kürtaj olacak arkadaşın yanında olmak

sorunum çok net arkadaşlar. 9 yıllık can dostum, en yakın arkadaşım hamile olduğundan şüpheleniyor. şu anda çok erken olduğu için idrar tahlilinde birşey çıkmadı ama tekrar yaptıracak haftaya netleşmesi için. ama kendisi çok korkuyor ve vücudunda bazı değişiklikler olduğunu ve hamile olduğunu hissettiğini filan sylüyor. eğer ki hamileyse kürtaja giderken onun yanında olmamı istedi. normalde en zor durumunda onun yanında olmak isterm, bu zamana kdr hep de oldum ama bu durum çok farklı. onun gibi ben de şoktayım ve hamile olmaması için dua ediyorm. sonuçta küçücük de olsa bir cana kıyılacak. dahası ailesinin , kmsenin haberi olmayacak. yanında sadece ben olacağım, başkasını istemiyor çok utanıyor. fakat allah korusun ya birşeyler ters giderse? ailesine haber vermem gerekirse? arkadaşımın ailesini de tanıorm, evlerinde kalmışlıım yemeklerini yemişliim var.üzerimde hakları var. onlara ne derm nasıl bakarım yzlerine bu ortaya çıkarsa? ancak gitmesem de on u en zor gününde kendmi düşünerek yalnz bırakmş olacağım. çok korkyuorum. bu durumu kmseye anlatamıorm, ztn arkdşm da anlatmamam için söz verdirdi. ben de sdce erkek arkdşmla paylaştım. o benm karışmamam taraftarı. bu çok byk bi sorumluluk tek başına almamalısın diyor.

sizin yorumnz nedir kızlar? siz olsanz bu durumda 9 yıllık dostnzn yanında mı olursnz yoksa bu byk sorumluluk deyp geri mi çeklrsnz?

Arkadaşın neden kürtaj olmak istiyor? Vücudun da ne gibi değişimler var?

Ben olsam dostumun yanında olurdum.. Benimde 15 senelik can dostum var, ailesini tanırım senin gibi evinde yemiş içmişliğim vardır.. Başına böyle bir şey gelse yalnız bırakmazdım galiba :26:

yanlışta yapsa o benim arkadaşım. yanında olurdum

kimse böyle bir durumla karşı karşı ya gelmek istemez Allah korusyn buyuk sorumluluk gerektiren bir durum asla arkadaşını yarı yolda bırakma senden tek istedigi destek durumu zaten piskolojik olarak zor dur sana çok ihtiyacı vardır umarım böyle bir durumla karşı karşı ya kalmazsınız Rabbim yardımcınız olsun arkadaşım

ne kadar onaylamasam da akrabamın başına geldi aynı şey yanında bulunmuştum

çok etkilenmiştim çok zor inan ayıldıktan sonra gerçekten birisine ihtiyacı oluyor

yerinde olsam giderdim

evet bekar arkadaşım. dahası erkek arkadaşı türk de değil, ispanyol.iş için türkiyede kalıyor bir süredir. kısa bir süre sonra kendi ülkesine dönme ihtimali var. yani her durumda arkadaşımn yanında olamayacak biri.

arkadaşımı bir de ben yalnız bırakmak istemiyorum. ancak ya ters giden birşeyler olursa, hayatı tehlikeye girerse allah korusun o zaman ne yaparm dye dşünüp duruyorum. elimde olmadan aklımda en kötü senaryolar canlanıyor. sonuçta cerrahi bir müdahale bu hafife alınacak birşey değil.

bu arada ilişkiye gireli tam bir hafta olmuş. idrar tahlilini 3 gün önce, yani ilişkiden 4 gün sonra yaptırdı. b hcg değeri 0,100 çıktı. tahlili aldıı yerdeki sağlk görevlisi negatif gözktüğünü ama çok erken olduğu için önmzdeki hafta isterse bir daha yaptırableceğiini söylemiş. bu arada arkadaşım bir haftadır göğüslerinde ağrı olduğunu, belinin ağrıdığını söylüyor. kaç gndr ağlıyor hissediyorum ben filan diyor.

bana hamileymş gibi gelmiyor aslnda yalancı gebelk belirtileri de yaşıyor olablr ama kendisi o kdr pank oldu ki ben de ne yapacağımı şaşırdım. devamlı yanmda olacaksn değil mi kürtaj olmam gerekrse diyor ben de tabii fln diyorm ama öte yandan korkuyorum (

KÜRTAJLA İLGİLİ İBRETLİK BİR YAZI...

Dr. Bernard N. Natonson kürtajın uygulanış safhalarını bir filme çektirip yorumladı:

''Kürtajın yapılma safhaları hassas aletler ve ultrasonla filme çekildi.

Kürtajı yapan evli olmayan genç bir doktordu. İki ayrı kürtaj kliniğinde çalışıyordu ve 10.000 'e yakın kürtaj yapmıştı. Kendisinden filmin editörü olmasını istedik, kabul etti. Filmi seyretti, editör oldu ama odadan çıktıktan sonra bir daha kürtaj yapmadı.

Kamerayla çekim yapacak kadın da özel olarak seçilmişti. Bu kadın kürtajı şiddetle savunan bir feministti. Ancak, kendi eliyle görüntülediği filmi seyrettikten sonra kürtajla ilgili konularda hiçbir tartışmaya katılmadı.

Filmde, önce bebek ana rahminde rahatça hareket ederken görüntüleniyor. Kürtajı yapan kişi rahme müdahale ettiği zaman, çocuk bir an dona kalıyor. Müdahalenin aksi istikametine, rahmin diğer tarafına doğru kaçmaya çalışıyor.

Kalp atışları 140'tan 200'e çıkıyor. Kürtaj yapan kişi çocuğu ararken, çocuğun dehşetle ağzını açtığını görüyorsunuz.

Sonra kürtaj yapan el ona doğru uzanıyor! Çocuğun ağzı öylesine açılıyor ki, çığlık atışını filmde görebiliyorsunuz. Kürtaj yapan kişi onu başından tutuyor ve başını vücudundan ayırıyor. 12 haftalık bebekten geriye birkaç doku artığı kalıyor.

Bu, kürtaj çeşitlerinden sadece birisidir. Kürtaj yapanlar anestezi uzmanı arasında gizli bir dil vardır. Baş bir numara olmak üzere, çocuğun vücudu numaralandırılıyor. Anestezi uzmanı kürtajı yapana soruyor:
- 1 numara çıktı mı? Bitirdik mi?

Kürtajı yapan ya da olmayı kabul eden insanlar acaba bir hayatı katlettiklerinin farkındalar mı?

Kürtajı hikayesinin satırlarını bile okurken insan ürperdiği halde nasıl olur da hissettiği, yaşadığı bir şeyden dehşete kapılmıyor ve korkmuyor?

Aslında iş bununla da kalmıyor, insanoğlu vahşetini bir kürtajdan arta kalan ceninlerin kullanımıyla sergiliyor.

Nitekim kozmetik firmalarının ürünlerine kürtajla alınmış bebeklerin ceninleri kullanılıyor. Başta Fransa'da kullanılmak üzere birçok 3. dünya ülkesinden getirilen kürtajla alınmış bebeklerin kozmetik firmalarına satıldığı bildiriliyor. Bunun delili olarak da ABD ve Avrupa'da kamyonlar dolusu ceninin ele geçirilmesi gösteriliyor.

Kozmetik sanayinin imparatoriçesi yahudi asıllı Helena Rubinstein'in ürünlerinin reklamlarında "cildin gen ve yaşayan hücrelerle" güzelleştiği belirtiliyor.

Gelin görün ki , bu ürünlerin yapımında kullanılan COLLOGEN adlı maddenin ceninden elde edildiği ya bilinmiyor ya da bilinmezlikten geliniyor ve zavallı güzellik düşkünü insanlarda ciltlerinin güzelliği için kullandıkları kozmetik ürünlerinin mayasında, katledilen bir hayatın var olduğunun farkında bile değiller. Yoksa aksi olarak ''Vahşetle güzellik olmaz'' düsturundan çok mu uzaklar?

Dünya bu vahşette yüzerken Türkiye geri kalır mı? Araştırmalar, Türkiye'nin gizli cenin cenneti olduğunu ortaya koymuştur. Nitekim Türkiye'nin en büyük doğum hastanesi olan ismi bizde saklı kadın hastanesinde çalışan üst düzey bir yetkili kürtajla alınan ceninlerin kozmetik firmalarına satıldığını söylüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, kozmetik firmalarının kürtaj yapılan bütün hastanlere eleman gönderdiğine dikkat çekerek bu elemanların ceninleri satın alma işlemini son derece gizli yürüttüklerini ve bu ticaretten hastanelrden hayli yüklü gelir de elde ettiğini kaydediyor!"

KÜRTAJLA İLGİLİ İBRETLİK BİR YAZI... (gerçek)

Dr. Bernard N. Natonson kürtajın uygulanış safhalarını bir filme çektirip yorumladı:

''Kürtajın yapılma safhaları hassas aletler ve ultrasonla filme çekildi.

Kürtajı yapan evli olmayan genç bir doktordu. İki ayrı kürtaj kliniğinde çalışıyordu ve 10.000 'e yakın kürtaj yapmıştı. Kendisinden filmin editörü olmasını istedik, kabul etti. Filmi seyretti, editör oldu ama odadan çıktıktan sonra bir daha kürtaj yapmadı.

Kamerayla çekim yapacak kadın da özel olarak seçilmişti. Bu kadın kürtajı şiddetle savunan bir feministti. Ancak, kendi eliyle görüntülediği filmi seyrettikten sonra kürtajla ilgili konularda hiçbir tartışmaya katılmadı.

Filmde, önce bebek ana rahminde rahatça hareket ederken görüntüleniyor. Kürtajı yapan kişi rahme müdahale ettiği zaman, çocuk bir an dona kalıyor. Müdahalenin aksi istikametine, rahmin diğer tarafına doğru kaçmaya çalışıyor.

Kalp atışları 140'tan 200'e çıkıyor. Kürtaj yapan kişi çocuğu ararken, çocuğun dehşetle ağzını açtığını görüyorsunuz.

Sonra kürtaj yapan el ona doğru uzanıyor! Çocuğun ağzı öylesine açılıyor ki, çığlık atışını filmde görebiliyorsunuz. Kürtaj yapan kişi onu başından tutuyor ve başını vücudundan ayırıyor. 12 haftalık bebekten geriye birkaç doku artığı kalıyor.

Bu, kürtaj çeşitlerinden sadece birisidir. Kürtaj yapanlar anestezi uzmanı arasında gizli bir dil vardır. Baş bir numara olmak üzere, çocuğun vücudu numaralandırılıyor. Anestezi uzmanı kürtajı yapana soruyor:
- 1 numara çıktı mı? Bitirdik mi?

Kürtajı yapan ya da olmayı kabul eden insanlar acaba bir hayatı katlettiklerinin farkındalar mı?

Kürtajı hikayesinin satırlarını bile okurken insan ürperdiği halde nasıl olur da hissettiği, yaşadığı bir şeyden dehşete kapılmıyor ve korkmuyor?

Aslında iş bununla da kalmıyor, insanoğlu vahşetini bir kürtajdan arta kalan ceninlerin kullanımıyla sergiliyor.

Nitekim kozmetik firmalarının ürünlerine kürtajla alınmış bebeklerin ceninleri kullanılıyor. Başta Fransa'da kullanılmak üzere birçok 3. dünya ülkesinden getirilen kürtajla alınmış bebeklerin kozmetik firmalarına satıldığı bildiriliyor. Bunun delili olarak da ABD ve Avrupa'da kamyonlar dolusu ceninin ele geçirilmesi gösteriliyor.

Kozmetik sanayinin imparatoriçesi yahudi asıllı Helena Rubinstein'in ürünlerinin reklamlarında "cildin gen ve yaşayan hücrelerle" güzelleştiği belirtiliyor.

Gelin görün ki , bu ürünlerin yapımında kullanılan COLLOGEN adlı maddenin ceninden elde edildiği ya bilinmiyor ya da bilinmezlikten geliniyor ve zavallı güzellik düşkünü insanlarda ciltlerinin güzelliği için kullandıkları kozmetik ürünlerinin mayasında, katledilen bir hayatın var olduğunun farkında bile değiller. Yoksa aksi olarak ''Vahşetle güzellik olmaz'' düsturundan çok mu uzaklar?

Dünya bu vahşette yüzerken Türkiye geri kalır mı? Araştırmalar, Türkiye'nin gizli cenin cenneti olduğunu ortaya koymuştur. Nitekim Türkiye'nin en büyük doğum hastanesi olan ismi bizde saklı kadın hastanesinde çalışan üst düzey bir yetkili kürtajla alınan ceninlerin kozmetik firmalarına satıldığını söylüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, kozmetik firmalarının kürtaj yapılan bütün hastanlere eleman gönderdiğine dikkat çekerek bu elemanların ceninleri satın alma işlemini son derece gizli yürüttüklerini ve bu ticaretten hastanelrden hayli yüklü gelir de elde ettiğini kaydediyor!"
bebeği nasıl parçalıyorlar resimleride var ama yükleyemedim bebeği nasıl parçalıyorlar resmen dehşete düştüm yapmayın yaptırmayın yapanlarada okutun nolur yaa

katrina_89 .!.:

evet bekar arkadaşım. dahası erkek arkadaşı türk de değil, ispanyol.iş için türkiyede kalıyor bir süredir. kısa bir süre sonra kendi ülkesine dönme ihtimali var. yani her durumda arkadaşımn yanında olamayacak biri.

arkadaşımı bir de ben yalnız bırakmak istemiyorum. ancak ya ters giden birşeyler olursa, hayatı tehlikeye girerse allah korusun o zaman ne yaparm dye dşünüp duruyorum. elimde olmadan aklımda en kötü senaryolar canlanıyor. sonuçta cerrahi bir müdahale bu hafife alınacak birşey değil.

bu arada ilişkiye gireli tam bir hafta olmuş. idrar tahlilini 3 gün önce, yani ilişkiden 4 gün sonra yaptırdı. b hcg değeri 0,100 çıktı. tahlili aldıı yerdeki sağlk görevlisi negatif gözktüğünü ama çok erken olduğu için önmzdeki hafta isterse bir daha yaptırableceğiini söylemiş. bu arada arkadaşım bir haftadır göğüslerinde ağrı olduğunu, belinin ağrıdığını söylüyor. kaç gndr ağlıyor hissediyorum ben filan diyor.

bana hamileymş gibi gelmiyor aslnda yalancı gebelk belirtileri de yaşıyor olablr ama kendisi o kdr pank oldu ki ben de ne yapacağımı şaşırdım. devamlı yanmda olacaksn değil mi kürtaj olmam gerekrse diyor ben de tabii fln diyorm ama öte yandan korkuyorum (

Genişletmek için tıkla...

Canım psikolojik olarak arkadaşın böyle şeyler hissediyor olabilir belki.. Hani korktuğu için gebe kaldığını zannediyor olabilir.. İlk yazında arkadaşının bekar mı evli mi olduğunu yazmadığın için ben neden kürtaj olmak istiyor diye sormuştum. Evliyse vazgeçirmeye çalış diyecektim ama bekarsa ve kürtaj da kararlıysa karışma ve yanında ol..

katrina_89 .!.:

evet bekar arkadaşım. dahası erkek arkadaşı türk de değil, ispanyol.iş için türkiyede kalıyor bir süredir. kısa bir süre sonra kendi ülkesine dönme ihtimali var. yani her durumda arkadaşımn yanında olamayacak biri.

arkadaşımı bir de ben yalnız bırakmak istemiyorum. ancak ya ters giden birşeyler olursa, hayatı tehlikeye girerse allah korusun o zaman ne yaparm dye dşünüp duruyorum. elimde olmadan aklımda en kötü senaryolar canlanıyor. sonuçta cerrahi bir müdahale bu hafife alınacak birşey değil.

bu arada ilişkiye gireli tam bir hafta olmuş. idrar tahlilini 3 gün önce, yani ilişkiden 4 gün sonra yaptırdı. b hcg değeri 0,100 çıktı. tahlili aldıı yerdeki sağlk görevlisi negatif gözktüğünü ama çok erken olduğu için önmzdeki hafta isterse bir daha yaptırableceğiini söylemiş. bu arada arkadaşım bir haftadır göğüslerinde ağrı olduğunu, belinin ağrıdığını söylüyor. kaç gndr ağlıyor hissediyorum ben filan diyor.

bana hamileymş gibi gelmiyor aslnda yalancı gebelk belirtileri de yaşıyor olablr ama kendisi o kdr pank oldu ki ben de ne yapacağımı şaşırdım. devamlı yanmda olacaksn değil mi kürtaj olmam gerekrse diyor ben de tabii fln diyorm ama öte yandan korkuyorum (

Genişletmek için tıkla...

Tatlım ne olursa olsun arkadaşını yalnız bırakma. Ailesine gerek kalmaz merak etme. Ama inşallah gerek kalmaz inşallah hamile değildir. Yoksa arkadaşın hayatı boyunce bunun psikolojisinden kurtulamayacak. Çok zor

katrina_89 .!.:

sorunum çok net arkadaşlar. 9 yıllık can dostum, en yakın arkadaşım hamile olduğundan şüpheleniyor. şu anda çok erken olduğu için idrar tahlilinde birşey çıkmadı ama tekrar yaptıracak haftaya netleşmesi için. ama kendisi çok korkuyor ve vücudunda bazı değişiklikler olduğunu ve hamile olduğunu hissettiğini filan sylüyor. eğer ki hamileyse kürtaja giderken onun yanında olmamı istedi. normalde en zor durumunda onun yanında olmak isterm, bu zamana kdr hep de oldum ama bu durum çok farklı. onun gibi ben de şoktayım ve hamile olmaması için dua ediyorm. sonuçta küçücük de olsa bir cana kıyılacak. dahası ailesinin , kmsenin haberi olmayacak. yanında sadece ben olacağım, başkasını istemiyor çok utanıyor. fakat allah korusun ya birşeyler ters giderse? ailesine haber vermem gerekirse? arkadaşımın ailesini de tanıorm, evlerinde kalmışlıım yemeklerini yemişliim var.üzerimde hakları var. onlara ne derm nasıl bakarım yzlerine bu ortaya çıkarsa? ancak gitmesem de on u en zor gününde kendmi düşünerek yalnz bırakmş olacağım. çok korkyuorum. bu durumu kmseye anlatamıorm, ztn arkdşm da anlatmamam için söz verdirdi. ben de sdce erkek arkdşmla paylaştım. o benm karışmamam taraftarı. bu çok byk bi sorumluluk tek başına almamalısın diyor.

sizin yorumnz nedir kızlar? siz olsanz bu durumda 9 yıllık dostnzn yanında mı olursnz yoksa bu byk sorumluluk deyp geri mi çeklrsnz?

Genişletmek için tıkla...

korunma yöntemleri diye bir şey var değil mi bir bebeğin günahına nasıl girebilir ...ister 19 yıllık dostum olsun fark etmez ben bu tür şeyde onun yanında olmam yanında olmak günahına ortak olmak gibi geliyor bu benım düşüncem elbet

tüylerim ürperdi püfffffffffffffffffffff

töbe ya rabbim yaaaa nasıl bi zamandayız vallahi....... bence bırak ne hali varsa görsün ne o öyle ya elin yabancısıyla düşüp kalkıyorsa caresinide bulsun...iman eksikliği işte nolcak..... cok tersss bence......... ama nabcan cahillik etmiş ... neyse herkezin kendi yaşam tarzıııı.......... ortağı olucaksın bu işin sende....... Allah kolaylık versin size umarım hamile değildir............ :):):) <<<<<<=====

Elbette zor durumunda olan 9 yillik arkadasinizin yani dostunuzun yaninda olmaniz gerekiyor.Acaba diye dusunmeniz bile hata da ben bir seye takildim.Sizin arkadasiniz size kimseye soylememenizi tembihledigi halde neden erkek arkadasinizla paylasiyorsunuz.Su durumda zaten can dostunuza ihanet etmissiniz.Simdi empati kurun ve tam tersini dusunun.Siz hamile oldugunuzdan supheleniyorunuz bunu en yakin dostunuzla paylasmissiniz .Kimseye anlatma demissiniz ama o gitmis erkek arkadasina anlatmis ustelik erkek arkadasi da demiski "Sen bu konunun disinda kal".Ne yapardiniz??? Ne dusunurdunuz 9 yillik can dostunuz hakkinda? Ben olsam bir kalemde silerdim.Bunun adi SIR iki kisi arasinda olur.Ben kiz arkadaslarimin yani dostlarimin bana verdigi sirlari kocamla bile paylasmam cunku bana guvenmis. Isteseydi kocaminda aramizda oldugu bir ortamda anlatirdi.Ustelik erkek arkadas yarin birgun ayrilsaniz baskalarinin duyma ihtimali cok yuksek.Simdi siz dersinizki ben erkek arkadasima cok guveniyorum.Vallahi ne demisler" BU HAYATTA BABANA BILE GUVENME"

na_rin .!.:

KÜRTAJLA İLGİLİ İBRETLİK BİR YAZI...

Dr. Bernard N. Natonson kürtajın uygulanış safhalarını bir filme çektirip yorumladı:

''Kürtajın yapılma safhaları hassas aletler ve ultrasonla filme çekildi.

Kürtajı yapan evli olmayan genç bir doktordu. İki ayrı kürtaj kliniğinde çalışıyordu ve 10.000 'e yakın kürtaj yapmıştı. Kendisinden filmin editörü olmasını istedik, kabul etti. Filmi seyretti, editör oldu ama odadan çıktıktan sonra bir daha kürtaj yapmadı.

Kamerayla çekim yapacak kadın da özel olarak seçilmişti. Bu kadın kürtajı şiddetle savunan bir feministti. Ancak, kendi eliyle görüntülediği filmi seyrettikten sonra kürtajla ilgili konularda hiçbir tartışmaya katılmadı.

Filmde, önce bebek ana rahminde rahatça hareket ederken görüntüleniyor. Kürtajı yapan kişi rahme müdahale ettiği zaman, çocuk bir an dona kalıyor. Müdahalenin aksi istikametine, rahmin diğer tarafına doğru kaçmaya çalışıyor.

Kalp atışları 140'tan 200'e çıkıyor. Kürtaj yapan kişi çocuğu ararken, çocuğun dehşetle ağzını açtığını görüyorsunuz.

Sonra kürtaj yapan el ona doğru uzanıyor! Çocuğun ağzı öylesine açılıyor ki, çığlık atışını filmde görebiliyorsunuz. Kürtaj yapan kişi onu başından tutuyor ve başını vücudundan ayırıyor. 12 haftalık bebekten geriye birkaç doku artığı kalıyor.

Bu, kürtaj çeşitlerinden sadece birisidir. Kürtaj yapanlar anestezi uzmanı arasında gizli bir dil vardır. Baş bir numara olmak üzere, çocuğun vücudu numaralandırılıyor. Anestezi uzmanı kürtajı yapana soruyor:
- 1 numara çıktı mı? Bitirdik mi?

Kürtajı yapan ya da olmayı kabul eden insanlar acaba bir hayatı katlettiklerinin farkındalar mı?

Kürtajı hikayesinin satırlarını bile okurken insan ürperdiği halde nasıl olur da hissettiği, yaşadığı bir şeyden dehşete kapılmıyor ve korkmuyor?

Aslında iş bununla da kalmıyor, insanoğlu vahşetini bir kürtajdan arta kalan ceninlerin kullanımıyla sergiliyor.

Nitekim kozmetik firmalarının ürünlerine kürtajla alınmış bebeklerin ceninleri kullanılıyor. Başta Fransa'da kullanılmak üzere birçok 3. dünya ülkesinden getirilen kürtajla alınmış bebeklerin kozmetik firmalarına satıldığı bildiriliyor. Bunun delili olarak da ABD ve Avrupa'da kamyonlar dolusu ceninin ele geçirilmesi gösteriliyor.

Kozmetik sanayinin imparatoriçesi yahudi asıllı Helena Rubinstein'in ürünlerinin reklamlarında "cildin gen ve yaşayan hücrelerle" güzelleştiği belirtiliyor.

Gelin görün ki , bu ürünlerin yapımında kullanılan COLLOGEN adlı maddenin ceninden elde edildiği ya bilinmiyor ya da bilinmezlikten geliniyor ve zavallı güzellik düşkünü insanlarda ciltlerinin güzelliği için kullandıkları kozmetik ürünlerinin mayasında, katledilen bir hayatın var olduğunun farkında bile değiller. Yoksa aksi olarak ''Vahşetle güzellik olmaz'' düsturundan çok mu uzaklar?

Dünya bu vahşette yüzerken Türkiye geri kalır mı? Araştırmalar, Türkiye'nin gizli cenin cenneti olduğunu ortaya koymuştur. Nitekim Türkiye'nin en büyük doğum hastanesi olan ismi bizde saklı kadın hastanesinde çalışan üst düzey bir yetkili kürtajla alınan ceninlerin kozmetik firmalarına satıldığını söylüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen yetkili, kozmetik firmalarının kürtaj yapılan bütün hastanlere eleman gönderdiğine dikkat çekerek bu elemanların ceninleri satın alma işlemini son derece gizli yürüttüklerini ve bu ticaretten hastanelrden hayli yüklü gelir de elde ettiğini kaydediyor!"

Genişletmek için tıkla...

yok artık yaaa
ayrıca 12 haftalık bebekler alınmıyor, kanunen yasaktır

juno .!.:

yok artık yaaa
ayrıca 12 haftalık bebekler alınmıyor, kanunen yasaktır

Genişletmek için tıkla...

Aynen, zaten kürtaj yapılacaksa bebeğin kalp atışları duyulmadan yapılmalı...

ben olsam yanında olurdum arkadaşımın.....

juno .!.:

yok artık yaaa
ayrıca 12 haftalık bebekler alınmıyor, kanunen yasaktır

Genişletmek için tıkla...

canım paran varsa kanun ortadan kalkıyor :) özel klinik Dr. falan buluyorlar birsekilde.. sen paradan haber ver durumu yani......