Ben de anlamıyorum, nedir şu misafir çocuklarından istediğiniz. Zaten çocuğun annesi hasta, arkadaşların dediği gibi belki de sayılı zamanları var annesiyle doyasıya yaşamak için. Ne kadar maddiyatçı bir toplum olduk. sanki 3 yaşında çocuk birşeyler kırıp döktü diye birisi öldü. Çocuksuz ve bekar arkadaşlar, yapmayın bunu. Senin zararın ne kadar ki maksimum 100 tl olsun. Dğer mi kalp kırmaya, çocuğu azarlamaya 3 günlük misafir. biraz hoşgörülü olmayı öğrenin. dilerim ki hiç kimse hoşgörülü olmayı ve gereksiz şeylere kafayı takmanın ne kadar boş birşey olduğunu kötü tecrübelerle öğrenmez.
Şayet annesi hasta dahi olmasa ben kimsenin 3 yaşında çocuğunu -ki daha bebek sayılır- köşede sıkıştırıp cimcikleyip azarlayamam. Trawma mı yaratacaksınız çocuğun beyninde. Geçen biri yazmıştı, misafir çocukları tv ünitemi parmak izi yapmış diye.. gidip iki fıs fıs yapıp silmeye üşenmiş, gelip buraya yazmaya üşenmemiş.
Hoşgörü en büyük erdemdir.
Yazınızı gerçekten çok beğendim
Bu yaşta çocuklar meraklı oluyorlar renklere,objelere hele büyüklerin kullandığı eşyalara kız çocuğuysa özellikle makyaj malz. süs ler .. vsss
3 yaşında olan bir çocuk hala evin patronu durumunda oluyor çoğu zaman laf anlatmak söz dinlemeyi öğretmek hala sabır işi bu dönemlerde
Alt komşuma soruyorum çok gürültü geliyormu diye yok diyor kızın sesini duyoruz bazen oda sadece hopladığı yada koştuğu zamalar ama napalım olucak bu diyor
sonra kızı durduruyor yeavv pişiii sööööleeecieeemmm kııızııınızzaaaaa söeeeyyleaarmısınızzzzz sessiz oalssıınnn
oldu dedim söylerim dinlemezse hopladığı bacakları kırıp eline vermemi ister misinnn
Ayyy neaaa dedimmm şeammdii
aklıma geldikçe sinir oluyorum böyle tiplere
Adı üstünde çocuk, hatta bebek bile denilebilir.
Yani daha aklı ermiyor, yaptıklarının farkında değil yaşıtları gibi eline ne geçiriyorsa fırlatır atar yaptıklarının sonuçlarını bilemez.
Neden ilaçları çocuklarının erişmeyeceği yerlerde saklayın diyorlar çünkü çocuk bu kendisine zarar vereceğinin farkında değildir ilacı alır yutar.
Peki bu durumda hatalı kim oluyor.
Bir blogda yazı okumuştum. Hanım bir süre işsiz kalıyor, başvurduğu hiç bir yerden cevap gelmiyor, zor zamanlar geçiriyor vs.
Bir arkadaşının vesilesiyle, çalıştığı yerde ihtiyaç olmamasına rağmen bu arkadaşını yanına aldırıyor düşük maaşla..
Bir kaç hafta sonra başvurduğu yerlerin birinden geri dönüş oluyor ve yüksek maaşla işe alınacağı bildiriliyor..
Bu hanım ikilem arasında...
Eğer gelen teklifi kabul ederse, arkadaşına vefasızlık yapacağını düşünüyor
Kabul etmezse de daha düşük maaşla çalışacak...
Yakın çevresinde kim varsa soruyor sen olsan ne yapardın diye..
İlginç bir sonuca ulaşıyor..
30 yaş altındakiler "tabii ki gelen teklifi hiç düşünmeden değerlendirirdim, arkadaşım da bunu anlardı" diyor..
30 yaş üstündekiler ise, "büyük bir kararsızlık yaşardım, arkadaşıma vefasızlık ettiğimi düşünür zor karar verirdim, belki de çalışmaya devam eder teklifi değerlendirmezdim" diyorlar..
Sanırım yeni nesil vefa duygusunu yitirmiş.. Madde o kadar değer kazanmış ki, her şeyin üstünde tutulur olmuş..
Üzülüyorum...
öyle konuşuyosunuz ki sanki gidip kadınla kavga ettim.yazımı dikkatli okumadınız sanırım.kendisine karşı bi saygısızlığım olmadı.hasta konusuna gelince benimde annem kanser.o hiç bi zaman dünyayı boşvermedi.anlamazsın konularına hiç girmeyelim isterseniz.nasılsa kanserim diye çocuğu başından atacak öyle mi ne güzel dünya oh.
öyle konuşuyosunuz ki sanki gidip kadınla kavga ettim.yazımı dikkatli okumadınız sanırım.kendisine karşı bi saygısızlığım olmadı.hasta konusuna gelince benimde annem kanser.o hiç bi zaman dünyayı boşvermedi.anlamazsın konularına hiç girmeyelim isterseniz.nasılsa kanserim diye çocuğu başından atacak öyle mi ne güzel dünya oh.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?