Memuriyeti bırakırmıydınız?

Peki siz kendinizi b2 bilen doktor mühendis öğretmenlere emanet edin baya bir savunucusu oldunuz ya. Herkesin kültürü bilgisi başka tabi kimisine a2 de yeter her şeyini anlatır bitirir kimisine yetmez. Uzlasmamiz şart değil sonuçta.
B2 olduğunu sanmayan, C1 e başlayıp B2 yi gerçekten sindirmis ve ielts sonucu da olan herkese emanet ederim ben kendimi merak etmeyin. Yeter ki kişiler gerçekten iyi olsunlar, kendilerini iyi ve bir şey sanmasınlar o yeterli benim için. Siz de o seviyeye guvenmiyorsunuzdur kişi kendinden bilir yapiyorsunuzdur doğrudur. O zaman umarım hayalinizdeki C2 seviyesine gelirsiniz bir gün.
 
Çünkü kimse rahat rahat İngilizce konuşmak varken b2 almanca konuşan birisiyle dost olup miy miy dinlemek istemiyor. Ben de mesela Türkçesi az olanı dinlemek istemiyorum. Çünkü bütün gün iş güç insanın başı ağrıyor, akşam vakti dost muhabbeti yapmak isteyince de kimse rahatça akan bir sohbet yerine bunu tercih etmiyor. Hollandada 3 ay yaşadım, b2ye giden arkadaşımla sürekli gezdik, gittiğimiz istisnasız her mekanda, arkadaşım konuşmaya çalıştıkça onlar İngilizceye döndü. Çünkü insanların işi gücü var yani istemiyorlar. İş arkadaşımla ya da yaşlı komşumla göçmen arkadaşımla konuşuyoruz sadece almanca.
Bu kadarı talihsizlik olmuş. 6 yıldır burdayım tabii ki herkes konuşmak için can atmadı ama bu kadar fazlasını da hiç yaşamadım. Ben ingilizceye dönmedim ama inatla hollandaca anlatmaya çalıştım. %20-30 gibi oran dinlemek istemediyse %70-80'i yardım etmeye çalıştı bana. Anlatamıyorum ya da yavaş konuşuyorum diye ingilizceye dönmedim bu noktadan sonra ilerlemeye başladım dilde. Kolay demiyorum çok zor, bunun yanında birisi yalnızlık demiş mesela bu da çok doğru ben bu konuya hiç değinmedim bile.

Senin şansın ingilizce bilmen baktın olmuyor ingilizceyle idame ettiriyosun hayatını. Bilmeseydin? Yanlış okumadıysam konu sahibinin hiç yabancı dili yok. Napcak bu insanlar? Öğrendiği kadar yabancı dille anlatmaya çalışacak dertlerini.
 
Bu kadarı talihsizlik olmuş. 6 yıldır burdayım tabii ki herkes konuşmak için can atmadı ama bu kadar fazlasını da hiç yaşamadım. Ben ingilizceye dönmedim ama inatla hollandaca anlatmaya çalıştım. %20-30 gibi oran dinlemek istemediyse %70-80'i yardım etmeye çalıştı bana. Anlatamıyorum ya da yavaş konuşuyorum diye ingilizceye dönmedim bu noktadan sonra ilerlemeye başladım dilde. Kolay demiyorum çok zor, bunun yanında birisi yalnızlık demiş mesela bu da çok doğru ben bu konuya hiç değinmedim bile.

Senin şansın ingilizce bilmen baktın olmuyor ingilizceyle idame ettiriyosun hayatını. Bilmeseydin? Yanlış okumadıysam konu sahibinin hiç yabancı dili yok. Napcak bu insanlar? Öğrendiği kadar yabancı dille anlatmaya çalışacak dertlerini.
Ben de o sebeple ingilizcem olmasa gitmezdim dedim zaten, çok zor bence. Bir kere başta ister istemez turk ortamına girmesi gerekecek. Bu da kısır döngü, rahat gelecek Türkçe konuşmak çünkü.
Bu arada insanların yardım etmesi konusunda sorun yok herkes yardım ediyor. Ama kimse 8 saat çalışıp işten çıktıktan sonra bir bira içeyim dediğinde miy miy konuşmak istemiyor insanlar haliyle. Ben de istemiyordum Türkiyedeyken, çok iyi anlıyorum. Yani ben konuşayım desem tabi ki konuşur insanlar ama bir saat sonra artık anlıyorsun. Bir şey oluyor türkiyedeki siyasetle ilgili bir şey merak ediyorlar, eski bir Anadolu geleneği merak ediliyor mesela, ben bunu hevesle konuşmak istiyorum, çok derin anlamları olan şeyler oluyor ama tabi ki konuşulmuyor istediğin gibi. Kimisi için bu sorun değildir, ben de bana sorun olmaz diyordum ta ki başıma gelene kadar. O yüzden her şeyin çok kolaymış gibi gösterildiği senaryolar çok canımı sıkıyor. Şu an göçmen çevremde en çok bu konu konuşuluyor, 6 7 senedir burada olanlar bile istedikleri şekilde rahat değiller dil olarak, yani olayın 1 2 senede öğrenilir olmadığı konusunda yok yaa öğrenilir denilen kısmın, konfor seviyesi olmadığını söylemek istiyorum.
 

Ben de o sebeple ingilizcem olmasa gitmezdim dedim zaten, çok zor bence. Bir kere başta ister istemez turk ortamına girmesi gerekecek. Bu da kısır döngü, rahat gelecek Türkçe konuşmak çünkü.
Bu arada insanların yardım etmesi konusunda sorun yok herkes yardım ediyor. Ama kimse 8 saat çalışıp işten çıktıktan sonra bir bira içeyim dediğinde miy miy konuşmak istemiyor insanlar haliyle. Ben de istemiyordum Türkiyedeyken, çok iyi anlıyorum. Yani ben konuşayım desem tabi ki konuşur insanlar ama bir saat sonra artık anlıyorsun. Bir şey oluyor türkiyedeki siyasetle ilgili bir şey merak ediyorlar, eski bir Anadolu geleneği merak ediliyor mesela, ben bunu hevesle konuşmak istiyorum, çok derin anlamları olan şeyler oluyor ama tabi ki konuşulmuyor istediğin gibi. Kimisi için bu sorun değildir, ben de bana sorun olmaz diyordum ta ki başıma gelene kadar. O yüzden her şeyin çok kolaymış gibi gösterildiği senaryolar çok canımı sıkıyor. Şu an göçmen çevremde en çok bu konu konuşuluyor, 6 7 senedir burada olanlar bile istedikleri şekilde rahat değiller dil olarak, yani olayın 1 2 senede öğrenilir olmadığı konusunda yok yaa öğrenilir denilen kısmın, konfor seviyesi olmadığını söylemek istiyorum.
Ben de b1 seviyesiyle oturup sosyolojik çıkarımlar yapar, psikolojinin derinlerine iner, dünya tarihi tartışırsınız demedim zaten. Dil seviyelerini bilen b1 in ne olduğunu, neyi ne kadar konuşabileceğini hali hazırda bilir, o seviye ile günlük hayatı çok rahat idame ettirebileceğinin farkındadır.

Bi yorum da dolaylı yoldan şuursuz olduğumu iddia etmişsin neyse konu dışına çıkıp gereksiz mapus damlarına düşemeyeceğim. Hadi sağlıcakla.
 
Ben zaten bu tarz yorum yazanların bir yabancı dili bile iyi konuşamadığına eminim. Yeni bir dil demek yeni bir karakter, yeni düşünce yapısı demek. Ben İngilizce konuşurken Türkçe konuştuğum karakterimden farklı bir kimliğe büründüğümü hissediyorum. Çünkü farklı kültürdeki insana bir şey anlatmaya çalışıyorum, bazen kendimi daha temkinli hissedebiliyorum ya da daha özgür. Ki ben bu dili çocukluktan beri öğreniyorum, şimdi 30 yaşımdan sonra öğreneceğim dilde bu hakimiyeti nasıl kurabilirim? Bir konuda kendimi savunmam gerektiğinde hem gergin ortamı germemek için doğru kelimeleri seçmem hem ozguvenli olmam, hem de olayı açık ve anlaşılır şekilde anlatmam lazım ki hakkımı koruyabileyim. Yoksa ne var b1 b2 olup sokakta üç beş muhabbet etmekte. Kim b1 b2 ile gelip benimle zevkli bir sohbet yapmak isteyecek, neden yapsın yani anadilini konuştuğu kaç senelik arkadaşları varken? En fazla bir iş arkadaşımdır ogke aralarini beraber geçiririz, kurs arkadaşımdır bir kahve içeriz vs ama türkiyedeki gibi olmak için yıllar yıllar lazım, keşke bunu anlasalar.
Ben ingilizce öğretmeniyim, yurtdışına birkaç kere çıktım tatil için ve proje grubumla beraber. Toplantıya ben katıldım grup adına mesela. Her şekilde konuşur anlaşırım dört dörtlük ama sosyal kodları aktarmak benim için bile çok zor. Hani kendi dilimizde imalarla, deyimlerle, esprilerle anlaşıyoruz ya o kıvama gelmek yıllar alır elbette. Size karşı çıkanlar sadece ihtiyaç karşılamayı düşünüyor sanırım
 
Ne zaman verdiklerini bilemiyorum ama kısa zaman önce expat olarak gelen biriyle tanıştım 5. Yılları dolmak üzereymiş vergi muafiyetleri bitecek diye baya sıkıntılıydı emin değilim ama onun hemen başlamış sanırım konuşmaları o öyle gibiydi.
5 sene önce gidenler daha iyi koşullarda gidiyordu inanır mısınız?
maaşlar daha güzeldi, kapsamlı relocation package'lar vardı -umarım konu sahibi de alıyordur

benim korktuğum şey 5 sene sonra bunları da bulamayacaksak yandık o zaman
 
Hemşirelik çalışma şartlarına kıyasla maaşları düşük bir sektör bence burda. Ama bu sebeple almanlar tarafından çok tercih edilmediği için de aşırı açık var ve b1 ile bile işbaşı yapılıp b2 sonrasi denklik işlerini bitirebilirsiniz. Ama yine ben olsam, eşim çalışmayacak olsa tercih etmem, evde duran erkek cok sıkılıyor. Bence Avrupada gelmeye değecek tek şart iki kişi çalışmak ve ikisinin de en azından rahat bir İngilizcesinin olması, almanca burada da yürütülür ama İngilizce bile olmadan gelip turk ortamına mi gireceksiniz mesela plan ne olacak?
konuda araya girmiş gibi oldum ama
hemşirelik bence de Almanya'da underrated bir meslek, çok ödemesi hakkı yok
meslek yapıp yaşlı bakımı yapmak çok daha iyi olabilir hele güzel bir merkezden işe kabul alırsanız ve gece yatılı da kalırsanız şartları epey iyi

ama
konuyu açan arkadaşın durumunda evde işsiz oturacak bir erkekle bu yapılır mı gerek var mı sorusu herkesin kendi bileceği iş
hemşirelerden düşünen varsa ben olsam hemşire olarak denklik almaya kasacağıma meslek yapar yaşlı bakımcı olurum zaten süresi aynıya gelir sanıyorum, bilginize
 
bence kimse kimseye o kadar güvenmemeli, kocasına güvense dahi ileride yol ayrılıkları olabilir güvenden öte fikir uyuşmazlıgından da kaynaklanabilir. sırf kocasına güveniyor diye kendisini hiçe sayıp gitmemeli. eğer bu şekilde yaparsa adam ne derse desin evet diyip susmak zorunda kalacak
daha büyük sorunlar var bu konuda
gamlı baykuşluk yapmak istemem ama

bir ülkeye giden çift düşünelim
1 taraf oraya uydu diğeri uyamadı
bu büyük sorunlar yaratıyor --2 taraf da uydu ya da 2 taraf da uyamadı bunlar sorun değil bile inanın.

olay boşanmaya gitse bu kadın üzgünüm orada nafaka alamaz -zaten gelip tr'de boşanıyorlar orada bir boşanma davası 10bin euro filan demek. ama koca kişisi tr'de işsiz görünüyor, burada da nafaka vs büyük sorun oluyor.
çocuk var ortada...
kadın çocukla ülkeye dönse bir dert orada kalsa oturumu filan olmadan boşansalar ayrı dert

ilişkileri bozulup sırf kadının oturum alması için gerekli süre dolmadı diye evli kalanlar biliyorum, sonra boşandılar.

erkeklerden avrupaya sonradan gidip etrafta bi dolu güzel, rahat cinsellk yaşayan kadın görüp cozutan biliyorum .

ha ilişkisi güçlü olup orada tamamen birbirine tutunan ve aile olarak çok güzel devam edenler de biliyorum ama garantisi yok ki bunun.
 
daha büyük sorunlar var bu konuda
gamlı baykuşluk yapmak istemem ama

bir ülkeye giden çift düşünelim
1 taraf oraya uydu diğeri uyamadı
bu büyük sorunlar yaratıyor --2 taraf da uydu ya da 2 taraf da uyamadı bunlar sorun değil bile inanın.

olay boşanmaya gitse bu kadın üzgünüm orada nafaka alamaz -zaten gelip tr'de boşanıyorlar orada bir boşanma davası 10bin euro filan demek. ama koca kişisi tr'de işsiz görünüyor, burada da nafaka vs büyük sorun oluyor.
çocuk var ortada...
kadın çocukla ülkeye dönse bir dert orada kalsa oturumu filan olmadan boşansalar ayrı dert

ilişkileri bozulup sırf kadının oturum alması için gerekli süre dolmadı diye evli kalanlar biliyorum, sonra boşandılar.

erkeklerden avrupaya sonradan gidip etrafta bi dolu güzel, rahat cinsellk yaşayan kadın görüp cozutan biliyorum .

ha ilişkisi güçlü olup orada tamamen birbirine tutunan ve aile olarak çok güzel devam edenler de biliyorum ama garantisi yok ki bunun.

Yerli biriyle evliysen kendin yabancıysan o da bambaşka bir dert ... boşanma olursa parası az olan taraf darma duman oluyor.
 
5 sene önce gidenler daha iyi koşullarda gidiyordu inanır mısınız?
maaşlar daha güzeldi, kapsamlı relocation package'lar vardı -umarım konu sahibi de alıyordur

benim korktuğum şey 5 sene sonra bunları da bulamayacaksak yandık o zaman
Açıkcası bi fikrim yok ben yüksek nitelikli çalışan olarak gelmedim ama doğrudur. Buna rağmen son bir yılda çok fazla expatla tanıştım özellikle mühendis ve yazılımcı göçü var Hollanda'ya.
 
Back
X