aşırı derecede arttı. Her gelen kadın personele saldırmak için yer arıyor. Erkeklere kimsenin ağzını açtığı yok. Aynı müşteri bana durduk yere hakaretler ederken erkek personele o kadar kibar ki ağzım açık kalıyor. Nedir bu insanların kadınlarla alıp veremediği, kadınız diye her türlü hakareti, aşağılamayı hak mı ediyoruz???

İstiyorlar ki her türlü hakareti saygısızlığı yapalım, kadın da sussun. Velev ki iki kelime söylemeye kalksın, hemen tehdit; ben bilmemkimim seni işten attırırım, meslekten olursun, şöyle böyle...

Her gün gördüğümüz kadına şiddet haberleri yetmiyor gibi bir de bu psikolojik şiddet var her yerde...


artik bankalara ve bazi kamu kurumlarina teknolojiye ayak uyduramayan, kafasi basmayan, yasli insanlar geliyo genelde

dediginiz gibi kadin olunca sanki bi cengaverlik bi yigitlik geliyo

ben işimi yapiyorum diye cok şikayet edildim ustlerime

allah sabir versin, ben kamu kurumunda olduğum halde bu kadar rahatlar, banka olunca bide sanki bütün bankayi kendi parasiyla kalkindiriyo gibi davraniyolar gördüğüm kadarıyla

veznede mi calisiyosunuz baska yere gecme imkaniniz yok mu
 
Eskiden olsa ben de bu konunun yumuşaklıkla ilgili olduğunu düşünebilirdim ama bu yıl anladımki oyle degil insanlar gerçekten çıldırdılar..
Ögretmenim. ve bir veli bana gelip ,öğretmen olsan şunu yapardın, tarzı bir cümle kurabildi.. ve ben dik duruşumla bilinirim..
İnsanlar iyice " hanzo" laştı diyebilirim
..

İnsanlar sinirimi, hıncımı kimden çıkarsam diye yer arıyor resmen. Cidden son zamanlardaki kadar hiç bir zaman olmamıştı, yani her yerde karşılaşıyorum.

Biz mesela normal mesai saatinden her zaman en az 10-15 dk erken açarız, bu demek oluyor ki ben haftada en az 2,5 saat fazla mesai yapıyorum. Akşam da mesai yapınca bu çok daha fazla oluyor. Ve bir kişinin bile teşekkür ettiğini görmedim. Allah belanızı versin, 2 dk kalsa bile almazsınız dedi dün yaşlı bir teyze şok geçirdim. Yarım saat vardı daha , 15 dk kala açıldı.
 
Ben de erkek meslektaşımla çalışırken oluyordu ona çok saygılı davranırken bana laubali yaklaşan çemkiren olabiliyordu ataerkil toplum diye düşünüyorum tabi ben karşılığını veriyordum da niye böyle oldum olmak zorunda
 
Şaka gibi. Hangis daha kötü bilemiyorum. İş için gururunu ezdirmek mi, gururu ezilmesin diye işten kovulmak mı? Ama yapacağınız işlem belli. Çok zorlandığınızda üstünüze de bildiriyorsunuz. Ne sebeple sizi suçlayabilirler ki?

Kimse arkanızı kollamıyor ki...Bana şikayet getirme diyor üstler. Kimse kimseyle uğraşmak istemiyor.
 
Bu hale nasil geldigimizin bir önemi yok artik ama nasil bu halden insana evrilecegiz asil bu beni düsündürüyor.
Kac yil alir, nasil yeni bir egitim sistemi, aile kurumuna gereken özen gösterilir de en azindan torunlarimiz bu cehennemi yasamaz onu düsünüyorum.

Yani bu insanların yetiştirdikleri de kendileri gibi olacak...Bilmem nerenin başkanıymış, okumuş etmiş emekli, dernek başkanı şu bu yani kalburüstü insanlar bile böyle...Herşeyi adamcılıkla halletmek gelenek gibi olmuş. Adamın yoksa hepsine el pençe duracaksın.
 
İnsanlar sinirimi, hıncımı kimden çıkarsam diye yer arıyor resmen. Cidden son zamanlardaki kadar hiç bir zaman olmamıştı, yani her yerde karşılaşıyorum.

Biz mesela normal mesai saatinden her zaman en az 10-15 dk erken açarız, bu demek oluyor ki ben haftada en az 2,5 saat fazla mesai yapıyorum. Akşam da mesai yapınca bu çok daha fazla oluyor. Ve bir kişinin bile teşekkür ettiğini görmedim. Allah belanızı versin, 2 dk kalsa bile almazsınız dedi dün yaşlı bir teyze şok geçirdim. Yarım saat vardı daha , 15 dk kala açıldı.
Tabiki de teşekkür almazsınız çünkü insanlar yapmamanız gereken bir şeyleri yaptığınızda bir süre sonra bunu göreviniz olarak görür. Ben bu konuda sınırları iyi çektiğimi dusunmeme rağmen bu tip şeylere maruz kalıyorum. Bir çözüm varsa o da umursamamaya çalışmak.. gitsinler istedigi yere şikayet eetsinler. Ben şikayet et diyorum. Yonlendiriyorum nereye sikayet edeceğini ozaman diyecek lafları kalmıyor pek :)
 
Back
X