Önemli olan zeka değil zekayı kullanabilme yetisini çocuğa vermek, kullanılmayan zeka hiç bir işe yaramaz. Benim iki kızımdan birisinin farklı olduğunu doğduğu zaman fark ettik desek yeridir, çünkü üç dört günlüktü kafasını kaldırıp etrafa bakmaya başladığında. 15 günlüktü ilk aguyu duyduğumuzda, 4 aylıktı ağzından anlamlı ilk cümlesi çıktığında ve 6. ayında kelime hazinesinde 6-7 kelime 1 yaşında ise 4-5 kelimeli cümleler kuruyordu. 1,5 yaşında tüm renkleri bitirmiş ara renkleri de söylüyordu. Üstüne düşmedim, rutin her gün yaptığım gibi kitap okumaya, günlük aktivitelerimizle devam ettim. Bir gün 3,5 yaşında masadaki etiketleri okumaya başladı bize, çok şaşırdım, inanmadım eline basit bir kitap verdim baktık gerçekten okuyor, 5 yaşında yazmaya da başladı, bu yaşta okuduğunu anlamaz diyen ben anladığını ve anlattığını fark ettim. İngilizceyi zaten çok rahat öğrendi. Çok sosyal bir çocuk, şuan da toplama çıkartma yapıyor yetmiyor hanıma 2+2 = 4, 4+4= 8, 8+8 = 16 şeklinde devam ettiriyor bu durumunu, satranç oynamayı çok seviyor. Çocuğun içinden geliyor. Geçen sene üzderin sınavlarına götürdüm ve geçirdiği 3 testten sonra özel eğitim almaya başladı/başladık, çünkü ben ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, en büyük ilgisi açık kalp ameliyatı, hatta tek seyretmek istediği şey diyebilirim. Basınçla ilgili deneylerini bitirdi hidro basınç tekniklerini çözmeye çalışıyor ve bununla ilgili ahşap atölyesinde çalışmalar yapıyor. Çizgi film izlemez, genelde bir iki tane izlediği var ki sıkılıyor tek ilgilisi belgeseller, oda her belgesel de değil, dikkat çekici olacak. National Kids aboneliğimiz var her ay heyecanla bekler, gelir gelmez kapanır kendine ve saatlerce inceler.
Bugüne kadar bunları nazar değmesin diye hiç kimseye yazmamıştım ama dediğim gibi benim iki kızım var, diğer kızım da ise normal bir çocuk, o kadar normal ki 3 yaşına kadar ağzından tek kelime duyamadık :) Aynı yetişme şekli, aynı anne, aynı baba, aynı ortam... Ancak çocuğun kapasitesi varsa o zaten siz isteseniz de istemeseniz de ortaya çıkıyor. Küçük kızım sanat eğilimli bir çocuk, bu yüzden de onu o yönde yönlendirmeye başladım, dans etmeyi seviyor bale'ye gidiyor, büyük kızımın hareket kabiliyeti onun kadar iyi değil ki bunu da okulundaki pedagoglar bu tarz çocukların bir yerden mutlaka açık verdiklerini söylüyor :) Evde ablamız kardeşin öğretmeni, frenlemeye çalışıyoruz ama durmuyor. Özel eğitimi de bu sebeple alıyor, arkadaşları ile iletişim kurabilmesi, okulda zorlanmaması, rutin hayatın içerisinde kaybolmaması için.
Bu sene ilkokula başlayacak büyük kızım, ufaklığımsa ana sınıfına. Okul seçmekte zorlanıyorum, kurum bizi yönlendirmeye çalışıyor, araştırıyoruz, burs teklifimiz de var ancak ben zaman neyi getirir bilmiyorum, bahtları açık olsun, iyi bir eğitim alsınlar, abla kardeş mutlu yaşasınlar, ayakları üzerinde dursunlar benim için yeter.
Konuyla ilgili özellikle yapılan testler ile ilgili sormak isteyenlere pm'den cevap verebilirim, tek söylemek istediğim çocuğunuz zeki ya da değil, o sizin yavrunuz. Bırakınız çocuğunuz çocukluğunu yaşasın, doya doya yaşasın, engellemeyin, set çekmeyin, sınırlamayın, yapamaz diye düşünmeyin... Ben sanıyorum hayatta tanıyıp tanıyabileceğiniz en rahat annelerden birisiyim, kırılmış dökülmüş çizilmiş eskiymiş yeniymiş koltuğa yazmış duvara yazmış diye dertlenen bir anne hiç olmadım, çocuklarımı yaptığım her şeyin içerisine dahil ettim, bir kere bile düştüklerinde kaldırmadım, kalktıklarında sarıldım ve uf oldu sözü bile ağzımdan çıkmadı, evet acıyacak ama 2 dk sonra geçecek gel baka sayalım modunda yaşadım..
Çocukların zekasını yaradan verir, karakterini anne ve baba. Çocuklarınız sizin aynanız, siz ne verirseniz onu alırsınız..
Sevgiyle...