Öncelikle çirkin ya da kusurlu değilsin.
Çünkü sen sadece dış görünüşten ibaret değilsin. Senin gülüşünde, sesinde, birini rahatlatışında, yanında olduğunda hissettirdiğin güven ve samimiyette çok daha büyük bir güzellik var. Senin fark etmediğin ama başkalarının hissettiği bir ışığın var.
Ne yapabilirsin biliyor musun?
Kendine karşı nazik ol. Her sabah aynaya bakıp en az bir güzel şey söyle. Küçük bile olsa.
Bedenini eleştirmek yerine ona teşekkür et. Çünkü seni ayakta tutuyor, taşıyor, nefes almanı sağlıyor.
Karşılaştırmaları bırak. Sen başka kimseye benzemek zorunda değilsin. Senin hikâyen, senin izlerin sana özgü.
İç güzelliğini besle. Sevdiğin şeyleri yap, okumak, yürümek, kahkaha atmak… Bunlar dışına da yansır.
Unutma: Senin gözünde kusur olan şeyler, aslında seni eşsiz yapan detaylar
Kendini çirkin ya da kötü hissettiğinde bunu sana hissettiren düşünceyi sorgula: “Bu gerçekten doğru mu, yoksa sadece zihnimin oyunu mu?” Çoğu zaman cevap, senin düşündüğünden çok daha şefkatli olur.