Mutlu muyum? Pişman mıyım? Duygu karmaşası...

Moonse

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Nisan 2023
633
2.228
28
Nişanlılık döneminde acaba pişman mıyım hissi sizlere de oldu mu kızlar? Malum, hiçbir ilişki dört dörtlük değildir. Olay bazlı olmasa da olaylar karşısında gösterilen tavır ve tutum sebebiyle acaba mı demeye başladım. Şöyle ki nişanlımın otorite problemi olduğunu düşünüyorum. Bunu kesinlikle üzerimde tahakküm kurmasını istemek olarak algılamayın. Yalnızca bazen yorulduğumu hissediyorum. Benim sınırlarımı çevreye karşı koruyabildiğinden emin değilim. Dile getirdiğim şeylere karşı da bir tolerans geliştirdi artık. Benim hatam bu tarz şeyleri çok dillendirmek oldu sanırım. Üstesinden gelinemeyecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca sizden istediğim fikir şu: kendi kendime pehlivan gibi yüklendiğim bu tek taraflı otorite hissini nişanlıma nasıl geçirebilirim? Düşündüğüm yahut yanlış bulduğum her şeyi dile getirmek adamı bu davranışa itiyor diye düşünüyorum ancak bunlar hiçbir zaman dırdır tarzında olmuyor. Yetişkin bir insanın kendini ve isteklerini izah seviyesinde kalıyor ancak adamın bu intoleransını nasıl kırarım? Biraz da dertleşmek istedim açıkçası. Burada dahi yeterince açık yazamadığım duyguları yakınlarıma anlatıp kafamı karıştırmak istemedim. İçim daraldı, bir şeyler hissediyorum ama adını koyamıyorum. Nasıl atarım üstümden bu mutsuzluk hissini? Bazen o kadar darlanıyorum ki yüzüklerim, takılarım ağır geliyor manevi olarak. Çıkarıp öyle yatıyorum. Sanki yüzükleri çıkarınca tekrar özgür oluyorum sabah uyanana kadar. Seviyorum ama neden bu boğulma hissi çözemiyorum. Çok karışık oldu yazdıklarım biliyorum ama ben de karışığım kızlar.
 
Fazla yükten hepsi. Fazla sorumluluktan.

Ufak ufak bazı şeyleri düşünmeyi nişanlınıza bırakın. Lafını dahi etmeyin, onun düşünüp uygulamasını bekleyin.
 
Zor bi durum umarım geçicidir, stresten veya tamamen yorulmuşluktan hissediyosundur umarım ama genelde nişanlılık zamanı bu hisler yanıltmaz. Nişanlılık bence çok garip bi dönem. İki tarafında evlilik öncesi tam anlamıyla gerçek yüzlerini gösterdiği bi dönem. İşin içine aileler giriyo maddiyat giriyo her kafadan bi ses çıkıyo koşuşturma vs derken sanki gözlerdeki o perde kalkıyo. İşte o zaman asıl önemli zaman. Onunla ilgili şeyler gözüne batıyo ve acaba mı diyosan bil ki sorun vardır. Ben de aynı süreçten geçtim, ilk evliliğimde. 4 sene sevgililik sonucunda, asker bekleme falan olunca da bi anda sözlülük nişanlılık girdi araya. Ve ben yüzük takmayı çok severim, nişanlıyken o yüzük beni boğardı sanki. Uyurken hep çıkarma isteği olurdu veya herhangi bi iş yaparken. Bişeyler ters gidiyomuş gibi gelirdi. Anlamlandıramazdım. Evlendik ve 2 sene evlilik sonrası boşandık. 2 sene bekarlıktan sonra şuanki eşimle tanıştım 3 buçuk sene önce ve 9 ay oldu evleneli. Onda hiç bi zaman böyle hissetmedim ve hala çok mutluyum🙏🏻
 
Nişanlılık döneminde acaba pişman mıyım hissi sizlere de oldu mu kızlar? Malum, hiçbir ilişki dört dörtlük değildir. Olay bazlı olmasa da olaylar karşısında gösterilen tavır ve tutum sebebiyle acaba mı demeye başladım. Şöyle ki nişanlımın otorite problemi olduğunu düşünüyorum. Bunu kesinlikle üzerimde tahakküm kurmasını istemek olarak algılamayın. Yalnızca bazen yorulduğumu hissediyorum. Benim sınırlarımı çevreye karşı koruyabildiğinden emin değilim. Dile getirdiğim şeylere karşı da bir tolerans geliştirdi artık. Benim hatam bu tarz şeyleri çok dillendirmek oldu sanırım. Üstesinden gelinemeyecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca sizden istediğim fikir şu: kendi kendime pehlivan gibi yüklendiğim bu tek taraflı otorite hissini nişanlıma nasıl geçirebilirim? Düşündüğüm yahut yanlış bulduğum her şeyi dile getirmek adamı bu davranışa itiyor diye düşünüyorum ancak bunlar hiçbir zaman dırdır tarzında olmuyor. Yetişkin bir insanın kendini ve isteklerini izah seviyesinde kalıyor ancak adamın bu intoleransını nasıl kırarım? Biraz da dertleşmek istedim açıkçası. Burada dahi yeterince açık yazamadığım duyguları yakınlarıma anlatıp kafamı karıştırmak istemedim. İçim daraldı, bir şeyler hissediyorum ama adını koyamıyorum. Nasıl atarım üstümden bu mutsuzluk hissini? Bazen o kadar darlanıyorum ki yüzüklerim, takılarım ağır geliyor manevi olarak. Çıkarıp öyle yatıyorum. Sanki yüzükleri çıkarınca tekrar özgür oluyorum sabah uyanana kadar. Seviyorum ama neden bu boğulma hissi çözemiyorum. Çok karışık oldu yazdıklarım biliyorum ama ben de karışığım kızlar.
Bu yüzüğün ağır gelme hissi bana da olmuştu. Çok tuhaf bir his.
Sanki boğuluyormuşum gibi, sanki parmağım sıkılıyor gibi. Sanki artık hiç gezemeyecek hiç eğlenemeyecek çok pişman olacak gibi hissediyordum.

Ayrıldığım gün evin kapısından içeri oynayarak girmiştim, ablamla ev arkadaşım direkt “ayrıldın mı” demişti neşemden anlayıp. Hiç unutmuyorum tepkilerini. Çok üzülmüştüm o an demek ki beraberken mutsuz olduğum hareketlerime yansıyormuş, gizleyebildim sanıyordum.

Ben böyle durumlarda kendim için hep vardır bir hayır diyorum ama sizin durumunuzda vebal almak istemem.

Aşk/sevgi durumunuz nedir?
 
Nişanlılık döneminde acaba pişman mıyım hissi sizlere de oldu mu kızlar? Malum, hiçbir ilişki dört dörtlük değildir. Olay bazlı olmasa da olaylar karşısında gösterilen tavır ve tutum sebebiyle acaba mı demeye başladım. Şöyle ki nişanlımın otorite problemi olduğunu düşünüyorum. Bunu kesinlikle üzerimde tahakküm kurmasını istemek olarak algılamayın. Yalnızca bazen yorulduğumu hissediyorum. Benim sınırlarımı çevreye karşı koruyabildiğinden emin değilim. Dile getirdiğim şeylere karşı da bir tolerans geliştirdi artık. Benim hatam bu tarz şeyleri çok dillendirmek oldu sanırım. Üstesinden gelinemeyecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca sizden istediğim fikir şu: kendi kendime pehlivan gibi yüklendiğim bu tek taraflı otorite hissini nişanlıma nasıl geçirebilirim? Düşündüğüm yahut yanlış bulduğum her şeyi dile getirmek adamı bu davranışa itiyor diye düşünüyorum ancak bunlar hiçbir zaman dırdır tarzında olmuyor. Yetişkin bir insanın kendini ve isteklerini izah seviyesinde kalıyor ancak adamın bu intoleransını nasıl kırarım? Biraz da dertleşmek istedim açıkçası. Burada dahi yeterince açık yazamadığım duyguları yakınlarıma anlatıp kafamı karıştırmak istemedim. İçim daraldı, bir şeyler hissediyorum ama adını koyamıyorum. Nasıl atarım üstümden bu mutsuzluk hissini? Bazen o kadar darlanıyorum ki yüzüklerim, takılarım ağır geliyor manevi olarak. Çıkarıp öyle yatıyorum. Sanki yüzükleri çıkarınca tekrar özgür oluyorum sabah uyanana kadar. Seviyorum ama neden bu boğulma hissi çözemiyorum. Çok karışık oldu yazdıklarım biliyorum ama ben de karışığım kızlar.
Görmek istediğiniz olgunluğu ve sorumlulugu göremediğiniz için böyle hissediyorsunuz. Evlenince daha beter oluyorlar nasıl olsa halleder nasıl olsa üstesinden gelir diye iyice keyiflerine bakiyorlar sonra suratiniz asilinca ya da dile getirince memnuniyetsiz takıntılı konumuna dusuruluyorsunuz. Sevginizden eminseniz sorumluluk anlamında kendinizi geri çekin çok fazla üzerine düşünmeyin. Hala aynı sekilde devam ediyorsa onu değiştirmek pek mümkün olmayacak sanırım. Ve evlenince değiştiririm diye dusunmeyin lütfen o zaman ekstra hayal kırıklığı oluyor. Bu kez ben kimle evlendim diye sorgularsiniz..
 
bu his bende hep var. bence biraz karakterlerimizle alakalı. ben daima böyle hissediyorum herkes her şey dört dörtlük olsa bile 🙈 kabul, çok yorucu, çok zor. ama değişemiyorum.
 
Seviyorum ve en kötü günümüzde bile sevilmediğimi hissettiğim olmadı bu konuda net olmak isterim. Ama sanki artık ilişki ve hayat benim baktığım penceredeki manzara kadar güzel görünmüyor. Beni anlamasını beklemiyorum ama anlamak için çabalayan bir adam da görmüyorum artık karşımda. Bir olay karşısında hislerimi söylüyorum, olması gerekeni ve beklentimi söylüyorum ve adam artık sanki dırdır ediyorum gibi davranıyor. Kestirip attığını hissediyorum. Çok bunaldım kızlar. Bayram sebebiyle memleketimde, aile evindeyim. Bayram sonrası her şeyi burada bırakıp yaşadığım şehre dönme isteği var içimde. Böyle bir şeyin niyetinde değilim ancak gerçekten bir ağırlık var üstümde. Acaba diyorum işler ciddiye bindikce, gün geçtikçe ben de mi abartiyorum. Sadece düşünce yüküm hafiflesin istiyorum. Sorumlulukları o yüklememiş de ben kendi kendime almışım gibi bir his ...
 
tam olarak sizi rahatsız eden nedir? neyi dillendiriyor ve karşı tepki alıyorsunuz? siz bahsedince kendi nişanlılığımı düşündüm, içimde hiç şüphe olmadı, yüzüğüme bakar mutlu olurdum aksine. eğer bunun tam tersini hissediyorsanız ve mutlu değilseniz hislerinize güvenin derim. sevgililik ve nişanlılıkta gördüğünüz kötü bir huy evlenince x10 oluyor çünkü. yani sorumsuzluğundan rahatsızsanız bilin ki ömür boyu her şeyin sorumluluğu sizin üstünüzde olacak.
 
örnekler vererek açıklasanız sorunu şuan ne desek havada kalır
Sorun şu ki en az benim kadar baskın davranması gereken adamda artık hiçbir problemi umursamayan davranışlar görüyorum. Otoritesini ben mi elinden aldım anlamıyorum. Bunu düzeltmek için kendimi mi geri çekmeliyim bilmiyorum.
 
Kızlar olayları açıkça yazamıyorum, ifşa olmaktan biraz çekiniyorum açıkçası. Zaten bahsettiğim gibi olaydan ziyade dile getirdiğim problemler karşısında umursamazlık hissinin bende yarattığı duygu karmaşası... Kendimi baskın hissediyorum. Ancak onun da baskınlığını hissetmeye ihtiyacım var. Bu şekilde benim omuzlarıma yük oldu bu nişanlılık işi. Manevi olarak boğuldum sanki.
 
Son düzenleme:
Kızlar olayları açıkça yazamıyorum, ifşa olmaktan biraz çekiniyorum açıkçası. Zaten bahsettiğim gibi olaydan dile getirdiğim problemler karşısında umursamazlık hissinin bende yarattığı duygu karmaşası... Kendimi baskın hissediyorum. Ancak onun da başkanlığını hissetmeye ihtiyacım var. Bu şekilde benim omuzlarıma yük oldu bu nişanlılık işi. Manevi olarak boğuldum sanki.
Buna da yorum yapılmıyor. Belki sizin hüsnü kuruntunuz belki de adamın pasif ya da umursamaz olması. Bu başlık çok teorik, pratikte ne yaşanıyor bilemeyiz. Tabi böyle bir kayginiz varsa anlarım. Umarım mutlu olursunuz❤️
 
Nişanlılık döneminde acaba pişman mıyım hissi sizlere de oldu mu kızlar? Malum, hiçbir ilişki dört dörtlük değildir. Olay bazlı olmasa da olaylar karşısında gösterilen tavır ve tutum sebebiyle acaba mı demeye başladım. Şöyle ki nişanlımın otorite problemi olduğunu düşünüyorum. Bunu kesinlikle üzerimde tahakküm kurmasını istemek olarak algılamayın. Yalnızca bazen yorulduğumu hissediyorum. Benim sınırlarımı çevreye karşı koruyabildiğinden emin değilim. Dile getirdiğim şeylere karşı da bir tolerans geliştirdi artık. Benim hatam bu tarz şeyleri çok dillendirmek oldu sanırım. Üstesinden gelinemeyecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca sizden istediğim fikir şu: kendi kendime pehlivan gibi yüklendiğim bu tek taraflı otorite hissini nişanlıma nasıl geçirebilirim? Düşündüğüm yahut yanlış bulduğum her şeyi dile getirmek adamı bu davranışa itiyor diye düşünüyorum ancak bunlar hiçbir zaman dırdır tarzında olmuyor. Yetişkin bir insanın kendini ve isteklerini izah seviyesinde kalıyor ancak adamın bu intoleransını nasıl kırarım? Biraz da dertleşmek istedim açıkçası. Burada dahi yeterince açık yazamadığım duyguları yakınlarıma anlatıp kafamı karıştırmak istemedim. İçim daraldı, bir şeyler hissediyorum ama adını koyamıyorum. Nasıl atarım üstümden bu mutsuzluk hissini? Bazen o kadar darlanıyorum ki yüzüklerim, takılarım ağır geliyor manevi olarak. Çıkarıp öyle yatıyorum. Sanki yüzükleri çıkarınca tekrar özgür oluyorum sabah uyanana kadar. Seviyorum ama neden bu boğulma hissi çözemiyorum. Çok karışık oldu yazdıklarım biliyorum ama ben de karışığım kızlar.
Aşk sevgi bogmaz hafifletir ben tam olarak bahsettiğin biriyle evliyim her gün neden buradayım hissi ile uyanıyorum artık öyle raddeye geldi ki ilerde onsuz hayat nasıl olur onu düşlüyorum eşim iyi biri evine bakar beni sever ama çocuğuna ve bana hep söz geçirme sınırlama eleştirme derdinde sanki askeriyiz gibi .. Ben yaptım keşke sen yapmasan
 
Seviyorum ve en kötü günümüzde bile sevilmediğimi hissettiğim olmadı bu konuda net olmak isterim. Ama sanki artık ilişki ve hayat benim baktığım penceredeki manzara kadar güzel görünmüyor. Beni anlamasını beklemiyorum ama anlamak için çabalayan bir adam da görmüyorum artık karşımda. Bir olay karşısında hislerimi söylüyorum, olması gerekeni ve beklentimi söylüyorum ve adam artık sanki dırdır ediyorum gibi davranıyor. Kestirip attığını hissediyorum. Çok bunaldım kızlar. Bayram sebebiyle memleketimde, aile evindeyim. Bayram sonrası her şeyi burada bırakıp yaşadığım şehre dönme isteği var içimde. Böyle bir şeyin niyetinde değilim ancak gerçekten bir ağırlık var üstümde. Acaba diyorum işler ciddiye bindikce, gün geçtikçe ben de mi abartiyorum. Sadece düşünce yüküm hafiflesin istiyorum. Sorumlulukları o yüklememiş de ben kendi kendime almışım gibi bir his ...
Bunu kendine yapma lütfen dön o şehre kurtul zincirlerinden
 
Seviyorum ve en kötü günümüzde bile sevilmediğimi hissettiğim olmadı bu konuda net olmak isterim. Ama sanki artık ilişki ve hayat benim baktığım penceredeki manzara kadar güzel görünmüyor. Beni anlamasını beklemiyorum ama anlamak için çabalayan bir adam da görmüyorum artık karşımda. Bir olay karşısında hislerimi söylüyorum, olması gerekeni ve beklentimi söylüyorum ve adam artık sanki dırdır ediyorum gibi davranıyor. Kestirip attığını hissediyorum. Çok bunaldım kızlar. Bayram sebebiyle memleketimde, aile evindeyim. Bayram sonrası her şeyi burada bırakıp yaşadığım şehre dönme isteği var içimde. Böyle bir şeyin niyetinde değilim ancak gerçekten bir ağırlık var üstümde. Acaba diyorum işler ciddiye bindikce, gün geçtikçe ben de mi abartiyorum. Sadece düşünce yüküm hafiflesin istiyorum. Sorumlulukları o yüklememiş de ben kendi kendime almışım gibi bir his ...
Daha şimdiden ayaklarinizin geri geri gittiği, 20 senedir evliymissiniz de bir an önce ayrilsam hissi gibi bir histe olduğunuz bir iliskiden nasıl evlenince mutlu olmayı bekliyorsunuz acaba ben o kısmı anlayamadım.

Yani nisanlilik dönemi bu hisler normal değil. Bunlar sizin içinize sinmeyen şeyler olduğunun gümbür gümbür işaretleri.

Boşanmak Nisan atmaktan daha çetrefilli iş. Yol yakinken ayrılmak beli ki ozgurlugunuz ve huzurunuz için daha iyi olacaktır. Şu anda yapacağınız korkaklık dikkat edin yillariniza malolmasin.
 
ben evlenmeden önce, aileler dahil olduğunda o dönemi pek sevmiyorum. sevgiliyken daha iyiydi gibi gelmişti. nişanlılık dönemi falan o süreç hiç hoşuma gitmiyordu. ama evlendikten sonra ilişkimiz yine iki kişilik olduğunda, daha biz bize kaldığımızı hissettiğimde hislerim normale döndü. açıkçası demek ki ben nişanlılık dönemini, o etiketi sevmiyorum. çok da ayrıntı vermediğiniz için bilemiyorum ben kendi tecrübemi paylaşıyorum.

peki siz birlikte yaşayacağınızı, aynı evi paylaşacağınızı düşündüğünüzde içiniz kıpır kıpır etmiyor mu? bir an önce şu aşamalar bitsin de evlenelim aynı evin içine girelim diye sabırsızlanmıyor musunuz? bu konudaki o tatlı telaş, heyecan ne durumda? yoksa daha çok bıkmışlık ,tedirginlik mi var?
 
Duygu yoğunluğu evet oluyor. Ama gerçek aşk şüpheye düşürmez, şüpheler ve bir şeylerin doğru gitmediğine dair hisleriniz varsa, altı boş değildir.
 
Nişanlılık döneminde acaba pişman mıyım hissi sizlere de oldu mu kızlar? Malum, hiçbir ilişki dört dörtlük değildir. Olay bazlı olmasa da olaylar karşısında gösterilen tavır ve tutum sebebiyle acaba mı demeye başladım. Şöyle ki nişanlımın otorite problemi olduğunu düşünüyorum. Bunu kesinlikle üzerimde tahakküm kurmasını istemek olarak algılamayın. Yalnızca bazen yorulduğumu hissediyorum. Benim sınırlarımı çevreye karşı koruyabildiğinden emin değilim. Dile getirdiğim şeylere karşı da bir tolerans geliştirdi artık. Benim hatam bu tarz şeyleri çok dillendirmek oldu sanırım. Üstesinden gelinemeyecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca sizden istediğim fikir şu: kendi kendime pehlivan gibi yüklendiğim bu tek taraflı otorite hissini nişanlıma nasıl geçirebilirim? Düşündüğüm yahut yanlış bulduğum her şeyi dile getirmek adamı bu davranışa itiyor diye düşünüyorum ancak bunlar hiçbir zaman dırdır tarzında olmuyor. Yetişkin bir insanın kendini ve isteklerini izah seviyesinde kalıyor ancak adamın bu intoleransını nasıl kırarım? Biraz da dertleşmek istedim açıkçası. Burada dahi yeterince açık yazamadığım duyguları yakınlarıma anlatıp kafamı karıştırmak istemedim. İçim daraldı, bir şeyler hissediyorum ama adını koyamıyorum. Nasıl atarım üstümden bu mutsuzluk hissini? Bazen o kadar darlanıyorum ki yüzüklerim, takılarım ağır geliyor manevi olarak. Çıkarıp öyle yatıyorum. Sanki yüzükleri çıkarınca tekrar özgür oluyorum sabah uyanana kadar. Seviyorum ama neden bu boğulma hissi çözemiyorum. Çok karışık oldu yazdıklarım biliyorum ama ben de karışığım kızlar.
Herkes de oluyor galiba.
 
"Bir olay karşısında hislerimi söylüyorum, olması gerekeni ve beklentimi söylüyorum ve adam artık sanki dırdır ediyorum gibi davranıyor. Kestirip attığını hissediyorum. " demişsiniz. nişanı uzatmanız hayrınıza. içinizde bir kötü his var boğulma daralma bilinçaltı kaç diyor. ama bağlanmaktan mı hoşlanmıyorsunuz o adamın doğru adam olmadığını içten içe mi düşünüyorsunuz yoksa ömürlük söz vermenin yükü mü bunu zaman gösterir. altı aya netleşir.
 
Back
X