Biliyor musunuz bende aynen sizin yaşadığınız, yukarda anlattığınız hayatı yaşıyorum belki daha yeni sayılan bir evlilik olduğu için bahsettiğiniz değer görme kavramını çok önemsemiyorum ama yıllar geçtikçe sizde bulduğu şekilde vuku buluyor demek ki.. eşim de ben demeden kendisi şunu yapalım bunu yapalım demez bir hediye bir Çiçek'le kendiliğinden hiç gelmez.. onların yapısı bu ama kendimizi doğru ifade etmemiz gerekiyor bence.. yani iş hayatında saygın bir kişilik olup evliliğimizde de aynı saygı ve değeri beklememiz kadar doğal birşey yok karşı taraf bunu anlama konusunda direnç gösteriyor olabilir ama dikte ede ede bence karşı tarafa kendimizi ifade etmeliyiz belki sindirmeleri anlamaları ayları bulacak ancak yine de denemeye değer hele de çocuklar varken boşanmayı düşünmeden önce..
İnternette o kadar çok makale okudum ki...
Boşanma konusunda, çocuklar konusunda.
O yüzden allak-bullak oldum birazda....
Benim bu mutsuzluğum çocuklarıma da yansıyor.
Yüzüm gülmüyor, haliyle çocuk anlıyor gerginliği, küçük dememek lazım, herşeyi algılıyorlar.
Eşim ile çocukların önünde asla tartışıp kavga etmeyiz, bu çok önceleri, çocuk olmadan aldığımız bir karar.
En azından bunu şimdilik uygululayabiliyoruz.
Fakat gelecekte bunun olmayacağının garantisi yok, insanız...
Bir gün o patlar bir gün ben patlarım...
Çünkü gün geçtikçe aramızdaki anlaşamama durumu büyüyor...
Kırılma noktası demem de bu yüzden sanırım.
Tahammülümüz kalmadı artık karşılıklı olarak.