ahanda gerçek vampir
--ALINTI--
Dünyadaki İlk Resmi Vampir Türk Çıktı
Art arda yaşadığı travmalar nedeniyle kan içme hastalığına yakalanan ve vampirizm belirtisi gösteren 23 yaşındaki Türk genci, tıp literatürüne girdi. 2011de askerlik yaparken hastanın tedavisini üstlenen psikiyatrist Prof. Dr. Direnç Sakarya dünyanın ilk resmi vampirini VATANa anlattı
Dünyada fenomen haline gelen ve gençlerin ilgiyle izlediği vampir filmi serilerinin bir benzerinin Türkiyede yaşandığı ortaya çıktı. Dünyanın en prestijli dergilerinden Journal of Psychotherapy and Psychosomatics son sayısında dünyanın ilk vampiri olduğu tespit edilen 23 yaşındaki bir Türkün tıbbi hikayesine yer verdi. Yaşadığı dissosiyatif kişilik bozukluğu rahatsızlığı nedeniyle kan içme hastalığına yaklanan ve vampirizm belirtisi gösteren genç dünyanın ilk resmi vampiri oldu.
Kan satın alıyordu
2011 yılında 23 yaşındayken asker olarak geldiği Denizlide hastalığı fark edilen ve Psikiyatrist Prof. Dr. Direnç Sakarya, Prof. Dr. Vedat Şar, Doç. Dr. Erdinç Öztürk ve Dr. Cengiz Güneşin oluşturduğu bir ekip tarafından tedavi edilen gencin, kan içmeden duramadığı öğrenildi. Makaleye göre, hasta hayatında geçirdiği birkaç travmatik deneyimden sonra kan içmeye başladı ve bu artık kendisi için nefes almak gibi bir ihtiyaç haline geldi. Önce kendini sonra da başkalarını yaralayıp kanlarını içti. Çaresiz kalan gencin babası çareyi kan bankasından kan satın almakta ve vampirlik özelliği taşıyan oğluna getirmekte buldu. Ailesinin çabalarıyla tedavi olmak için doktara giden gencin çabaları sonuçsuz kaldı.
Genç, 2011 yılında askere alınınca yaşadığı şehirden Denizliye gönderildi. Ancak burada da benzer davranışlar sergilemeye başladı. Denizli Askeri Hastanesine sevk edilen genç, burada Psikiyatrist Prof. Dr. Direnç Sakarya, Prof. Dr. Vedat Şar, Doç. Dr. Erdinç Öztürk ve Dr. Cengiz Güneşin oluşturduğu bir heyet tarafından tedavi edilmeyen başlandı. İlk bulgulara göre hastanın çoklu kişilik sorunu, travma sonrası stres bozukluğu kronik depresyon ve alkol bağımlılığı yaşadığı tespit edildi ve bunların sonucuna bağlı olarak da vampir özelliği gösteren ilk hasta olduğu anlaşıldı.
Evli ve 23 yaşında
Vampir özellikleri taşıyan Türk gencinin tedavisini gerçekleşetiren ve söz konusu makaleyi yazan Prof. Dr. Sakarya konuyu VATANa değerlendirdi. Halen Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesinde görev yapan Sakarya, evli ve o dönem 23 yaşında olan hastanın, Denizli Askeri Hastanede 2011 yılında, rahatsızlığı nedeniyle karşılarına geldiğini söyledi. O dönemde vatani görevini yaptığını ve hastanede de psikiatrist olarak görev aldığını belirten Sakarya, Hastanın, ilk bulgularında çoklu kişilik sorunu, travma sonrası stres bozukluğu kronik depresyon ve alkol bağımlılığı yaşadığını tespit ettik. Hasta öyküsü ve yapılan araştırmalar sonucunda hastanın vampirizm
belirtisi gösteren dünyanın ilk dissosiyatif kimlik bozukluğu hastası olduğu kanısına vardık dedi.
4 aylık kızını kaybetti amcası öldürüldü
PROF. Dr. Direnç Sakarya, hastanın dört aylık kızını kaybettiği, amcasının gözlerinin önünde öldürüldüğü, bir arkadaşının önünde cinayet işlediği, çocukken annesinin ona sık sık saldırdığı ve 5-11 yaş arasında hiçbir şey hatırlamadığını belirtti. Sakarya, hastanın 3 ay arayla iki kez yatırılarak tedavi edildiğini belirterek şunları kaydetti: Tedaviden hasta fayda gördü. Hastanın kan içme davranışı bir bağımlılık değildi, ruhsal bozukluğun sonucuydu. Bu bozukluğa odaklanmak, kan içme davranışını sonlandırdı. Problem yaratan davranışları geçince hasta sosyal hayata katıldı. Bu vaka üzerinde durmamamızın nedeni travmatik stres ile şiddete başvurma arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Hasta, hayatta pek çok güçlükle karşılaşmış ve yardım arayan konumdaydı. Davranışlarının nedeni kötü niyetli olması değildi. Yardım arayan konumdaydı.
Dünya tıp literatüründe vampirizm olarak belirti gösteren ilk vaka olarak geçen bir Türk gencinin hikayesi doktoru tarafından bir makale ile anlatıldı.
Journal of Psychotherapy and Psychosomatics'te yayımlanan ve dünya tıp literatüründe vampirizm olarak belirti gösteren ilk vaka olarak geçen bir Türk gencinin yaşadığı dissosiyatif kişilik bozukluğu rahatsızlığını konu edinen makaleyi yazan Türk hekimlerden psikiyatrist Direnç Sakarya, hastanın kan içme davranışının, bir bağımlılık olmadığını, yaşadığı ruhsal bozukluğun bir sonucu olduğunu bildirdi.
Journal of Psychotherapy and Psychosomatics'te 2011 yılında yayımlanan ve vampirizm belirtisi gösteren dünyanın ilk vakası olarak tıp literatürünü giren bir Türk gencinin durumunu konu alan makalenin Türk yazarlarından psikiyatrist Sakarya, makalenin yayınlandığı yıl Denizli Askeri Hastanesi'nde bir heyet olarak tedavisini üstlendikleri hastanın hikayesini ve son durumunu anlattı.
Halen Kastamonu Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'nde görev yapan Sakarya, evli ve o dönem 23 yaşında olan hastanın, Denizli Askeri Hastane'de 2011 yılında, rahatsızlığı nedeniyle karşılarına geldiğini söyledi.
Hastanın tedavisini Prof. Dr. Vedat Şar, Doç. Dr. Erdinç Öztürk ve Dr. Cengiz Güneş ile birlikte üstlendiklerini belirten Sakarya, hastanın, ilk bulgularında çoklu kişilik sorunu, travma sonrası stres bozukluğu kronik depresyon ve alkol bağımlılığı yaşadığını tespit ettik. Hasta öyküsü ve yapılan araştırmalar sonucunda hastanın vampirizm belirtisi gösteren dünyanın ilk dissosiyatif kimlik bozukluğu hastası olduğu kanısına vardıkdedi.
Kan içme bağımlısı değildi
Sakarya, ismini açıklamadığı hastanın 3 ay arayla iki kez yatırılarak tedavi edildiğini ve uygulanan tedaviden önemli ölçüde başarı sağlandığını ifade ederek, şunları kaydetti:
O dönemde uyguladığımız tedaviden hasta fayda gördü. Hastanın kan içme davranışı bir bağımlılık değildi, altta yatan ruhsal bozukluğun sonucuydu. Bu bozukluğa odaklanmak, kan içme davranışının sonlanmasına neden oldu. Hastanın problem yaratan davranışları geçince sosyal hayata katıldı. Bizim bu vaka üzerinde durmamamızın nedeni travmatik stres ile şiddete başvurma arasındaki ilişkiyi araştırmaktı. Burada sözü edilen kişi, hayatta pek çok güçlükle karşılaşmış ve yardım arayan konumdaydı. Bu tür davranışların nedeni başkalarına karşı kötü niyetli olması değildi.