ben bir evlat sahibi olabilme yolunda 4 kez tüp bebek denemesi yaptım. ve şuan, doktor kurbanı olarak kayebttiğim zamanıma yanmaktayım. çektiğim maddi manevi acılara, yaşadığım hüsranlara yanmaktayım.
İlk doktorum açıklama yapmayan, hiç konuşmayan bir doktordu. ilk tüp denememde 1. kalitede embriyo transferi yapıldı ama negatif sonuçlanınca, ikinci kez onu tercih etmedim ve yeni deneme için tavsiye ile op. dr. Mehmet Ali Akman a gittim. Kendisi hastasıyla gayet ilgili, her telefonuma en fazla 15 dk. içinde dönen, her sorumu cevaplayan, samimi bir doktor oldu hep gözümüzde.
kendisiyle ilk tüp denememizde, yumurtalarımın hiçbirinin döllenmediğini söyledi. oysa bir önceki denemede döllenme sorunumuz olmamıştı. eşimin sperm testi son derece iyiydi, yani ilkinde transfere kadar gidemedik. bir sonraki deneme için benim yapımı çözdüğünü, bu nedenle şansımın daha yüksek olacağını söyleyerek bizi ikinci deneme için ikna etti. tavrı, samimiyeti ona kayıtsız şartsız tekrar güven duymamızı sağlamıştı. Bu arada her kontrolde bende hiçbir problem olmadığını söyleyip, sadece yaş faktörü diyordu ve bol bol umut pompalıyordu.
Dr. Mehmet Ali Akman la yaptığımız ikinci denemede bu sefer 9 yumurtam çıktı, 2'si döllendi ama sadece 2 hücre oluşturabildiler. Araştırmalarım sonucu edindiğim bilgilerle en az 4 hücreli olan embriyoların tutunma şansının olduğunu biliyordum. Bu nedenle transfer yapılmasını istemedim ama doktorumuz "yazık güzelim embriyolar çöpe gidecek" şeklinde eşimi etkiledi ve eşim üzülmesin diye transfere razı oldum. sonuç negatifti.
artık umutlarım tükenmişti. doktor mehmetali akman la nedenleri niçinleri üzerine konuştuk. bana yumurtalarımın kalitesinden kaynaklandığını başka hiçbir sorunum olmadığını söyledi. görüntüde doktorumda bizim kadar üzgündü. elinden gelen herşeyi yapmıştı.
ne büyük bir aptallık ya da ne büyük enayilik diyebilirsiniz ama biz doktorumuza sonuna kadar güvendik ve inandık bu nedenle de birbirimize üçüncü bir şans tanıdık. bu sefer 10 yumurtam oluştu, 3'ü döllendi. 4 ve 7 hücreli 1. kalite embriyolar transfer edildi. sonuç yine negatif...
sonuçta doktorum mehmet ali akman a bütün emekleri için minnettarlık duyarak vedalaştık. olabilirdi bizim gibi nice insan vardı, hep negatif sonuç alan... buraya kadar görünürde hiç problem yoktu.Sonrasında maddi manevi büyük bir yıpranmışlık, günlerce gözyaşı, hayal kırıklığına bağlı tarifsiz hüsranlar, uykusuz geceler, hiçbir şeyden tat alamaz hale gelme... sırf bu tedavilere rahat zaman ayırabileyim diye 14 yıllık işimden istifa etmiştim üstelik.
ve ardından yenilgiyi kabullenmeyip memorial hastanesine gittim kendime son bir şans tanımak adına. yeni doktorum ultrasonda muayene ederken rahim içinde bir sıvıdan şüphelendi ve daha önce sizden hiç rahim filmi istemediler mi ??? diye sordu. Hayır dedim rahim filminin adı bile geçmedi. İşte o gün tüp bebek tedavisinde hayatımın dönüm noktası oldu. ve rahim filmini çektirmemizle ne büyük bir ihmalin, ne büyük bir yanılgının içinde olduğumuz ortaya çıktı. rahim filmine bakan doktorumun ilk söylediği, bu güne kadar yaptığınız tüm tüp bebek denemelerinin hepsini malesef boşuna yapmışsınız oldu. bu durumdayken pozitif sonuç almanıza imkan yoktu dedi.
o sesler beynimin içinde yankılanıyordu o an... inanmak istemiyordum. rahim filminde çıkan, sağ ve sol tüp tıkalı ve iltihaplıymış ( hidrosalpenks ), iltihap uzun süreli olduğu için kronikleşmiş. öyleki tüp içlerinde ve tüp uçlarında bile kocaman yumrular yapmış, ayrıca rahme sızıp doldurmuş, bu nedenle embriyoların transferden hemen sonra yaşama şansı hiç yokmuş dedi. rahim içinde ve karın içinde ileri derecede yapışıklıklar varmış. rahim içinde ufak, zararsız denen miyom yaptığı baskıyla rahmin tüm şeklini bozmuş. iltihap sızıntısı ve miyomun baskısıyla Rahim U şekline gelmiş. size 10 tane embriyo transfer etselerde ne yaşama, ne de böyle bir rahme tutunma şansları yoktu dedi doktorum.
inanmadım.... inanmak istemiyordum bir türlü... çünkü 1 yıl boyunca gidip geldiğim, bu süre içinde bana üç kez deneme yapan doktor um mehmet ali akman bu sorunların
hiç birini görmemişti, tespit için hiçbir şey yapmamıştı. Oysa ultrasonda bile görünen çok şey varmış. durumun vahimliğine, bendeki enkazın gerçek olduğuna inanabilmek adına çoğu profesör tanınmış 6 doktor daha gezdim. malesef hepsi kelimesi kelimesine aynı enkazdan bahsetti....
Çok güvendiğim mehmet ali akman ne bendeki problemlerin teşhisi, ne de tedavisi için ona gittiğim 1 yıllık zaman içinde hiçbirşey yapmamıştı. bendeki sorunları ortaya çıkarak en ufak bir araştırmaya girmemişti. nede herhangi bir öneride bulunmuştu. sadece arka arkaya tüp denemeleri yapıp durmuştu. hemde her seferinde daha fazla umut vadederek. içimi sonsuz bir acıyla kavuran, dinmez bir öfkeyle dolduran gerçek buydu.
Ardından süratle ameliyat masasına yattım. laparoskopi ile tüplerim alındı. iltihap o kadar uzun süreden beri varmışki, bağırsaklarım yumurtalıklarım, rahim, tüpler hepsi birbirine yapışıkmış. oldukça zor bir ameliyat geçirdim. histeroskopi ile de rahimde miyom alındı, şekli düzeltildi, içi temizlendi.
Böyle enkaz haldeyken beni sonucu baştan belli 3 tüp denemesine yönelten mehmet ali akman a eşim ameliyat raporumu götürdü ve nasıl olurda böyle bir enkazı bunca zaman içinde hiç farketmediniz diye sordu... doktor mehmet ali akman ın verdiği cevap : "sıvıyı farkettim ama her sıvı iltihap anlamı taşımaz. iltihap olduğundan şüphelenmedim" !!!!! rahimdeki sorunlar için yorumu ise, "böylede tutabilirdi, sadece bu durumda şansı çok düşüktü" !!!!!! yorumunu yapmakla yetindi
Bende diyorumki, biz doktora problemlerin teşhisi ve tedavisi için gidiyoruz ... En basit bir SGK hastanesindeki doktor bile hastasından rahim filmi isteyerek bir çok problemi açığa çıkarıyor... hiç bir doktor, Problemin teşhisi adına hiç bir araştırma, tetkik yapmadan, doğru teşhisi koyup, çözüme yönelik tedavi uygulamadan arka arkaya tüp bebek uygulamasın. kimse bizim sağlığımızı, duygularımızı, bizim umutlarımızı, bulup buluşturduğumuz tedavi paralarını kimse hafife almasın. gözyaşlarımızı boşu boşuna akıtmasın.
ya tutarsa mantığı ile hiç bir doktor tüp bebek uygulamaları yapmasın.[/COLOR]
şimdi ben kaybettiğim zamanın, yaşadığım maddi manevi bunalımın, çektiğimiz onca acının hesabını kimden, nasıl aramalıyım ????
Tek suçum doktoruma başından sonuna kadar güvenmek mi? İllede doktor doktor gezmek mi lazım ?
Doktorlara güvensizlikle mi yaklaşmak lazım??? İnsan olarak hiç değerimiz yok mu?