şimdi ben size neler söylemek istiyorum. ama düşüncelerimi ne yazarsam yazayım yeterince ifade edemeyecekmişim gibi geliyor. o kadar yanlış bir düşünce ve tutum içindesiniz ki.. hadi tamam bu da erkek olsaydı diye aklınızdan geçer de; uzatmazsınız yahu. Allah kız vermiş demekki hakkımda hayırlısı bir kız evlat dahaymış, diye şükredersiniz. karalar bağlamışsınız resmen, kız yahu bu KIZ! zehirli bir yaratıktan bahsediyor gibisiniz. hayır abartmıyorum. yazdıklarınızı bir kere daha okuyun. Allah akıl fikir versin size. İnşallah sınanmazsınız!
Son olarak, bir doktorun yazdığı makaleden bir parça ile bu yazıma son veriyorum:
Annenin düşüncelerinin, sevgisinin, reddedişinin veya ikilemlerinin bebeğinin duygusal yaşamının şekillenmesinde önemli bir yer tuttuğuna değinen dr.canatar, şunları kaydetti:
‘’Bebekte gelişen güven ya da güvensizlik onun iç dünyasına yerleşir ve bu dönemde sahip olduğu duygular gelecekteki karakterine yansır. ‘Bebektir anlamaz!’ demeyin. Bu nedenle, anne adayının psikolojisi ve ruhsal durumunun normal ve normalin üstünde seyir etmesi, hem onun rahat bir hamilelik geçirmesini hem de doğum sonrası bebeğinin ruhsal durumunu olumlu derecede etkilemektedir.
Çocuğu şekillendirici mesajların asıl kaynağının anne olduğunu, bu nedenle hamile kadının yaşadığı her endişe ya da huzursuzluk çocuğa yansımasa da derin ve yerleşmiş duygu kalıplarının çocuğu etkilediğini vurgulayan canatar, şöyle devam etti:
''Annelik hakkında duyulan derin bir huzursuzluk ya da ikilem, yani bebeğin istenmemesi veya cinsiyetinden duyulan rahatsızlık, doğmamış bir bebeğin kişilik gelişimi üzerinde derin bir yara bırakabilir. Diğer yandan hayatı güzelleştiren mutlu, coşku ve pozitif beklentiler, bebeğin duygusal gelişmine katkıda bulunur.''