- 24 Şubat 2011
- 2.603
- 25
- 108
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Her ilişkide az, çok kaybetme korkusu devam ediyor bana kalırsa. Ama karşınızdakine kul, köle oluyorsanız, her kaprisine, edepsizliğine katlanıyorsanız bunu karşı taraf haliyle artık ne yapsam beni bırakmaz diye algılayabilir. Siz bunları yapmadığınız halde karşınızdaki kişinin sizi çantada keklik olarak gördüğünü hissediyorsanız, o zaman öyle olmadığınızı ona anlatmanın bir yolunu bulmanız lazım. Tabi iki tarafın da kaybetme korkusu konusunda büyük kuşkular içinde yaşaması da ilişkinin sağlığı açısından iyi olmaz. Dozajı iyi ayarlamak lazım.
evet haklısın ..ama duyguyu birazda olsa verebilmek nasıl olur yani o var :44:
Bu biraz karşı tarafın hangi hareketleri ile sizi artık kaybetme korkusu yaşamadığını gösterdiği ile bağlantılı.
Ama şu an aklıma gelen bir kaç şey sayabilirim: eğer çıkıyorsanız, her randevu için müsait olmayabilirsiniz, arada önceden verilmiş sözleriniz olabilir mesela. Her an nerede, ne yapıyor olduğunu sorgulama huyunuz varsa, bundan vaz geçebilir, ya da dozunu azaltabilirsiniz. Her görüşünü, fikrini onaylamak zorunda değilsiniz, ama bunu kavgacı bir şekilde değil o fikri neden onaylamadığınızı mantıklı sebepler öne sürerek yapmak en doğrusu. Kendinizi tutamayıp kavga çıkarttıysanız bırakın öyle kalsın, kavga sebebi olayla ilgili fazla açıklama gerekmez. Ama manasız bir nedenle çıkan kavga için çok abartmadan özür de dileyebilmelisiniz ve bunu kaybetme korkusuyla değil medeni bir insan olduğunuz için yapıyor olduğunuz hissini verebilmek için gayret sarfedin (yani ayaklarına kapanmayın, maksadınızın ilişki bitmesin diye ona yalvarmak değil, hatalı bir hareketiniz nedeniyle onu kırdığınız için özür dilemek olduğunu anlasın, yani seni kırdım, ama bunun için de ilişkiyi bitirmeyi düşünüyorsan, benim özür dilemekten başka yapabileceğim bir şey yok, bunu hissetsin karşı taraf).
son zamanlarda özellikle bayanlar kendilerini her sekilde o kadar kolay teslim ediyorlarki karşı tarafta kaybetma korkusu olmuyor maalesef. çoğu seyi karşı tarafa belli etmemek lazım diye düşünüyorum
önce kendi değerini sen biliceksin ki..bitmenin eşiğine gelindiğinde gitme diyen taraf o olsun..
kaybetmeyi göze alamayacağı gibi davran ki..seni kaybetmekten gö(z)ü korksun.!!
bende yaşardım kaybetme korkusu ama baskasının olur dıye korkmadım hiç hep guvenı sagladı ben hep ya ona birşey olursa korkusu evlendım hala korkarım ona ya birşey olursa diye seven ınsan sevdiğine kıyamaz bence ondan korkar...
canım ne desem bilmiyorum kelin ilacı olsa kendi kafasına sürermiş![]()
bence ilişkiyi ayakta tutan 'kaybetme korkusu' onu bir daha göremiyecegim konusamayacagım diye endişelenmek heran elinden uçup gitme ihmalini düşünüp üzülmek.ama kaybetme korkusu yitirilmiş cogu ilişkide bu sorun nasıl aşılır?? sizce ???
![]()
genelde erkeklerde bu durum görülüyor. ilişkide kadını elde ettiğine inandıktan sonra artık onu hiç kaybetmeyecekmiş ya da sanki ne yapsa da kadın onunla yaşayacakmış gibi bir havaya giriliyor.
ilişkinin bu noktaya gelmesinde kadın da etkili tabi. erkeğe verilen güvence, birçok şeyi alttan alma, sorun çıkmasın diye rahatsız olduğu şeyleri görmezden gelme, iyi şefkatli kadın olma adına isteklerini göz ardı edip erkeğin isteklerini yapma...vs durumları tekrar ettikçe erkek de ''ne yapsam da beni bırakmaz'' düşüncesi içine giriyor.
döngünün bu noktaya girmesini engellemek için kadının kendi kimliğini koruması gerekir. rahatsızlıklarını paylaşmak, isteklerini söylemek, gerektiğinde bırakıp gideceğini -tehditle değil- kanının içindeki güçle belli etmek... her ilişkide bu şekilde oluşturulacak dinamikler de farklılık gösterir ama temelde kendi kimliğini koruduğu sürece bir ilişkide tamamen sahiplenme durumu görülmez. kaybetme korkusu da hep olur...