Ben kendi adıma söyliyim size, ben evli biri olarak baktım olaya. Daha şimdiden surata kapatılan telefonlar, güvensizlik ve böyle fevri hareketler üzgünüm ama ilişkinin yıpranmasına ve ileri de evlilik yoluna girildiğinde evlilikte ciddi sıkıntılara yol açar. Saygıyı yavaş yavaş törpüler, kişisel alanları yok eder. Ayrıca merak etmiş okumuş ne demek ya, ben eşimin okumuyorum, bilmiyorum şifresini dahi, o da benim bilmez ve okumaz. Okuyamaz zaten, öyle bir saygısızlığa müsaade etmem. Kız kardeşimle özel bir konuşmam olabilir, bir bayan arkadaşımla özel bir konuşmam olabilir. Eşim olması, herşeyimi bilecek demek değildir. İlişkileri yaşarken, fazla cıvıklaştırmadan, kişisel özgürlük alanlarına müdahale etmeden yaşar ve sorunları telefonu suratına kapatarak değil, konuşarak çözerseniz, bu hem ilişki de huzuru sağlar, hem karşınızda ki insanı daha iyi tanımanızı sağlar, hemde varsa bir yanlış anlaşılma kavgasız gürültüsüz çözülmesini sağlar.
Şimdi siz sorabilirsiniz belki, aman siz hiç sevgiliyken kavga etmediniz mi diye? Cevap vereyim, evet hiç kavga etmedik. Sorunlar oldu ama , yüzyüze gelip konuşmayı tercih ettik. Ne ilk zamanlar, ne nişanlılık ne de o herkesin çok korktuğu evlilik hazırlığı sürecinde hiç.
Ben arkadaşa sert çıkmak istemedim, geçmiş deneyimler, ya da izlenimler sonucu elde ettiğim bir şeyden bahsettim. Sevgiliyken, nişanlıyken çok kavga varsa, saygı biter. Evlilik ise saygı, güven ve sevgi üçü olmadan yürümez. Bir hemcinsim olarak üzülsün istemem. Güzel ilişkiler, güzel evlilikler yaşasın isterim.Hepsi bu.