Nasıl Ayrılmalı ?

Yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. İnanın bu bir sene içinde hepsini denedim, aslında benim istediğim durum tam olarak olmasa da idare ediyordum. Ama şimdi yine bizimle aynı siteye taşındılar, parka gidiyorum karşılaşıyorum, markete gidiyorum karşılaşıyorum, kafede oturuyorum karşılaşıyorum. Zorundalıklarım hiç bitmiyor. Hastalık, uzaktan gelen akraba, düğün, davet... bunlar bana göre tabi ki zorunluluk değil ama onlar bu gibi durumlarda ayrı olmayı mümkün görmüyor.

Eşim ile ilgili kısma gelince, o da benden pek farksız değil, babasından çekinir, annesi her bir araya gelmede bir imada bulunur, laf sokar. Yani artık o haftada bir buluşmalar eziyet gibi gelir, bu eziyeti hafifletmek için, onu susturmak için taviz veririz, haftada iki gidelim de söylenmesin gibi. Taviz tavizi doğurur ve biz nasıl olduğunu anlamadan yine kendimizi içli dışlı buluruz.

Tavır, surat hiçbir işe yaramaz. Yeter ki biz yanlarında olalım da, istersek hiç konuşmayalım. Israrın haddi hesabı yok. Beni bunaltan da o ısrar. O kadar ısrar beni inanılmaz geriyor, benim de ısrarla reddetmem onları çok geriyor; öyle saçma sapan bir ilişki.

Artık kaldıramıyorum. Birlikte olmayı asla istemiyorum ama geri de püskürtemiyorum. Açık açık söylemek de dahil hiçbir yöntem hiçbir işe yaramıyor.

Benim kardeşim benzer bir sorun yaşamıştı.
Her gün her gün birliktelik istiyordu kv.
Hani neredeyse uyumaya evinize gidin modundaydı.
Misafir ,o, bu sebepleri bitmezdi çağırmak için.
Bir cinnet geldi kardeşime boşanma noktasına geldi.
Onun eşi de anneciydi üstelik senin eşinden beter.
Niye çıkmıyorsun anneme diye kavga ediyordu.
Büyük bir kavga sonrası bir gün kardeşim evi kilitleyip çıkıyor.
Anahtarı da kp ine çıkarıyor.
Buyrun ben gidiyorum diye.
Kp i pek düzgün adamdır kardeşimin yanında oluyor.

O günden sonra bir kural koydu.
Salı akşamı annenlere çıkma akşamı.
Gün değişimi yok. Sebep yok, o, bu yok.
Misafir falan hiç sebep olamaz.

Salı akşamı onları ziyaret akşamı bitmiştir dediler.
Buna da uyarak yaşıyorlar.
Hastalık cenaze gibi ciddi durumlar dışında da esnetmiyorlar.

Bu bir zaman sonra alışılagelmiş bir düzen oldu.
Herkes kabullendi açıkçası..

Yapamaz mısınız?
 
Taşınma konusunda da suçlu kişi eşim. Taşınmıyor. Aslında taşınırsa zaten önce ailesi, kardeşleri büyük tepki gösterir, neden annenler o şehirde yalnız bıraktın diye; ikinci ihtimal arkamızdan gelirler gittiğimiz şehre, üçüncü ve bence en önemli sebep ise eşimin iyi bir mesleği ve iyi bir geliri olmasına rağmen, ailesinin durumu çok çok iyi. Biz de rahat bir yaşam süreriz fakat, şimdi oturduğumuz gibi bir evde, şimdiki lüks standartlarda olmayabilir.

Ha yuvamızdan önemli mi? On tane xx marka pahalı ayakkabın, gömleğin olmasın da iki tane olsun. Eşim hayat standartlarının düşmesine de istemiyor.

Çocuğunu haftada bir iki görerek, karısından bir ömür vazgeçerek hayat standartları
düşmüş olmayacak mı peki?
Yemin ediyorum bu erkek milletinin kuş kadar beyni yok.
Gömleklerinin markasına s... afedersin :)
Sinirlendimm!!
 
Benim kardeşim benzer bir sorun yaşamıştı.
Her gün her gün birliktelik istiyordu kv.
Hani neredeyse uyumaya evinize gidin modundaydı.
Misafir ,o, bu sebepleri bitmezdi çağırmak için.
Bir cinnet geldi kardeşime boşanma noktasına geldi.
Onun eşi de anneciydi üstelik senin eşinden beter.
Niye çıkmıyorsun anneme diye kavga ediyordu.
Büyük bir kavga sonrası bir gün kardeşim evi kilitleyip çıkıyor.
Anahtarı da kp ine çıkarıyor.
Buyrun ben gidiyorum diye.
Kp i pek düzgün adamdır kardeşimin yanında oluyor.

O günden sonra bir kural koydu.
Salı akşamı annenlere çıkma akşamı.
Gün değişimi yok. Sebep yok, o, bu yok.
Misafir falan hiç sebep olamaz.

Salı akşamı onları ziyaret akşamı bitmiştir dediler.
Buna da uyarak yaşıyorlar.
Hastalık cenaze gibi ciddi durumlar dışında da esnetmiyorlar.

Bu bir zaman sonra alışılagelmiş bir düzen oldu.
Herkes kabullendi açıkçası..

Yapamaz mısınız?
Çocuğunu haftada bir iki görerek, karısından bir ömür vazgeçerek hayat standartları
düşmüş olmayacak mı peki?
Yemin ediyorum bu erkek milletinin kuş kadar beyni yok.
Gömleklerinin markasına s... afedersin :)
Sinirlendimm!!

Son cümlenizden dolayı ağzına sağlık.

Ben de ayni şartları koymuştum ama hiçbir işe yaramadı, eşim gitmesem de sorun çıkarmıyor ama annesi başlı başına bir sorun.
Bir akşam diye gidiyoruz, ağlıyor sızlıyor, hastalanıyor bırakmıyor yani.

Eşim de küstüğü için diretmiyor. Gündüzleri de bana yapışıyor, velhasıl kelam hiç anlamıyor laftan sözden.
 
Taşınma konusunda da suçlu kişi eşim. Taşınmıyor. Aslında taşınırsa zaten önce ailesi, kardeşleri büyük tepki gösterir, neden annenler o şehirde yalnız bıraktın diye; ikinci ihtimal arkamızdan gelirler gittiğimiz şehre, üçüncü ve bence en önemli sebep ise eşimin iyi bir mesleği ve iyi bir geliri olmasına rağmen, ailesinin durumu çok çok iyi. Biz de rahat bir yaşam süreriz fakat, şimdi oturduğumuz gibi bir evde, şimdiki lüks standartlarda olmayabilir.

Ha yuvamızdan önemli mi? On tane xx marka pahalı ayakkabın, gömleğin olmasın da iki tane olsun. Eşim hayat standartlarının düşmesine de istemiyor.
Siz zaten on gün gibi bi sürede evden ayrılacağınızı ve eşinizin boşanmaya çok da olumlu bakmayacağınızı yazmışsınız.eğer eşiniz boşanmak istemezse bu konuyu söyleyin.şehir değiştirmek istediğinizi.lütfen uzakta mutluysanız eşinizi ikna edin.
 
Son cümlenizden dolayı ağzına sağlık.

Ben de ayni şartları koymuştum ama hiçbir işe yaramadı, eşim gitmesem de sorun çıkarmıyor ama annesi başlı başına bir sorun.
Bir akşam diye gidiyoruz, ağlıyor sızlıyor, hastalanıyor bırakmıyor yani.

Eşim de küstüğü için diretmiyor. Gündüzleri de bana yapışıyor, velhasıl kelam hiç anlamıyor laftan sözden.

Kadının hayatı evlatlarından ibaret sanırım.
Yazık..
Bari bu yaşından sonrasını doya doya yaşasın.
Size yapışmadan..

Hayatına yapışıp bırakmayacağı bir meşgale mi koysanız?
Dükkan falan mı açsanız? :)
 
Siz zaten on gün gibi bi sürede evden ayrılacağınızı ve eşinizin boşanmaya çok da olumlu bakmayacağınızı yazmışsınız.eğer eşiniz boşanmak istemezse bu konuyu söyleyin.şehir değiştirmek istediğinizi.lütfen uzakta mutluysanız eşinizi ikna edin.

Pek başarılı olmasam da KPSS’ye hazırlandım, birkaç ay da annemin yanında çok sıkı bir şekilde çalışacağım, şayet atanırsam eşime bu teklifi sunacağım, kabul etmezse de keyfi bilir. Başka da çözüm yolu yok bence. Bunun dışında da eşimin şehir değiştireceğini sanmıyorum. Önce babasından izin alması gerek.
 
Kadının hayatı evlatlarından ibaret sanırım.
Yazık..
Bari bu yaşından sonrasını doya doya yaşasın.
Size yapışmadan..

Hayatına yapışıp bırakmayacağı bir meşgale mi koysanız?
Dükkan falan mı açsanız? :)

Dükkanda ben de yanında duracaksam kabul eder tabi.

Ya düşünün ki kadın öz kızını bırakıp benim yanıma koşuyor. Mevzu oğlu, evladı, torunu da değil; mevzu benim. İlla yanımda olacak, benimle oturacak, benimle yiyip içecek, benimle kalacak.

Çok affedersiniz b.k var sanki bende. Nefret ediyorum artık bu kadından ya.
 
Dükkanda ben de yanında duracaksam kabul eder tabi.

Ya düşünün ki kadın öz kızını bırakıp benim yanıma koşuyor. Mevzu oğlu, evladı, torunu da değil; mevzu benim. İlla yanımda olacak, benimle oturacak, benimle yiyip içecek, benimle kalacak.

Çok affedersiniz b.k var sanki bende. Nefret ediyorum artık bu kadından ya.

Böyle gelin sevgisi görülmedi pes! :)
Allah akıl fikir versin.
 
Bugün parkta yapıştı yine bana. Neymiş oğlu 3-4 gündür aramıyormuş.

Kızıyla konuşurken diyor ki, “aman kızım oğluna kızma, seninki daha nişanlı değil, evli değil. Bazıları evli, hiç arayıp sormuyor, ya ben ne yapayım?”
Tabi herkes kahkaha atıyor, ben de “esas nişanlı evli olunca daha rahat anne, eşiyle çocuğuyla birlikte der geçersin.” dedim.

Ama yok, ana yüreği öyle olmuyormuş, ana yüreği yuvasını yıkana dek uğraştırıyor herhalde.
 
Bence sen mutlaka bir işe gir belki o zman duser yakandan.esinede yazık gerçekten annesi yüzünden hayatı mahvoluyor farkında değil. Gerçi söyle de bir durum var siz tasinsaniz peşinizden gelmek çok zor olmaz heralde...
 
Back
X