Nasıl bir anne olacağım ben ¿!

berlin8982

🌸
Kayıtlı Üye
3 Temmuz 2018
4.044
17.697
208
Herkese selamlar mutlu pazarlar :KK25:

28 haftalık gebeyim (tüp bebek tedavisi sonrası 2.5 seneden sonra gelen bir mucize ) öncelikle tüm hamileler (bende dahil ) kolaylıkla alalım bebeklerimizi kucağımıza , bebek sahibi olmaya çalışan herkesin de dilerim en kısa sürede duaları kabul olur :dua:
Konuya giriyorum ;
çok şükür güzel bir evliliğim var , bir gün eşimle anlaşmazlığa düşüp ayrılsak bile (allah korusun) yine babası , eşim olduğu için mutluluk duyacağım bir adamla evliyim :nazar::KK200: bu yüzden de bir bebeğimiz olsun çok istedik doğru .. Ama bir problem var ki ; ne yapmam, çocukla nasıl ilgilenmem gerektiği konusunda hiç bir fikrim yok..
Misal kuzenimin çocuğunu seviyorum ama 10 dakikadan sonra sıkılıyorum , oyalayacak birşey bulamıyorum . Sürekli kucak isteyen bütün ilginin kendisinde toplanması gereken bu küçük şeylere karşı donanımlı değilim evet bunu hep biliyordum ama şimdi daha çok farkediyorum . Bazıları bebek görüyor çıldırıyor , seviyor öpüyor , oynuyor. Bende niye böyle değil ? Ben en fazla ‘ a çok tatlı’ diyip yanağını seviyorum . Devamı gelmiyor içimden. Çalışıyorum , çalıştığım yere çocuklar geliyor bağrış çağrış abartmıyorum dengem bozuluyor resmen ... ne yapacağımı bilmiyorum , ya doğduktan sonra kendi çocuğumdan sıkılırsam ? Ya iyi bir anne olamazsam ? Her gece bu düşüncelerle savaşıyorum , sonra onun bir tekmesini hissediyorum ‘Allahım ben napıyorum , ne düşünüyorum nolur beni onunla sınama’ diyorum . Onu şimdiden çok seviyorum ❤️Bunu başaracağıma inanıyorum ama ertesi gün yine aynı düşünceler, bağıran çağıran ağlayan bir çocuk görüyorum bütün dünyam adeta ters dönüyor ...
ben çocuğumu sallamayacağım diyorum ‘ya ya olsun da bir gör’ diyorlar .. onu yapmayacağım diyorum ‘ah ah bizde öyle diyorduk diyorlar’ resmen bütün enerjim çekiliyor , mutluluktan çok korku sarıyor içimi ..
Çocuk ağlayınca napılır? Çocuk nasıl uyutulur ? Altı nasıl değişir ? Nasıl tutulur ? Çocuk ne zaman başlar yürümeye ? Bu çocuklar niye sürekli hasta olur ?
Vs vs ... bu liste uzar da gider ...

Bide yurtdışında yaşıyorum , Türk çocukları ile yabancı çocuklar arasında gerçekten o kadar fark var ki bunu hemen görüyorum . Türk anneler , oturup bir kahve içemiyor çocuklar bağrış çağrış çığlık kıyamet , yabancı çocuklar aynı yaşta oturuyor koca adam gibi çok çok nadir öyle çığlık çığlığa karşılaştığım . Nedir bu aradaki fark ? Neden onların çocukları duruyor bizimkiler durmuyor ?
Lütfen söyleyin a dostlar, sizin hata yaptığınız ama bunu sonradan farkettiğiniz şeyler neler ? Neler için ‘yapma’ dersiniz bana ??

Çok uzattım nolur kusura bakmayın fakat hormonlardan dolayı mı nedir sükunetimi kaybetmiş durumdayım . Ağlayan biri değilimdir ama dokunsalar ağlayacak durumdayım . :olamaz::cry:
 
4 aylik yavrum var. 20 yasindayim. Ben bebekleri gorunce cildiranlardanim ama bi sure sonra yapicak bisey bulamazdim. Ama cok guzel bisey annelik. Nasil yaklasmak gerektigi sevicegi oyunlari arastirip oynuyorum. Ama doğduğu gibi dogaclama anne oluyosun inan bana. Mukemmel annelik diye bisey yok. Herkesin anneligi kendi yavrusuna mükemmel.. Lohusalik biraz zor. Ama 40 gunden sonra alışıyosun rahatlıyosun.. Ve yavrun icin en iyisini sen bilir konuma geliyosun. Mesela benden daha bilgili bi tanidigim var 6 aylik oglu var ama benim oglumu uyutamadi çünkü bebegimin duzenini masil uyudugunu ben bilirim. Onun oglunun sevdigi oyunlari o bilir ben o kadar neselendiremem.
Boyle gün gün o yeni seyler ogrendikce sende onla beraber ogrenip onla beraber tecrubeleniyosun :)
Allah saglikla kucagina almayi nasip etsin..
20 yasindayim yasina bakmadan hep sen dedim ama kusura bakma :)
 
Genelde bu düşüncelere sahip olan insanlar çok iyi bir anne oluyorlar,bil istedim.

Yabancılar çocuk konusunda biraz umursamaz (iyi anlamda)
Mesela türk annelerinin genelinde ağlatmamak,hemen o an istediği şeyleri yapmak var. E çocuk da ağlayarak birşeyler yaptırdığının farkında,basıyor yaygarayı.
Ve bir de tabi şımartmak.
Bizim insanımız çok şımartıyor,her istediğini yapıyor. El bebek gül bebek diyorlar ya aynen öyle.
Aslında bu da yanlış bana göre.
Mesela yabancı bir abla vardı tanıdığım.
Kadın çocuğu ağladığında asla bakmazdı. Öyle öğretmişti. "Sakinleşene kadar seninle konuşmayacağım" diyordu annesi,çocuğun sesi o saniyede kesiliyordu. Otoriteyi böyle kuruyorlar yani. Bence el bebek gül bebek büyütüp her dediğini yapmaktansa samimi fakat otoriter büyütmekte fayda var.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu endişelerden de anlıyoruz ki sen çok iyi bir anne olacaksın.
Ben anne değilim (biliyosun zaten:)

Ama düşünmeden cahil cesareti ile anne olmadığından belli bu.. herkes benzer şeyler yaşıyor sanırım. Allah sağlıktan ayırmasın
 
Ben sallamiyodum bu arada. Ama besikte veya salincaginda sallamakta bi sakinca yokmus ayakta sallamayin.. Benimki hasta olunca huyu degisti artik kucakta gezerek uyuyoruz..
Alt degistirmeyi kendi kendime ogrendim.. Hic zor degil. Yandaki cırt cırtlardan ac temizle yeni bez koy cirt cirtlari kapa :)
Cocuk aglayinca derdi ne o cözülmeye çalışılır.. Ya uykusu vardir ya gazı ya karni açtır ya alti pistir.. Yada sadece dunyaya alışıyodur.. Yada buyume atağıdır.. Bunlar degilse cani yaniyo veya hasta olabilir ama anlarsin onu zaten. Oyle oldugunda farkli aglar

Bende hep endise ettim.. Emin ol cook iyi bi anne olucaksinn
 
Kızım doğduğunda 23 yaşındaydım ve etrafımızda hiç küçük çocuk yoktu. Ve annem kızım 4 yada 5 günlüktu evine döndüğünde ve 2. Görüşünde kızım 1 yaşındaydı. Yani o kadar yanlızdim. O kadar iyi baktım ki ben bile kendime hayret ettim.
Bence sende öyle olacaksin
 
Herkese selamlar mutlu pazarlar :KK25:

28 haftalık gebeyim (tüp bebek tedavisi sonrası 2.5 seneden sonra gelen bir mucize ) öncelikle tüm hamileler (bende dahil ) kolaylıkla alalım bebeklerimizi kucağımıza , bebek sahibi olmaya çalışan herkesin de dilerim en kısa sürede duaları kabul olur :dua:
Konuya giriyorum ;
çok şükür güzel bir evliliğim var , bir gün eşimle anlaşmazlığa düşüp ayrılsak bile (allah korusun) yine babası , eşim olduğu için mutluluk duyacağım bir adamla evliyim :nazar::KK200: bu yüzden de bir bebeğimiz olsun çok istedik doğru .. Ama bir problem var ki ; ne yapmam, çocukla nasıl ilgilenmem gerektiği konusunda hiç bir fikrim yok..
Misal kuzenimin çocuğunu seviyorum ama 10 dakikadan sonra sıkılıyorum , oyalayacak birşey bulamıyorum . Sürekli kucak isteyen bütün ilginin kendisinde toplanması gereken bu küçük şeylere karşı donanımlı değilim evet bunu hep biliyordum ama şimdi daha çok farkediyorum . Bazıları bebek görüyor çıldırıyor , seviyor öpüyor , oynuyor. Bende niye böyle değil ? Ben en fazla ‘ a çok tatlı’ diyip yanağını seviyorum . Devamı gelmiyor içimden. Çalışıyorum , çalıştığım yere çocuklar geliyor bağrış çağrış abartmıyorum dengem bozuluyor resmen ... ne yapacağımı bilmiyorum , ya doğduktan sonra kendi çocuğumdan sıkılırsam ? Ya iyi bir anne olamazsam ? Her gece bu düşüncelerle savaşıyorum , sonra onun bir tekmesini hissediyorum ‘Allahım ben napıyorum , ne düşünüyorum nolur beni onunla sınama’ diyorum . Onu şimdiden çok seviyorum ❤️Bunu başaracağıma inanıyorum ama ertesi gün yine aynı düşünceler, bağıran çağıran ağlayan bir çocuk görüyorum bütün dünyam adeta ters dönüyor ...
ben çocuğumu sallamayacağım diyorum ‘ya ya olsun da bir gör’ diyorlar .. onu yapmayacağım diyorum ‘ah ah bizde öyle diyorduk diyorlar’ resmen bütün enerjim çekiliyor , mutluluktan çok korku sarıyor içimi ..
Çocuk ağlayınca napılır? Çocuk nasıl uyutulur ? Altı nasıl değişir ? Nasıl tutulur ? Çocuk ne zaman başlar yürümeye ? Bu çocuklar niye sürekli hasta olur ?
Vs vs ... bu liste uzar da gider ...

Bide yurtdışında yaşıyorum , Türk çocukları ile yabancı çocuklar arasında gerçekten o kadar fark var ki bunu hemen görüyorum . Türk anneler , oturup bir kahve içemiyor çocuklar bağrış çağrış çığlık kıyamet , yabancı çocuklar aynı yaşta oturuyor koca adam gibi çok çok nadir öyle çığlık çığlığa karşılaştığım . Nedir bu aradaki fark ? Neden onların çocukları duruyor bizimkiler durmuyor ?
Lütfen söyleyin a dostlar, sizin hata yaptığınız ama bunu sonradan farkettiğiniz şeyler neler ? Neler için ‘yapma’ dersiniz bana ??

Çok uzattım nolur kusura bakmayın fakat hormonlardan dolayı mı nedir sükunetimi kaybetmiş durumdayım . Ağlayan biri değilimdir ama dokunsalar ağlayacak durumdayım . :olamaz::cry:

e canım arkadaşım okusana
ben o haftalarda bir sürü bebek bakım eğitimine gitmiştim. ve sürekli bebek bakım kitapları okuyordum.
sen yine iyiymişsin ben bebek görsem kaçıyordum elime kucağıma almışlığım yoktu.
halen oyun uyduramıyorum, oyun kitabı aldım (0-6 ay) onlardan yapıyorum.
arada bi daral geliyor ama 5 dk içinde geçiyor.

Türk insanı olarak bebek büyütmenin de suyunu çıkarmışız. Güvenli bağlanmayı 24 saat dibinden ayrılmama olarak uyguladıkları için tuvalete bile gidemiyorum modunda çoğu insan.
halbuki onun da senin de yalnız kalman gereken zamanlar var.

Valla çok şükür ki çok rahat bir insanım, kimseyi de bebek bakım sürecime karıştırmadım.
bebeğim 2 gün sonra 3 aylık oluyor. akşamları 20.30 gibi günlük rutinlerinden sonra yatıyor 12 saat uyuyor. Gece ben de uyuyorum. Bebekle tuvalet iletişimi de kurmayı deniyoruz, gaz sorunu da olmadı (bence çok etkisi var yöntemin)
evet atak haftalarında deli deli ağlıyor ama o da yarım saat içinde sakinleştirme yolunu bulup hallediyorsun.
ne yalan söyleyeyim ben çok zorlandığımı söyleyemeyeceğim. ama eş desteği şart ;)

merak etme bu arada doğumda kucağına bi veriyorlar, hiç bebek görmemiş ben 1 saat sonra üstünü altını değiştiriyordum.
 
hayırlı olsun öncelikle :anneadayı: benim eşim de yabancı olduğundan yerli çocuk/ yabancı çocuk ayrımını ben de yerinde gözlemledim.onların yetiştirme şeklini aslında bence sen de benim gibi uygulayabilirsin çünkü ben de senin gibiyim.öyle aşırı mıç mıç olamıyorum.7/24 agucuk bugucuk hanimiş minnoşmuş yapamıyorum :dua: onlar da böyle.bebeğin temel ihtiyaçlarını asla eksik etmiyorlar o konudan kıstıkları yok.bebeği doyurur gazını çıkartır koyar yatağına kendi kendine nasılsa uyuycak o çocuk.he diyelim koydu çocuk ağlıyor, öyle alıp oda oda pış pış diye gezdirmez (çocuğun hastalık gibi ekstra bir sıkıntısı yoksa tabi) çocuk bu ağlar ağlar susar mantığıyla koyup gidiyor.zaten onların çocukları da öyle bizdeki gibi anasına yapışık kucaktan inmeyen çocuklar olmazlar fark etmişsindir.işte biraz büyüdüğünde oturtuyor sandalyesine yemeğini önüne koyuyor kendi yemeğine bakıyor.çocuk onu mecburen yemesini öğreniyor.şımartmaya dayalı değil eğitmeye dayalı büyütüyorlar.ay daha küçük ayağına getireyim de yok.daha 5-6-7 yaşlarında kapının önündeki yaprakları süpürtüp harçlık çıkartmasını öğretmeye başlıyorlar.ki bence çok doğru yapıyorlar.benim 20 yaşında kardeşim daha anası ayağına su getirsin diye bekliyoken eşimin 14 yaşındaki kuzeni okul kapanır kapanmaz harçlığını çıkartmaya gidiyor.çamaşırını makinaya atıyor sonra kurutucuya atıyor odasına getiriyor çöpleri çıkartıyor.ben de böyle yetiştirmek istiyorum valla.
 
En yapamam diyen kadin bile yapiyor bir sekilde hatta yaparim diyenlerden daha iyi yapiyor :)
Benim tavsiyem bebek bakimiyla ilgili hem ruhsal hem fiziksel olarak nasil yapiliyor kitap edinin , okuyun farkli gorusleri ogrenin. Fiziksel kisimlar icinse youtube izleyebilirsiniz misal bebek nasil yikanir, nasil tutulur....

Simdi soyle diyeyim, bebek her agladiginda kucaga mutlaka alinmali diyen Amerikali bir doktor gormustum ve buna katiliyorum.
Bebeginizi tabi ki Avrupa stili buyutebilirsiniz, daha az aglayan bir cocuk olur ama bu uslu cocuk daha bireysel, Avrupa kafasinda bir insan olur. Goruyorsunuzdur, Avrupalilar daha bireysel, aile baglari o kadar onemli degil, komsuluk, dostluk, akrabalik, toplumsal dayanisma zaten yok varsa yoksa para. Benim tanidigim insanlarin cogu robot gibi, isten eve evden ise mal gibi bir hayat suruyor, gulme eglenme muhabbet falan yok, sosyal ozurluler; Almanyadayim bu arada. Is arkadasina isten sonra bir AVMye aksak mi diyemiyorsun mesela, cunku burda oyle bir sey yok.
Yani cocugum hem Turk usulu sosyal, duygusal olarak dolu, enerjik, canli, aileye deger veren bir insan olsun hem de Avrupa bireyselligini tasisin maalesef olmuyor bu ikisinin kesisimi bos kume.

Youtube'da Turkiye'de yasayan yabancilar diye bir video serisi var, bir Iskocyali kadin var Bursa'da yasayan. Iskocya'da komsuluk asla yok, komsunla konusmyorsun insanlar birbirine guvenmiyor diyor. Hakli. Pazar arabasini tasimasina bir bey yardimci oluyordu mesela videoda, kendi memleketimde herkes yalniz, tek basina becerebildigi kadar yasiyor diyor kadin. Sosyal yardimlasma, dayanisma mekanizmasi yok yani.

Insan yetistirmek cok karmasik bir konu cunku insan ruhu da, toplum dinamikler de cok karmasik konular. Bazen yaptiginiz seyler hic ummadiginiz sonuclara yol acabiliyor.

Ozet geceyim cocugu o sekil yetistirirseniz bir Alman, bir Isvicreli yetistirirsiniz. Acikcasi ben oyle bir insan yetistirmek istemiyorum. Bazen dusunuyorum, ben cocugum olsa Almanlarla krese gitmesini ister miyim diye istemem. Bizim millet olmasa bile guney ulkelerinden cocuklarla takilmasini isterim mesela.
Istiyorsaniz siz bilirsiniz tabi ki ama dedigim gibi ben istemezdim.
 
Son düzenleme:
Oncelikli olarak bunu yapmam sunu yapmam hic demeyin cunku bebek dogdukdan sonra hersey bambaska bir hal aliyor akisa gore hareket edin kendinizi strese sokmayin kolay degil zor ama zamanla o zorluga karsi bir duzen olusturunca alisiyorsunuz
 
Sekerim , ben oglani 30 yasinda dogurdum , o gune kadar kucagima cocuk almisligim yoktu , cocuklari hep sevdim ama uzaktan
Hatta herp cocuksuz otel , ucakta cocuktan uzak koltuk vs secerdim cunku dayanamazdim gurultulerine , isyerine bir cocuk geldiginde gerim gerim gerilirdim masama yanasirsa naparim diye
Ama oglan dogdu , daha 3.gununde babam hayatimda gordugum en iyi annesin demisti bana :)
Kendi cocugun olunca bambaska oluyor , onu ilk gordugumde zaten aşik olmustum ama eve ciktigimiz ilk gece kucagima aldim emzirmek icin , icim bambaska duygularla doldu , hic bilmedigim , adlandiramadigim , oyle buyuk bir sevgi ki gercekten yasamadan anlamiyorsun

Elaleme gelirsek , bizim millet pek sever konusmayi , goz korkutmayi , bana da cok soylediler hic kaale almadim , gercekten oglum da muhtesem bir bebekti , gayet uyumlu , laftan anlayan , bir kere bile ciglik atmayan , cafeye gideriz mama sandalyesinde giki cikmaz kendi kendine oynar , ucaga bineriz giki cikmaz vs vs vs

Sonra kizim dogdu , allahim nasil bir cadi , kendini yerden yere atar , oglanda uyguladigim hicbir taktik ise yaramaz , surekli aglar , durekli bagirir , bu da boyle bir cins iste

Yani demem o ki cocugun karakteri ve annenin davranisi cok onemli , ybanci turk ayirimi da burda cikiyor ortaliga , onlar cocuk yetistirmeyi biliyor biz bilmiyoruz , zwten bilseydik toplum su anda bu durumda olmazdi neyse bu konuyu cok uzatmayacagim

Cocuklar duzen ve disiplin sever , hicbir zaman bu ikisini boslamayacaksin
Ben oglanda cok duzenli ve disiplinliydim , karakteri de uysaldi gayet guzel buyudu , onun bakicisi da ben ne dersem onu yapardi

Kizda ise bakicimiz maalesef bizi mahvetti , bu kadwr kotu bakmasaydi kizim da su anda bu kadar kotu olmazdi , hicbir duzeni yoktu cocugun , dedigim hicbirseyi yapmadi ama cocuk ne isterse onu yapti , sacma sapan yrmek saatleri , yemiyorsa onun sevdigi sekilde tek tip beslenme , hayir kelimesini hic kullanmama vs vs , su anda bakici yok ama kicagimda bir 2 yasinda bir canavar var

Demem o ki kendi bildigin sekilde yetistir , bol bol oku , doktoruna danis , instagramda cok guzel sayfalar var oralari oku , kulaklarini elaleme tika ve en onemlisi duzen ve disiplim , bu ikisinden odun verme , ben oglanda gayet basariliydim bu sekilde :)
 
Yabanci cocuklarla bizim cocuklar arasindaki farkliliklari tamamen genlere bagliyorum ben. Yetistirmeyle alakasi yok,cunku mizac denilen bir gercek var ve o gercek dogdugu an belli zaten,yetistirmeyle degistiremiyorsun.

Bu arada ben de hic bebek gormuslugum olmamasina ragmen idare ettim annelik konusunda diyebilirim. Onemli olan sizin mutlulugunuz. Siz mutlu olun bebeginiz mutlu olsun diyorum.
 
yapma diyeceklerim:
  • bebeği lahana gibi giydirme
  • her ağladığında meme dayama (gazı olunca da, tuvaletleri gelince de, canları sıkılınca da, senin kucaklamana ihtiyacı olunca da ağlıyorlar) iyi gözlemlersen neden ağladığını anlarsın.
  • annen bile olsa kimseyi işine karıştırma. biz böyle yapmıştık diyenler kendi çocuklarına yapmaya devam etsin. bunun için çok oku, bebek konusunda her şeyi öğrenmeye çalış. mesela hiç eldiven giydirmedim (1-2 sefer akrabaların gönlü olsun diye 2 saat giydirip çıkardım) elleri üşümüş diyenlere aldırmadım çünkü bebeklerin dolaşım sistemlerinin çok iyi gelişmediği için el ve ayaklarının soğuk olduğunu ve üşümenin sırttan kontrol edildiğini, ellerin açık olmasının bebeğin gelişimi için önemli olduğunu okuyup öğrenmiştim.
  • aç bu çocuk sözünü 736428732873 kere duyacaksın, onun aç olup olmadığını sen anlarsın. başkasına he de geç.
  • memede, sallayarak uyutma. rutinini en baştan kur. bebekler bir şeyden sonra neyin geleceğini bilmeyi severlermiş. 2. ayda ben her akşam aynı saatte aynı şeyleri yapmaya başladım. ışığı kısma, banyo, müzik, masaj, pijamaları giydirme, kundağına koyma ve uyku süreci. olabildiğince her günü aynı tutarsan adapte oluyorlar.
  • ona kırılacak bir şeymiş gibi temkinli davranma. tabiki hassas ve narinler ama 13 günlükken günde 5 dk karın üstü koymaya başladım. çok kısa sürede başını tutabilmeye başladı omuz kasları geliştiği için. ben kucakta tutarken rahat ettim böylece.
  • aman ağlamasın diye her şeyi anında yapmaya çalışma. ben her şeyi anlamasa da ona açıklıyorum. şimdi su içmeye gideceğim hemen gelirim diyorum. gittiğimde tabiki devamlılık henüz oluşmadığı için yok oldum sanıyor ve ağlıyor. ona mutfaktan sesleniyorum. suyumu içtiğimde geleceğimi söylüyorum. ve koşarcasına her şeyi bırakıp gitmiyorum. tekrar yazayım güvenli bağlanma bebeğin sana yapışık olması değil. gittiğinde geleceğini bilecek, babalar en baştan beri işe gidip geldiği için onların gidip geleceği gerçeğine daha çabuk alışıyorlarmış. anneden ayrılmak ise daha zor haliyle :) ama seni göremeyince kaygılanıp biraz ağlaması, geldiğinde ise heyecanlanıp sevinmesi çok normal.
ina may'in doğuma hazırlık rehberi
bebeğimi beklerken beni neler bekler
bebeğimin ilk yılında beni neler bekler
Ayşe öner - hamilelik ve bebek bakım kitabı
evren bay - tuvalet iletişimi
bebeğimle evdeyim
bebeğimle oynuyorum (0-6 ay)
harika haftalar

bu kitapları öneririm.

en önemlisi Anne rahat = Bebek rahat

sen ne kadar stresli isen (bence) bebek de o kadar stresli oluyor.

deneyimim henüz 3 aylık olsa da o kadar çok okudum ki teorik bilgimin iyi olduğunu düşünüyorum :) inşallah teori pratiğe yansır da güzel güzel mutlu mutlu büyütürüz :KK200:
 
Bazı insanlar gerçekten anne olarak doğuyorlar sanki. Kucaklarina ilk aldiklari anda hayatlari degisiyor, Kendilerini evlatlarına adayıp , "oğlusum pasam, ya da prensesim minnisim" moduna giriyorlar

Mesela ilk gebeligimde isteyerek hamile kalmıştım. Kucagima aldığımda hicbir şey hissetmedim. Aaa ne çırkinmış dedim hatta:KK53:. Ilk aylarda da annelikten bir sey anlamadim

Ne zamanki akli ermeye başladı, benimle iletişim kurmaya başladı, oyunlar gülmeceler başladı ben o zaman anneliğin tadına varmaya başladım. Suan kızımla vakit geçirmeye doyamıyorum (6 yasinda)

Ama hicbir zaman minnisim prensesim aşk böceğim modunda olamadım hala . Bu arada gayet iyi ve sağlam bir anne olduğumu düşünürüm :KK66:

Herkesin yapısı farklı, anneliği farklı her çocuk farklı aile farklı .. zamana bırak, zamanla kendinize göre bir frekans yakalayacaksınız ve her şey akışında güzel olacak. Rahat olun :)
 
Bir de tavsiyem , şu sosyal medyada fenomen olan "...ci anne, ...cu anne,...ci anne" gibi isimlere sahip "mukemmellllll ötesi harikaaaa anne" leri takip etmeyin

Onların mükemmel evleri, superman gibi kocaları, akşam 7 de uyuyup sabah 9 da uyanan ve ne versen yiyen çocukları var, üstelik çocukları bir zeki bir donanımlı ki sorma... ve bunlarin hepsi bu mukemmel ötesi anneler sayesinde... tabi yersen :işsiz:

Bu yalancı insanları takip edersen kendini yetersiz, değersiz ve beceriksiz gormeye baslarsin. Onlardan ogrenecegin bir sey yok. Uzak dur:KK12:
 
Sen super bir anne olacaksin canim :KK200: at bu dusunceleri kafandan. Zaten cocuk seni yonlendirecek. Annelik anne olunca ogrenilen ve kendine ozgu birsey. Umarim uslu bir bebegin olur
 
Yapma Berlin, harika bir anne olacaksın.
O kadar da deneyimsiz sayilmazsin çünkü yıllardır köpek annesisin. Fedakarlık yapmaya, zamanlı zamansız uykunun bölünmesine, başkasını da düşünüp plan yapmaya alışkınsin,yani senin konumunda bir hamileye göre daha bile avantajlisin:))
Ablam da çocukları çok sevmezdi,yalandan bir "hıı ne tatlı" der geçerdi :) ama kendi bebeği olunca iş değişti :) sende de geçecek.
Hem her çocuk farklıdır. Çok deneyimli bir anne olsan bile yeni doğan bebek seni sasirtabilirdi. Kimi çocuklar var sakin mizaćli, kurma bebek gibi...kimi çocuklar var daha doğuştan terminator :) şans işi biraz da:)

Alman bebesi türk bebesi meselesi için de bence Alman analarin yoğun olarak katıldığı etkinliklere katıl, hamile yogasi- bebek yüzme sınıfı vs gibi. hem gözlem yap hem sohbet et, bakalım neymiş farkı.
Şahsen bana göre Türk annesi çocuğu kendine doğuruyor, adeta kendi malı gibi görüyor. Babasıyla bile paylaşmak istemeyip tüm sorumluluğunu üstleniyor, çocuk ona bağımlıyken de inanılmaz bir haz duyuyor.
Çok ciddiyim.
Çocuklarla çalıştığım dönemler olmuştu, bazen anneler de illaha içeri girmek isterlerdi; 'o bensiz yapamaz,aglar' diye. Eğer çocuğu içeride mutlu mutlu takılırsa yüzlerinden belli olurdu bozulduklari. Ama çocuk 'anneeemmm' diye kendini yirtarsa o sarılma anında annenin gözlerinden okuyabilirdin hazzı.
Aynı şekilde akraba-arkadas bebekleri de öyle. Eger bebek onu seven el kişisine kollarını uzatır, başını göğsüne huzurla yaslar,annesi cagirdiğinda bakmazsa annelere birden bir hal geliyor. Görmemek imkansız .hatta KKda konu açan Bile çok var 'cocugum beni sevmiyor mu' diye.
Hal böyleyken çocuğuna aşık ve yapışık analardan bağımlı ve kendini sakinleştirmeyi bilmeyen çocuklar çıkıyor.
Çünkü bebek her 'mık' dediğinde anne zaten koşup bebeği susturacak bir yol buluyor. Çocuğun kendini susturma-sakinlestirme gibi bir yetisi oluşmuyor böylelikle
Benim gözlemin bu yönde.
Kendim bile 27 yaşındayım. Annem hala bir derdim sıkıntım olduğunda ağlayarak ona gitmemi istiyor içten içe. Hiç kızım güçlü olsun, kızım kendi problemlerini çözsün diye bir arzusu isteği yok:)
Üniversitede eve çıkacakken gelip benim adıma eşya bulup nakliyeyle anlaşıp evi dizip gitmişti. ' bu onun için bir deneyim, bu deneyimi ilerleyen hayatını kolaylastiracak' gibi bir düşünce kesinlikle yok:) aynı şekilde onlarca arkadaşım var, annesi başka bir şehirden ayda bir gelir evini falan temizler, buzdolabına sarma-manti atar geri döner...
Haliyle kendilerine bağımlı , her düştüğünde 'annneeee' diye bağıran çocuklar yetişmiş olur^^
 
Bu bilgiler bizde otomatik yüklü sanırım. Çocuk doğunca aktiflesiyor :) büyüdükçe bebek yönlendiriyor aslında. Oyun da oynuyorsun saçmalıyorsun da. Ben de öyle çocuk görünce deliren biri değilim. Tercihen uzaktan severim. Hala da öyle aslında. Kendi çocugum olunca iş değişiyor. Beraber her türlü kudurup oyun oynuyoruz. Kendi haline bıraktığım da oluyor tabi ki. Oyun oynasın etrafı kesfetsin. Bir şekilde yolu bulunuyor.
 
Yabanci cocuklarla bizim cocuklar arasindaki farkliliklari tamamen genlere bagliyorum ben. Yetistirmeyle alakasi yok,cunku mizac denilen bir gercek var ve o gercek dogdugu an belli zaten,yetistirmeyle degistiremiyorsun.

Bu arada ben de hic bebek gormuslugum olmamasina ragmen idare ettim annelik konusunda diyebilirim. Onemli olan sizin mutlulugunuz. Siz mutlu olun bebeginiz mutlu olsun diyorum.
Darkim bu olay sadece genlerle aciklanamaz , yuzde 50 karakter ise yuzde 50 turk annelerinin beceriksizligi
Bizler cocuklarin asiri ustune dusuyoruz , kendimize bagimli co uklar yetistiriyiruz , inanilmaz simartiyoruz
Yabancilar gayet guzel beceriyor cocuk yetisyirmeyi , kurallarindan taviz vermiyorlar , aman benim cocugum en degerli deyip kafalarinin ustune cikarmiyorlar , burda bir kadin icin kendi cocugu ne kadar degerliyse sokakta gordugu herhangi bir cocuk da o kadar degerli
Yabancilarda anne baba disinda diger faktorler cocuklara karismiyor mesela anne baba cukulata vermiyorsa anneanne babaanne de gizli gizli cocuga cukulata vermiyor
Tv karsisinda , tablet karsisinda saatlerce oturtulan cocuk yok burada , agladi diyr her istedigi yapilan co uk da yok
Yani yetistirme gercekten cok cok onemli , en onemlisi burada cocuklara kendi kendine vakit gecirme ogretiliyor , cocuk da disarida deki gibi tepinmiyor

Iki cocugum var , ikisi de karakter olarak birbirinden cok farkli ama yetistirmenin cocuklar uzerindeki etkisini cok net gozlemleyebiliyorum
 
Back
X