oyy kuzularım benim hepsi birbirinden güzel maşallah. 6 ay bile bağlanmanıza fazlalıkla yetmiştir. Ben şanslıyım bu konuda. Biz evlendiğimzde kedimiz yoktu. Eşim çok istemişti olmasını, ben de çok seviyorum tabi, birsürü hayvan beslemiştim seneler önce. Başta acaba nasıl olur, bakabilir miyiz diye kendime güvensizken, ilk büyük kedim girdi hayatımıza. Çok afacandı o küçükken, epey de hastalık atlattı, gözü mikroplandı, mantar hastalığına yakalandı, hatta veteriner mantar iğnesi (çok ağır bir iğneymiş demişlerdi) yaptığı zaman ateşi çıktı epey, arka ayakları zayıf kaldı önlere nazaran. Oğluşum devrile devrile yürür hep
Sonra ikinci pisimizi yine başta eşim istedi. İkinciyi almakla çok iyi etmişiz. Onlar birbirlerine bayılmasalar da, yalnız kalmıyorlar ve birşekilde sıkılmıyorlar. İlk tatile gittiğimizde (aynı apartmandaki akrabamız arada mama ve sularına bakmaya gelirdi) ilk kedim evde yalnızken çok sıkılmıştı, bizi çok özlemişti ve yalnızlık onu biraz sarsmıştı. Biz gelince tekrar gideceğiz korkusuyla kucağımızdan inmemişti iki üç hafta. Sonra düzeldi. Tuvalet kapısında nöbet tutardıacaba o kapıdan birdaha çıkacak mıyız diye.
İkinci pisim gelince ondaki korkular ve sıkıntı geçti. Tatile gittiğimizde artık öyle sıkıntıları olmuyor. İkisi de erkek çok kavga ediyorlar ama küçük olan sonradan gelen genelde kin tutmaz, kabullenir. İki dakka sonra unutur kavga ettiklerini. Aralarındaki arkadaşlık bu şekilde yürüyebiliyor sanırım.
yani aslında işin özeti, bizim ailemizin fertleri oldular. Çevremde titizler var, hatta sırf bu yüzden evimize gelmeyenler de var. Bunu çok umursamıyoruz çünkü onlar da bizim evimizin parçası, olmazsa olmazları.
ay ne güzel bi evde 2kedi:)
öpüyorum ikisinide

