aslında çok basit..
onlar gibi davranarak..
ama en baştan en sona kadar..yoksa ezilen taraf yine biz oluruz..
bi defa bir ilişkiye başlarken
"ben bu kişiyle ömrümün sonuna kadar olamayablirim, onu kaybedeblirim,kaybedersem güçlü olmalıyım, ben kimseye mecbur değilim, onun için kendimden ödün vermemeliyim,onu hayatımın merkezi haline getirmemeliyim" vs.
diye yola çıkılırsa herşey tam istediğin gibi gider..olmuyorsa kendini ezdirmemiş,yıpratmamış olursun..
aslında böyle düşünüyordum ama alıskanlıkmı ne buara en küçük küslüğü kafama takıyorum alt üst oluyorum önceden takmazdım hiç. takıyorum ama kesip atmakta istiyorum tamamen
sanki yoruldum artık sorunlar artık temkinli davranmaktan bile bıktım saldım kendimi. bide calısıyorum calışmasam neyapardım daha cok oturturdum hayatıma
mecbur degil gibi davranıyordum restimi cekiyordum yine cekerim
ama artık onsuz mutsuz olacagımı hissediyorum önceki güclü karakterim sanki yok olup gitti bu ara herkese akıl veren ben...
:sszBiz kadınlar kocalarımızı yada hayatımızdaki erkekleri neden hayatımızın merkezine oturturuz onlarda öylemi?sonra en kücük seyde moralimiz bozuluyo hayatımızın dengesi bozuluyor hele hayatımızdan cıkarlarsa hayatımızın anlamı kalmıyor sanki :18::18::18::18:nasıl davranmalıyız sizce
evlilik bir ego savaşı, güç savaşı değildir. hele hele taktiklerle yürüyebilecek bir şey asla değildir. içinizden nasıl geliyorsa öyle davranın..varsın o tepki vermesin. kendinizi engelleyip politik davrandığınızda onun adı evlilik değil oyun olur. tabiki kuralllar olmalı ama karşılıklı kabullerle olmalı. yani kocamla tartışırsak ben asla gitmem gibi bir şey evliliği zamanla güç ilişkisine dönüştürebilir. taviz verin demiyorum ama bence içten olmak rol yapmaktan çok daha iyidir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?