Kurallar eski haline dönmemiş miydi?
Ne kapak meraklısı milletmişiz yaa seçimden beri dilimizden düşmüyor
Bırakın böyle kin dolu saçmalıkları Allah aşkına. Bakın memlekette iyi şeyler olmuyor ama gündem ohhh çatlayın patlayından ibaret.
Kurallar eskiye dönüyor, hoş dönse de yorumların farklılık göstereceğini sanmıyorum ne yazık ki.
Burda siyaset konuşulmuyor, biri kapak der diğeri çatla patla, bu yorumlar siyaset konuşmaksa bende Marilyn Monroe'yum
he yaa bitek twitter kaldıydı da ordan çıkacaktı da herşey orayı yasakladı ,saçma ki ne saçma yaa..
gerçekten ... adam türkiyenin diktatörü olacak bi tek twitterla uğraşacak ,sanki başka yerde kaset yok ,çıkmadı da , ancak böyle düşünerek kendinizi rahatlatın ,ülke sorunlarından bihaber bunu bile bu kadar basit algılayın adamı suçlamak için..
adam istese herşeyi yasaklar twitter a mı kaldı ,içinden çıkamadığınız bir girdap bu ,sürekli aynı şeyleri döndürüyorsunuz kafanızda
terörist kavramı pkklılar kadar kaos çıkaranlar için de geçerlidir benim gözümde .
ülkeyi yakıp yık ,milleti galeyana getir sonra da kendine özgürlükçü de ,hakeza o gösterilerde çok fazla sayıda dev-solcu ,yasadışı gruplara mensup kişiler de vardı ..
Bu ülkede herşeyden sorumlu başbakan değil ,bir ülkenin işleyişi vardır ,herşeyi başbakandan biliyorsunuz .. ülkenin yargısı var ,polisi var ,başbakanın başka işi yok sabaha kadar herkese emir veriyor ,orada görev yapan insanların suçudur bunlar , içtiğiniz sudan zehirlenseniz onu da başbakandan bileceksiniz pes yani ..adam süpermanmiş herşeye yetişiyormuş her emri veriyormuş ,hem orada hem burada türkiyenin her yerindeymiş de haberimiz yokmuş .
bu sadece sizin zihniyetlerinizin görmek istediği ,bir başbakan böyle ülkedeki en ufak şeyle uğraşacak ne güce ne zamana sahiptir ,bu bütün hepsi için geçerli ..
,Bu ülkede yargı yasama yürütme organları var ama siz bütün hepsini Başbakanda toplamış herşeyin suçunu ona atıyorsunuz
Sizler böyle kör gözle baktıkça halkın gözünü daha çok açıyorsunuz ve Başbakana olan destek daha da artıyor ,sağolun valla ..
bir de akp yandaşları dediğiniz kim ,Başbakana ana avrat küfredenleri görmüyorsunuz da onları mı görüyorsunuz
Düşünün kendi ülkesinin başbakanına küfreden bir zihniyet var ,akp yandaşı diye bir şey yok ,o o insanların suçudur ,vicdansızlığın partismi olur , o zaman en vicdansızlar chpliler çünkü onlar Başbakanın karısına bile ana avrat sövüyorlar hala ne diyorsunuz siz.
Kurallar eskiye dönüyor, hoş dönse de yorumların farklılık göstereceğini sanmıyorum ne yazık ki.
Burda siyaset konuşulmuyor, biri kapak der diğeri çatla patla, bu yorumlar siyaset konuşmaksa bende Marilyn Monroe'yum
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...
Ben söyledim ama okuma yeteneğinizi isterseniz birisinden destek alarak geliştin derim
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...
Chp li olduğumu söyleyen kim ? Ön yargınız müthiş derece de tavan yapmış . Siz bence derin bir uykudasınız.
Lütfen biri ampülleri kapatsın !
istediğin partiden ol kimse sana bu konuda laf söleyemez söylettirmede isteyen herkez istediğini söyleme hakkına sahiptir terbiyesizlik edilip saygısızlık olmadıgı müddetce
söylemenize ne hacet.o tahammül edemediğiniz ampül avize olmuş canım.ağustosta da güneş olacak.Chp li olduğumu söyleyen kim ? Ön yargınız müthiş derece de tavan yapmış . Siz bence derin bir uykudasınız.
Lütfen biri ampülleri kapatsın !
allah aşkına ya tüm yazılanları oyup da yargılayın. o yazdığım kişi ilkin başkasına yazdığım yazıyaya yorum yapıp kendince hakaret edyo.ben kişiye göre konuşuyorum.istediğin partiden ol kimse sana bu konuda laf söleyemez söylettirmede isteyen herkez istediğini söyleme hakkına sahiptir terbiyesizlik edilip saygısızlık olmadıgı müddetce
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ne yapıldı?
Sanıkların yargılanmaları gerekirken, tam tersine yolsuzlukların üstü örtülmeye çalışıldı
Savcıya ifade vermeye gidilmedi
Operasyonu yapan polisler ve savcılar darmadağın edildi, yeni savcılar tayin edilip, yeni mahkemeler kuruldu
Ülke âdeta bölündü. Adalet yok oldu, yargı yerle bir edildi, millet düşman kamplara
ayrıldı
Peki, tüm bu yapılanlar, yasalara göre suç değil mi?
Elbette ki suç! Ve bunun hesabını vermek zorundalar.
Hesap nasıl verilir?
Yargılanarak!
* * * *
Bunları ben söylemiyorum. Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk söylüyor.
17 Aralıktan sonra, Başbakan Tayyip Erdoğana, hukuksuzlukları değerlendiren 5 açık mektup yazan Sami Selçuk, onun yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmesini eleştirerek diyor ki:
Türkiye, askerlerin darbe yapmasına alıştı. Sivillerin darbe yapması bugüne kadar hiç görülmedi. Yolsuzluk soruşturmalarını darbe diye adlandırmak doğru değil.
Darbelerin tanımı yasalarda bellidir. Benim kanaatim Adan Zye kadar safsatadır.
Hiç kimse bundan kurtulacağını ummasın. Yarın mutlaka göreceksiniz, bunların hakkında kovuşturma yapılacaktır. Suçları da büyük ölçüde sabit olmuştur. Yapılan eylemler bellidir, hepsi de mahkûm olacaktır!
* * * *
Masumiyetin kabadayılıkla, yasalara aykırı davranışlarla ispat edilemeyeceğini belirten Prof. Sami Selçuk, şöyle devam ediyor:
Ben masumum diyorsanız yargıya başvuracaksınız!
Suçsuzluğunuzu kanıtlarsanız, haklılığın hem tadını çıkarır, hem güçlenirsiniz. Ama yargıdan kaçarsanız, hakkınızdaki
iddiaları ömür boyu sırtınızda bir kambur gibi taşır, tarihe öyle geçersiniz.
* * * *
Hukuk, dedikodu ile uğraşmaz, gevezelik yapmaz. Olayları doğrulayan kanıtlarla uğraşır.
Tek yol, yargıya başvurmaktır!
Yargıya başvurmakla, olayın doğruluğunu benimsemiş olmazsınız. Tam tersine, hem iftirayı, hem de sahteciliği dile getirmiş olursunuz.
Bunlar paralel yapı v.s. gibi varsayımlarla gülünüp geçilesi yollara lütfen tenezzül etmeyin!
Paralel yapı şeytanını taşlayıp hiçbir yere varamazsınız. Siz yargıya başvurmuyorsunuz, halka Yalan bunlar diyorsunuz.
Bu iddiaların kanıtlama yeri halk değildir. Yüzde 99 oy alsanız bile aklanmış mı olacaksınız? Bu işler yargı önünde olur.
Yargının önünde olaylar, iddialar tartılır, sayılmaz!
Halka başvurduğunuz zaman oylar sayılır, tartılmaz!
* * * *
Hukuk Profesörü Sami Selçuk Hocanın dediği gibi, iddiaların temizlenme yeri sandık değildir, yargıdır, yargı kararıdır!
Deniz Feneri davası gibi bunların da üzerinin örtülmesi, kamu vicdanını daha da yaralayacak, yargıdan yakalarını kurtarsalar bile toplum vicdanında mahkûm olmaktan kurtulamayacaklar!
RAHMİ TURAN
söylemenize ne hacet.o tahammül edemediğiniz ampül avize olmuş canım.ağustosta da güneş olacak.
e canım gerçekler gün gibi ortada onlar hala hayal peşinde.amaan neyse.ülkemize hayırlı uğurlu olsunağzına sağlık. Inşallah
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ne yapıldı?
Sanıkların yargılanmaları gerekirken, tam tersine yolsuzlukların üstü örtülmeye çalışıldı…
Savcıya ifade vermeye gidilmedi…
Operasyonu yapan polisler ve savcılar darmadağın edildi, yeni savcılar tayin edilip, yeni mahkemeler kuruldu…
Ülke âdeta bölündü. Adalet yok oldu, yargı yerle bir edildi, millet düşman kamplara
ayrıldı…
Peki, tüm bu yapılanlar, yasalara göre suç değil mi?
Elbette ki suç! Ve bunun hesabını vermek zorundalar.
Hesap nasıl verilir?
Yargılanarak!
* * * *
Bunları ben söylemiyorum. Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk söylüyor.
17 Aralık’tan sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, hukuksuzlukları değerlendiren “5 açık mektup” yazan Sami Selçuk, onun ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını’ hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmesini eleştirerek diyor ki:
“Türkiye, askerlerin darbe yapmasına alıştı. Sivillerin darbe yapması bugüne kadar hiç görülmedi. Yolsuzluk soruşturmalarını darbe diye adlandırmak doğru değil.
Darbelerin tanımı yasalarda bellidir. Benim kanaatim ‘A’dan Z’ye kadar safsatadır.
…Hiç kimse bundan kurtulacağını ummasın. Yarın mutlaka göreceksiniz, bunların hakkında kovuşturma yapılacaktır. Suçları da büyük ölçüde sabit olmuştur. Yapılan eylemler bellidir, hepsi de mahkûm olacaktır!”
* * * *
Masumiyetin kabadayılıkla, yasalara aykırı davranışlarla ispat edilemeyeceğini belirten Prof. Sami Selçuk, şöyle devam ediyor:
“Ben masumum diyorsanız yargıya başvuracaksınız!
Suçsuzluğunuzu kanıtlarsanız, haklılığın hem tadını çıkarır, hem güçlenirsiniz. Ama yargıdan kaçarsanız, hakkınızdaki
iddiaları ömür boyu sırtınızda bir kambur gibi taşır, tarihe öyle geçersiniz.”
* * * *
“Hukuk, dedikodu ile uğraşmaz, gevezelik yapmaz. Olayları doğrulayan kanıtlarla uğraşır.
Tek yol, yargıya başvurmaktır!
Yargıya başvurmakla, olayın doğruluğunu benimsemiş olmazsınız. Tam tersine, hem iftirayı, hem de sahteciliği dile getirmiş olursunuz.
‘Bunlar paralel yapı’ v.s. gibi varsayımlarla gülünüp geçilesi yollara lütfen tenezzül etmeyin!
‘Paralel yapı’ şeytanını taşlayıp hiçbir yere varamazsınız. Siz yargıya başvurmuyorsunuz, halka ‘Yalan bunlar’ diyorsunuz.
Bu iddiaların kanıtlama yeri halk değildir. Yüzde 99 oy alsanız bile aklanmış mı olacaksınız? Bu işler yargı önünde olur.
Yargının önünde olaylar, iddialar tartılır, sayılmaz!
Halka başvurduğunuz zaman oylar sayılır, tartılmaz!”
* * * *
Hukuk Profesörü Sami Selçuk Hoca’nın dediği gibi, iddiaların temizlenme yeri sandık değildir, yargıdır, yargı kararıdır!
Deniz Feneri davası gibi bunların da üzerinin örtülmesi, kamu vicdanını daha da yaralayacak, yargıdan yakalarını kurtarsalar bile toplum vicdanında mahkûm olmaktan kurtulamayacaklar!
RAHMİ TURAN
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?