Kırmızı Oda-babam...

Simdi hikayenizi de okudum gercekten icim parcalandi
Lütfen imkaniniz varsa psikolog destegi alın
Çocukluk travmalari insanin hayatini derinden etkiliyor, her ne kadar dizide abartilip kesin aynisini yasarsiniz gibi bir algı yaratildiysa da, etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü kisilik gelişimi 0-6 gelisiyorken ve siz o yılları dayak/öfke vb şeylerle gecirdiyseniz ister istemez izleri derindir. Lütfen yardım almaktan çekinmeyin babanizdan ya da herhangi birinden nefret etmek ancak size zarar verir özellikle bir kiz çocuğu icin baba figürü önemlidir, bu travmayi iyilestirin ki gelecege daha güvenle bakabilin. Ne guzel calismissiniz, okumussunuz. Artık siz o caresiz küçük kiz çocuğu değilsiniz, egitimli, kendini yetiştirmiş yetiskin bir kadinsiniz. Kendiniz için bir iyilik yapin ve iyilesebilmek icin bir adim atin.
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Offf cidden herkes ana baba olamasa keske😔
Ölmez böylesi,kafaya takmıyorki bisey niye ölsün töbe töbe.
Pislik herif!
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Bu yaşadıklarınızın yarısı kadarını yaşadım ama en büyük acı ölümmüş bunu anladım kardeşim i 3 sene önce babamı bir buçuk ay önce kaybettim içimde bir ateş var sönmüyor antidepresan la ayakta duruyorum bakın geçmiş geçmişte kaldı bugün bizim hepimizin lütfen geçmişi kafanıza takmayın fazla düşünmeyin. Yaşandı ve bitti
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Çok anlıyorum seni.
Yazan kişi kardeşim ablam olabilir diye düşündüm her satırda..
Çok yakın ve daha kötü şeyler yaşattı yaşatıyor..
Ölüm gelmiyor onlara.
 
Kesinlikle hastalık belirtisi bu anlattığınız ikilemler, şüpheler, davranış bozukluğu, birden farklı kimliği var gibi görünüyor.

Elbette haklı çıkarmaz yaptıklarını, bir noktada bir tedaviye girebilirdi. İşte hastalık sahibi olup tedavi olmayanlar yüzünden sizler gibi 1 derece yakınlarını hasta ediyorlar.

Rabbim yardımcınız olsun. Hiç kolay değil insanın çocukluk travmaları zihninden atması ama bir şekilde üzerini örtüp güçlenerek hareket etmek durumundayız. Hali hazırda yaşıyor ise görme, duyma, bilme. Kendi hayatını, zihnini güçlendir. Kalbindeki eksik kalan şevkati başka şeylere ver inan öyle iyi geliyor ki.
 
Simdi hikayenizi de okudum gercekten icim parcalandi
Lütfen imkaniniz varsa psikolog destegi alın
Çocukluk travmalari insanin hayatini derinden etkiliyor, her ne kadar dizide abartilip kesin aynisini yasarsiniz gibi bir algı yaratildiysa da, etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü kisilik gelişimi 0-6 gelisiyorken ve siz o yılları dayak/öfke vb şeylerle gecirdiyseniz ister istemez izleri derindir. Lütfen yardım almaktan çekinmeyin babanizdan ya da herhangi birinden nefret etmek ancak size zarar verir özellikle bir kiz çocuğu icin baba figürü önemlidir, bu travmayi iyilestirin ki gelecege daha güvenle bakabilin. Ne guzel calismissiniz, okumussunuz. Artık siz o caresiz küçük kiz çocuğu değilsiniz, egitimli, kendini yetiştirmiş yetiskin bir kadinsiniz. Kendiniz için bir iyilik yapin ve iyilesebilmek icin bir adim atin.
Uzun süre aldım aslında ama babadan çok beni aldatan koca ile ilgiliydi. Boşanma vs o aşamalarda iyi gelmişti. Babamı da konuşmuştuk ama yeterli olmamış. Şimdi tekrar bir arayış içerisindeyim. hemen randevu alıp gitmeyi düşünüyorum.
 
Kesinlikle hastalık belirtisi bu anlattığınız ikilemler, şüpheler, davranış bozukluğu, birden farklı kimliği var gibi görünüyor.

Elbette haklı çıkarmaz yaptıklarını, bir noktada bir tedaviye girebilirdi. İşte hastalık sahibi olup tedavi olmayanlar yüzünden sizler gibi 1 derece yakınlarını hasta ediyorlar.

Rabbim yardımcınız olsun. Hiç kolay değil insanın çocukluk travmaları zihninden atması ama bir şekilde üzerini örtüp güçlenerek hareket etmek durumundayız. Hali hazırda yaşıyor ise görme, duyma, bilme. Kendi hayatını, zihnini güçlendir. Kalbindeki eksik kalan şevkati başka şeylere ver inan öyle iyi geliyor ki.
Kendisi Ve kardeşleri de aileden çok çekmis ama ben de onlar gibi olmayım demedi hiç. Birkaç kez tedavi için gitti ama psikoloğa bir şey anlatmamış. Hatta Kardeşim görüşmüş psikologla. Sinirinden, kıskançlık ve güvensizlik huyundan hiç bahsetmemiş.öyle olunca tekrar çağırmamış psikolok.
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Size ve annene zina suçlamasi dışında hayatım gözlerimin önünden gecti yutkunmasak okudum geld birde demissin ya arkadaşımız olmasın eve kimse gelmesin diye misafir gelince sorun çıkarırdı hep babam eve misafir gelince neden sorun çıkardığını anlamazdım hala misafir eve gelse çekinirim çağırmak istemem hatta misafirin olduğu kapıyı hep kapatma ihtiyacı hissederim
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
ay şuan resmen gozlerim doldu
Hayat cidden cok agir imtihan
Bir baba evladina bunlari nasil yapar
İnsan hayal edemiyor
Umarım bundan sonra guzel günlerin olur
 
ay şuan resmen gozlerim doldu
Hayat cidden cok agir imtihan
Bir baba evladina bunlari nasil yapar
İnsan hayal edemiyor
Umarım bundan sonra guzel günlerin olur
O bunları hep doğru gördü. Doğrusunu yaptığını sandı. Şu hayattan bir kere keyif aldığını, bir kere mutlu olduğunu bilmem. Şöyle içten kahkaha attığı bile olmadı. Neymiş? Günahmış. Ama annemi aldattı. Çok büyük çelişki değil mi? Gezmeyi, yemeyi, giyinmeyi bilmez. Hayatında sadece 2 kere Sinemaya gitmiş mesela. Hiç tiyatro görmemiş. Hiç bugün de dışarda yiyelim demedi mesela. Yolculukta bile yemek parası gitmesin diye anneme bir şeyler hazırlatırdı. Ya da bir mağazaya girip şu ayakkabı da güzelmiş. Benim olsun demedi. Parası da vardı. Bir insan niye dünyadan keyif almak istemez. Sağlıklısın, evlatların, eşin sağlıklı. İşin var. Evin araban var. Niye bu mutsuzluk bilmiyorum ama kendisi mutsuzken bizim mutlu olmamızı da istemedi hiç. Biz o yokken kahvaltıyı 1 saatten fazla yaparız. Güleriz eğleniriz, dizi açar izleriz. Çok keyif alırız ama onun olduğu sofralar hep donuk, hemen yesek bitse düşüncesi ile geçti. Sofrada konuşulmaz, gülünmez... daha neler var da yazacak...
 
Size ve annene zina suçlamasi dışında hayatım gözlerimin önünden gecti yutkunmasak okudum geld birde demissin ya arkadaşımız olmasın eve kimse gelmesin diye misafir gelince sorun çıkarırdı hep babam eve misafir gelince neden sorun çıkardığını anlamazdım hala misafir eve gelse çekinirim çağırmak istemem hatta misafirin olduğu kapıyı hep kapatma ihtiyacı hissederim
Kendi misafiri gelince dört dönerdi ama. En iyi sofralar, en iyi ağırlamalar. Kimse evde tek sorun çıkarmayacak. Herkes hazırola geçip hoşgeldiniz diyecek... ama annemin uzaktan akrabaları falan gelse onların yanında anneme bağrırdı. Kalmalarını istemezdi. Çok kötüler ya çok.
 
O bunları hep doğru gördü. Doğrusunu yaptığını sandı. Şu hayattan bir kere keyif aldığını, bir kere mutlu olduğunu bilmem. Şöyle içten kahkaha attığı bile olmadı. Neymiş? Günahmış. Ama annemi aldattı. Çok büyük çelişki değil mi? Gezmeyi, yemeyi, giyinmeyi bilmez. Hayatında sadece 2 kere Sinemaya gitmiş mesela. Hiç tiyatro görmemiş. Hiç bugün de dışarda yiyelim demedi mesela. Yolculukta bile yemek parası gitmesin diye anneme bir şeyler hazırlatırdı. Ya da bir mağazaya girip şu ayakkabı da güzelmiş. Benim olsun demedi. Parası da vardı. Bir insan niye dünyadan keyif almak istemez. Sağlıklısın, evlatların, eşin sağlıklı. İşin var. Evin araban var. Niye bu mutsuzluk bilmiyorum ama kendisi mutsuzken bizim mutlu olmamızı da istemedi hiç. Biz o yokken kahvaltıyı 1 saatten fazla yaparız. Güleriz eğleniriz, dizi açar izleriz. Çok keyif alırız ama onun olduğu sofralar hep donuk, hemen yesek bitse düşüncesi ile geçti. Sofrada konuşulmaz, gülünmez... daha neler var da yazacak...
Kendini sevmemis kendini sevemeyen insan kimseyide sevgi dağıtamaz
İçindeki kini öfkeyi size yansıtmış
Herkes ebeveyin olamıyor istee
Arkasında beddua eden kendisine evlat bırakmış ki bu çocukları onun kanindan canindan
Çok acı
 
Aklima seker portakalindan bir kesit geldi;

"Önemi yok, onu öldüreceğim!"
"Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"Evet yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüregimde öldurecegim, artik sevmeyerek... Ve bi gün büsbütün ölecek."

Umarim yasadiginiz butun kotulukleri unutturacak guzellikte bi hayatiniz olsun 🤲
Muhteşem bir cevap ağzınıza sağlık❤️Kimisi de rahatsız edin diyor şaka gibi
 
Biraz uzun olacak ama çok doluyum sevgili hanımlar. Bu sabah bu dizinin ilk bölümünü izledim ve uzun uzun ağladım. Kendi yaşadıklarım, babamın yaptıklarını gördüm orda. Biten iğrenç evliliğimi gördüm. Şu saat olmuş hala ruh gibiyim evde. Dizide intihar etmeden önce saçlarını kazıtan bir kadın vardı. Çok sevdiğim arkadaşım da intihar etmeden önce saçlarını kazıtmıştı. Meğer intiharın en net Belirtilerindenmiş. Neden anlayamadık diye ona üzülerek başladım bu bunalıma. Sonra orda baba şiddetini gördükçe kendi yaşadıklarım geldi aklıma. Onun bizde bıraktığı çok derin izleri düşündüm tüm gün. Öfke problemi, panik, özgüven eksikliği, güvensizlik, sevgisizlik.... bizim hücrelerimize kadar yerleştirmiş hepsini.

babam dışardan muhafazakar, bonkör, merhametli bir adamdır ama birde içini görseniz. Küçükken bizi yanına çağırır, soru sorar, bilemeyince döver veya 1 hafta okul yok diye günlerce okula yollamazdı. Akrabalarla toplanınca bizi çağırır hadi şu sureyi okuyun der, azıcık kekelesek hemen azarlardı. Daha 7 yaşındaydım ve o kadar kalabalığın içinde bir şey okumaya utanırdım. Çünkü onun yüzünden hafif kekemelik başlamıştı. Her şeye azarladığı için. Hala az az var, üstelik hem bende hem kardeşlerimde.

doğru düzgün kıyafet almaz, anneannem vs aldığında da bir şeye kızdıysa onları yırtardı.İnsan içinde giyecek düzgün bir şeym olmadığı için çok utandığım zamanlar oldu. Eski fotoğraflarımı görseniz, beni dilenci zannedersiniz. Niye almazdı? İsrafmış. Ama günde 3 paket sigara içerdi.

annemi ve bizi hep zina işlemekle suçladı. Markete gittik, gizli gizli erkeklerle mi buluştunuz derdi. Annem balkonda çamaşır assa karşı komşuya iş mi atıyorsun, terziye gitse terzi ile mi kırıştırıyorsun... hep ağlatırdı kadını. Annemin de kimsesi yok. Gidemedi çünkü o gitseydi babam bizi okutmazdı. Hiç unutmam daha 10 yaşındayım, ellerim çatlamış. Anneannemin aldığı Arko krem vardı. Onu sürdüm. Sen kime süsleniyorsun diye beni dövmüştü ve yine 1 hadta okula yollamadı. Ama kendisi parfümleri sıkar sıkar annemi aldatırdı. Ben kaç kere yakaladım aldattığını.

erkek kardeşimi evden kovardı hep. Bir kere hasta olduğu için altına kaçırmıştı. Daha 8-9 yaşlarındaydı. Dövüp evden atmıştı. Kömürlükte yatmıştı da annemle ben inip almıştık.

Çatalı niye düşürdün, neden sofrada kaşık eksik, niye çok güldünüz, neden zil çalar çalmaz açmadınız, niye çok uydunuz, neden dizi izliyorsunuz,müzik dinlemeyin, gezmeyin, arkadaş edinmeyin.... hepsi kavga sebebi. Hatta arkadaşımız olmasın diye eve gelen arkadaşlarımızın yanında bir bahane ile kavga çıkarırdı. Biz de bir daha kimseyi çağıramaz olduk. Sonra bizi suçladı.Sizin yüzünüzden eve kimse gelmiyor diye.

yazdıkça ağlıyorum ve ağladıkça nefretim artıyor. Şu yaşımda hala geberse diye dua ediyorum. Aylardır görüşmüyoruz, annem de boşandı zaten. Ama en son akrabaları arayıp korona olmuşum kimse bakmadı bana, hepsi analarının peşinden sikti... gittiler deyince kayış koptu bende. Ki korona falan da olmamış.

bugün başıma bir iş gelse en son arayacağım insandır. Çünkü üniversitede hem okudum hem çalıştım. Lisede bursla okudum. Ondan zerre iyilik istemedim. Abartmıyorum sadece yiyecek içeceğimizi alıyordu. Onda da çok yedik diye kızardı hep. Lokma sayardı. Roman okuduk diye kitaplarımızı yırtardı mesela.Bir insan kitaplardan bile niye nefret eder? Her sabah bugün neye kızacak diye Uyanmak çok zor.

uzun oldu kusura bakmayın ama kimseye anlatmaya gücüm yok. Ondan öyle nefret ediyorum ki.Ölse keşke. Ve keşke herkes baba - anne olamasa. İnsnaın evlat, anne ve babası ile imtihan olması en ağırı sanırım.
Arkadaşım sen çok büyük bir imtihanla yaşamışsın. Çok haklısın öfkelenmekte ve nefret etmekte. Ama inan çok samimi söylüyorum ona içinde biriktirdiğin öfke sadece sana zarar verir. Tek yapman gereken - kendin için asla o adam için değil- affetmek ve kabul etmek. Çünkü ancak o zaman içindeki acı dinecek. Sizin babanız hasta bir adamdı bunu kabul edin. Bir daha asla görüşmeyin ama içten içe benim babam hastaydı derseniz zamanla içinizdeki ateşi söndürebilirseniz kalbiniz bir süre sonra huzur bulacaktır. O adam sizin öfkenizi bile hak etmiyor. Allaha havale edin. Kendi yaşamınıza bakın. Siz çok değerlisiniz nefes almanız çok değerli. Ölümden dönen biri olarak söylüyorum bunları. Daha önce intihar etmiş biri olarak söylüyorum. Geçmişinizi affetmedim ondan kurtulamazsınız bırakın sizden ayrılsın bütün kötü anılar...
 
Arkadaşım sen çok büyük bir imtihanla yaşamışsın. Çok haklısın öfkelenmekte ve nefret etmekte. Ama inan çok samimi söylüyorum ona içinde biriktirdiğin öfke sadece sana zarar verir. Tek yapman gereken - kendin için asla o adam için değil- affetmek ve kabul etmek. Çünkü ancak o zaman içindeki acı dinecek. Sizin babanız hasta bir adamdı bunu kabul edin. Bir daha asla görüşmeyin ama içten içe benim babam hastaydı derseniz zamanla içinizdeki ateşi söndürebilirseniz kalbiniz bir süre sonra huzur bulacaktır. O adam sizin öfkenizi bile hak etmiyor. Allaha havale edin. Kendi yaşamınıza bakın. Siz çok değerlisiniz nefes almanız çok değerli. Ölümden dönen biri olarak söylüyorum bunları. Daha önce intihar etmiş biri olarak söylüyorum. Geçmişinizi affetmedim ondan kurtulamazsınız bırakın sizden ayrılsın bütün kötü anılar...
Ben çok insanı affettim hayatımda. Ama kalıcı izler bırakanları affedemiyorum. Her gün onu hatırlatacak bir şey oluyor mutlaka hayatımda. Nasıl beceririm affetmeyi bilmiyorum. Annem affetti kendi içinde. Biz kötü konuşsak bile bizi uyarır. Boş verin günah almayı.in. Yalnızlığı onu kemiriyor zaten der hep ama biz kardeşlerimle asla affedemedik. Küçük kardeşime kırık bardak fırlatmıştı mesela. Kolu kesilmişti. Kolunu kaldırmasa yüzüne gelecekti. Kardeşim de Kolundaki o ize baktıkça hep hatırlar. Hem fiziksel hem ruhsal izi çok yani.
 
Hayatımız boyunca kurduğumuz bütün ilişkiler çocukluk dönemi kurduğumuz ilişkilerin tekrarı oluyor malesef. Çünkü o duygu ile yaşamaya alışkınız, konfor alanımız bizi öldürse de ondan çıkmamak için çaba sarf ederiz. Terapi çocukluk döneminde oluşan şemalarınızı keşfedip, onlar üzerine çalışmanız için büyük bir fırsat. Siz en zor olan aşamayı, yani farkındalığı sağlamışsınız. Bundan sonrası iyi bir terapist ile daha kolay geçecektir sizin için. Bu arada 'Hayatı Yeniden Keşfedin', 'İyi Hissetmek' ve 'Seninle Başlamadı' isimli kitapları tavsiye ederim okumadıysanız.
 
böyle iyi babalar erkenden göçüp gidiyor zalim babalar da hayatın bize verdiği sınav gibi dimdik yaşamaya devam ediyorlar. Burda bir konu görmüştüm vefat etmiş iyi bir baba mı yaşayan kötü bir baba mi diye. Sevinin en azından babalık duygusunu size gerçekten tattırmış bir babanız olmuş. Nur içinde yatsın. Konu sahibinin babası gibi bir ebeveyn evlense de ayrı eve çıksa da tüm hayatını geçmişini geleceğini etkiliyor malesef 😞
Amin inşallah. Cok haklisiniz. Hayattaki en büyük şansim annem ve babamdi. Harika bir cocukluk gecirdim. Bir yerlerde duygusal fiziksel siddet gören cocuklar var ve simdi bir anne olarak bu benim canimi cok yakiyor. Gecenlerde bir video gördüm ve izleyemeden kapattim. 1 yasinda yoktu belki, kücücük bebegini dövüyordu sanirim annesi. Her seyde yeterlilik, ehliyet aranirken anne baba olmak bu kadar kolay olmamali 😔
 
Back
X