Kadınların karşı cinle ilişkilerinde yaptıkları hatalar

karyatid

Zaman gerek
Kayıtlı Üye
27 Eylül 2012
1.877
166
103
45
Burada hepimiz kadınız, ve eminm ki çoğumuzun düşünce yapısı aynı
Şu vakte kadar hep erkekleri çekiştirdik - ki bilhassa ben yerden yere vurmaya bayılıyordum - ancak bizim hiç mi hatamız yok ?
Hep mi onlar yanlış?

Bizler geleceğin olası annesi, kayınvalidesi olarak kendimizi de gözden geçirelim derim

Nelerdir kaybetmemize ya da kazanmamıza sebep olan artı veya eksiler ??

Bu başlık altında değerli fikirlerinizi bekliyorum.
 
Burada hepimiz kadınız, ve eminm ki çoğumuzun düşünce yapısı aynı
Şu vakte kadar hep erkekleri çekiştirdik - ki bilhassa ben yerden yere vurmaya bayılıyordum - ancak bizim hiç mi hatamız yok ?
Hep mi onlar yanlış?

Bizler geleceğin olası annesi, kayınvalidesi olarak kendimizi de gözden geçirelim derim

Nelerdir kaybetmemize ya da kazanmamıza sebep olan artı veya eksiler ??

Bu başlık altında değerli fikirlerinizi bekliyorum.

1) saygısızlık. yani öfke anında ağza alınmayacak, kaldırılamayacak sözler söylemek. "sen de adam mısın? manyak, gerizekalı, odun herif vs" demek. öfkelenmekle saygısızlığı ne yazıkki karıştırıp, öfkemizi saygısızlığa kalkan yapıyoruz. kendimi bazen eşimin yerine koyuyorum da, ona söylediklerimi bana başkası söylese yüzüne bakmazdım herhalde

2) aile içi tartışmaları etrafta, yalan yanlış ve lakaytça anlatmak ve kendimizi haklı çıkaracak insanlar bulup, onlar tarafından doldurulmak. halbuki, problem ne olursa olsun, objektif anlatmak zaten zordur ve çevremizdeki insanların objektif yaşlaşması ve çözüm önermesi zorlaşı.r zaten aradığımız da çözüm önerisi değil, eşimizin haksılığını duymaktır

3) kayınvalide düşmanlığı. ilerde birgün bizim de birilerinin kayınvalidesi olacağımızı çoğu zaman unutuyoruz. ayrıca, çok sevdiğimiz eşimizi yetiştiren de eleştirdiğimiz kayınvalidemiz. yani "bu kadın olsa olsa ne kadar kötü olabilir ki? sonuçta sevdiğim adamın genlerinin yarısı bu kadından" demek lazım

4) kıyaslama. çevremizdeki evliliklere bakıp, özellikle hediye konusunda eşimize başkalarının eşlerini örnek gösterme. halbuki, her evlilik kendine hastır. başkasının eşi karısına tonla hediye alıyordur ama yemeklerini acımasızca eleştiriyordur. halbuki sizin eşiniz belki hediye konusunda zayıftır ama beyefendilik, samimiyet, saygı konusunda, örnek gösterdiğiniz o adama 1000 basabilir. (bizzat kendi eşimden biliyorum. hediye alma bakımından çevremdeki erkeklerin en zayıfı ama eeeen beyefendisi)
 
1) saygısızlık. yani öfke anında ağza alınmayacak, kaldırılamayacak sözler söylemek. "sen de adam mısın? manyak, gerizekalı, odun herif vs" demek. öfkelenmekle saygısızlığı ne yazıkki karıştırıp, öfkemizi saygısızlığa kalkan yapıyoruz. kendimi bazen eşimin yerine koyuyorum da, ona söylediklerimi bana başkası söylese yüzüne bakmazdım herhalde

2) aile içi tartışmaları etrafta, yalan yanlış ve lakaytça anlatmak ve kendimizi haklı çıkaracak insanlar bulup, onlar tarafından doldurulmak. halbuki, problem ne olursa olsun, objektif anlatmak zaten zordur ve çevremizdeki insanların objektif yaşlaşması ve çözüm önermesi zorlaşı.r zaten aradığımız da çözüm önerisi değil, eşimizin haksılığını duymaktır

3) kayınvalide düşmanlığı. ilerde birgün bizim de birilerinin kayınvalidesi olacağımızı çoğu zaman unutuyoruz. ayrıca, çok sevdiğimiz eşimizi yetiştiren de eleştirdiğimiz kayınvalidemiz. yani "bu kadın olsa olsa ne kadar kötü olabilir ki? sonuçta sevdiğim adamın genlerinin yarısı bu kadından" demek lazım

4) kıyaslama. çevremizdeki evliliklere bakıp, özellikle hediye konusunda eşimize başkalarının eşlerini örnek gösterme. halbuki, her evlilik kendine hastır. başkasının eşi karısına tonla hediye alıyordur ama yemeklerini acımasızca eleştiriyordur. halbuki sizin eşiniz belki hediye konusunda zayıftır ama beyefendilik, samimiyet, saygı konusunda, örnek gösterdiğiniz o adama 1000 basabilir. (bizzat kendi eşimden biliyorum. hediye alma bakımından çevremdeki erkeklerin en zayıfı ama eeeen beyefendisi)

teşekkür ederim chihiriro;

yazdıklarını tek tek okudum, aynı yanlışları ben de yapıyorum.
Mesela hemcinslerimle arkadaşlıklarımda hiç bir şekilde sorun yaşamazken konu onlar oldu mu rekabete giriyorum, hangimiz daha güçlüyüz diye.

mesela, sakin ve soğukkanlı yaklaşamıyorum ve çok ağır sözler söylüyorum. Bir yerden sonra samimiyetim ikinci plana düşüyor.
İnsanın dili çok çirkin uzuv bazı zamanlar,
Son zamanlarda her gün gözlemliyorum kendimi bu konuda
 
her türlü büyük küçük tüm derdinde erkeğe patlamak ailesiyle vs olan hırslarını ondan çıkarmak. konuyu çok uzatmak.. kıyaslama yapmak. çok müdahale etmek (özellikle türk kadınları evcil hayvan muamelesi yapıyorlar erkeğe). erkeğin üzerine ne kadar düşer ne kadar sıkarsan o kadar kaçar ve sıkıntı çekersin. kadınlarımız: kendinize güvenin:23:
 


Evli değilim ama özellikle ailemden, çevremden ve kendi ilişkilerimden gözlemlediğim şeyler şöyle:

Gereksiz kıskançlıklar yapmak, misal veriyorum eşin eve geç gelir veya bu gibi başka durumlarda surat asıp karşısına oturmak, yeri geldiğinde alttan almayı bilmemek ( bunu erkeklerde yapıyor olsa da biz kadınlar fazlasıyla yapıyoruz bence), eş veya sevgili ailesiyle problemler yaşıyor bile olsa onu ailesine karşı doldurmamak,ailesine olumsuz sözler sarf etmemek gerek fakat bunu yapan çok kadına şahit oldum, sorunlarınızı veya özelinizi başkalarına yansıtmak ki bundan nefret ederler, saygısızca ve fevri davranmak ve bence en önemlisi yaradılış olarak erkeklerden farklı olduğumuz gerçeğini bir türlü idrak edememek ve onu odun,kütük,duygusuz gibi ithamlarla bulunmak. Bir erkekten senin kadar duygusal olmasını nasıl bekleyebilirsin ki fıtratlarımız farklı.. Keşke yapbozun birer tamamlayıcı parçaları olduğumuzu bilsekte olmasa böyle tatsızlıklar..
 
Farklı yaratılmış olduğumuzu anlamıyoruz karya , kadın erkek eşitliğinden / eşitsizliğinden bahsetmiyorum ben , eni konu farklı iki cinsiz işte .

Ne onlar bizim gözümüzle bakıyor dünyaya ne biz onların .

Bizim olaylar karşısında girdiğimiz detaylar , erkeklerin üstün körü dünyası için çok boğucu mesela , adımız o detaylara takılmamızdan dolayı dırdırcıya çıkıyor işte:6:

Hayallerimiz çok bizim , manik depresif bir hal içinde dolanmaya bayılıyoruz çoğu zaman .

Erkek günü yaşamak istiyor biz 10 sene sonrasının hesapları (bize göre umutlar ve hayaller) ile konuşuyoruz habire .

Kıskancız , kaşın neden gözünün üstünde diyecek kadar sorgulamayı da seviyoruz.

Oyyy çekilir gibi değiliz biz yahu :8:
 
*Çok çabuk umut bağlıyoruz bir kere... Karşımıza her çıkan adamla evlilik hayali kurma potansiyeline sahibiz. Oysa bir tanı, bir sev, tadını çıkar aşkın, bir sakin oldeğil mi... Yok illa da soyadı bize yakışacak mı, annesi bizi sevecek mi, çocuklarımızın adı ne olsa acaba diye düşünüyoruz.

*Adamın her şeyini kurcalıyoruz, didik didik ediyoruz. Attığı adımdan haberimiz olsun istiyoruz. Hayatını bize endekslesin istiyoruz. Oysa ki onun sahibi değiliz sadece sevgilisiyiz,eşiyiz,yoldaşıyız. Duracağımız yeri bilmiyoruz, özel hayatının içine içine girmeye çalışıyoruz. Adamı bunaltıyoruz.

*Çok kıskançlık ediyoruz. Oraya gitme, onunla konuşma, ona bakma, orada durma!!!! diye diye adamı canından bezdiriyoruz. Onlar bize yaptığında 'ay bana karışma ben özgürlüğüme düşkünüm' diyoruz ama kendimiz adama nefes aldırmıyoruz.

*İlgi delisiyiz. Üstteki maddeler bana uymasa da bu maddenin baş rolünde ben oynuyorum. İlgiye bayılıyoruz. Her gün arasın, sürekli bizi ne kadar sevdiğini anlatsın, hiç bırakmayacağını yolumuza öleceğini falan söylesin istiyoruz, sürekli değişik planlar yapsın, bizimle gezsin, bizimle eğlensin, bizimle gülsün, bizimle ağlasın, ama hep ilgilensin istiyoruz. Morali bozuk bile olsa, tuttuğu takımın lig maçı da olsa, en son 10 yıl önce gördüğü arkadaşlarıyla da buluşsa bir eli telefonda olsun istiyoruz. Sürekli mesaj atsın, arasın istiyoruz. Oradayken bile aklının bizde olduğunu bilmek istiyoruz. Oysa adam 7/24 ilgiye boğmak zorunda mı sanki bizi? Ama istiyoruz işte...

*Benim hiç yapmadığım, kendime de yapılmasından hoşlanmadığım şey ; trip.... Trip yapıyoruz arkadaşlar... Çekilir dert değil, yapmayalım trip. Kaldıralım lugattan şu kelimeyi. Onun yerine neye üzüldüysek, kızdıysak söyleyelim. Ama trip...Hayır yapmayalım!

*Ailesi ile yarış içine giriyoruz, ailesinden önde olmak istiyoruz. Ne haddimizeyse ailesine bile laf uzatabiliyoruz.

*Başkalarının sevgilileri ile kıyaslayıp gururlarını kırıyoruz. Onun sevgilisi ne romantik ama sen odunsun...Onun eşi tatile götürüyor sen beni evde oturtuyorsun... Onun sevgilisi geçen gün ona pasta yapmış sen bana kuru kuru çiçek alıyorsun... gibi gibi.... Oysa ki onu öyle sevmemiz icap eder.

...daha da milyon tane örnek verebilirim ama kadınları yermekten hoşlanmıyorum. Lakin erkeklerin kadınlara yaptığı hatalarla ilgili bir başlık olsaydı burada 5 saat bu konuda propaganda yapabilirdim. :1:
 
Sevme arkadaşım sewgi ndir yaaa.... bundan büük hata mı war.¿ onlar gbi sığ ol üstünden geç hayatın....
 
Burada hepimiz kadınız, ve eminm ki çoğumuzun düşünce yapısı aynı
Şu vakte kadar hep erkekleri çekiştirdik - ki bilhassa ben yerden yere vurmaya bayılıyordum - ancak bizim hiç mi hatamız yok ?
Hep mi onlar yanlış?

Bizler geleceğin olası annesi, kayınvalidesi olarak kendimizi de gözden geçirelim derim

Nelerdir kaybetmemize ya da kazanmamıza sebep olan artı veya eksiler ??

Bu başlık altında değerli fikirlerinizi bekliyorum.


Kadinlarin bence yaptiklari en buyuk hata karsidaki insani oldugu gibi kabullenmek yerine degistirmeye calismak. Benim evliligim cok iyi 5 yildir evliyim ufak tefek tartisma harici hic buyuk bi kavgamiz olmadi. Kizkardesimin evliligi ise tam tersiydi ve dikkat ettim kiz kardesim kocasini hic oldugu gibi kabul etmedi, kafasinda bir erkek imaji olusturmus, duzgun erkek boyle olmalidir, soyle bi durum varsa boyle davranmalidir, su soyle olmalidir, buna boyle tepki gostermelidir gibi kafasinda kurallar koymus.

Lutfen sunun farkina varalim biz biziz onlar da onlar, herkesin kafasinda bir dogru yanlis kitabi ve kurallari vardir bize dogru gelen sey baskasina yanlis gelebilir. Lutfen kimseyi degistirmeye calismayin, onun yerine o kisiyi oldugu gibi kabul edin
 
*Çok çabuk umut bağlıyoruz bir kere... Karşımıza her çıkan adamla evlilik hayali kurma potansiyeline sahibiz. Oysa bir tanı, bir sev, tadını çıkar aşkın, bir sakin oldeğil mi... Yok illa da soyadı bize yakışacak mı, annesi bizi sevecek mi, çocuklarımızın adı ne olsa acaba diye düşünüyoruz.

*Adamın her şeyini kurcalıyoruz, didik didik ediyoruz. Attığı adımdan haberimiz olsun istiyoruz. Hayatını bize endekslesin istiyoruz. Oysa ki onun sahibi değiliz sadece sevgilisiyiz,eşiyiz,yoldaşıyız. Duracağımız yeri bilmiyoruz, özel hayatının içine içine girmeye çalışıyoruz. Adamı bunaltıyoruz.

*Çok kıskançlık ediyoruz. Oraya gitme, onunla konuşma, ona bakma, orada durma!!!! diye diye adamı canından bezdiriyoruz. Onlar bize yaptığında 'ay bana karışma ben özgürlüğüme düşkünüm' diyoruz ama kendimiz adama nefes aldırmıyoruz.

*İlgi delisiyiz. Üstteki maddeler bana uymasa da bu maddenin baş rolünde ben oynuyorum. İlgiye bayılıyoruz. Her gün arasın, sürekli bizi ne kadar sevdiğini anlatsın, hiç bırakmayacağını yolumuza öleceğini falan söylesin istiyoruz, sürekli değişik planlar yapsın, bizimle gezsin, bizimle eğlensin, bizimle gülsün, bizimle ağlasın, ama hep ilgilensin istiyoruz. Morali bozuk bile olsa, tuttuğu takımın lig maçı da olsa, en son 10 yıl önce gördüğü arkadaşlarıyla da buluşsa bir eli telefonda olsun istiyoruz. Sürekli mesaj atsın, arasın istiyoruz. Oradayken bile aklının bizde olduğunu bilmek istiyoruz. Oysa adam 7/24 ilgiye boğmak zorunda mı sanki bizi? Ama istiyoruz işte...

*Benim hiç yapmadığım, kendime de yapılmasından hoşlanmadığım şey ; trip.... Trip yapıyoruz arkadaşlar... Çekilir dert değil, yapmayalım trip. Kaldıralım lugattan şu kelimeyi. Onun yerine neye üzüldüysek, kızdıysak söyleyelim. Ama trip...Hayır yapmayalım!

*Ailesi ile yarış içine giriyoruz, ailesinden önde olmak istiyoruz. Ne haddimizeyse ailesine bile laf uzatabiliyoruz.

*Başkalarının sevgilileri ile kıyaslayıp gururlarını kırıyoruz. Onun sevgilisi ne romantik ama sen odunsun...Onun eşi tatile götürüyor sen beni evde oturtuyorsun... Onun sevgilisi geçen gün ona pasta yapmış sen bana kuru kuru çiçek alıyorsun... gibi gibi.... Oysa ki onu öyle sevmemiz icap eder.

...daha da milyon tane örnek verebilirim ama kadınları yermekten hoşlanmıyorum. Lakin erkeklerin kadınlara yaptığı hatalarla ilgili bir başlık olsaydı burada 5 saat bu konuda propaganda yapabilirdim. :1:


Bide Turkiyede cok yaygin ozellikle bu gelin kaynana yarisi, bi erkegin hayatinda en onemli kadin olmak yarisi daha dogrusu. Biri ben dogurdum buyuttum en onemli kadin benim derdinde oburu de ben evlendim sahibi benim derdinde :-D bu yaris birakilmalidir, anne anne olarak sevilir es ise es olarak sevilir.
 
Sevgili aşamasında şunları söyleyebilirim

1-Karşımızdakinin Türk erkeği olduğunu unutmamalı ve bizi onu ne kadar zorladığımızla sınavdan geçirdiğini unutmamamız.Evet onu peşimizden koşturmalı aşık bile olsak bunu belli etmemeliyiz.(onlar hernekadar doğal olsun kadınlar içinden geldiği gibi davransın deselerde ..YALAN)

2-O'nu hayatımızın odak noktası yapmamalıyız.Ondan başka sosyal etkinliklerimiz,arkadaşlarımız olduğunu onlarada vakit ayırdığımızı göstermeliyiz.

3-Çok sık aramamalı ,onun aramasını beklemeliyiz.Gizemli olmalı herşeyimizi ona rapor vermemeliyiz

4-Hoşlanmadığımız konularda,haretlerinde trip yapmalıyız.Erkekler karşılarında herşeylerine evet diyen ezik bir kadın değil,kişilikli bir kadın görmekten hoşlanıyor.(Trip yapmayın hoşlanmıyoruz deselerde..YALAN)

5-O beni her halimle kabul ediyor denmemeli.Erkek karşısında hep bakımlı,kadınsı ,çekici bir kadın görmek istiyor.(Doğal olun biz sizi her halinizle beğeniriz..YALAN)

Bunlarıda yaşadıkça öğreniyoruz.
 
*İlgi delisiyiz. Üstteki maddeler bana uymasa da bu maddenin baş rolünde ben oynuyorum. İlgiye bayılıyoruz. Her gün arasın, sürekli bizi ne kadar sevdiğini anlatsın, hiç bırakmayacağını yolumuza öleceğini falan söylesin istiyoruz, sürekli değişik planlar yapsın, bizimle gezsin, bizimle eğlensin, bizimle gülsün, bizimle ağlasın, ama hep ilgilensin istiyoruz. Morali bozuk bile olsa, tuttuğu takımın lig maçı da olsa, en son 10 yıl önce gördüğü arkadaşlarıyla da buluşsa bir eli telefonda olsun istiyoruz. Sürekli mesaj atsın, arasın istiyoruz. Oradayken bile aklının bizde olduğunu bilmek istiyoruz. Oysa adam 7/24 ilgiye boğmak zorunda mı sanki bizi? Ama istiyoruz işte...

Bana çok tanıdık geldi :):) kendimi okudum sanki..
 
Şu sinirimize dilimize hakim olsak bi sorun çıkmaz. Sinir anında daha bittiğini düşünüp herşeyi söylüyorum sonra barışınca saygı kalmıyo ilişki laşka oluyo.


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Sevgili aşamasında şunları söyleyebilirim

1-Karşımızdakinin Türk erkeği olduğunu unutmamalı ve bizi onu ne kadar zorladığımızla sınavdan geçirdiğini unutmamamız.Evet onu peşimizden koşturmalı aşık bile olsak bunu belli etmemeliyiz.(onlar hernekadar doğal olsun kadınlar içinden geldiği gibi davransın deselerde ..YALAN)

2-O'nu hayatımızın odak noktası yapmamalıyız.Ondan başka sosyal etkinliklerimiz,arkadaşlarımız olduğunu onlarada vakit ayırdığımızı göstermeliyiz.

3-Çok sık aramamalı ,onun aramasını beklemeliyiz.Gizemli olmalı herşeyimizi ona rapor vermemeliyiz

4-Hoşlanmadığımız konularda,haretlerinde trip yapmalıyız.Erkekler karşılarında herşeylerine evet diyen ezik bir kadın değil,kişilikli bir kadın görmekten hoşlanıyor.(Trip yapmayın hoşlanmıyoruz deselerde..YALAN)

5-O beni her halimle kabul ediyor denmemeli.Erkek karşısında hep bakımlı,kadınsı ,çekici bir kadın görmek istiyor.(Doğal olun biz sizi her halinizle beğeniriz..YALAN)

Bunlarıda yaşadıkça öğreniyoruz.

Çok güzel anlatmışsın ;)


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Yağtığım en büyük hata sevmek ve sevdiğimi belli etmek. Erkekler sevildiklerini anladıkları anda değişiyolar neden böyleler bilmiyorum. Eğer birini sevmeme gibi imkanım olsaydı hiç aşık olmazdım


iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi
 
Back
X