• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kafayı yemek üzereyim objektif fikirlere acil ihtiyacım var!!!

Ama bi dahası olmasın bu işin
Bu sefer tekrarlarsa, o son konuşmanız olsun olur mu ?
Yüzükten daha önemli şeyler var hayatta
Henüz çok gençsin, değerini bilmeyen insanlar için harcama hayatını..

Zaten tekrar olursa bu sefer açıklama dahi yapmadan yüzüğü eline vericem bu kadar büyük olay ilk defa oldu ilişkmiz boyunca ikinci olmamalı :50:
 
Öncelikle kimseyi doğrudan şizofren olarak nitelendiremeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Bu birkaç hareketle tanısı koyulabilecek bir hastalık değil, evet yaşananlar belirtilerinden ama şizofren diyemeyiz. Bu durumda her kıskanç erkeğe şizofren tanısı koymamız gerekir.

Kişinin hal ve hareketleri sana inanmayışı ve sürekli durumu sorgulayışı ortada bir güven eksikliği olduğunu gösteriyor. Ama bunun ikinci boyutu da kişi kendisinin daha önce yaptığı/ya da o bahsettiğin süreç içerisinde asıl kendisinin yaptığı şeyleri senin üzerine yıkarak, kendisini rahatlatmaya çalışıyor olma ihtimali. İşte bu hastalıklı bir ruh halidir, ama yine tek başına şizofreni değildir.

İşin özüne gelirsek; bu bir eksikliktir, kendinde olmayanları senden başka şeyleri eksilterek orantılamaya çalışmaktır. Bu yine hastalıklı bir ruh halidir ve kişi karşısındakini çok yıpratır. Evlendiğinizdeyse, durum uç boyutlara ulaşır. Evden dışarı çıkartmama, camdan dahi baktırmama vs.

Yüksek lisans asistanlığım sırasında hocama bir kişi gelirdi, ayda bir. Kocasına ailevi şeyleri bahane eder, ailesinden biri yanında olup gelirdi hep. Hem de aynı zaman aralıklarında değil, onun geleceği zaman aralıklarını hocanın sekreteri matematik işlemi çözer gibi ayarlardı ki aynı günlere/dönemlere denk gelmesin, adam işkillenmesin diye. Adam diyorum ama pek adam değildi. Bırakın dışarı çıkmayı, camdan bakmayı adam evin perdelerini bile açtırmıyormuş. Ev karanlık, malum perdeler kapalı. Işıkları dahi yaktırmıyormuş akşam kendisi gelene kadar. Ağlar ağlar giderdi, kaç kutu antidepresan tüketti onu dahi bilmiyorum. Ailesinden yanında gelen kişi de ya halası ya teyzesi olurdu, durumu bilirlerdi ama ailenin erkekleri ilgilenmediğinden bir şey yapamazlardı. Daha sonra nasıl oldu bilmiyorum, bir gün bu adamı kadının ailesinden birisi bir güzel dövmüş. Ama öyle böyle değil hastanelik olana kadar. Sonra mı? ben o hocanın asistanlığı bıraktığım dönemde tam bir melek olduğunu biliyorum. Karısına artık hiçbir şekilde karışmadığı ve elini dahi sürmediğini. Kadın kendisi tek başına gelirdi, gülerek "çıktım, geldim" derdi.

Kısacası, bu tür insanlarla evlilikler arkanda sağlam biri olmadıkça zor, baş edemezsin. Annene, kardeşine ya da çevrendekilere daha yapmayacağım der, arkasını döner yine aynı şeylere başlar. Kimse kusursuz değildir elbette ama, kendinde kusur aramadan kusur bulmaya çalışanlardan her daim uzak durmak gerekir. Ayrıl demiyorum, ancak iyi gözlemle. Baktın gerçekten bu adam iflah olmaz, işi ciddiyete bindirmeden yol ver gitsin.

Kimse senden, canından daha önemli/değerli değil..

Bende böyle düşündüm hatta yazmıştım da
Kendisi demek gece birini ararsa böyle şeyler yapıyomuş, seni de öyle sandı bu yüzden gibi..
Ama siz daha güzel anlatmışsınız
 
Öncelikle kimseyi doğrudan şizofren olarak nitelendiremeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Bu birkaç hareketle tanısı koyulabilecek bir hastalık değil, evet yaşananlar belirtilerinden ama şizofren diyemeyiz. Bu durumda her kıskanç erkeğe şizofren tanısı koymamız gerekir.

Kişinin hal ve hareketleri sana inanmayışı ve sürekli durumu sorgulayışı ortada bir güven eksikliği olduğunu gösteriyor. Ama bunun ikinci boyutu da kişi kendisinin daha önce yaptığı/ya da o bahsettiğin süreç içerisinde asıl kendisinin yaptığı şeyleri senin üzerine yıkarak, kendisini rahatlatmaya çalışıyor olma ihtimali. İşte bu hastalıklı bir ruh halidir, ama yine tek başına şizofreni değildir.

İşin özüne gelirsek; bu bir eksikliktir, kendinde olmayanları senden başka şeyleri eksilterek orantılamaya çalışmaktır. Bu yine hastalıklı bir ruh halidir ve kişi karşısındakini çok yıpratır. Evlendiğinizdeyse, durum uç boyutlara ulaşır. Evden dışarı çıkartmama, camdan dahi baktırmama vs.

Yüksek lisans asistanlığım sırasında hocama bir kişi gelirdi, ayda bir. Kocasına ailevi şeyleri bahane eder, ailesinden biri yanında olup gelirdi hep. Hem de aynı zaman aralıklarında değil, onun geleceği zaman aralıklarını hocanın sekreteri matematik işlemi çözer gibi ayarlardı ki aynı günlere/dönemlere denk gelmesin, adam işkillenmesin diye. Adam diyorum ama pek adam değildi. Bırakın dışarı çıkmayı, camdan bakmayı adam evin perdelerini bile açtırmıyormuş. Ev karanlık, malum perdeler kapalı. Işıkları dahi yaktırmıyormuş akşam kendisi gelene kadar. Ağlar ağlar giderdi, kaç kutu antidepresan tüketti onu dahi bilmiyorum. Ailesinden yanında gelen kişi de ya halası ya teyzesi olurdu, durumu bilirlerdi ama ailenin erkekleri ilgilenmediğinden bir şey yapamazlardı. Daha sonra nasıl oldu bilmiyorum, bir gün bu adamı kadının ailesinden birisi bir güzel dövmüş. Ama öyle böyle değil hastanelik olana kadar. Sonra mı? ben o hocanın asistanlığı bıraktığım dönemde tam bir melek olduğunu biliyorum. Karısına artık hiçbir şekilde karışmadığı ve elini dahi sürmediğini. Kadın kendisi tek başına gelirdi, gülerek "çıktım, geldim" derdi.

Kısacası, bu tür insanlarla evlilikler arkanda sağlam biri olmadıkça zor, baş edemezsin. Annene, kardeşine ya da çevrendekilere daha yapmayacağım der, arkasını döner yine aynı şeylere başlar. Kimse kusursuz değildir elbette ama, kendinde kusur aramadan kusur bulmaya çalışanlardan her daim uzak durmak gerekir. Ayrıl demiyorum, ancak iyi gözlemle. Baktın gerçekten bu adam iflah olmaz, işi ciddiyete bindirmeden yol ver gitsin.

Kimse senden, canından daha önemli/değerli değil..

Canım bunu paylaştığın için sağol, böyle tiplerin bir yerden belalarını bulduğunu duymak süper.İçimin yağları eridi :)

Konu sahibi arkadaşım, sen de bundan sonra sokakta birine mi baktın kıskançlıklarına bile tahammül etme. Hayatınıza normal olmayan hiç bir duyguyu sokmayın.
 
Sözlünüz normal gelmedi bana aldatmak , senaryolar uydurmak yerine acil tedavi olmalı saçma sapan aramışta olabilirsin ayrıca bu onu aldattığın başkalarıyla görüştüğün ve daha da saçma olanı başka hattının olduğu anlamına mı geliyor... Kişi kendisini nasıl bilirse karşısındakini de öyle sanırmış sanki bunları o yapıyor olmasın :34: Bunları geçin size güvenmeyen biriyle nasıl yuva kuracaksınız ben onu anlamadım... Güzel senaryolar yazıyo birde oynuyo ilginç:31:
 
paranoid kişilik bozukluğu??
acil tedavi olması için ikna et bence.. psikolojik bi sorunu var belli ki.. evlendikten sonra ikna etmen daha da zorlaşacaktır.
 
kisi karsindakini kendisi.gibi zannedermis....
eminim seni sucladigi seylerin hepsini kendisi yapiyodur...
basklarinin.ne diceni dusunmeden once aranizdaki.guveni
bi dusun bence... simdi boyle seneryolar yaziyosa
ilerde.neler yazacagini hayal bile edemedim...
kayitlara baktigi halde hala ayni seyyi diyosa kendi utancindandir...
sen hakliymissin diyip ozur dilemek cok mu zor ya anlamiyorum ki...
 
Back
X