Yine genellemekten kaçınarak yazmaya çalışacağım ama maalesef bizler evliliklerimiz iyi giderken, gayet mutlu mesut, eşi çocuklarıyla ilgilenirken, boşanma sürecinde yaşanan çirkinliklerden bi'haber oluyoruz ve herşeyi söyleyip şöyle yap böyle et demek kolay geliyor.
Boşanma sırasında bazı kadınlarda yapıyor ama çoğunlukla erkeklerde ben mükemmel kocaydım, madem bu kadın benden boşanıyor o zaman sürünsün, ayaklarıma kapanacak, yalvaracak, kapıma gelecek kindarlığı oluyor, çevresi de bu kindarlığı körüklüyor, el birliğiyle kadına beş kuruş vermemek için çabalıyorlar, bugün boşanan kadınlara soralım kaçı bırakın nafakayı kişisel eşyasını alıp çıkabildi evinden? Kanunen nikahta takılan takılar kadınındır, kaç kadın takılarını alabildi?
Üstündeki kıyafetle kapının önüne konan kadınlar var, çocuklarıyla sokağa atılan kadınlar mevcut.
Yapılan psikolojik baskıları, sözlü tacizleri saymıyorum dahi, hepsinin altında "seni kimse kabul etmez bana muhtaçsın, paşa paşa bana dönüp her istediğimi yapacak, bana itaat edeceksin" mesajı var.
Kadınları evlendiklerinden itibaren itaat etmesi, susması gereken muhtaç biri olarak gören zihniyet çoğunlukta.
Bunu kadınların aileleri de kızım dövdü ama bak söz verdi, çocukların var yuvanı dağıtma, kocandır barışın hadi telkinleriyle destekleyince kadına çıkar yol bırakmıyorlar.
Mesele aslında o kadar derin ki, çözümleri olan ama ille de zorla el birliğiyle çözümsüzlükler sunan bir yapının içine sıkıştırıldık resmen.
Belki farkında değiliz ama şiddetin meşrulaştırılmasına en büyük katkıyı yine biz kadınlar yapıyoruz ve gün be gün kadınları bir çıkmazın içine sürüklüyoruz.