- 3 Eylül 2012
- 21.895
- 57.813
- 798
Eski esim donmek icin ugrasip duruyor o kadindan hevesi geceli cok oldu derdim bu insan degil.bana ne hatta mutlu olsun uzak olsun umrumda degil gercekten.cok zaman oldu.ben su gun sirf esinin imkanla4indan faydalanip bosanmayan bi yandan da esini aldatan kadinlari gordukce bunlari duydukca tiksiniyorum.bu insanlarin bir halt olmasina sinirleniyorum
Ben bisanmayan gurursuzlar demedim yalniz beni ilgilendirmez.Merhaba o boşanmayan gurursuzlar ben okuyorum galiba fiili bir aldatma yoktu ama gece gece bir kızla mesajlasiyordu ailemin desteğinin olmaması çocuğumun küçük olması ve benim doğu görevim derken kıçımı kırıp oturdum ve mutsuzluktan ölüyorum
Ya bana dua edin.dogru olani yapacagim hep pusulamdan sasmayacagim.hayat yardim etsinBak üstteki yazdıklarından eğrilerin sana battığı anlaşılıyor.
Hoş haksız da değilsin.
Nerede iyi niyetli, dürüst, açıksözlü, fedakar insan hepsi düzenbaza, tilkiye denk gelmiş.
Mutlular Allah için.
Ben de artık eğri gördüm mü aferin iyi yapıyorsun lan diyorum ben yapmadım da ne oldu?
Keşke ben de bencillikten ölsem mesela.
Bir gıdım merhamet duymasam söz konusu kendi iyiliğim olduğunda.
Ama çok çabalasam da boş.
Yapamıyorum.
Ya bana dua edin.dogru olani yapacagim hep pusulamdan sasmayacagim.hayat yardim etsin
Amin hepimizin insallah...sizlere de mutluluklarAllah yardımcın olsun.
Kendin kadar doğru insanlar çıkarsın karşına bundan sonrası için.
Mutluluklar.
Doğru söyleyen 9 köyden kovulurmuş.Yalnız deilim.İnsanlar yüz yüze bakıp arkadan konuşuolar ve bende buna dayanamıorum.Bişey söylüorum ve hop bütün suç bana kalıyor.Kötü olan ben oluorum.İnsanlar işlerini öyle güzel götürüyorlarki.Kafa yapıma uyan hiç kimseyi bulamıyorum.Allah yardımcımız olsun bizim gibi insanlar hep suçlanıyolar.Boşandığınız içinde gurur duyun kendinizle.Evet psikolog harika geliyor.Gecen ben gıttım psıkıyatrıye ordanda psıkologa yonlendırdı.Psikologda dedi insanların işine karışmayın insanlar işlerıne karışılmasından pek hoşlanmazlar dedi.Bırak kim ne yapıosa yapsın dedi.Nasıl becerebiliyorlar bilmiyorum.Ben bi psikologa mi gitmeliyim bilemiyorum.sana ne diyenler cikacaktir ben de diyorum bana ne?ama bu insanlar bana tercih edildiginde ya da onlar iyi yerlerde iyi durumda ve ben sorunlarla ugrasmak zorunda kaldigimda isyan edesim geliyor...
Bosandim.esim cunku hee halti yiyebilecek biriydi.beni akdattigi dakika ona bi aciklama bile yapmadan bosandim.kimseye aciklama yapmadim.o da sucunu biliyordu elbette.zengin bi adamdi.oturup yerime leoparli ic camasirlarimla eve baglamayi o kadindan ayirmayi dusunmedim bile ki nitekim guzel bir kadinim.o kadindan da guzeldim.zaten bunun tiple alakasi hic yok.egitimim de o kadindan iyiydi.bu kiyaslamayi yapmak igrenc gelse de bana o pislikle evli kalip imkanlarini somurmedim kisacasi.ama bakiyorum evli adamlar evli kadinlar iliski yasiyorlar.mutlular mesutlar.disariya iyi anneyi iyi babayi oynuyorlar.kariyer olarak da iyi yerdeler.neden ben bosanmis bir kadinim ve o kadar egri o kadar uc kagitci o kadar yalan dolan is yapan insanlarin arasinda dogru yoldan yurumeye calistigim icin huysuz,uyumsuz,kotu ben oluyorum.
Sikayet etsen edilmiyor ustu kapaniyor yaptiklari sacmaliklarin.ben hakliyken makulken hakli degil isguzar oluyorum.bana ne diyemiyorum o kadar insanin hakki var.
Ben yuze gulsem,idare etsem benden iyisi yok.yapadabilirim ama ben bu kadar ic yuzunu kokusmuslugunu bildigim insanlari idare etmek de istemiyorum.isini yap cik sinirlenme diyorum mumkun degil.dayanamiyorum.sizlerden yoru almak istedim.sizc3 ne yapmaliyim?
Asil bu neyin kini :) is hayati ve ozel hayat ayridir aynen ama basarili degil anne ve yapilanlara goz yumuyir diye ustume getiriliyor.ic yuzunu biliyorum ben haksizliga ugradim.Size noluyor yok aldatmis iyi rolu anne, baba rolü kesiyormus, aldatmiş ama biyerlere gelmiş.
Aldatiyor diye iş hayatinda başarili olamaz mi birileri iş baska aile baska?
Elalemin ailesinin icini karistirip dokmek size mi kaldi? Zaten bircogunun haberi vardir yoksa da suphelenir.
Öyle bir yaziyorsunuz ki aldatanlari savunacagim neredeyse. Size ne yahu size ne?
Çok zorunuza gittiyse barişin eşinizle sizde mutluymuş gibi yapin, degilse gerisi sizi ilgilendirmez. Durdugunuz yerden neyin kini bu?
Tesekkur ederim hikaye guselmis ilk defa okudum.hayat bir yolculuk evet lakin ben sabirli buri degilim.hic olmadim.ve ben hayatin getirdiklerini beklemek yerine hep bi seyler yaparim.hic oturup sabreden biri olmadim"Bir insanın sonunu görmeden ona mutlu demeyiniz"diye bir söz vardır.Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur.Bir filmin başta ve ortadaki bir kaç sahnesini gösterip bu insanların şanslı olup olmadığını sorsanız,vereceğiniz cevap filmin sonunda şaşırmanıza neden olabilir.Çok sevdiğim ama biraz uzun bir hikayeyi alıntılamak istiyorum buraya.Belki okumayanlar vardır:
Çin düşünürü Lao Tzu bu öyküyü çok sever, sık sık anlatırmış.
Bir köyde bir yaşlı adam varmış… Çok fakir… Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki kral bile onu kıskanırmış. Kral at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.
“Bu at, bir at değil benim için… Bir dost. İnsan dostunu satar mı?”
Bir sabah kalkmışlar ki at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. Köylü “Bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün onuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var ne de atın” demiş.
“Karar vermek için acele etmeyin. Sadece at kayıp deyin. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç.
Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez. ”Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Ama aradan onbeş gün geçmeden at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de vadideki on iki vahşi atı peşine takıp getirmiş. Köylüler, ihtiyar adamın etrafına toplanıp özür dilemişler. Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için. Şimdi bir at sürün var demişler.
“Karar vermek için yine acele ediyorsunuz. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz. Bu daha başlangıç. Birinci cümlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakkında nasıl fikir yürütebilirsiniz?”
Köylüler bu defa ihtiyarla açık açık dalga geçmemişler ama içlerinden sahiden akılsız diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini temin eden oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler yine gelmişler ihtiyara;
“Bir kez daha haklı çıktın. Bu atlar yüzünden tek oğlun bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın.”
Yaşlı adam “Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz. O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı, gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağı size asla bildirilmez.” demiş.
Birkaç hafta sonra, düşmanlar kat kat büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere çağırmış. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış çünkü savaşın kazanılmasına imkan yokmuş. Giden gençlerin ya öleceği ya da esir düşüp köle diye satılacağını herkes biliyormuş. Köylüler yine ihtiyara gelmişler.
“Yine haklı olduğun kanıtlandı. Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması, talihsizlik değil, şansmış meğer.” Yaşlı adam “Siz erken karar vermeye devam edin. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin şanssızlık olacağını sadece Allah biliyor.” Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatle tamamlarmış, etrafına anlattığında:
“Acele karar vermeyin. O zaman sizin de herkesten farkınız kalmaz. Hayatın küçük bir parçasına bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi dolayısıyla gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar. Çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir, insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken yenisi açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.”
Asil bu neyin kini :) is hayati ve ozel hayat ayridir aynen ama basarili degil anne ve yapilanlara goz yumuyir diye ustume getiriliyor.ic yuzunu biliyorum ben haksizliga ugradim.
Okudugunuzu anlamiyor olabilirsiniz bi de bu acudan dusununMillet aldatiyor veya aldatiliyor diye neden sizin ustunuze geliniyor ne haksizligi yapiliyor? Hayatimda boyle sey duymadim.
Okudugunuzu anlamiyor olabilirsiniz bi de bu acudan dusunun
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?