Tümünü okumadım ama anladığım kadarıyla seni çok da sallamayan biriyle evlisin. Baştan sorunlu başlıyorsa hep de öyle gidiyor ve sonunda da bitiyor. Nedense alttan alan, katlanan, taviz veren taraf da hep kadın oluyor. Onların mantığı şöyle çünkü: sen gidersen hizmetini yapacak başkası gelir nasılsa. O halde sen de hizmetini sana değer verene yapmalısın. Haketmeyene haketmediği değeri vermemelisin, bu onun bir yerlerini daha da kaldırır. Seni kaybetmekten korkmuyorsa kaybetmesine izin vermek gerekiyor bazen. Bazen kıymet kaybedince bilinir ama iş işten geçer o zaman da.
Hayat o kadar kısa ki. Evliliği evcilik olarak gören, karısını hizmetçi olarak alan insanla uğraşmaya değmiyor inan. Nerden mi biliyorum, ben de beni takmayan biriyle evliydim. Sürekli iki lafının başı boşanalım diyen biriyle. Böyleleri seninle işi bitince terk ediyorlar. Nerden mi biliyorum, terk edildik oğlumla. Ve inan umurlarında olmuyor, başkasıyla mutlu mutlu yaşamaya devam ediyorlar. Sense acılarınla baş başa kalıyorsun.
Sana ayrıl diyemem çünkü yuvalar kolay kurulmuyor ama böyle birisi için asla çocuk yapma ve sana verdiği değer kadar değer ver. Sınırların olsun, bazı şeylerden taviz verme. Bütün sorumlulukları sen üstlenme, bir süre sonra herşey görevin haline gelir, yapmadığında da utanmadan hesap sorar. Bir de ben sensiz yapamam imajı çizme, seni bir gün kaybedebileceğini bilmeli. Hayatını çok da ona endekleme, sen nasıl mutlu oluyorsan öyle yaşa. İnan hayat çok kısa...Unutma sadece sen önemlisin. Sen kendine değer vermezsen o hiç değer vermez sana...
Sevgiler...