Bizimkiler in iki çocuğu vardı ,küçük 6. sınıfa gidiyordu.Çok garip bir yaşam tarzları vardı.Eşya çekme seslerinin dışında ,7/24 gürültü yaptıkları gibi bazı günler de gece 11 e dek sessiz olup
belki de uyuyorlar bilemiyoruz gece11 den itibaren saatlerce çocukları top oynardı duvara vura vura

kilolu bi çocuktu ,çok koşuyordu evde ,dışarı salmıyorlardı, güm güm sesler geliyordu,babaları balkonda ,hoparlör açık saatlerce telefonda konuşurdu çocuk gümletirken.Bi çamaşır makineleri vardı ,kurutma sırasında üzerinize helikopter iniyor sanırdınız, onu gecenin 3 ünde çalıştırırdı yeminle.Hem de evdeydi,çalışmıyordu kadın.Memleketten misafirleri gelirdi ,sabaha karşı 5 te eşya çekerlerdi ..Bi de pis ve dağınıktılar ki ,kapılarının önü bit pazarı gibiydi..keza balkonları da öyle..Adam arkadaşlarını balkona toplar ,böğüre böğüre konuşurlardı ,balkonda sürekli sigara içerdi ve günde yüz kere gir çık gir çık ,sürgülü kapıyı tak taak sert bi şekilde açıp kapardı.Kadın bi keresinde halı yıkamış ,6 ay o halı asılı kaldı balkonda,o kadar umarsız insanlardı.Neler çektiğimizi anlatamam 2 sene.Daha ilk taşındığımızda ben onların o kültürde olduğunu anladım ama acil ev arıyorduk, seçme şansımız yoktu .Ev sahiplerimiz ortaktı ,o da rahatsız oluyordu ,onu bile takmıyorlardı. Burası bizim yaşam alanımız ,rahatsız olan müstakile gitsin diyorlardı.Biz nezaketten anlayan kavgacı insanlar değiliz .Sizin dediğiniz gibi dişli biri olsaydı nasıl olurdu bilemiyorum ama herkes geldiği kültür ,aldığı aile terbiyesi ile yaşıyor .Bundan sonra hayatımda ,kendi aile kültürüm ve terbiyem dışında insanlarla aslaa iletişim kurmak zorunda kalmak istemiyorum


