- 26 Haziran 2009
- 712
- 2
ÜSKÜDAR – SALACAK VE KIZKULESı…
Bir ömre bedel. Gün içinde, gün batımında eşsiz bir manzara, 360 derece olağanüstü bir manzara, tarihe yıllardır tanıklık ediyor… Kısaca tarihine ve kullanılışına bakalım sonra eşsiz görüntülerle sizleri baş başa bırakacağım.
Geçmisi 2500 yıl öncesine dayanan bu küçük kule, ıstanbul'un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmisi ile Yunan'dan Bizans ımparatorluğu'na Bizans'dan Osmanlı ımparatorluğu'na, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir.
Kızkulesi'nin mimari yapılanma süreci M.Ö. 341 yılına kadar uzanır. O dönemlerde Boğazın çıkıntısı olan bu burun, (daha önce yarımada olduğu ile ilgili söylenceler vardır) "vus" adı ile anılır. Bu tarihte Komutan Chares'in eşi için, mermer sütunlar üzerine yapılan bir anıt mezar kimliğinden sonra, M.Ö. 410'da Sarayburnu'nun bulunduğu yerden, kulenin bulunduğu adaya zincir gerilerek, boğazın giriş ve çıkışlarını kontrol eden bir gümrük istasyonu haline getirilir. M.S. 1110'lere geldiğimizde ise ilk belirgin yapı (kule), ımparator Manuel Comnenos tarafından inşa ettirilir. Savunma kulesi olarak inşa ettirilen bu yapı "Küçük Kale" anlamına gelen Arcla adını alır. Bu yapı ile ilgili net bilgiler olmamakla birlikte bugünkü boyutlarına yakın olduğu düşünülmektedir. ıstanbul'un fethi sırasında savunma amaçlı olarak kullanılan kule, 1453 yılından sonra çok farklı amaçlarla kullanılmıştır. Osmanlı döneminde savunma kalesi olmaktan çok bir gösteri platformu olarak kullanılmış ve Mehterler burada adaya yerleştirilen toplarla atışlar yapmışlardır. 1509 depreminde zarar gören yapı, daha sonraki yıllarda tekrar inşa ettirilir. Bunun dışında ilave edilen fenerle de gemilere yol gösterme işlevi yüklenir. O dönemde inşa edilen yapı, kule ve kale olarak iki ayrı bölümden oluşmuş ve içine sarnıç yapılmıştır. 1719 yılında fenerden çıkan alevle yanan Kızkulesi, 1725 yılında Nevşehirli Damat ıbrahim Paşa tarafından tekrar onarılır. Kule kısmı biraz değiştirilerek üst tarafa camlı bir köşk ve onun üzerine de kurşunla kaplı bir kubbe oturtturulur ve bina kagir olarak tekrar yapılır. 1830 senesinde kolera salgınının şehre yayılmaması için karantina hastanesine dönüşür.Osmanlı ımparatorluğu'nun çöküş devrine girmesi ile tekrar savunma kalesi olarak kullanılmaya başlanır ve toplarla donatılır. 1857'de tekrar fener ilave edilir ve 1920 yılında fenerin lambası otomatik ışık yapma sistemine kavuşur. 1944 senesinde restorasyon yapılır. 1959 senesinde Askeriye'ye devredilir ve radar istasyonu olarak kullanılır. 1982 senesinde Türkiye Denizcilik ışletmeleri'ne devredilir, bu dönemde bir ara geçici olarak siyanür deposu olarak kullanılır. 1992' den itibaren buranın özel sektöre devri konuşulur, ıstanbul Belediyesi, Üsküdar Belediyesi, Mimarlar Odası, Şairler, Turing, Ulusoy Şirketler Grubu gibi pek çok kurum çeşitli medyatik projeler üretirler ... Ve son olarak 49 yıllığına burayı Hamoğlu Holding işletmeye başlamıştır.
ılk olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada, Bizans Dönemi'nde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır.Osmanlı Dönemi'nde ise gösteri platformundan savunma kalesine, sürgün istasyonundan karantina adasına kadar bir çok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.
Kızkulesi...
Yüzyıllar boyu hep hikayeleri ile anılan bu kule 2500 yıl sonra Hamoğlu Holding'in yaptığı restorasyondan sonra ilk kez kapılarını insanlara açmıştır. Yalnızlığın, aşkın, ulaşılmazlığın ve daha birçok şeyin sembolü olan kule için onlarca şiir yazılmış, yüzlerce resim yapılmış ve binlerce fotoğraf çekilmiştir. 2500 yaşında ve her dem genç kalacak olan Kızkulesi 'nin insanı büyüleyen gizem dolu atmosferi ile tanışmak ve gerçek hikayelerini dinlemek için gelin siz de o küçük pencerelerinden bakın ...
ıŞTE O GÜZELLER GÜZELı KIZKULEMıZ…
Restorasyondan önce
Restorasyondan sonra
Salacak sahilinden hafta içi 12:30 – 18:30 haftasonu 11:00- 18:30 arası motorla Kızkulesine sefer yapılmaktadır.
Ücret : 6 TL Öğr. Ve emekli 5 TL
Ünlü hattat Rakim'in yazısı ile kapısının üzerindeki mermere Sultan II. Mahmut'un tuğrası yerleştirilmiştir.
Artık Kulenin bulunduğu adaya ayak basalım ve o gizemli yolculuğa başlayalım…
Bir başka cafe ve dışarısı 360 derece Marmara Denizi… Ama önce cafenin tavanına bir göz atalım.
Bir üst kata daha çıkıyoruz artık en üstteyiz ve eşsiz manzaralara az kaldı…
Son düzenleme: