Lütfen beni anlamaya çalışarak yardımcı olur musunuz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
sizi cok iyi anliyorum, akraninizim ve universitelerin kapi onlerinde bas örtümüzü ac kapa yaparak mezun olabildik maalesef.

o zamanlarda okuyan ve bu zorluklari yasamayan insanlar saniyorum ki kucuk sehirlerden, misal ben istanbulun en en buyuk imam hatip lisesinde okurken, kapida bizi polisler bekliyordu , basini acmayani iceri almiyorlardi vs vs. hocalarimizin cogu basini acmamak icin derslere girmedi, dersler bos gecti dolayisiyla bizim lise not ortalamalarimiz diplere düstü. psikolojik olarak yasananlara deginmiyorum bile, henüz 15-16 yasindaki insanlar icin ne buyuk travmalar..

ayni donem liseyi , misal canakkalenin kucuk bir ilcesinde imam hatip okulunda okuyan arkadasim hic bunlari yasamadi , cunku bu ve benzeri tum sacmaliklar istanbulda ve buyuk sehirlerde yasaniyor.

darbe gecesinden bir iki gun sonra ankaranin bir ilcesine gitmistik, millet bihaberdi olaylardan, biz ise vatan caddesine yakin evimizde o geceyi aglayarak gecirmistik seslerden.

istanbul'da yasamanin tüm zorluklarini yasamisim.


kendi adima su anki ortama bakiyorum , salt anne babalari zorladigi icin mi artik bilmiyorum, saclar acik olsa daha az dikkat cekecek kizlarimiz... ayrica siyaseten de basortulu iseniz hemen falanca partilisiniz gözüyle bakilmasi.. y.disindaysaniz ve bas örtülüyseniz turkler arasinda fet....cü sanilmaniz....

bunlar da toplumumuzda genel baglamda yasadigimiz sorunlar..

daha ne desem , bilemedim... insallah kendiniz icin en dogru karari verirsiniz... vicdanen rahatsiz olabilirsiniz fakat sadece bunu yaptiniz diye kendinizi kötü hissetmeyin her serde bir hayir vardir, umalim ki hayirlar ciksin bu yasadiklarinizdan da.
 
Başi kapali kisiler dıslanmiyor ki? Siz mi acaba bu sebebe bagladiniz bilemedim. Belki baska birseyden gorusmuyorlardir.
 
Is yerinden izin alsanız bu süreçte iş yerindekiler ne der diye çekiniyorsaniz. Sosyal hayatta deneseniz hangi şekilde daha mutlu olacağınızı. Sizi yargılayacak bir şey yok ki önemli olan sizsiniz bu noktada.
 
Aşağı yukarı aynı yastayiz. Görünüşe göre aşağı yukarı aynı süreçleri yaşamışız.

Üniversite de 3. Sınıfa dek evet kapıda kapa, derste aç bir süreç yaşadım. Kimileri için bu problem değilken kimileri bunu eski zamanlarda ki gibi bir mücadele hissiyle yapardi. Sanki o zorluğu yaşıyor olmanın bir hazzı vardı üzerlerinde.
Kendi adıma evet psikolojim yipraniyordu çünkü kendim olarak dünya beni kabul etmiyordu değiştirmek için dayatmalar ve zorluklar çıkartıyordu. Bu bir haz mevzusu olmadığı gibi defeatle mağduriyet hissine sürükleyecek birşey de değildi. Atlattık o zamanları.

İşe başladık evlendik vs. Kimi zaman ortumden dolayı dislandim mi evet. Örtüluler tarafından da soylemlerim, ifadelerim, zevklerin sebebiyle dislandim. bunu da yaşadım. Son zamanlarda açılmak isteyen ama aile, toplum baskısıyla acilamayan, zaten zorla kapanmış insanların çabası, mücadelesi, ne derseniz onları duyuyorum. Ve asla kinamiyorum. Biliyorum ki kabul edilmemesi, benliklerinin ve tercihlerinin hiçe sayilmasinin acısını yasiyorlar. Ama bunu bir kutsal mücadele olarak da görmüyorum açıkçası.
Velhasıl kelam, kirilmazsaniz ben sizde bu mücadele mağduriyetini yaşama arzusu problemi gördüm. Kapaliydiniz magdurlugunu yaşadınız, şimdi açılıp sanki onun magdurlugunu yaşarsınız diye düşündünüz ama hisleriniz size o beklentiyi vermedi sanki.

Oturun, kendinizle bir hasbihal edin. Ben kimim diyin, neden kapaliydim? neden açık olayim.? Tercihim bu mu benim?! Sonrasında da tercihinizi arkasında durun. Toplum baskısı, başkasının alkışı, ötekinin eleştirisi, berijinin övgüsü sizi etkilemesin. Tercihiniz olduğu icin, siz "bu" olduğunuz için yapın ne yapıyorsanız.
 
Baş örtüsünün suçu yok suç bizim içimizde.. Bazen deliriyorum 2 metrelik bez parçası sorunu bitmedi gitti... Kardeşim Sen kendini nasıl iyi hissediyorsan o şekilde yaşamalısın Bezin bir suçu yok insanlar ahlaksız saygısız seviyesiz... Vallahi bıktım artık şu türban muhabbetinden aşamadık hala türban konusunu... Millet uzaya uydu yolluyor biz bez le kavga ediyoruz...
 
Tarih hesaplamaya üşendiğimden tahmini yazdıydım. Ben 1999 mezunuyum. Okuduğum 4 sene içinde de serbestti. Sizin yazdığınıza göre demek ki sonradan yasak gelmiş sonra yine kalkmış.
Çok daha eskiden yani benim üni zamanımdan çok önce yasaktı onu biliyorum. Benden sonra yasaklandığını bilmiyordum.

Aslında siz yazdığınızda en çok neye üzüldüm biliyor musunuz?
Toplum olarak birbirimizin yaralarından haberimiz yok.
Bugün üniversite okuyan bir gence sorsak o günleri kulak ardı edecek kadar bile duymamış diye üzülüyordum yakın tarihi bile bilmiyorlar diye siz o dönemlerde yetişkin bir bireyken dahi duymamış, geçmiş gitmiş yasaklar diye düşünmüşsünüz. Tek siz değil pek çok kişi vardır öyle eminim ki.
O kadar zor yıllar geçirdik ki.
Gerçekten çok başarıyla okuyacağım bir bölüm varken hayallerimi 2. Üniversiteye bıraktım. Henüz mezun oldum ama yaş oldu neredeyse 30. Belki yaşım ve tecrübe itibariyle ilk mesleğe hep mecbur kalacağım, çünkü bu yaşıma kadar ona dair tecrübe biriktirebildim bir tek.
Yine ben şanslı kesimdenim yasağın son yıllarında hayata karıştım 17 yaşında üniversite sınavında "kapıda değil sokakta açacaksın o başını sokakta" diye bağıran adamlardan geçip bugün bana kpss için "başını aç" denmiyor, bir yere/sınava kaydolmak için fotoğraf ibaresinin hemen yanına ilk öncül başı açık olmak yazmıyor.
Ama mesleğinden binlerce belki çok daha fazlası atıldı, öğrenciliğini sonlandırmak yada yurtdışında okumak zorunda kalan çok oldu. Ailesi ile aynı görüşte olmadığı için ya başını aç oku/çalış yada öldür kendini hiç bir işe yaramazsın diyenleri duydu bu kulaklar.
Sadece kendi birebir şahit olduğum davranışlar dahi insanlığa aykırı idi, okul kapılarında, iş yerlerinde, ailelerde yaşananları duyduklarımı bir kenara bırakayım desem bir çocukken yaşadığım şeyler bende hep tramva. Okulumda öğretmenimi görevden atmışlardı dönem ortası küçücük çocuklar olarak ne kadar ağlamıştık. Müfettiş hepimizin yanımda aşağılamış, yanımızda rapor tutmuş üzerine de öğretmenimiz kılık kıyafet zart zurt bir şeylerine uymuyor demişti tek kabahati başörtülü çalışmaktı. Bugün devlette çalışıyor o öğretmenim ve karşılaştığımda o kadar duygulanmıştım ki mesleğini yapabildiği için. Bunları yaşarken yaşım 5 ve ben hiç unutmadım. Toplumda da aman açıver diye de çok dışlandık.
Toplumun hem dindar, hem muhafazakar, hem geleneksel, hem de sol diye nitelendirdiğimiz kesimi ile sosyal ilişkileri hep olmuş birisi olarak bu yaraları en yakındaki akraba bile anlamadı sırf aynı anlayışa sahip olmadığımız için.
Geldi geçti işte.
Bunları da dini görüş yada siyasi görüş olarak falan anlatmıyorum. Her birine "insanca yaşama özgürlüğü" olarak bakarak anlatıyorum.
 
Arkadaşlar iyi akşamlar,
Öncelikle konuyu dini bir şey olarak değil de,
Kişisel bir savaş olarak görmenizi istiyorum.
35yaşımdayım ve 17 yıldır başörtülüyüm.
Üniversitede başörtülü okudum, hani kapıda aç-çıkınca kapat usulü..
Göreve başladım, aynı şekilde aç-kapat..
Evet zorlu ve çelişkili bir süreçti..
Ancak o zamanlar hiç aklımdan açılmak düşüncesi geçmedi. Böyleydim ve böyle olmayı seviyordum..
Sonra bazı sıkıntılı şeyler yaşadım.
eşimin kurumunda tüm eşler açık saçlıydı ve dışlandık açık açık..
Buna benzer tuhaf şeyler..
Bu nedenle Başörtülü olmasam belki böyle olmazdı diye diye başörtüsüne karşı olumsuz yargı geliştirmeye başladım.
son 3 yıldır işe giderken her sabah istemeye istemeye takıp gittim. Ve başörtüsünü çıkarmak benim için zor bir şeyi başarmak gibi geldi.
Sonra yoğun sancılı düşüncelerin, ve bir de psikolojik terapinin ardından dün işe açık gittim. Çarşıya açık çıktım geldim bu gün de..
Ama kendimi mutlu hşssedemedim.
yani o zor şeyi başarmış, aşmış, artık mutlu birisi gibi hissedemedim.
Ağladım. Sanki zorla açılmışım gibi..
Bu 2 günün ardından şimdi sabah iş başörtümle gitmeye karar verdim. Ama emin değilim. Son 2 yılki düşüncelere bir daha saplanıp kalmak da istemiyorum, ama şu anki ruh halimle başörtülü fotolarıma bakıp üzülüyorum.
yani insanların dedikleri -diyecekleri için değil: kendim ne istiyorum onun kararsızlığı..
Yoksa hiç kimsenin ne düşündüğü beni etkilemeyecek daha önce olduğu gibi..
benzer bir süreç yaşayan oldu mu aranızda.. nasıl hissetmeliyim?
Şimdi inanır mısınız, hayata başörtülü devam etmek zormuş da onu başarmalıymışım gibi geliyor.
Ruh sağlığım hiç iyi değil anlayacağınız.
Anlayışlı yorum yaparsanız mutlu olurum..
Canim Allahin emrini ne guzel yerine getirmişsin. Anliyorum bizler oyle nefsimize yenik dusuyoruz ki etrafimizda açik saçlilari gorup hep ozeniyoruz. Ben de kendimle savaş verenlerdenim. Başimi ortmek istiyorum. Ben pantalon falan giyorum. Dar gomlek de giydim ama artik disarida kendimi mutsuz hissetmeye başladim. Oturuyorum dar pantalonda kizlar geçiyor arkalarindan bakip diyorumki benimde mi boyle kalçalarimin her çizgisi belli oluyor? Sanki pantalon rengi deri giymiş gibi darlari gorunce aşiri rahatsiz oluyorum. Dusunuyorum ne kadar erkeklere bakma desek de bizim giyme ozgurluyumuz olduğu gibi onlar da bizim bakma ozgurluhumuz var deyip bakiyorlar. Toplumu değişmeye once kendimizden başlamaliyiz. Başkalarini terbiye etmek yerine. Senin konundan sapmadan soyleyeyim benim için ortulu bir bayan kendi nefsiyle bir savaşi kazanmiş gibi. Kiskaniyorum. Çunki ben sadece vicdan azabi çekiyorum ama yapamadim daha. Oncelikle kendine zaman tani. Açik ya da kapali ne değişecek diye düşün. Saçin gorunmesi hayatinda ne kadar onemli diye düşün. Benim bir akrabam iyi bir işte çalişiyordu kapandi ve işden çikarildi behaneler sunularak. Aylarla işsiz kaldi. Ama açmadi. Şimdi daha iyi bir mevkide çalişiyor maaşi da iki kati. Allah onun emrini yerine yetiren kullari sirf bu yuzden sıkinti çekiyorsa yardim da eder ama onemli olan bu emre isyan etmemek. Ben senin ozel haklarina karişmak için değilde oylesine dusunduklerimi yazdim. Tabi hayat senin karar senin
 
Yorumlarınız için teşekkür ederim.
Din istismarı yaptığımı kesinlikle düşünmüyorum. Hatta bu dini bir mesele de değil.
Toplumsal baskılar ve kişisel tercihler, oluşan ve hızla yayılan tesettür modası vs. Gibi farklı konular..
Ben kadınların ahlaklı olmasının daha doğru olduğunu düşünenlerdenim.
Şaşıranlar olmuş, ama gerçek manada dışlandık.
İş yerinde piknik organizasyonuna bir tek biz davet edilmedik.
sonra eşler arasında anlaştı ve gün düzenlediler, hatta sayı az geldi diye kurum dışından birini buldular ama beni yine de davet etmediler. Onların bu tavırları eşimi de üzdü.
Yani normal iş arkadaşıydık, herhangi yaşanmış bir olumsuzluk yoktu ama benim aralarında olamamam onlara haz vermiş.
Yollar sonra aralarından bi tanesi kapandı ve benden
‘Hakkını helal et, sana çok yaptık’ diye aynen bu cümlelerle helallik istedi..
Ben yani açıkcası yoruldum.
Siyasi tavırlardan..
Boynumu kapatıp, rahat edememekten..
Yoksa çok şükür müslümanım ve ibadetlerimden de büyük bir huzur duyuyorum.
Anlayışla yaklaştığınız için hepinize teşekkür ederim.
 
Arkadaşlar iyi akşamlar,
Öncelikle konuyu dini bir şey olarak değil de,
Kişisel bir savaş olarak görmenizi istiyorum.
35yaşımdayım ve 17 yıldır başörtülüyüm.
Üniversitede başörtülü okudum, hani kapıda aç-çıkınca kapat usulü..
Göreve başladım, aynı şekilde aç-kapat..
Evet zorlu ve çelişkili bir süreçti..
Ancak o zamanlar hiç aklımdan açılmak düşüncesi geçmedi. Böyleydim ve böyle olmayı seviyordum..
Sonra bazı sıkıntılı şeyler yaşadım.
eşimin kurumunda tüm eşler açık saçlıydı ve dışlandık açık açık..
Buna benzer tuhaf şeyler..
Bu nedenle Başörtülü olmasam belki böyle olmazdı diye diye başörtüsüne karşı olumsuz yargı geliştirmeye başladım.
son 3 yıldır işe giderken her sabah istemeye istemeye takıp gittim. Ve başörtüsünü çıkarmak benim için zor bir şeyi başarmak gibi geldi.
Sonra yoğun sancılı düşüncelerin, ve bir de psikolojik terapinin ardından dün işe açık gittim. Çarşıya açık çıktım geldim bu gün de..
Ama kendimi mutlu hşssedemedim.
yani o zor şeyi başarmış, aşmış, artık mutlu birisi gibi hissedemedim.
Ağladım. Sanki zorla açılmışım gibi..
Bu 2 günün ardından şimdi sabah iş başörtümle gitmeye karar verdim. Ama emin değilim. Son 2 yılki düşüncelere bir daha saplanıp kalmak da istemiyorum, ama şu anki ruh halimle başörtülü fotolarıma bakıp üzülüyorum.
yani insanların dedikleri -diyecekleri için değil: kendim ne istiyorum onun kararsızlığı..
Yoksa hiç kimsenin ne düşündüğü beni etkilemeyecek daha önce olduğu gibi..
benzer bir süreç yaşayan oldu mu aranızda.. nasıl hissetmeliyim?
Şimdi inanır mısınız, hayata başörtülü devam etmek zormuş da onu başarmalıymışım gibi geliyor.
Ruh sağlığım hiç iyi değil anlayacağınız.
Anlayışlı yorum yaparsanız mutlu olurum..
Ben de 32 yaşındayım. Şuan sizinle aynı duyguları yaşıyorum. Bir ara çok istekliydim açılmaya sonra yok ya yapamam dedim. Yapamam dediğim çevrenin tepkisi değildi kendi iç dünyamdı. Be bu hafta eskifen gittiğim terapistimden randevu aldım. Şuan açılmak gibi bir düşüncem var ama gerçekten isteyip istemediğime emin değilim sizinle bu konuda net isteğimin ne olduğunu bulmak istiyorum dedim. Bakalım cuma günü gideceğim.
 
Arkadaşlar iyi akşamlar,
Öncelikle konuyu dini bir şey olarak değil de,
Kişisel bir savaş olarak görmenizi istiyorum.
35yaşımdayım ve 17 yıldır başörtülüyüm.
Üniversitede başörtülü okudum, hani kapıda aç-çıkınca kapat usulü..
Göreve başladım, aynı şekilde aç-kapat..
Evet zorlu ve çelişkili bir süreçti..
Ancak o zamanlar hiç aklımdan açılmak düşüncesi geçmedi. Böyleydim ve böyle olmayı seviyordum..
Sonra bazı sıkıntılı şeyler yaşadım.
eşimin kurumunda tüm eşler açık saçlıydı ve dışlandık açık açık..
Buna benzer tuhaf şeyler..
Bu nedenle Başörtülü olmasam belki böyle olmazdı diye diye başörtüsüne karşı olumsuz yargı geliştirmeye başladım.
son 3 yıldır işe giderken her sabah istemeye istemeye takıp gittim. Ve başörtüsünü çıkarmak benim için zor bir şeyi başarmak gibi geldi.
Sonra yoğun sancılı düşüncelerin, ve bir de psikolojik terapinin ardından dün işe açık gittim. Çarşıya açık çıktım geldim bu gün de..
Ama kendimi mutlu hşssedemedim.
yani o zor şeyi başarmış, aşmış, artık mutlu birisi gibi hissedemedim.
Ağladım. Sanki zorla açılmışım gibi..
Bu 2 günün ardından şimdi sabah iş başörtümle gitmeye karar verdim. Ama emin değilim. Son 2 yılki düşüncelere bir daha saplanıp kalmak da istemiyorum, ama şu anki ruh halimle başörtülü fotolarıma bakıp üzülüyorum.
yani insanların dedikleri -diyecekleri için değil: kendim ne istiyorum onun kararsızlığı..
Yoksa hiç kimsenin ne düşündüğü beni etkilemeyecek daha önce olduğu gibi..
benzer bir süreç yaşayan oldu mu aranızda.. nasıl hissetmeliyim?
Şimdi inanır mısınız, hayata başörtülü devam etmek zormuş da onu başarmalıymışım gibi geliyor.
Ruh sağlığım hiç iyi değil anlayacağınız.
Anlayışlı yorum yaparsanız mutlu olurum..
Kesinlikle yargılamıyorum önce bunu belirtmek isterim. Baş örtünüzün dinle alakası yok siz alışkanlık olduğu için bu tavrınıza devam etmek istiyorsunuz gibime geldi.
 
bence tam kapanma değilde hafif bi örtü şeklinde devam edin, iranlı bayanların yaptığı gibi . bi şal ata bilisiniz . zamanla insanlarda alışır ılır, benim çevremde açılan bayanlar yavaş yavaş açıldı. önce pardesüyü attı. sonra kıyafetlerini en son başörtünü attı. asla çok dar ve açık giyinmezler. kot gömlek gibi..
 
Ben de 32 yaşındayım. Şuan sizinle aynı duyguları yaşıyorum. Bir ara çok istekliydim açılmaya sonra yok ya yapamam dedim. Yapamam dediğim çevrenin tepkisi değildi kendi iç dünyamdı. Be bu hafta eskifen gittiğim terapistimden randevu aldım. Şuan açılmak gibi bir düşüncem var ama gerçekten isteyip istemediğime emin değilim sizinle bu konuda net isteğimin ne olduğunu bulmak istiyorum dedim. Bakalım cuma günü gideceğim.
yavaş yavaş deneyin birden açışlırsanız duygu durumunuz bozulabilir. ben açığım ama mini giyemem , arkadaşım hep mini tayt giyer ben giyemem. alışmamaışım . başörtünüzün ucunu açın mesela
 
Hatta bu dini bir mesele de değil.
Toplumsal baskılar ve kişisel tercihler, oluşan ve hızla yayılan tesettür modası vs. Gibi farklı konular
Tesettür bir moda değil önce bunun farkına varmalısınız.Düz bir şekikde yazıcam,tesettürün gerçek manasını bilerek örtmüş olsaydınız bu buhranları yaşamazdınız.
Kendimden örnek vereyim 17 yıldır tesettürlüyüm,öncesinde rahmetli babam örtünmemi istedi hazır değilim baba dedim,neden örtünmem gerektiğini öğreneyim önce.Dediği zaman ruhum sıkışmıştı çünkü bilmiyordum. Okudum araştırdım bir iki yıl sonra kendi isteğimle,büyük bir mutlulukla örtündüm.
Özünü bilmek bütün mesele.
 
Ortaokulda kapandım
kimse bana kapan diye baskı yapmadı
içimden geldi. Hatta ilkokuldayken evimiz imam hatipe yakındı. kızları gördükçe çok mutlu oluyordum. anneme gösteriyordum bende böyle örtünmek istiyorum diye.
bende 1999 mezunuyum daha sonra lisede ve ünide kapıda açıp kapatıyorduk içeriye izin verilmiyordu ve atandım günde 4 kere açıp kapatmak çok zor gelmeye başladı hatta açılmsammı diye düşünmedim değil. Çünkü üşengecim:-)
çok şükür ki artık kamuda serbest. En çok ben mutlu oldum buna.
sizide dışlanmamak için açılmak huzursuz etmiş olabilir. Her mükafat belli sıkıntılardan sonra gelir pes etmeyin.
Örtünmek de dinin parçası sonuçta.
 
Apartmanda bir arkadaşım vardı bir kapanır bir açılırdı 5-6 kere açılıp kapandı en sonunda açık kalmayı seçti. Yalnız şu düşünceyi anlamadım insanlar kapaliları niye dislasin ki?
neden mi dışlasın :KK70: ağlanacak halimize gülüyorum kusura bakmayın. maalesef dışlanma her yerde devam ediyor
 
neden mi dışlasın :KK70: ağlanacak halimize gülüyorum kusura bakmayın. maalesef dışlanma her yerde devam ediyor
Bir akrabamız vardı kadın kimseyle gecinemezdi kendi akrabaları dahil ben kapalıyım diye beni disliyorlar derdi :) kimse ben geçimsizlik demez. Benim yengem de aynen böyle kimseyle gecinemez kendi ailesiyle de anlaşamaz kapalı diye onu disliyorlarmis :) ben 2 kişiyi gözümle gordum kimse yoğurdum ekşi demiyor.
 
Keşke farklılıklara saygı duyan bir toplum olabilsek
Bende açığım. Kapalı bir arkadaşımla muhafazakar bir kurumun sınavına girmiştik. Çıktığımızda onun bommboş klasik soruları vardı. Benim ise hepsi dolu ve doğruydu. Benim sınavıma düşük verip onu aldılar :KK70:

Yani açıklar da dışlanabiliyor, kapalılar da.
Liyakat yerine tip de önemli olabiliyor bazıları için.
Bu üzücü bir durum. Keşke önemli olan ne giydiğin ne giymediğin olmasa da gerçekten bilgili, kalifiye bir eleman olup olmadığın olsa.

Siz de kendinize bir süre verin. Hemen bir günde alışamazsınız ki. Ama dışlandığınız için açılırsanız o zaman da dışlanma ihtimaliniz var. Bakınız:Ben
 
Arkadaşlar iyi akşamlar,
Öncelikle konuyu dini bir şey olarak değil de,
Kişisel bir savaş olarak görmenizi istiyorum.
35yaşımdayım ve 17 yıldır başörtülüyüm.
Üniversitede başörtülü okudum, hani kapıda aç-çıkınca kapat usulü..
Göreve başladım, aynı şekilde aç-kapat..
Evet zorlu ve çelişkili bir süreçti..
Ancak o zamanlar hiç aklımdan açılmak düşüncesi geçmedi. Böyleydim ve böyle olmayı seviyordum..
Sonra bazı sıkıntılı şeyler yaşadım.
eşimin kurumunda tüm eşler açık saçlıydı ve dışlandık açık açık..
Buna benzer tuhaf şeyler..
Bu nedenle Başörtülü olmasam belki böyle olmazdı diye diye başörtüsüne karşı olumsuz yargı geliştirmeye başladım.
son 3 yıldır işe giderken her sabah istemeye istemeye takıp gittim. Ve başörtüsünü çıkarmak benim için zor bir şeyi başarmak gibi geldi.
Sonra yoğun sancılı düşüncelerin, ve bir de psikolojik terapinin ardından dün işe açık gittim. Çarşıya açık çıktım geldim bu gün de..
Ama kendimi mutlu hşssedemedim.
yani o zor şeyi başarmış, aşmış, artık mutlu birisi gibi hissedemedim.
Ağladım. Sanki zorla açılmışım gibi..
Bu 2 günün ardından şimdi sabah iş başörtümle gitmeye karar verdim. Ama emin değilim. Son 2 yılki düşüncelere bir daha saplanıp kalmak da istemiyorum, ama şu anki ruh halimle başörtülü fotolarıma bakıp üzülüyorum.
yani insanların dedikleri -diyecekleri için değil: kendim ne istiyorum onun kararsızlığı..
Yoksa hiç kimsenin ne düşündüğü beni etkilemeyecek daha önce olduğu gibi..
benzer bir süreç yaşayan oldu mu aranızda.. nasıl hissetmeliyim?
Şimdi inanır mısınız, hayata başörtülü devam etmek zormuş da onu başarmalıymışım gibi geliyor.
Ruh sağlığım hiç iyi değil anlayacağınız.
Anlayışlı yorum yaparsanız mutlu olurum..
Kabre girdiğinizde eşinizin arkadaşları sizinle olmayacak yalnız gömülecek yalnız hesap vereceksiniz bir de bu açıdan bakın
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X