Midemi bulandıran bir yazı paylaşmak istiyorum...
Takdir sizin...
----
Devlet her konuda açılım yapıyor. Ama bir konu hariç...
Müslümanların hak ve özgürlükleri...
İşte gördük, Kürt açılımı yapıldı. Niyet ve beklenti farklı da olsa, neticede bu açılım PKKyı ve paralel devlet örgütlenmesi KCKyı aklayıp pakladı, meşrulaştırdı ve Ayrılıkçı Kürt Hareketi, idealleri güçlenmiş ve önemli mevziler kazanmış olarak bir sonraki aşamaya hazır hale geldi.
Alevi açılımı da epeydir devletin gündeminde. Şimdi gelinen yeni aşamada, Alevilerin rahatsız olduğu hususlarda nihai kararın ne olması gerektiği Alevilere sorulacak. İlk adım olarak, İstanbul Kurtköydeki havaalanının Sabiha Gökçen olan adının değiştirilmesi gündemde. Bunun Alevilere sorulması kararlaştırıldı.
Sadece bu değil. Hükümet, üçüncü köprüye Yavuz Sultan Selimin adı verildi diye koparılan gürültünün altında öyle bir ezilmiş olacak ki, bir yandan her fırsatta kasıt yok diye ezilip büzülerek özür beyan ediyor, bir yandan da Alevileri hoşnut etmek için ne gerekiyorsa yapmak için düğmeye basmış bulunuyor. Bu kapsamda Tunceli Üniversitesinin adının Pir Sultan Abdal Üniversitesi, Nevşehir Üniversitesinin adının da Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi düşünülüyor. Bütün bunları yapması için kurulan komisyon, çalışmalarını yürütürken Alevi kesimin önde gelen isimleriyle görüşmeler yapacak ve hangi adımların atılacağına bu şekilde karar verilecek.
Alevilere sorma işi önemli. Çünkü bu ülkede kimin borusunun öttüğünü, kimin adam yerine konulup kimin konulmadığını gösteriyor. Sünni kesimin oylarıyla iktidara gelenlerin, iktidar olduktan sonra nasıl oy verenleri bir kenara itekleyip, oy vermeyenleri taltif ve hoşnut ettiklerini gösteren önemli bir gösterge.
Yavuz Sultan Selim meselesi de önemli. Tarihi hatırlayın: Aleviler, ülkenin önemli bir bölümünü koparıp Safevi İrana bağlamak için ayaklanmışlar, terör estiriyorlar. O sırada devletin başındaki Yavuz Sultan Selim ne yapsaydı? Öylece sarayında oturup, Anadolunun devletten koparak İrana yamanmasını mı seyretseydi? Tabiî ki yapması gerekeni yaptı ve ayaklanmayı bastırdı. Bu esnada ölenler oldu, yakalanan suçlular idam edildi. Şimdi çıkmışlar, Yavuz Sultan Selim Alevileri öldürdü diyorlar. Peki, sen niye ayaklandın da ülkeyi bölüp İrana bağlamaya çalıştın? Ülkesini korumak isteyen bir devlet adamı mı suçlu, ülkeyi bölüp başka bir devlete bağlamaya çalışan isyancı Aleviler mi?
Şimdi bu ayaklanmanın elebaşılarından Pir Sultan Abdalın adının Tuncelideki üniversiteye verilmesi, Abdullah Öcalanın adının Diyarbakırdaki üniversiteye verilmesi ile aynı anlamı taşımıyor mu? Öyle ya, ikisi de bölücübaşı.
Gelelim Alevilere sorma konusuna... Havaalanının adının değiştirilmesi Alevilere niçin sorulacak? Alevi isyanını bastırmak için Dersimi bombalayan uçaklardan birinin pilotu Sabiha Gökçen de onun için.
İşte bu noktada önemli bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Sabiha Gökçen, Mustafa Kemalin manevi kızı ve Türkiyenin ilk kadın pilotu... Dersimi bombaladıktan sonra ulusal kahraman ilan edildi. İlk kutlayanlar Başbakan İnönü ve Cumhurbaşkanı M. Kemal idi. Hatta M. Kemalin, Seninle iftihar ediyorum Gökçen! dediği rivayet edilir.
Şimdi Sabiha Gökçenin adının, bu gerekçeyle havaalanından silinmesi doğru mu? Bu, cambaza bak derken, asıl suçluyu gözlerden kaçırma değil mi?
Sabiha Gökçeni ve yaptığını savunuyor değilim. Havaalanına isminin verilmesi de memnuniyetimi celbetmiyor. Ama böyle bir gerekçeyle ismini silmeyi ve bunu da Alevilere sormayı yanlış buluyorum. Çünkü...
Sabiha Gökçen bir sabah kalkıp, Yav, bugün gidip şu Dersimi bombalayayım mı dedi? Kendi kararıyla mı gidip orayı bombaladı? Hayır!... Ona biri emir verdi değil mi? Ona emri veren kim, ona baksanıza! Emri alan bir asker, buna itaat etmeme hakkına ve yetkisine sahip mi? Emri yerine getiren asker suçlu sayılır mı? Hadi sayıldı diyelim. Madem emir erinin yaptığı suç ve bunun için onun adını bir yerlerden siliyoruz, o zaman emir âmiri ondan daha büyük suçlu olmaz mı? Asıl failin, emri verenin, uygulamayı başlatanın suçu daha büyük olmaz mı? Peki, emir âmirinin adını niye bir yerlerden silmiyoruz?
Sabiha Gökçene emir veren de, sonrasında kutlayan da M. Kemal ise, M. Kemalin adını da bir yerlerden, mesela Yeşilköydeki havaalanından silecek misiniz? Bunun için de Alevilere soracak mısınız?
Gerçi, sorsanız da Aleviler silinmesine razı olmazlar. Ne yaman çelişkidir ki, kıyım emrini verenin takipçisi olurlar da, o kıyımda kullanılan figüranlara, emir erlerine düşman kesilirler.