keşke bu kişisel bir mesele olsaydı ama ne yazık ki toplumsal bir konu oluyor. 26 yaşından örnek verelim mesela, 26'sında evlenen sayısı ne kadar yaygın olursa 26 yaşındakilere saçma sapan toplumsal baskı uygulanıyor, istemeyene de uygulanması çok kötü. ortalama gibi düşünün, 100 kişiden 80 tanesi 26 yaşında evlenirse 26 yaşında evlenmeyen insanlara garip gözle bakılıyor. zaten bu evde kalma meselesi neden hala var? bu yüzden işte. toplumun kafasındaki yaş 25-30 arası, 28'liklerin evlenmesine hatta 30'ların evlenmesine NORMAL bakılmaya bile yeni başladılar. kadınlar için konuşuyorum tabi. eskiden 29-30 yaşında evlenince geç diyorlardı. şimdi çalışma hayatı, modernlik falan derken Allahtan ona birşey diyen insan sayısı az

ben kimseye asi evlat olsun demiyorum ama bazı şeyleri de aşmak lazım bence. işi gücü maaşı olan 25 yaş üzeri insanların yurt dışına çıkmak ya da ülkenin batısından doğusuna gitmek için ailesinden izin almaması lazım, bu çok komik ve vahim bir durum. ben dediğinizi de anlıyorum, insan baba evinde bahsettiğiniz şeylerden bunalıp koca evinde arıyor mutluluğu. kimse üzerinde baskı olmasa daha rahat oluruz. böyle konularda üstünkörü cevap herkesin kendi hayatı deyip geçmek olsa bile bunun toplumsal etkisi büyük. millet 26 yaşına gelenlerin evlendiklerini görünce kendi çevresine, çevresindeki 26'lıklara falan baskı kurmaya başlıyor çünkü bu onlara normal geliyor. bu yaş 20 olsaydı ve 100 kişiden 80 tanesi 20 yaşında evlenseydi bu defa bunu normal karşılayacaklardı. tıpkı çok eskiden kızların 15 yaşında evlenmesini normal karşıladıkları gibi.
bu toplum önünde sonunda düzelecek, bütün saçmalıklarından kurtulacak ama bu çok zaman alacak, biz ölürüz o vakte kadar. en güzeli bireysel düşünüp istemediğimiz şeyler karşısında "hayır" diyebilmek. 30 yaşında bir insanın ailesine hayır diyemiyor olması çok vahim ve gülünçtür. benim annem bile bana geçen gün kalkmış senin yaşındakiler evlilik planı yapıyor falan diyor. hemen kestim önünü, saygı çerçevesinde verdim cevabını. dedim ki onlar beni ilgilendirmiyor, o benim bileceğim iş. evlenirim ya da evlenmem, bu kimseyi ilgilendirmez ve karar sadece bana aittir. sizi de ilgilendirmez dedim. bozuldu tabi ben senin annenim ne demek ilgilendirmez dedi, ilgilendirmez dedim kapadım konuyu. kuramaz bana baskı falan, anca lafta sözde konuşur onda da karşılığını alır. bu asilik yapmak olmuyor ki, bu sadece bir bireyin kararlarına saygı bekleme hakkı. bana yarın öbür gün her kim benzer imada ya da lafta bulunursa "bu benim hayatım, kimseyi ilgilendirmez, hayatımla ilgili kararları kendim verecek yaştayım" der kapatırım konuyu.
bu baskılar evlenmekle bitmiyor ki. evleniyorsunuz, bu defa çocuk baskısı yapıyorlar. istemiyoruz diyorsunuz onu da anlamazlar, yaşın geçiyor derler, pişman olursun derler, ileride istersin Allah vermez derler... sürekli birşey derler yani. çocuk yaparsınız, aa tek çocuk çok yazık, ikinciyi yapın derler. cinsiyet için bile laf eden, hala o pis ağzını açan var yahu. milletin ağzına göre yaşanmıyor, hayır demek güzel bir şeydir.