BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur
FERAH: Aydınlık, iç açıcı
FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek
GÜZ: Sonbahar
GÜZÜN: Güz mevsiminde olan
HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası.
HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
HAYAT: Ömür, yaşam
HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur)
IRMAK: Akarsuların en büyüğü
İCLAL: Ağırlama,ikram. Büyüklük,ululuk.
İZLEM: İzlemek eylemi
MELDA: İnce ve taze bedenli
MISRA: Manzumenin satırlarından her biri,dizeler.
MERİÇ: Bulgaristan'dan çıkıp Edirne yakınlarında Arda ve Tunca ile birleştikten sonra Türk-Yunan sınırı boyunca akarak Enez yakınlarında Ege Denizi'ne dökülen ırmak
MİRAY: Yılın ilk aylarında doğan
NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma,parlaklık.
NİSAN: Gelin çiçeği; İlkbaharın ilk ayı
ÜLKÜ : Amaç, ideal
YAĞMUR : Bulutlardan yeryüzüne düşen su damlacıkları.
YAPRAK : Bitkilerin solunumunu sağlayan, yeşil ve türlü biçimlerdeki ince bölüm
YAREN : Dost, arkadaş
YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki
ZÜHRE : Çoban yıldızı, venüs.
ZÜLAL : Saf, temiz, hafif tatlı su






