Mutlu Birlikteliklerin Sırlarını Bilenler

- asla sevgilinizn evlenince değişeceğini düşünmeyin ben onu adam eder değiştirirm demeyiin çünkü hiç kimse değişmez siz de sevgilinizin sevmediği huylarını devam ettirdiğini ama artık ilişkinin çok ciddi olduğunu fark eder hayal kırıklığı yaşarsınız
- sevgilinz için değişmeyin prensiplerinizden taviz vermeyin ilişki içinde iki taraf da az birşey kendini değiştiri ama temel konularda değişemezsiniz yukarıda da yazdım bir süre sonra rol yapmak zor gelir mutsuz olursunuz

- özellikle evlilik hazırlıkları sırasında ne istiyorsanız net ve kesin olun şimdi iyi gelini oynayayım sonra o kayınvalidenin hakkından gelirim gibi şeyler düşünmeyin

- hoşunuza gitmeyen şeyler olduğunda saygıdır diye susmayın saygısızlık etmeden de insanalra gereken cevabı verirsiniz

- ailesiyle yüzgöz olmayın mesafeli olun eşinizdne de sizin ailenizle yüzgöz olmasını istemeyin

- eşinizin ailesini sevmek zorunda değilsiniz ama saygılı olmak zorudnasınız unutmayın

- empati yapın

-evlilik iktidar savaşı değildir unutmayın
 
Biz eşimle 5 yıldır birlikteyiz, 7 aydır da evli. Hep görücü usulüyle evlenmicem, tanıycam, huylarını öğrenicem öyle evlenicem dedim.
Kendimce iyi bir de seçim yaptım, bizim ki hem aşk evliliği hem mantık.
Diğer arkadaşların dediği gibi denk olmak çok önemli, eşimle birbirimizi denk sayılırız, hem maddi, hem eğilim, hem aile konusunda. Yani aramızda bir uçurum yok.
Evlenmeden önce eşimi tanıdım, aynı evde bile kaldık yani ev ortamını biliyorum.
Eşim anlayışlı, asla bağırmayan, çok nadir sinirlenen, beni mutlu etmeye çalışan, birlikte vakit geçirmekten mutlu olduğum, çok olmasa da romantik bir erkekti. Ailesinden de uzaktık.
Sonra ailesinin yaşadığı şehre yerleştik, evlendik, birden ailem ailem demeye başladı, ilk başlarda dinlediği bana ilginç gelen müzikleri hiç sevmediğimi anladım, akşamları yemek yedikten sonra kanepeye uzanıp uyuduğunu, haftasonları ailesiyle vakit geçirmek istediğini öğrendim.
En ufak bir tartışmada kendi ailesini tuttuğunu gördüm.
Aslında hiç te bana uygun bir insan olmadığını farkettim.
Şimdi birlikte vakit geçirmekten pek hoşlanmadığımızı, zevklerimizin aslında hiçte uyuşmadığını, kültürel olarak çok farklı olduğumuzu, benim beklentilerimle onun yapabileceklerinin arasında bir uçurum olduğunu biliyorum.
Şimdi eşim gelse boşanalım dese çok mutlu olucam, ya da kaza ara aldatsa, ailesiyle bir tartışma yaşasam ve onları tutsa bahane edip ben başanacam.
Ve çok garip bunları yüzüne de söylüyorum inanmıyor bana.
Bana öyle geliyor ki mutlu evlilik yok.
Şu an hissettikleriniz ve yaşadıklarınız için üzüldüm umarın her şey dilediğiniz gibi olur.
Fakat yaşamış olduğunuz olumsuzluklar herkesin yaşadığı şeyler değil.
Mutlaka herkesin sorunları ve anlaşamadığı konuları uyuşmayan fikirleri vardır bu demek değil ki tüm evlilikler mutsuzluk içinde geçiyor.
Hem eşler birbirinin aynı olsa ne kadar sıkıcı olurdu düşünsenize, insanların karşıt fikirlerede ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.



kadın olmanın dayanılmaz cazibesine sahip olduğunu

asla unutmıcaksın..:34:

erkeklerin en zayıf tarafı çünkü..
Kusura bakmayın ama bu bahsettiğiniz şey zayıf karakterli erkekler için geçerli.
Kadınlığını kullanrak eşlerini yönetmeye çalışan kadınlarda benim gözümde basittir.
Mühim olan aklınla fikrinle yaptıkların ve yaptırdıklarındır.
 
Benim demek istediğim ne pararsak yapalım, ne kadar seçici olursak olalım evliliğimizin mükemmel olması bizim elimizde değil.
Ben duygusal bir insan hiç değilim, hep mantığımla hareket etmişimdir buna ramen hatalar yaptım.
Ki önceleri duygusal davranan insanlara çok kızardım, duygularına yenik düşüp hata yapıyorlar diye.
Ama öğrendim ki bizim elimizde değilmiş bazı şeyler.
Evliliğimde mutsuz değilim, eşim de kötü bir insan değil.
Demek istediğim önceden birbirimiz için yaratıldığımızı düşünürken aslında çok farklı olduğumuzu farkettim, farklı şeyleri yapmaktın hoşlanıyoruz, farklı düşünüyoruz bu da ufak tefek sorunlara yol açıyor.
 
Ben de kesinlikle keşke evlenmeden önce bu forumu keşfetseydim diyorum inanın ki. Çok önemli şeyler öğrendim kendi adıma. Konuya dair kendi fikirlerimi yazayım ben de, başka bir bölüme yazmıştım ama şimdi buradan devam edeceğim; bu işin sırrını bilen arkadaşlarım lütfen siz de düşüncelerinizi yazın.

Tabi daha öğrenecek çok şey var. Yanlış anlaşılmasın amaç kesinlikle "aman eşlerimizi mutlu edelim" değil. Amacım "biz bayanlar nasıl daha mutlu oluruz evliliğimizde, sorunlarımızı nasıl aşarız?" bunun cevabını bulmak. Önemli olan bizim mutlu olmamız, asla tek taraflı bir fedakarlıkla yürümez evlilik. Kadın ve erkeğin iletişim dili çok farklı. Ben düşündüm çok, biz ne yapabiliriz de orta noktada buluşabiliriz, kendi istediklerimizi ve hissettiklerimizi eşimize nasıl doğru aktarabiliriz? Nasıl eşlerimizi bizi daha mutlu edecek hale getiririz? Evliliğimiz için neler yaparız? Bunları hep düşünüyorum. Çünkü evlilik ömür boyu sürsün istenir, eşimizin karakteri de belli bir yerde. Onu değiştiremeyiz. Ama ömür boyu evliliğimizi sürdürmek istiyorsak mutlu da olmak isteriz. Ben kendi adıma sizin yazdıklarınızdan ve kendi yaşadıklarımdan öğrendiklerimle bir liste oluşturdum:

  • Tepkimizi hemen göstermeyip, sinirliyken biraz durup düşünmek, ondan sonra sakin bir şekilde tepkimizi ortaya koymak (mesela kavga sırasında gerekirse kavgayı kesip konuyu sakince yalnız kalarak düşündükten sonra oturup konuşmak)
  • Güleryüzlü olmak, huzur ortamı sağlamak
  • Eşimizin üstüne çok düşmemek, şımartmamak, önce "ben" diyebilmek
  • Gerçekten önemli bir konu varsa içimize atmayı mutlaka eşimize sorunun ne olduğunu söyleyip çözüm aramak
  • Karşımızdakini olduğu gibi kabullenmek
  • Çok fazla beklenti içine girmemek, sürekli jestler romantik şeyler bekleyince eşimizin karakteri de bu tip şeyler yapmaya müsait değilse sürekli hayal kırıklığıyla karşılaşıyoruz,
  • o yüzden bu tarz beklentilerimizi takıntı haline getirmemek
  • Bir aile olduğumuzu unutmamak yani aynı sofrada yemek yiyebilmek, aynı yatakta yatabilmek gibi detaylara önem vermek (gerçekten erkekler çok önem veriyor evde bir aile düzeni olmasına yani karı-kocanın olması gerektiği beraber yemek yiyip oturup tv izlemesi akşam da aynı anda uyuyup sabah aynı saatte kalkması gibi uyum konularına çok önem veriyorlar; en azından benim eşim bu konularda acaip takıntılı)
  • Erkeklerin anneleri tarafından şımartılmış küçük çocuklar olduğunu unutmamak
  • Bin düşünüp bir söylemek
  • Sinirlendiğimizde sabırlı ve sakin olmaya çalışmak, sinirimiz biraz yatışınca konuyu mantıklı bir şekilde ve tatlı dille konuşarak kendimizi ifade etmek (ben böyle davranarak istediklerimizi yaptırabileceğimize inanıyorum),
  • Kendi değerimizi asla gözardı etmemek, bazen bencil olmak, hayır demesini bilmek, eşimizi hayatımızın merkezi yapmamak
  • "Sevince illa dilde de olmalı demek değildir.Bazı hareketlerde sevginin bariz göstergesi olabilmektedir. Onun için sen beni sevmiyorsun gibisinden yaklaşımlar sergilemeyin.
  • " (bunu forumda bir bayan yazmıştı, çok beğendim o yüzden kendi listeme aldım.)
Siz ne diyorsunuz? Neler düşünüyorsunuz? Gelin burada konuşalım...
 
cadı carolini görmüyormusunuz, ondan biraz feyz almamız gerekli :1:
neyse şaka bir yana, biri bağırıp çağırdığında diğeri susmalı ve dinlemeli, nasıl olsa karşı taraf hatasını anladığında gelip özür dileyecektir. ama her iki tarafta bağırdığı zaman iş uzuyor ve dönülmez sonuçlara doğru yol alıyor. kimse mükemmel değildir, iyisiyle kötüsüyle bir insanı kabul etmek gerekir, pozitif yanlarını ve negatif yanlarını bir kağıda dökmüştüm vakti zamanıyla, daha sonra pozitif yanları ağır basmıştı ve evlenmiştim. birde artık insanlar çok tahammülsüz herkesin ekonomik gücü olduğundan, aman banane boşanırım gider, bana adammı yok veya kadınmı yok diye bakıyorlar, artık emek verilmiyor ilişkilerde. emek çok önemli, birde saygı aradaki saygı unsurunu hiç kaybetmemek gerekiyor, saygı gidince işte o zaman ilişki laçkalaşıyor....
 
İki kişi birbirine çok düşkün olucak... bu düşkünlük bit gibi bir yaşam değil ama birbirine bakarken içi titreyecek.. karşındakini hem dostun hem sevgilin hem eşin hem cocugun hem annen baban abin ablan gibi göreceksin. aranızda birbirinizden sakladığınız sırlar olmayacak. kıyamette kopsa yalan girmeyecek.. birbirinizin kelime kullanmasına gerek kalmadan gözlerinden hissedeceksiniz anlık duygularınızı... saygı olacak.. arada fikir ayrılığına düşeceksiniz ama kavgaya dönüştürmeden tatlı tartışmalarla kapanacak konu..
 
[B]bence denklik çok önemli.
kültürel anlamda aynı olan, maddi olarakda denk olan,arkadaş olabilimek,aynı şeyleri yapmaktan hoşlanmak,hayata aynı noktadan bakabilmek yada kısmen bakabilmek
ortak hayaller kurabilmek,yanında kendini rahat hissedebilmek kasmamak kendini,yaş farkı fazla olmamalı,
herkesin öncelikleri farklıdır.
evlilik idare et oyunudur herkes birbirini idare eder sonuç ya mutlu mesud gider yada biter:)
[/B]

evli olmasamda bende bu yoruma katiliyorum
 
Hep,birlikte gülebilmek derlerdi klasik bulurdum ama doğruymuş.
İşin özü arkadaş olmak,çünkü cinsel çekim veya para veya kariyer hepsi bir yerde tıkanıp kalıyor.
Ama birlikte gülebilen,sohbet edebilen,kavga edebilen en yakın iki arkadaş iseniz her türlü sorun aşılabilir.
 
evliliğimde 22 sene bitti.çok sıkıntılarda yaşadık.çok güzel günlerde geçirdik.ben allaha şükür mutluyum.inşallah bundan sonrada hep mutlu olurum.
beklentim hiç olmadı yada hep azami oldu.bekarkende hiç evlenince şöyle olsun,böyle olsun demedim.gün nasıl gerektirdiyse öyle yaşadım.kinci olmadım.doğum günümü unuttu diye hiç sorun etmedim.olabilir hayat telaşesi ne olacakki.mutluysam bana hergün özel.benim eşim sürpriz yapmayı bilmez.yapmaya kalksa eline yüzüne bulaştırır.ben eşimi olduğu gibi kabul ettim.

ne güzel yazmışsınız allah dahada mutlu etsin inş hepimizi

bence mutlu evliliğin sırrı susmak ve bazen arkadaşlarıyla olmasına izin vermek:10:
 
ne güzel yazmışsınız allah dahada mutlu etsin inş hepimizi

bence mutlu evliliğin sırrı susmak ve bazen arkadaşlarıyla olmasına izin vermek:10:

harika bir bakış açısı sundunuz :) teşekkürler. inşallah huzurlu-sağlıklı uzun ömürlerle birlikte yaşamak nasip etsin mevlam :) esen ve mutlu kalın
 
harika bir bakış açısı sundunuz :) teşekkürler. inşallah huzurlu-sağlıklı uzun ömürlerle birlikte yaşamak nasip etsin mevlam :) esen ve mutlu kalın
 
harika bir bakış açısı sundunuz :) teşekkürler. inşallah huzurlu-sağlıklı uzun ömürlerle birlikte yaşamak nasip etsin mevlam :) esen ve mutlu kalın

rica ederim arada ipleri azıcık gevşetmek gerekki geri gelsin ipleri çok gerersek kopar:16:
 
bence haddini bilmek.. tüm ilişkilerin sırrı budur.

eşimin maaşına,ailesi ve arkadasları ile olan ilişkisini hiçbir zaman irdelemem..
annen şunu dedi bunu yaptı demem.
kimin ne dediğini anlatmam. sadece ben şu duruma üzüldüm derim. her zaman açık ve net davranırım.
o anlasın çözsün diye uğraşmam.
özel günlerimizi ona ben önceden hatırlatırım. unutma riski hiçbir zaman olmaz. ama süpriz beklemem.
sınırlarım bellidir. isteklerimi söylerim ama baskı yapmam ısrar da etmem.
şimdilik çook mutlu bir çiftiz. eşimde ben de birbirimizi hiç üzmeyiz.
birbirimizin hayatına müdahele etmeyiz. fikir ayrılıklarımız var ise bu konuda tartışmayız. iknaya uğraşmayız. saygı temelidir :)

ha, bir de asla yatağa girdiğimizde birbirimize arkamızı dönmeyiz sımsıkı sarılarak dalarız uykuya. ve öpücüksüz kalkmayız yataktan.
Allah herkese daimi mutlu yuvalar nasip etsin.:nazar:
 
Evlilikte mutluluğun sırrı kadının susmasından ibarettir . Susuyorsan, ona buna dır dır etmiyorsan, sinir olunacak şeylere bile gülüp geçiyorsan, kaynana hürmet edip baş tacı ediyorsan evliliğin mutludur, çünkü kocan mutludur. Ama ya sen?
Evlilikte mutluluğun formülü hep kadındadır bence, kadın fedakarlık ettiği özverili olduğu sürece evlilik tıkır tıkır gider...ta ki kadın da birgün birey olduğunu farkedip mutsuz olduğunu hissedene kadar, ondan sonrada evlilik biter zaten
 
Back
X