- 16 Ağustos 2010
- 290.063
- 595.838
- 42
Kekemeliğin Nedeni
Kekemeliğin nedenini psikolojik, fizyolojik, nörolinguistik, öğrenme , genetik, nörofizyolojik olarak tanımlayan birçok teori öne sürülmüş; fakat hiçbiri kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla kekemeliğe neyin sebep olduğunu bilmemekteyiz.
Erken Dönem Kekemelik (Okul Öncesi Dönem)
2-5 yaş arası her 100 çocuktan 4’ünde erken dönem kekemelik belirtileri gözlenmektedir (%4). Bu çocukların % 75’i kendiliğinden düzelmektedir ancak; % 25’inde (yani dört çocuktan birinde) sorun ileri yaşlarda da devam etmekte ve kalıcı olmaktadır. Çocuğunuzda böyle bir problem varsa hangi gruba girdiğini (%75 mi yoksa%25 mi) iyi belirlemek gerekmektedir. Risk faktörü belirlemesini uzman konuşma terapisti yapar. Burada cinsiyet, takılmaların başlangıcından itibaren geçen süre, takılma türü ve şiddeti gibi faktörler terapiye uygunluğu belirler.
Kekemelik Terapisi
Kekemeliğin nedeni hakkında birçok teori öne sürülmüş fakat hiçbiri kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla "neden"den çok "ne yapabiliriz"e odaklanmamız gerekir. Kekemeliğin kontrol altına alınması mümkündür. Kekemelik terapisinde iki yöntem uygulamaktayız. Birincisi okul öncesi dönemde (2-6 yaş arası çocuklarda) uyguladığımız ve davranışsal yöntemlere dayalı Lidcombe Erken Dönem Kekemelik Programıdır bu yöntemde aile haftalık klinik ziyaretleriyle evde nasıl terapi yapacağını öğrenmekte ve belirli aşamalarla takılmalar sonlanana kadar evde öğrendiği çalışmaları uygulamaktadır. İkincisi okul dönemi ve sonrası dönemde uyguladığımız Akıcılığın Biçimlendirilmesi ve Kekemeliğin Modifikasyonu Yöntemidir, bu yöntemde nefes egzersizleri, hız yavaşlatma, okuma ve konuşma egzersizleri birlikte yapılmaktadır. Seanslar yine haftalık olmaktadır. Her hafta sayaçla kekemelik şiddeti ölçülmekte ve takılmalar azaldıkça özgüven çalışmaları da yapılmaktadır. Terapi süresi bireyin performansına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.
Kekemelik 15 günde geçer mi?
Dil ve Konuşma Terapistiliği Türkiye'de yeni bir alan olduğundan dolayı maalesef suistimallere de açık bir alandır. Birçok ilde Konuşma Terapisti olmadığından dolayı "15 Günde Kekemeliğe Son" gibi ifadeler kullanan ve tamamen ticari kaygılar taşıyan,uzman olmayanların eğitim verdiği, etik ve bilimsellikten uzak sözde kekemelik merkezleri türedi. İnsanlar çaresizlikten, bir umutla bu tip yerlere gidip ciddi ücretler ödeyip hiçbir fayda sağlamadan bize başvuruyorlar. Dolayısıyla insanlar hem maddi yönden hem de manevi yönden zarara uğruyorlar. Şu noktada tavsiyem, insanların bu gibi söylemlere inanmamaları, bu tür merkezlerden uzak durmaları ve müdahale alacakları uzmanları iyi araştırmalarıdır.
Kaynak: doktor sitesi