yolda tabii ağzım durmaz benim,
böyle yapma farketmeden dedim sonra düşününce farkettim dedim.
git eve ben gezip gelirim dedi.
ne gitmesi, nereye kaçıyorsun dediğim gibi sokak ortasında yürü eve sen diye sesini yükseltti. tam bağırma değil de yükselti o koca sesi.
dedim gitmiyorum sende eve geleceksin dışarıda rezil etme bizi ben daha çok bağırırım dedim.
eve yürümeye başladı önden önden. bak yine sinir oldum hatırlayınca.
eve geldik, sırnaşıyorum yok, aşkım diyorum canım diyorum, acıktın mı diyorum (ki en can alıcı nokta buydu) cevap yok.
eeeeööööhhh dedim artık. iyi madem ben gidiyorum.
ama biraz da zorlama ağlatıyorum kendimi. indim aşağı. aaa arkamdan gelmiyor. apartmanın önüne oturdum sigara içiyorum. adam gelmedi iyi mi. facebooka girdim hemen klasik küslük mesajlaşmalarımız...
tek taraflı ama. ben yaıyorum da yazıyorum. gideceğim beni sokaklarda ağlatıyorsun diye.
halbuki o an ne planlar ne planlar.
en can alıcı yerlerden vuruyorum, aşk sevgi allah ne verdiyse.
adam gelmediği gibi ben bir de mal gibi kaldım dışarda. gururumdan da dönemiyorum.
yoldan gelen geçenler de bakıyor öyle.
en son artık zili çaldım tıpış tıpış eve. ama başka planlarla. hiç konuşmadım gittim odaya güya valiz yapıyorum. şişkin olsun diye montumu soktum sanki temelli gidiyor gibi :))