Sınav sistemi hakkında zerre bilgim yok. Ancak meslek hakkında bilgi verebilirim. Halkla ilişkiler, iletişim, basın-yayın bence çok güzel seçenekler. Ama ağır şartları var. Şöyle özetlemeye çalışayım:
1 - Eğer 9-6 çalışayım, mesaim belli olsun diyenlerdensen, bu alanları boşver. Çünkü fazlasıyla akşam ve haftasonu mesaisi gerektirir. Bayram tatillerinde çalışman gerekebilir. Etkinliklere, davetlere katılman mesleğin bir şartı. Gece hayatına alışman gerekir.
2 - Üni.'de okurken bile çok aktif olmalı ve kendini geliştirmelisin. Staj yaptığın yerlerde kendini göstermelisin. Çünkü pozisyon kapmak için kıyasıya mücadele var.
3 - Kariyerinde yükselmeyi, müdür, yönetici vs. olmayı istiyorsan bu alanları tekrar düşün. Hırslı, azimli, gözüpek, ağzı laf yapan biri olmak bile yeterli değil. Bu şirketlerde fazlasıyla ali cengiz oyunları döner. Göğüs gerebilecek misin?
4 - Müdürlükte vs. gözüm yok, eleman/uzman seviyesinde kalabilirim diyorsan da bir risk var. Bu şirketler çok sık eleman değiştirir. Hep en genç, en prezentabl olanlarda gözleri vardır.
5 - Ekonomik krizden ilk etkilenen sektörler arasındadır. Bütçe kısmak gerektiğinde hemen eleman çıkarırlar. Bütün özel sektörde bu risk var tabii. Ancak çoğu sektörde hak hukuk vardır. Bunlarda ise çalışanın hakkı çok yenir.
Olumlu yanları da var. İnsanları, iletişim kurmayı, hareketli bir yaşam tarzını seviyorsan iyi bir meslek. 5-10 yıl çevre yapıp sonra kendi butik halkla ilişkiler şirketini kurabilirsin. Büyük bir holdingin iletişim departmanına kapak atabilirsen ve kendini kabul ettirirsen yıllarca çok az sorun yaşayarak emekli olursun. Yalnız erken emekli olma ihtimalin de var, çünkü dediğim gibi genç eleman bağımlısı bir sektördür.
Kendini mesleğine adayabilecek biriysen düşün derim :) Başka sorun olursa da yanıtlarım. İletişimde 20 yıl çalıştım :))