- 6 Ocak 2015
- 13.997
- 72.318
- 43
Bir anne küçücük yaşta ölen bebeğine cennette kavuşur mu?
Bebekler öldüklerinde melekler tarafından büyük bir güzellikle karşılanır ve cennete kavuşurlar.
Bir anne, daha kokusunu içine çekemeden, onu sevip öpemeden, bağrına basamadan ölen bebeğinin arkasından neler düşünür? “Acaba o masum, tamamen günahsız, nur yüzlü bebeğim şimdi cennette mi? Acaba öldüğümde ona kavuşacak mıyım, cennette yavrumla beraber olabilecek miyim? Acaba yavrum ölürken acı hissetti mi, yoksa melekler canını güzellikle mi aldılar?” Daha doğar doğmaz bebeğini kaybeden, ya da çocuğu daha küçük yaştayken ölen birçok anne var dünyada, hepsinin kafasında böyle binlerce soru dolaşıyor ve bunların cevabını arıyorlar. Bu yazımı yavruları cennet çocuğu olan annelere ithaf ediyorum.
Daha yeni dünyaya gözlerini açmışken kalbi durarak ölen bir bebek, daha iki üç yaşlarındayken kaza geçirip ölen küçücük bir çocuk, karşıdan karşıya geçerken bir anda ne olduğunu anlayamadan ölen bir çocuk… daha kendini bilmeden, ailesini tanıyamadan hayata gözlerini kapayan ne kadar çok çocuk var değil mi? Ne kadar masum ve ne kadar günahsızlar değil mi? Annesi onu büyük emeklerle karnında taşımadı mı, onu besleyip büyütmedi mi, gecelerce başında sabahlamadı mı? Peki bir anne yaşarken en büyük hasretine, bir gün gelip de yavrusunu tekrar kucaklayabilme mutluluğuna gerçekten kavuşabilecek mi? Bu dünyada değil de öldüğünde tekrar çocuğunu görüp onu tanıyabilecek, yine onu doyasıya sevebilecek mi?
Tüm annelerin ve babaların bilmesini isterim ki küçükken ölen bebekler tamamen masum ve günahsız olduklarından direk cennete giderler. Onlar cennetin Vildanlarıdır ve orada sonsuza kadar çok mutlu bir şekilde yaşarlar. Onlar cennette gerçek ve sonsuz hayatlarına kavuşurlar. Bu kuşkusuz anne ve baba için dünyada kendilerine verilmiş çok önemli bir imtihandır. Burada annenin ve babanın söyleyeceği: “Allah’ım evladımızı Sen verdin ve Sen aldın, o da Sana ait bir kuldu, biz güzellikle sabrediyoruz, imtihan olduğumuzu biliyoruz, bizi evladımıza cennette kavuştur, bizleri esirge ve bağışla, günahlarımızı affet” diye dua etmektir. Eğer anne ve baba Allah’a iman ederlerse mutlaka cennette evlatlarına kavuşacaklarının sevincini ve inancını içlerinde taşımalılar. Allah nasıl dünyada o evladı kendilerine verdiyse ahirette de aynısıyla yaratmaya kadirdir. Evladını kaybeden bir anne bu gerçeği mutlaka bilmelidir. Dünya hayatı o kadar kısadır ki göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Burada ailenin yapması gereken kendilerine verilen bu değerli imtihanı güzellikle karşılamak ve daima Allah’ın verdiklerinden ve aldıklarından razı olmaktır.
İnançlı bir anneye ve babaya ölen evladın arkasından üzülmek, gözyaşı dökmek yakışmaz. Bir anne evladının sonsuz cennette, sayısız nimet içinde yaşadığını bilirse neden üzülsün, neden onun için gözyaşı döksün? Önemli olan kısacık dünya hayatında değil sonsuz cennet hayatında birlikte olmaktır. Allah o annenin masum yavrusunu sorgusuz sualsiz, hiç acı hissettirmeden cennete almıştır, bu yüzden böyle bir anne Allah’a olan sevgisini O’na olan teslimiyetiyle, güveniyle ve boyun eğiciliğiyle yaşadığı sürece göstermelidir. Hiçbir anne ve baba unutmasın ki Allah sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir, her inançlı anne ve baba bir gün mutlaka cennette yavrularına kavuşacak, özlemle onlara sarılacak ve sonsuza kadar bir daha asla ayrılmayacaklardır…
Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır. (Hud Suresi, 108)
Onlar, Adn Cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn Cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) "Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel." (Rad Suresi, 23-24)
Ben bir sayafada okudum çok etkilendim sizlerle paylaşmak istedim.İnşallah yavrularımıza öteki dünyada kavuşuruz.Rabbim meleklerimize yakışır bireyler olmayı nasip etsin.
Bebekler öldüklerinde melekler tarafından büyük bir güzellikle karşılanır ve cennete kavuşurlar.
Bir anne, daha kokusunu içine çekemeden, onu sevip öpemeden, bağrına basamadan ölen bebeğinin arkasından neler düşünür? “Acaba o masum, tamamen günahsız, nur yüzlü bebeğim şimdi cennette mi? Acaba öldüğümde ona kavuşacak mıyım, cennette yavrumla beraber olabilecek miyim? Acaba yavrum ölürken acı hissetti mi, yoksa melekler canını güzellikle mi aldılar?” Daha doğar doğmaz bebeğini kaybeden, ya da çocuğu daha küçük yaştayken ölen birçok anne var dünyada, hepsinin kafasında böyle binlerce soru dolaşıyor ve bunların cevabını arıyorlar. Bu yazımı yavruları cennet çocuğu olan annelere ithaf ediyorum.
Daha yeni dünyaya gözlerini açmışken kalbi durarak ölen bir bebek, daha iki üç yaşlarındayken kaza geçirip ölen küçücük bir çocuk, karşıdan karşıya geçerken bir anda ne olduğunu anlayamadan ölen bir çocuk… daha kendini bilmeden, ailesini tanıyamadan hayata gözlerini kapayan ne kadar çok çocuk var değil mi? Ne kadar masum ve ne kadar günahsızlar değil mi? Annesi onu büyük emeklerle karnında taşımadı mı, onu besleyip büyütmedi mi, gecelerce başında sabahlamadı mı? Peki bir anne yaşarken en büyük hasretine, bir gün gelip de yavrusunu tekrar kucaklayabilme mutluluğuna gerçekten kavuşabilecek mi? Bu dünyada değil de öldüğünde tekrar çocuğunu görüp onu tanıyabilecek, yine onu doyasıya sevebilecek mi?
Tüm annelerin ve babaların bilmesini isterim ki küçükken ölen bebekler tamamen masum ve günahsız olduklarından direk cennete giderler. Onlar cennetin Vildanlarıdır ve orada sonsuza kadar çok mutlu bir şekilde yaşarlar. Onlar cennette gerçek ve sonsuz hayatlarına kavuşurlar. Bu kuşkusuz anne ve baba için dünyada kendilerine verilmiş çok önemli bir imtihandır. Burada annenin ve babanın söyleyeceği: “Allah’ım evladımızı Sen verdin ve Sen aldın, o da Sana ait bir kuldu, biz güzellikle sabrediyoruz, imtihan olduğumuzu biliyoruz, bizi evladımıza cennette kavuştur, bizleri esirge ve bağışla, günahlarımızı affet” diye dua etmektir. Eğer anne ve baba Allah’a iman ederlerse mutlaka cennette evlatlarına kavuşacaklarının sevincini ve inancını içlerinde taşımalılar. Allah nasıl dünyada o evladı kendilerine verdiyse ahirette de aynısıyla yaratmaya kadirdir. Evladını kaybeden bir anne bu gerçeği mutlaka bilmelidir. Dünya hayatı o kadar kısadır ki göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Burada ailenin yapması gereken kendilerine verilen bu değerli imtihanı güzellikle karşılamak ve daima Allah’ın verdiklerinden ve aldıklarından razı olmaktır.
İnançlı bir anneye ve babaya ölen evladın arkasından üzülmek, gözyaşı dökmek yakışmaz. Bir anne evladının sonsuz cennette, sayısız nimet içinde yaşadığını bilirse neden üzülsün, neden onun için gözyaşı döksün? Önemli olan kısacık dünya hayatında değil sonsuz cennet hayatında birlikte olmaktır. Allah o annenin masum yavrusunu sorgusuz sualsiz, hiç acı hissettirmeden cennete almıştır, bu yüzden böyle bir anne Allah’a olan sevgisini O’na olan teslimiyetiyle, güveniyle ve boyun eğiciliğiyle yaşadığı sürece göstermelidir. Hiçbir anne ve baba unutmasın ki Allah sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir, her inançlı anne ve baba bir gün mutlaka cennette yavrularına kavuşacak, özlemle onlara sarılacak ve sonsuza kadar bir daha asla ayrılmayacaklardır…
Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler. Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır. (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır. (Hud Suresi, 108)
Onlar, Adn Cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn Cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:) "Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel." (Rad Suresi, 23-24)
Ben bir sayafada okudum çok etkilendim sizlerle paylaşmak istedim.İnşallah yavrularımıza öteki dünyada kavuşuruz.Rabbim meleklerimize yakışır bireyler olmayı nasip etsin.