Medeni Kanun Ve Boşanma Soruları

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/898
K. 2004/4371
T. 6.4.2004

• TEDBİR NAFAKASI ( Dava Tarihinden İtibaren Faize Hükmedilememesi )

• FAİZ BAŞLANGICI ( Tedbir Nafakasına Uygulanacak Olan )
• DAVA TARİHİNDEN İTİBAREN FAİZ YÜRÜTÜLEMEMESİ ( Tedbir Nafakasına )

• BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDEKİ MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Harca ve Vekalet Ücretine Tabi Olmaması )

• HARCA TABİ OLMAMA ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Maddi ve Manevi Tazminat ve Nafaka Talepleri )

• VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Maddi ve Manevi Tazminat ve Nafaka Talepleri İçin )

4721/m.174,197

ÖZET : 1- Hükmedilen 400 milyon lira nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar olan bölümünün tedbir, sonrasının ise yoksulluk nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Karar altına alınan tedbir nafakasının her an doğup işleyen bir hak olduğu nazara alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.

2- Boşanma davası içerisinde Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayanılarak istenilen maddi ve manevi tazminat ile nafakalar boşanmanın eki niteliğinde olup ayrı bir harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin reddi veya kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine de hükmedilemez.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden Ünal C. ve karşı taraf Ziynet C. vekili Av. Ahmet Gül geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-a-Hükmedilen 400 milyon lira nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar olan bölümünün tedbir, sonrasının ise yoksulluk nafakası olduğu anlaşılmaktadır. Karar altına alınan tedbir nafakasının her an doğup işleyen bir hak olduğu nazara alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.

b-Boşanma davası içerisinde Türk Medeni Kanununun 174. maddesine dayanılarak istenilen maddi ve manevi tazminat ile nafakalar boşanmanın eki niteliğinde olup ayrı bir harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin reddi veya kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine de hükmedilemez. Bu durum nazara alınmadan hüküm altına alınan nafaka ve tazminatlar yönünden harç alınması ve davacı yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi de bozma sebebidir.

3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

SONUÇ : Temyize konu kararın 2/a-b benlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/5085
K. 2003/6191
T. 28.4.2003

• TAKİBE İTİRAZ ( Boşanma Davasında Ara Kararı İle Verilen Tedbir Nafakasına İlişkin Alacak - İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gereği/Likit Olduğu )

• NAFAKANIN LİKİT ALACAK NİTELİĞİ ( Boşanma Davasında Ara Kararı İle Verilen Tedbir Nafakası - Takibe İtiraz/İcra İnkar Tazminatına Hükmedilmesi Gereği )

• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Boşanma Davasında Ara Kararı İle Verilen Tedbir Nafakasına İlişkin Takibe İtiraz - Hükmedilmesi Gereği/Likit Olduğu )

2004/m.67

ÖZET : Alacak boşanma davası sırasında ara kararı ile verilen tedbir nafakasına ilişkin olup, likittir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesine rağmen icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Alacak boşanma davası sırasında ara kararı ile verilen aylık 150.000.000 Tl. tedbir nafakasına ilişkin olup, likittir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesine rağmen icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.

2-Reddedilen kısım 45.000.000 Tl.’dir. Bu miktar üzerinden davalı için avukatlık ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen 1. ve 2.bentlerde yazılı sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 28.04.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/13516
K. 2005/16716
T. 3.10.2005


• NAFAKA MİKTARI ( Türk Medeni Kanununun 4. Maddesindeki Hakkaniyet İlkesi de Dikkate Alınarak Daha Uygun Miktarda Nafakaya Hükmedilmesi Gereği )

• HAKKANİYET İLKESİ ( Türk Medeni Kanununun 4. Maddesindeki Hakkaniyet İlkesi de Dikkate Alınarak Daha Uygun Miktarda Nafakaya Hükmedilmesi Gereği )

• NAFAKA TALEBİ ( Kadının Ayrı Yaşamakta Haklı Olduğu Kabul Edildiği - Buna Rağmen Takdir Edilen Nafakanın "Kararın Kesinleşmesine Kadar" Devamına Karar Verilmesi Doğru Olmadığı )
4721/m.4,197

ÖZET : Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Kadının birleşen nafaka davası Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalıdır. Dava kısmen kabul edilmiştir. Daha açık bir anlatımla kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmiştir. Buna rağmen takdir edilen nafakanın "kararın kesinleşmesine kadar" devamına karar verilmesi doğru değildir. <>DAVA : Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm vekalet ücreti, konut tahsisi, eşya alımı için istenen para ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Kadının eşya ile ilgili davası ret edildiği halde koca yararına nisbi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değildir.

2-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve aile konutu dışında bir konutun tedbiren tahsisi istenmiş olmasına göre kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası ) azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

4-Kadının birleşen nafaka davası Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalıdır. Dava kısmen kabul edilmiştir. Daha açık bir anlatımla kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu kabul edilmiştir. Buna rağmen takdir edilen nafakanın "kararın kesinleşmesine kadar" devamına karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün 1.bentte yazılı nedenle davacı-davalı koca yararına, 3. ve 4. bentlerde yazılı nedenle davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, kadının diğer temyiz itirazlarının 2.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/12995
K. 2005/16627
T. 3.10.2005

&#8226; NAFAKANIN İRAT BİÇİMİNDE ÖDENMESİ ( Hakim Nafakanın Gelecek Yıllarda Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarına Göre Ne Miktarda Ödeneceğini Karara Bağlayabileceği )

&#8226; SOSYAL VE EKONOMİK DURUM ( Hakim İstem Halinde İrat Biçiminde Ödenmesine Karar Verilen Nafakanın Gelecek Yıllarda Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumlarına Göre Ne Miktarda Ödeneceğini Karara Bağlayabileceği )

&#8226; KİŞİSEL MAL ( Kadına Düğün Sırasında Takılan 10 Adet Bilezik 1 Set ve 15 Adet Yarım ve Çeyrek Altın Ona Bağışlanmış Sayılması Nedeniyle )

4721/m.182/son
ÖZET : Hakim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir ( TMK. md. 182/son ). Davalı-karşı davacı kadının bu yöndeki isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.

Davalı-karşı davacı kadına düğün sırasında takılan 10 adet bilezik, 1 set ve 15 adet yarım ve çeyrek altın ona bağışlanmış sayılır. Bu altınlar davalı-karşı davacının kişisel malı sayılır. Davalı-karşı davacı kadının ortak konuttan hastaneye kaldırıldığı ve taraflar arasında fiili ayrılığın bu şekilde başladığı anlaşılmakla bu altınlar hakkında açılan davanın da kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün )temyiz eden Şule Bayındır ( Esen ) vekili Avukat Ömer Faruk Budak ve karşı taraf Mehmet İlyas Bayındır vekili Avukat Behiç Cantürk geldi.Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Hakim istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir ( TMK. md. 182/son ). Davalı-karşı davacı kadının bu yöndeki isteği hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru değildir.

3-Davalı-karşı davacı kadına düğün sırasında takılan 10 adet bilezik, 1 set ve 15 adet yarım ve çeyrek altın ona bağışlanmış sayılır. Bu altınlar davalı-karşı davacının kişisel malı sayılır. Davalı-karşı davacı kadının ortak konuttan hastaneye kaldırıldığı ve taraflar arasında fiili ayrılığın bu şekilde başladığı anlaşılmakla bu altınlar hakkında açılan davanın da kabulü gerekir.

Mahkemece yapılacak iş; 15 adet yarım ve çeyrek altının ne kadarının yarım, ne kadarının çeyrek altın olduğu davalı-karşı davacı kadın vekiline açıklattırılarak 10 adet bilezik ve 1 setle birlikte değerleri ayrı ayrı gösterilerek istemin kabulüne karar vermektir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA,hükmün bozma kapsamı dışında kalan kesimlerinin ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
Back
X