Biz ayrı şehirlerde oturuyoruz. Ayrı olmamıza rağmen sıkıntı çok. Biz onların yanına ,onlar bizim yanımıza toplasanız 4 kere gelmişizdir, ama her biraraya geldiğimizde ayrı bir laf. Ve bütün bunlar eşime söyleniyor, konunun muhatabı benim, mesela benim çalışıp çalışmamam, ama konunun içinde ben yokum, ben duyuyorum sadece. Eşimde cevap vermiyor, annesiymiş, iyi niyetle söylemişmiş. Peki beni anlıyormusun diyorum, bana da savuna savuna hak veriyor kendi çapında. Kendi kulağıyla duyduğu halde,kendisine söylendiği halde herşey yine onlar haklı. Ya madem saygısızlık etmiyorsun ( ki bana göre bu da yanlış demek saygısızlık değil) bari beni anla.
Evlendiğimiz ilk günden beri ,kayınvalidem evlendiğimizin ertesi günü arayıp sorardı, ne yapıyorsunuz diye (acaba yeni evli insanlar ne yapabilirse). Hadi merak ediyor arıyor dedim ama bu artık zamanla niye aramıyorsunuza döndü. Ya bütün gün ben onları aramak zorundamıyım. Hergün arayıp rapor vermem mi gerekiyor. Aramasan , her aradığında oğlumuz gelinimzde bizi aramıyor.
Daha önce okuyanlar olmuştur abuk subuk telefon şakaları. Bunlarda iyi niyetle.
Ben yokken eşime çalışmayı düşünmüyor mu, okumuş, boşuna mı okumuş,demeler. Madem o kadar iyi niyetlisin gel bana söyle. Ama benim yüzüme gelincede ,eşim için bakamayacaksa evlenmeseymiş, kızım harcamanı sıkma diyor. Sanki bize bir faydaları varmış gibi, herşeymiz borç.
İlerde kısmetse benim ailemin yanına ist. taşınacağız. Yok niye ist muş, sizinle tartışırım ,demeler. Bu konuşmalarda ben yokken oluyor. Bunlar da iyi niyetle söyleniyor.
En son 3 günlüğüne ist gittik. Eşimin dayısıda ist da. Her gittiğimizde de mutlaka gideriz. Bu sefer 3 gün diye gidemedik. Yok niye gitmemişiz, eşime baskı yapıyor, yine ben yokum ortada.
Biz nikahla evlendik, her görüştüğümüzde çok acele olmuş ,düğün olmamış, şöyle bir oynayamamış. Kayınpederim senden Allah razı olsun birçok konuda olduğu gibi, iyi ki nikah yapmışız, curcuna olmadı diyor. Eşimde ,bende istemedik düğün. Durup durup bunu söylüyor. Kadın kendini düşünüyor, bizi düşünmüş oluyor.
Evlendiğimizin ilk günü nikah onların olduğu şehirde olduğu için biz bir gece otelde kaldık. Bana önce ballandıra ,ballandıra bak sizi otele göndereyim, rahat edersiniz, ben başta istemedim, evime gelmek istedim hemen, yok illa otele gidin dinlenin. Ben de sandım bizi kendileri otele gönderecekler. Otel parasını da yıktılar üstümüze. Biz gittik, biz ödedik, o bizi düşündü.
Susuyordum, cevap vermiyordum hiçbirşeye şimdiye kadar adımı sessiz geline çıkardı. Ama onun gibi olmaya başladım yavaş yavaş.
Bunun gibi büssürü abuk subuk şey.